Sosyal Medya

Dünya

Avrupa Parlamentosu Yeni Göç Anlaşmasını Onayladı

yazar

Yayınlayan

on

Avrupa Parlamentosu, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu tarafından Aralık 2023’te kabul edilen yeni Sığınma ve Göç Anlaşması’nı onayladı. Bu anlaşma, AB’nin sınırlarında göçmenler için daha sıkı bir tarama öngörüyor ve “giriş ülkeleri” olarak bilinen Yunanistan, İtalya ve İspanya gibi ülkelerin yükünü hafifletecek bir zorunlu dayanışma mekanizması öngörüyor. Anlaşma, sığınmacı kabul etmek istemeyen ülkelerin belirlenen kota kapsamında almadıkları her kişi başına 20 bin euro ödemek zorunda kalacakları bir düzenleme getiriyor. Ayrıca, sığınmacıların işlemlerinin hızlı şekilde sonlandırılmasına öncelik verilecek. Bu yeni anlaşma, Avrupa sınırlarının korunması ve sığınmacıların Batı Avrupa’ya seyahat etmelerinin zorlaştırılması üzerine odaklanıyor.

Anlaşma, Avrupa Birliği’nin sığınmacı krizinden bu yana kalıcı bir yasal düzenleme arayışı içinde olduğu bir dönemde geldi. Genel kurulda yapılan oylama sonucunda, en büyük üç grup olan merkez sağcı Avrupa Halk Partisi (EPP), Sosyal Demokratlar (S&D) ve Liberallerin yeni anlaşma lehine oy kullandığı görüldü. Anlaşma, 266’ye karşı 322 oyla kabul edildi ve 31 üye de çekimser oy kullandı.

Yeni Göç Anlaşması’nın iki sene içinde yürürlüğe girmesi planlanıyor. Bu anlaşma, göç baskısı altındaki ülkelerin yükünü azaltmayı ve göçmenlerin kabul edilmesini düzenli hale getirmeyi amaçlıyor. Bununla birlikte, sığınmacı almayı reddeden AB üyesi ülkeler, her reddettiği kişi başına 20 bin euro ödemek zorunda kalacaklar. Ayrıca, sığınma başvurusunun 12 hafta içinde karara bağlanması ve olası ret durumunda sığınmacının ülkesine dönüşünün sağlanması öngörülüyor.

Yeni anlaşma, AB sınırlarına vizesiz giren kişilerin kimlik tespiti, biyometrik veri toplama, sağlık ve güvenlik kontrollerinin yapılmasını içeren bir giriş öncesi zorunlu tarama sürecini de öngörüyor. Sığınmacılar için eşdeğer kabul standartları sağlanacak olan anlaşma, barınma, eğitim ve sağlık hizmetleri gibi konularda da standartlar belirleyecek.

Ancak, insan hakları kuruluşları ve bazı çevreler, yeni düzenlemenin “insanlık dışı bir sistem” oluşturacağı endişesiyle karşı çıkıyor ve yeni anlaşmayı eleştiriyorlar.

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Avrupa

«Hitler selamına benzetildi»: UEFA, Melih Demiral hakkında soruşturma başlattı

yazar

Yayınlayan

on

By

Türkiye’nin ünlü futbolcusu Merih Demiral’ın sevinci Almanya’da büyük tartışmalara yol açtı. Demiral, Avusturya karşısında elde ettikleri zaferi “Bozkurt selamı” ile kutladı. Bu hareket, Almanya’da aşırı sağcı ve “Ülkücü Hareketi”nin bir sembolü olarak kabul ediliyor.

Demiral, hareketin arkasında gizli bir mesaj olmadığını ve sadece Leipzig’deki stadyumda bu hareketi yapan insanları gördüğü için yaptığını savundu. “Biz hepimiz Türk’üz, Türk olmaktan gurur duyuyorum ve bu hareketin anlamı da budur” dedi.

Ancak, bu selamın Avrupa’da nasıl algılandığı konusunda büyük bir tartışma başladı. 20 Min Gazetesi haberinde, ”Birçok taraftar ve medya, hareketin Almanya’daki Hitler selamı ile karşılaştırılabilir olduğunu ve Bozkurtlar’ın Adolf Hitler’i model aldıklarını savunuyor. Ayrıca, Bozkurt örgütünün Kürtler ve Ermenilere karşı nefret suçu işlediği iddiaları da gündeme getiriliyor. ”diye yazdı.

UEFA, konuyla ilgili olarak soruşturma başlattı ve Demiral’a ceza verilip verilmeyeceği belirsizliğini koruyor. Bu gelişmeler, sosyal medyada da geniş yankı buluyor ve farklı görüşleri beraberinde getiriyor.

Hamburglu solcu politikacı Cansu Özdemir, “Cinayet ideolojisi hafife alınıyor ve faaliyetleri tolere ediliyor” diyerek UEFA’nın ciddi adımlar atması gerektiğini ve Almanya’da Bozkurt selamı için bir yasak getirilmesi gerektiğini vurguladı. İçişleri Bakanı Nancy Faeser ise Türk aşırı sağcı sembollerinin stadyumlarda yeri olmadığını belirterek tepki gösterdi. Bundestag milletvekili Serap Güler ise bu sevinç hareketinin, bir takımı ve ülkeyi itibarsızlaştırmanın en kötü örneği olduğunu ifade etti.

UEFA soruşturma başlattı

Demiral’ın bu hareket nedeniyle ceza alıp almayacağı henüz belli değil. UEFA, 20 Minuten’in sorusu üzerine bir soruşturma başlatıldığını açıkladı. Türkiye’nin Hollanda ile çeyrek final maçı öncesinde (Cumartesi, 21:00) daha fazla bilgi verilmesi bekleniyor. Son zamanlarda UEFA, Hırvatistan ile oynanan maçın ardından milliyetçi şarkılar söyleyen Arnavut forvet Mirlind Daku’yu iki maç için cezalandırmıştı.

Bozkurt selamı, Almanya ve İsviçre’de yasal

Avusturya’da Bozkurt selamı Mart 2019’dan beri yasaklanmış durumda. Ancak Almanya ve İsviçre’de bu hareket hala yasal. Alman Anayasayı Koruma Teşkilatı, Bozkurt selamının tüm Türk aşırı sağcılar tarafından kullanılmadığını ve bazıları tarafından açık mesajlar vermemek için bile kaçınıldığını belirtiyor.

İsviçre’de selam yasak değil

Bozkurt selamı, genellikle gösterilerde provokatif bir hareket olarak kabul ediliyor. Temmuz 2023’te, eski Almanya yıldızı Mesut Özil’in göğsünde Bozkurt dövmesiyle poz vermesi, bu hareket hakkındaki tartışmaları yeniden alevlendirdi.

İsviçre’de, Bozkurt selamına yönelik yasaklama girişimleri birçok kez başarısız oldu. 2020 ve 2022’de Federal Konsey, mevcut durumda yasağı gerektirecek koşulların mevcut olmadığını belirterek bu talepleri reddetti. Yasağın, terörist veya aşırılık yanlısı bir bağlantı olmadığı gerekçesiyle mümkün olmadığını ifade ettiler.

#BozkurtSelamıTartışması #bozkurt #grauenwölfe #türkiye #isviçre #melihdemiraluefa #almanya #em2024 #deutschland #fussball

Haberin Devamını Oku

Dünya

Deepfakes Toplum için bir Tehlike mi? ( video haber )

yazar

Yayınlayan

on

By

Deepfake teknolojisi, bilgisayar ortamında gerçek kişilerin videolarını üretmek için kullanılan etkileyici bir yenilik olarak karşımıza çıkıyor. Bu teknoloji, yapay zeka tarafından desteklenen derin öğrenme algoritmalarıyla kişilerin görünümünü, jestlerini ve mimiklerini taklit edebilme yeteneği kazanmış durumda.

Deepfake, “Derin Öğrenme” ve “Sahte” kelimelerinin birleşiminden oluşan bir terimdir. Bu algoritma, eğitim verilerine dayanarak son derece gerçekçi görüntüler veya videolar oluşturmak için makine öğrenimi tekniklerini kullanır.

Geleneksel olarak sadece fotoğrafların manipüle edilebildiği bir dönemden farklı olarak, Deepfake teknolojisi artık videoları da manipüle etmeyi mümkün kılıyor. Örneğin bir videodaki bir yüzü değiştirebilir veya mevcut bir videoyu manipüle ederek tamamen yeni bir bağlam yaratabilir.

Bununla birlikte, bu teknolojinin kullanımıyla ilgili ciddi güvenlik riskleri de bulunuyor. Özellikle kamuya açık kişilerin videoları kolayca manipüle edilebiliyor ve bu durum, videoların güvenilirliğini sorgulamamıza neden olabilir.

Gelecekte, metin tabanlı video oluşturma (Text-to-Video) teknikleri geliştirilebilir ve kullanıcılar yazılı senaryoları temel alarak gerçekçi videolar üretebilirler.

Deepfake teknolojisi, teknolojik ilerlemenin ve yapay zeka alanındaki yeniliklerin bir göstergesi olarak karşımıza çıkıyor. Ancak bu yeniliklerin yanı sıra, toplum için ciddi riskler de barındırıyor. Örneğin, videoların manipülasyonuyla doğruluk ve güvenilirlik konuları önem kazanıyor.

Sonuç olarak, Deepfake teknolojisinin ileriye dönük olarak nasıl kullanılacağı ve bu teknolojinin toplum üzerindeki etkileri yakından takip edilmelidir.

Deepfake teknolojisinin potansiyel tehlikeleri oldukça ciddi ve geniş kapsamlı olabilir:

  1. Siyasi Manipülasyon: Özellikle seçim dönemlerinde, siyasi rakipler veya düşmanlar tarafından üretilen manipüle edilmiş videolar, bir siyasetçinin konuşmalarını veya eylemlerini yanıltıcı şekilde gösterebilir. Bu durum, kamuoyu algısını etkileyebilir ve seçim sonuçlarını doğrudan etkileyebilir.
  2. Toplumsal İstikrarsızlık: Manipüle edilmiş videoların hızla yayılması, toplumsal anlaşmazlıklara veya hatta çatışmalara yol açabilir. Özellikle hassas konular veya toplumsal gruplar arasındaki gerilimler artabilir.
  3. Ünlü ve Kamuya Ait Kişilerin İmajı: Ünlü kişilerin veya kamuya açık figürlerin imajları, manipüle edilmiş videolar aracılığıyla zedelenebilir. Bu durum, kişisel itibarlarına zarar verebilir ve hukuki sorunlara yol açabilir.
  4. Hukuki ve Etiği Sorunlar: Deepfake videolar, hukuki ve etik normlar açısından da sorunlar doğurabilir. Örneğin, yasal delil olarak kullanılan videoların güvenilirliği konusunda ciddi şüpheler oluşabilir ve adalet sistemini zorlayabilir.
  5. Güvenilirliğin Sarsılması: Deepfake videoların yaygınlaşması, gerçeklik algısını zedeler. Bu durum, medyanın ve bilgi kaynaklarının güvenilirliği konusunda genel bir güvensizlik yaratabilir.
  6. Özel Yaşamın İhlali: Manipüle edilmiş videolar, bireylerin özel yaşamlarını hedef alabilir ve kişisel hakların ihlaline neden olabilir.

Bu tehlikeler, teknolojinin kullanımının artmasıyla birlikte daha da önem kazanıyor ve toplumların, bu tür manipülasyonlara karşı korunması gerekiyor. Yasal düzenlemeler, teknoloji şirketlerinin sorumlulukları ve genel bilinçlendirme çalışmaları, Deepfake tehlikesine karşı savunma mekanizmaları oluşturabilir.

DeepfakeEndişesi #Deepfake #sahtevideolar #isviçre #türkiye #avrupa #haberler #sondakika #teknoloji

Haberin Devamını Oku

Dünya

Fransa’da Kurban Bayramı’nın İlk Gününde Camiye Silahlı Saldırı: Bir Kişi Yaralandı

yazar

Yayınlayan

on

By

Fransa’da Kurban Bayramı’nın ilk gününde, Paris’e yakın Choisy-le-Roi’da bulunan bir camiye yönelik silahlı saldırı gerçekleştirildi. Saldırıda bir kişi yaralanırken, saldırgan olay yerinden kaçtı.

Olayın Detayları

Val-de-Marne iline bağlı Choisy-le-Roi kentindeki caminin önünde saat 09.00 sularında iki el ateş edildi. Ateş edilen cami önünde bekleyen kalabalığın hedef alındığı, bacağına kurşun isabet eden bir kişinin yaralandığı bildirildi. Yaralanan kişinin hayati tehlikesinin bulunmadığı açıklandı.

Polis ve Güvenlik Önlemleri

Saldırgan olay yerinden kaçtıktan sonra polis ekipleri geniş çaplı bir arama başlattı. Sosyal medyada Val-de-Marne ilindeki diğer camilere yönelik saldırı iddiaları polis tarafından doğrulanmadı. Olayla ilgili soruşturma başlatan Cumhuriyet Savcılığı, saldırganın “kasten adam öldürmeye teşebbüs” suçlamasıyla arandığını belirtti.

Bonneuil-sur-Marne’deki Gasp Olayı

Aynı ilde bulunan Bonneuil-sur-Marne kentinde de farklı bir olay yaşandı. Bir gasp olayına karışan saldırgan, izini kaybettirmek için girdiği camide cemaat tarafından etkisiz hale getirildi ve polise teslim edildi. İki olay arasında bir bağlantı kurulamadı.

Toplumsal Tepki ve Güvenlik Endişeleri

Fransa’daki Müslüman toplumu derinden etkileyen bu saldırılar, bayram kutlamaları sırasında endişe ve korku yarattı. Güvenlik güçleri, benzer olayların önüne geçmek için bölgede güvenlik önlemlerini artırdı.

Fransa #KurbanBayramı #CamiSaldırısı #Güvenlik #ChoisyLeRoi #BonneuilSurMarne #TerörSaldırısı #MüslümanToplum #Dayanışma #Barış

Haberin Devamını Oku

Trendler