Sosyal Medya

Dünya

Beyan Edilmeyen Altınlar: Türkler, Alman Ekonomisine Milyonlarca Euro Katkı Sağlıyor

yazar

Yayınlayan

on

Türkiye’den Almanya’ya seyahat eden Türk Kadınları yanlarında getirdikleri altın takılar, Alman ekonomisine görünmeyen bir şekilde milyonlarca Euro katkı sağlıyor. Yılda ortalama 100 milyon Euro’yu bulan değerli takılar, gümrüklerde tespit edilerek ciddi cezalara neden oluyor. Altın kaçakçılığına karşı sürdürülen bu taktik savaş, Türk kadınlar ile gümrük görevlileri arasında çekişmeli bir hal alıyor.

Beyan Edilmeyen Altın Kaçakçılığı ve Cezalar: Almanya’da gümrüklerde çalışan görevliler, Türk kadınların yanlarında getirdikleri altın takıları tespit etmek için yoğun bir çaba sarf ediyor. Yılda ortalama 100 milyon Euro’yu bulan bu takılar, gümrüklerdeki bildirim sınırlarını aşan yolcuların yanında ele geçirilerek cezaya çarptırılıyor. Faturası ve kaynağı belli olanlar iade edilse de, binlerce Euro’ya varan cezalar kesiliyor. Ayrıca, kaçakçılık suçundan dolayı savcılık soruşturmaları da başlatılıyor.

Taktik Savaşları: Türk kadınlar, altınları gizlice getirmek için çeşitli yöntemlere başvuruyor. Sandviç içinde, iç çamaşırı ya da elbise içinde taşıma gibi sıradışı yöntemlerle altın kaçakçılığına girişen kadınlar, gümrükte bekleyen görevlilerle adeta taktik savaşlarına girişiyor. Ancak gümrük görevlileri, her geçen gün yeni tespit teknikleri geliştirerek bu kaçakçılıkla mücadeleyi sürdürüyor.

Bildirimde Sınır: Almanya’daki havalimanlarında, değeri 430 Euro’yu geçen her kıymetli metal ya da altını bildirmek zorunlu. Ancak bildirimde bulunmayan Türk yolcuların altınlarına el konuluyor ve ciddi cezalara maruz kalınıyor. Bu durum, Türkler arasında ekstra dikkat ve tedbirleri beraberinde getiriyor.

AB dışındaki ülkelerden altın takı getirenler, belirlenen muafiyet sınırlarını aşmaları durumunda gümrük vergisi ödemek zorunda. Değerin %2,5’i kadar ödeme yapma yükümlülüğüyle karşı karşıya kalan seyahatçiler, aynı zamanda “Birikim Bildirimi” formunu gümrük kontrolü için hazır bulundurmak zorundalar.

Yurtdışında Takı ve Saat Alırken Dikkat Edilmesi Gerekenler ve İthalat Sınırları

Yurtdışında takı veya saat almayı düşünüyorsanız, bu konuda dikkat etmeniz gereken birkaç önemli detay bulunmaktadır. Genellikle görülen durum, kontrol sırasında ortaya çıkan düşük kaliteli veya sahte ürünlerdir. Özellikle marka tasarımlı ürünler veya kıymetli metal damgaları taklitleri konusunda dikkatli olunması önemlidir.

Sahte Saat ve Takı Nasıl Anlaşılır? Günümüzde saat ve takı taklitleri, uzman kişileri bile yanıltabilecek kadar gelişmiş bir seviyededir. Yüksek bir fiyat, kalitenin garantisi anlamına gelmez; bu nedenle pahalı bir takı parçasının bile sahte olabileceğini unutmamak önemlidir. Ürünün içeriğine dair verilen bilgiler de kesinlikle gerçekliği garanti etmez. Bu nedenle, yurtdışında değerli eşyalar satın alırken güvenilir ve tanınmış mağazalardan alışveriş yapmanız önerilir.

İthalat Sınırları ve Vergi Muafiyeti: Yurtdışında takı ve saat alımı yaparken, gümrük vergileri ve ithalat sınırları konusunda bilgi sahibi olmanız önemlidir. Farklı ülkelerdeki kurallar değişebilir, bu nedenle seyahat öncesinde gümrük yetkililerinin belirlediği değer sınırlarını kontrol etmek önemlidir.

İsviçre

Örneğin, İsviçre dışında yurtdışından getirilen takı ve saatlerin değeri belirli bir miktarı aştığında gümrük vergisi ödemeniz gerekebilir. Bu sınırlar, genellikle günlük ve kişi başına belirlenir. Seyahatiniz sırasında bu sınırları aşmamaya dikkat etmek, olası vergi yükümlülüklerinden kaçınmanıza yardımcı olabilir. Gümrük vergisinden muaf olarak her gün ve her kişi başına 300 İsviçre Frank’ı değerinde saat ve takı getirebilirsiniz.

Sonuç: Türk kadınlarının altın kaçakçılığına yönelik çabaları, Almanya’nın ekonomisine beklenmeyen bir kaynak sağlıyor. Gümrüklerde yaşanan taktik savaşları ve artan tespit teknikleri, her iki taraf arasındaki çekişmeyi sürdürüyor. Bu durum, altın kaçakçılığıyla mücadelede daha etkili politikaların geliştirilmesi ihtiyacını ortaya koyuyor.

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Avrupa

DUISBURG’DA KAYBOLAN İMAMIN CANSIZ BEDENİ HOLLANDADA BULUNDU

yazar

Yayınlayan

on

By

🕒 Okuma Süresi: 2 Dakika

Olayın Gelişimi:
Duisburg-Rheinhausen’deki Ditib Eyüb Sultan Camii’nin imamı 44 yaşındaki Fatih Eryılmaz, 6 Kasım’da cami önünde son kez görülmüştü. O günden sonra kendisinden hiçbir haber alınamayan imamın kaybolması, cami cemaati ve polis yetkilileri arasında büyük endişe yarattı. Ailesine dair herhangi bir bilgiye ulaşılamayan imamın kayboluşunun ardından, Duisburg polisi kayıp şahıs için yoğun bir arama başlattı.

Arama Çalışmaları ve Sonuç:
Polis, imamın kaybolduğu günden itibaren günlerce süren bir arama gerçekleştirdi. Bu süreçte, imamın kaybolduğu sırada çevresindeki insanlar ve yakın çevresi ile iletişim kurularak izler takip edildi. Ancak, 19 Kasım’da, Hollanda’nın Waal Nehri’nde bir ceset bulundu. Yapılan otopsi ve kimlik tespiti sonucunda cesedin kaybolan imam Fatih Eryılmaz‘a ait olduğu kesinleşti.

Polis Açıklaması ve Sonuçlar:
Duisburg polisi, yaptığı açıklamada imamın ölümünde herhangi bir dış müdahale izine rastlanmadığını belirtti. Yapılan ilk incelemelere göre, ölümün doğal sebeplerden kaynaklanmadığı, fakat dışarıdan bir şiddet uygulaması olmadığı ifade edildi. Polis, imamın kaybolmasının ardından yaptığı tüm araştırmalara rağmen, intihar veya doğal bir sebepten dolayı yaşamını yitirmiş olabileceği ihtimallerini değerlendiriyor. Ancak şu ana kadar yapılan incelemelerde başka bir şüpheli duruma rastlanmadı.

Cemaate Duyuru ve Tepkiler:
İmamın kaybolduğunun ardından Ditib Eyüb Sultan Camii cemaati, sosyal medya üzerinden çağrılar yaparak kayıp imamla ilgili herhangi bir bilgiye sahip olanlardan, polisle iletişime geçmelerini rica etti. Cemaat, imamın kaybolmasının normal bir durum olmadığını ve bu durumun hem cami cemaati hem de ailesi için büyük bir endişe kaynağı oluşturduğunu vurguladı.
Cemaatin açıklamasında, kaybolan imam hakkında herhangi bir bilgiye ulaşamayan polise yardımcı olabilmek adına duyurular yapıldığı belirtildi, ancak imamın ölümüne dair herhangi bir açıklama yapılmadı.

Aile ve Sosyal Çevre:
İmamın kaybolduğu gün, ailesine ve sosyal çevresine ulaşan herhangi bir bilgiye rastlanmadı. Polis yetkilileri, imamın ailesi hakkında herhangi bir bilgi bulunmadığını ve ilgili kişilerin de soruşturma sürecine dair yorum yapmadığını ifade etti. Ancak bazı kaynaklar, imamın ailesinin konuyla ilgili daha fazla bilgi vermemeyi tercih ettiğini öne sürdü.

Sonuç ve Gelecek Süreç:
Polis, bu olayla ilgili olarak soruşturmayı sonlandırdı. Şu anda ölümün intihar olduğu ihtimali üzerinde yoğunlaşılsa da, kesin sonuçlar için ek incelemeler ve otopsiler devam ediyor.
Bu trajik olay, Duisburg’daki cami cemaati ve imamın çevresi için büyük bir şok etkisi yaratmış durumda. Olayın aydınlatılması için çalışmalar devam ederken, cami cemaati, imamın ailesi ve yakınları için başsağlığı dileklerini iletti.

Yardım Hattı:
Eğer benzer duygusal zorluklar yaşayan bir kişiyseniz, duygusal destek alabilirsiniz. Telefon Seelsorge hattı, anonim ve ücretsiz olarak 24 saat boyunca hizmet vermektedir.
📞 Telefon Destek Hattı: 0800 111 0 111 veya 0800 111 0 222

#Duisburg #İmam #Hollanda #KaybolmaOlayı #WaalNehri #Polis #İntihar #Cami #Haber

Haberin Devamını Oku

Avrupa

BILL GATES’E KARŞI AÇILAN DAVA HOLLANDA MAHKEMELERİNDE DEVAM EDİYOR

yazar

Yayınlayan

on

By

“Covid-19 aşıları nedeniyle yaşanan iddia edilen sağlık sorunları, dünyanın en güçlü isimlerinden birini yargı karşısına çıkardı.”

BILL GATES’E HOLLANDADA AÇILAN DAVA: COVID AŞILARININ GÜVENLİĞİ SORGULANIYOR

Hollanda’daki Covid-19 eleştirmenlerinin Bill Gates’e karşı açtığı dava, önemli bir aşama kaydetti. Leeuwarden Mahkemesi, davanın Hollanda yargı yetkisi altında görülebileceğine hükmetti. Gates, mahkemenin yetkisiz olduğu gerekçesiyle itirazda bulunmuş ancak bu girişim başarısızlıkla sonuçlanmıştır.

Dava, Hollanda’daki bir grup vatandaşın Gates’in yanı sıra eski başbakan Mark Rutte, eski sağlık bakanı ve hükümete danışmanlık yapan “Outbreak Management Team” üyelerine karşı açtığı toplu şikayet kapsamında ilerliyor. Vatandaşlar, Gates ve diğer yetkilileri Covid-19 aşılarının zararlı olduğunu bildikleri halde teşvik etmekle suçluyor. Ayrıca, davaya Gates’in kurucusu olduğu Bill & Melinda Gates Vakfı da dahil edilmiştir.

MAHKEMEDEN ÇARPICI KARAR
16 Ekim 2024’te açıklanan karara göre, mahkeme, şikayetlerin bağlantılı olması nedeniyle tüm davalıların aynı dosyada yargılanmasını “uygun” buldu. Mahkeme ayrıca, Gates’in iddiaların merkezinde yer aldığını ve davanın uluslararası bağlamda değerlendirilebileceğini belirtti.

Dava süreciyle ilgili yapılan açıklamada, “Hollanda sivil yargılama yasalarının 7. maddesi uyarınca, bir davalıya yönelik yetki sağlandığında, diğer davalıların da aynı yargılama sürecinde değerlendirilmesi mümkündür,” ifadeleri kullanıldı. Gates’in avukatları, Hollanda’nın yargı yetkisinin geçerli olmadığı savunmasını öne sürmüş, ancak bu talep reddedilmiştir.

MAHKEME MASRAFLARINI ÖDEMEKLE YÜKÜMLÜ
Mahkeme, Gates’i davacıların avukatlık masrafları dahil olmak üzere 1.406 Euro’luk bir tazminat ödemeye mahkum etti. Bu masrafların ödenmemesi durumunda ek ceza ve masrafların uygulanacağı belirtildi.

SUÇLAMALAR VE “BÜYÜK RESET” İDDİASI
Davacı grup, Gates’in ve diğer yetkililerin Covid-19 pandemisi sırasında uygulanan politikalar ve teşvik edilen aşılar yoluyla küresel bir değişim hedefleyen “Büyük Reset Projesi”ne dahil olduklarını öne sürüyor. Bu kapsamda Gates’in 2020’de yayınladığı iki YouTube videosu, aşıların güvenilirliği ve etkinliğiyle ilgili yanlış bilgiler verdiği gerekçesiyle dava dosyasına dahil edilmiştir.

Davacılar, bu yanlış bilgiler nedeniyle aşı olmaya ikna edildiklerini ve fiziksel ile psikolojik ciddi zararlar gördüklerini iddia ediyor. Şikayetçilerden birinin dava süreci sırasında yaşamını yitirdiği, geriye kalan altı kişinin ise hukuk mücadelesine devam ettiği öğrenildi.

GATES’İN DURUŞMASI 27 KASIM’DA
Gates’in dava sürecine kişisel olarak katılıp katılmayacağı henüz netleşmiş değil. Ancak mahkemenin bir sonraki duruşmayı 27 Kasım 2024 tarihinde yapacağı açıklandı.

Bu dava, Covid-19 politikaları ve küresel sağlık otoriteleri üzerindeki etkileriyle ilgili tartışmaları yeniden alevlendirecek gibi görünüyor. Gates ve diğer davalıların suçlamalar karşısında nasıl bir savunma yapacakları ise merak konusu.

Haberin Devamını Oku

Dünya

ELON MUSK’TAN DOĞUM ORANLARI UYARISI: “AVRUPA ÖLÜYOR”

yazar

Yayınlayan

on

By

Tesla ve SpaceX CEO’su Elon Musk, Avrupa’nın azalan doğum oranlarıyla ilgili endişelerini dile getirdi. Musk, sosyal medya hesabından paylaştığı grafikte, “Avrupa ölüyor” ifadelerini kullandı.

DOĞUM ORANLARI KRİZDE

Son yıllarda birçok ülkede doğurganlık oranları kritik seviyelere düştü. Wall Street Journal’ın geçtiğimiz Mayıs ayında yayımladığı rapora göre, küresel doğurganlık oranı, nüfusun sabit tutulması için gereken seviyenin altına indi.

Avrupa’daki mevcut nüfusun korunması için kadın başına 2,1 çocuk doğum oranı gerekiyor. Ancak, Malta (1,08) ve İspanya (1,16) gibi ülkeler bu oranların oldukça altında kalıyor.

TÜRKİYE’DE DURUM

Türkiye’de ise 2022 yılında 1,63 olan toplam doğurganlık hızı, 2023’te 1,51’e düştü. Bu oran, AB ortalamasının altında yer alıyor ve ülkedeki nüfus artışında gerilemeye işaret ediyor.

11 ÇOCUK BABASI MUSK’IN GÖRÜŞLERİ

11 çocuğu bulunan Elon Musk, doğum oranlarındaki düşüşün insanlığın geleceği için büyük bir tehdit oluşturduğunu savunuyor. Musk, bu konudaki endişelerini sık sık dile getiriyor ve toplumları nüfus artışı için teşvik etmeye çağırıyor.

GELECEK İÇİN TEHLİKE ÇANI

Uzmanlar, doğum oranlarındaki bu düşüşün ekonomik ve sosyal dengeleri olumsuz etkileyebileceği konusunda uyarıyor. Özellikle yaşlanan nüfusun yükü, çalışan kesim üzerindeki baskıyı artırabilir.

#ElonMusk #DoğumOranları #AvrupaÖlüyor #NüfusKrizi #Gelecek

Haberin Devamını Oku
Reklam

Trendler