İsviçre
Sanatın Ahenginde Buluşma
Türk Sanat Enstitüsü İsviçre (Müzik Grubu), 26 Mayıs’ta gerçekleşecek olan Sanat Müzik Akşamı öncesi ve 6 Nisan’daki etkinliğe katılım öncesinde birlik ve dayanışmanın unutulmaz bir gecesine ev sahipliği yaptı. Bu özel etkinlik, Embrach’taki WaldhütteWarpel’de gerçekleşti ve 90 kişilik Waldhütte’deki etkinliğe katılan 103 katılımcıyı bir araya getirerek Türk Sanat Enstitüsü’nün Birlik ve Dayanışma Gecesi katılımcıları için unutulmaz anlar yarattı. Türk Sanat Enstitüsü’nün Başkanı Mert Özkan ve Başkan Yardımcısı Meral Yemişci, İsviçreninsesi dergisine etkinlikle ilgili memnuniyetlerini dile getirdi ve gece boyunca çalışan katılımcılara ve üyelere teşekkür etti.
Türk Sanat Enstitüsü, “Her şey, kalbin aldığı yerde uyum içindedir” diyerek birlik ve dayanışmanın gücünü vurgularken, bu özel gecenin anlamını büyük bir ilgi ve mutlulukla hatırlıyor. Türk Sanat Enstitüsü İsviçre (TSEİ), etkileyici etkinlik programına devam ediyor. Şimdi gözler, 6 Nisan’daki etkinliğe ve ardından 26 Mayıs’taki Sanat Müzik Akşamı’na çevrildi. Türk Sanat Enstitüsü İsviçre, 6 Nisan’da Affoltern’de toplumunun kültür etkinlikleri kapsamında, 16:00 – 17:00 saatleri arasında Türkçe hafif batı müziği ve sanat müziği unsurlarını birleştiren bir konser sunacak, izleyicilere unutulmaz bir müzik deneyimi yaşatacak.







Ardından, Türk Sanat Enstitüsü İsviçre, 26 Mayıs’ta Sanat Müzik Akşamı’nda kültür ve sanatın birleştirici gücünü bir kez daha hissettirecek. İzleyiciler, bu etkinliklerle Türk kültürünün zengin ve çeşitli yönlerini keşfetme fırsatını bulacaklar. Türk Sanat Enstitüsü, sanatseverleri bir araya getirme ve kültürel etkileşimi teşvik etme misyonunu sürdürüyor.










Almanca, Fransızca, İtalyanca ve Azerice okumak için alttaki linke tıkla :
Gündem
PKK’YA SİLAH BIRAKMA ÇAĞRISINDAN SONRA SIĞINMACILARIN DURUMU NE OLACAK?

PKK’NIN SİLAH BIRAKMA ÇAĞRISININ ARDINDAN İSVİÇRE’DE SİYASİ Sığınma BAŞVURULARI GÜNDEMDE
Türkiye’de Abdullah Öcalan’ın silah bırakma çağrısı yapmasının ardından, bu gelişme Avrupa’nın birçok ülkesinde olduğu gibi İsviçre’de de geniş yankı uyandırdı. İsviçre Göç Dairesi (SEM) ve Federal Hükümet, Türkiye’deki bu gelişmeleri yakından takip ediyor. Alınan bilgilere göre, son haftalarda Türkiye’deki gelişmelerin hemen ardından, İsviçre’deki çeşitli kamplarda PKK’ya yakınlık gerekçesiyle yapılan siyasi sığınma başvurularına çok sayıda red kararı verildiği öğrenildi. İsviçreninsesi’ne başvuran bazı okuyucular da kendilerine red kararının tebliğ edildiğini doğruladı.
Thurgau SPV milletvekili Pascal Schmid, bu durumu Federal Parlamento’ya taşıyarak konuyu soru önergesiyle gündeme getirdi. Schmid, İsviçre’deki siyasi sığınma başvurularının %15’inin Türkiye’den geldiğini belirterek, Türkiye’yi Avrupa Konseyi üyesi bir ülke olarak, göçmen başvuruları açısından Avrupa’da ikinci sıraya yerleştirdiğini ve bu konuda Federal Hükümet’in aldığı önlemleri sorguladı.
Schmid’in önergesinde şu açıklama ve sorular yer aldı:
Türkiye’den gelen başvuruların büyük bir kısmı, PKK ile bağlantılı oldukları gerekçesiyle yapılmakta. SFH (İsviçre Mülteci Yardım Kuruluşu) verilerine göre, PKK’ya yakın kişilerin Türkiye’de tehdit altında oldukları belirtiliyor. Öte yandan, İsviçre’de PKK, propaganda faaliyetleri, eğitim kampları ve ideolojik indoktrinasyon çalışmalarını sürdürüyor. NDB (İsviçre Milli İstihbarat Servisi) 2024 raporunda ise, PKK’nın İsviçre’deki faaliyetleriyle ilgili önemli uyarılara yer veriliyor.
Milletvekili Schmid’in Federal Hükümete yönelttiği sorular şu şekilde:
- PKK’ya yakınlık gerekçesiyle yapılan başvuruların sayısı nedir?
- Bu başvuruların kabul oranı nedir?
- Bu durum, iç güvenlik açısından ne anlama gelmektedir?
- Federal Hükümet (BR) bu konuda ne gibi önlemler almayı planlamaktadır?
İç güvenlik ve mülteci politikaları konusunda yapılacak açıklamalar, İsviçre halkı için büyük bir öneme sahip. PKK’nın son gelişmelerin ardından aldığı silah bırakma kararı, hem mülteci başvuruları hem de iç güvenlik stratejileri açısından kritik bir dönüm noktası olabilir. İsviçre Federal Hükümeti, bu süreçte alacağı önlemlerle ülkenin güvenliğini ve göç politikasını nasıl şekillendireceğini belirleyecek. Bu gelişmelerin ardından atılacak adımlar, hem İsviçre’nin iç güvenliğini hem de sığınmacı politikalarını doğrudan etkileyecek.


İsviçre
MARTIN PFİSTER, VIOLA AMHERD’İN YERİNE İSVİÇRE FEDERAL HÜKÜMETİ’NE SEÇİLDİ

Zug Kantonu’nun Sağlık Direktörü Martin Pfister, ikinci seçim turunda aldığı güçlü destekle İsviçre Federal Hükümeti’ne seçildi. Sağ ve sol kanattan gelen geniş bir destekle kazanan Pfister, Merkez İsviçre ( Zentralschweiz ) bölgesinde büyük bir sevinçle karşılandı.
ZUG KANTONU’NDAN YÜKSEK OY DESTEĞİ
İsviçre Federal Meclisi, Zug Kantonu Sağlık Direktörü Martin Pfister’ı, 245 geçerli oydan 134’ünü alarak Viola Amherd’in yerine Federal Hükümeti’ne seçti. Bu zafer, sol kanattan, FDP (Halk Partisi) ve orta sağ kanattan aldığı destekle elde edildi.
İlk turda yalnızca bir oy farkıyla galip gelemeyen Pfister, ikinci tura kaldı. Rakibi Markus Ritter ise 110 oyla yarıştan çekildi.
ZUG’DA SEVİNÇ GÖSTERİLERİ
Seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından Zug’un çeşitli şehirlerinde büyük bir sevinç yaşandı. Zaferin kutlamasına, Pfister’in de yer aldığı Karneval yöresel Guggenmusik grubu katılarak müzikleriyle kutlamalara coşkulu bir atmosfer kattı.
PFİSTER’İN AİLESİ VE DESTEKÇİLERİ
Pfister’in ailesi, zaferi büyük bir heyecanla karşıladı. Oğlu Samuel, seçimlerin heyecan dolu geçtiğini ancak sonucun tüm aileyi mutlu ettiğini belirtti. “Seçim sonuçları beklediğimizden daha heyecanlı oldu, ancak şimdi ailece zaferin tadını çıkarıyoruz,” diyen Samuel, ailesinin gururunu dile getirdi.
TARAFSIZLIK POLİTİKASI VE GELECEK VİZYONU
Zaferinin ardından basın toplantısı düzenleyen Martin Pfister, İsviçre’nin Avrupa ile ilişkilerinde yeni bir yol haritası belirlemeyi hedeflediğini ifade etti. “Neutralite’nin temeli sağlam kalmalı, ancak uygulamada esnek olmalı,” diyen Pfister, askeri harcamalar için vergi artışını da dışlamadığını belirtti. “Güçlü bir orduyu sürdürmek bizim önceliğimiz,” şeklinde konuştu.
FDP VE ORTA SAĞIN DESTEĞİ
FDP Başkanı Thierry Burkart, Pfister’e yönelik desteğini açıklayarak, “Bu zafer yalnızca orta sağ partilerin değil, tüm İsviçre’nin zaferidir,” dedi. Burkart, Pfister’in askeri strateji ve savunma politikalarında bazı değişiklikler yapması gerektiğini de vurguladı.
KADIN TEMSİLİ ÜZERİNE TARTIŞMALAR
Yeşiller Partisi Başkan Yardımcısı Lisa Mazzone, Pfister’in seçilmesini eleştirerek, “Kadın temsili hala yetersiz,” dedi. Mazzone, “Bu seçim, daha dengeli ve çeşitlilik odaklı bir federal yönetimi yansıtmıyor,” diyerek, Pfister’in kadın hakları konusunda somut bir adım atmadığını ifade etti.
Gündem
ZÜRİH’TE 284 KİRACI AİLEYE ÇIKIŞ

3 Mart 2025, 09:31 – Okuma süresi: 3 dakika
Zürich’in Langnau am Albis kasabasında yer alan Vita Konut Kompleksi – Vita-Siedlung’daki 284 kiracı, Çarşamba günü aldıkları resmi bildirimle, 30 Eylül tarihine kadar taşınmaları gerektiği bildirildi. Kiracılara, yalnızca bir “feragatname” imzalamaları durumunda, taşınma tarihinin bir yıl daha ertelenebileceği seçeneği sunuldu.
Proje ve Tepkiler
Vita Konut Kompleksi – Vita-Siedlung’un arazisinin yoğunlaştırılması ve daha verimli kullanımının sağlanması amacıyla Zurich Sigorta tarafından başlatılan proje, kiracılarda büyük tepki yarattı. 2016 yılından bu yana gündemde olan renovasyon planlarının, kiracılara net bir şekilde açıklanmadığı ve sürecin şeffaf olmadığı ifade ediliyor. Kiracılar, projeye dair belirsizliklerin ve gecikmelerin kendilerini olumsuz etkilediğini dile getiriyor.
İtirazlar ve Hak Arayışı
Kiracılar, gönderilen bildirimlerin ardından inşaat ruhsatının henüz alınmamış olmasına dikkat çekerek, prosedürün şeffaflık eksikliğinden şikayet ediyor. Bir kiracı, “Aşamalı olarak yapılacağı belirtilen projeye rağmen, şimdi altı ay içinde taşınmamız isteniyor. Dokuz yıldır renovasyon hakkında konuşuluyor, ancak şu ana kadar somut bir adım atılmadı,” şeklinde hayal kırıklığını dile getirdi.
Kiracılar, mevcut durumda haklarını savunmak amacıyla çeşitli adımlar atmayı planlıyor. Bir başka kiracı ise, “Hiçbir belgeyi imzalamayacağım. Kiracılar Birliği’ni devreye sokacağız ve çıkarlarımızı ve haklarımızı savunacak bir topluluk kuracağız,” diyerek, süreci yasal zemin üzerinden sürdürme kararlılıklarını ifade etti.
Yönetimden Açıklama
Apleona Schweiz AG, proje ile ilgili yapılan eleştiriler üzerine bir açıklama yaptı. Yönetim, mevcut binanın yapısal bütünlüğünün korunabilmesi için kapsamlı bir renovasyon gerektiğini belirterek, “Bina üzerindeki önemli yapısal müdahale nedeniyle, inşaat süresince kiracıların burada kalması mümkün değildir,” açıklamasında bulundu.
Bu durum, kiracıların yasal hakları ve yaşam koşulları konusundaki tartışmaları yeniden gündeme taşırken, aynı zamanda konut sektöründeki güncel sorunları ve kiracı hakları üzerindeki etkilerini de gözler önüne seriyor. Kiracıların, bu süreçte haklarını savunma noktasında ne gibi adımlar atacakları ve proje ilerledikçe gelişmelerin nasıl şekilleneceği merak konusu olmaya devam ediyor.
-
E-Dergi1 yıl önce
İsviçre’nin Sesi Şubat 2024
-
Ekonomi12 ay önce
İsviçre’de Maaş Dengesi: Ortalama bir Kişinin Maaşı 6788 CHF
-
Yaşam11 ay önce
Kıskanç Kaynana Belirtileri: Gözden Kaçırmamanız Gereken 10 İşaret
-
İsviçre1 yıl önce
Dünyanın En İyi Sağlık Kurumları: İlk 250 Hastane Sıralamasında İsviçre’den 10 Hastane
-
Gündem4 ay önce
ERDOĞAN KARŞITI PAYLAŞIMLARI SIĞINMA BAŞVURUSUNDA HAKLI GEREKÇE OLARAK GÖRÜLMEDİ
-
Dünya4 ay önce
META’NIN COVİD-19 AŞILARIYLA İLGİLİ YANILTICI BİLGİ KARARI: İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KISITLIYOR MU?
-
Gündem4 ay önce
TÜRKİYE’DEN GELEN SIĞINMA BAŞVURULARINA GETİRİLEN SERT UYGULAMALARA TEPKİ
-
Kültür Sanat1 yıl önce
Ferdi Tayfur’un Mücadele Dolu Hikayesi: Şeker Hastalığı ve Organ Nakli