Sosyal Medya

Avrupa

Konstanz’da Ukraynalı adam, eski eşine yönelik iki tecavüz suçlamasıyla yargılanıyor

yazar

Yayınlayan

on

Almanya’nın Konstanz kentinde, 41 yaşındaki Ukraynalı bir erkek, eski eşine iki kez tecavüz ettiği iddiasıyla hâkim karşısına çıktı. Davada sanık, suçlamaları reddederek “ilişkiyi yeniden kurtarmaya çalıştım” savunması yaptı.

Olayın geçmişi

Savcılığın iddianamesine göre sanık, bu yılın Mart ve Nisan aylarında eski eşine iki ayrı tarihte rıza dışı cinsel saldırıda bulundu.
İlk olayda, sanığın kadını apartman girişinde takip ederek zorla cinsel ilişkiye girdiği; ikinci olaydaysa kadının evinin kapısını tekmeleyerek kırıp içeri girdiği, mutfakta kadını taciz edip zorla cinsel temasta bulunduğu öne sürüldü.

Kadın, ikinci saldırının ardından bir arkadaşına WhatsApp üzerinden yardım mesajı gönderdi. Arkadaşı durumu polise bildirdi ve şüpheli kısa sürede gözaltına alındı.

İlişkinin seyri ve geçmiş şiddet

Çiftin 2011’de tanıştığı, 2012’de evlendiği ve 2019’da Ukrayna’da boşandığı belirtiliyor.
Kadın, 2022’de Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden sonra mülteci olarak Almanya’ya gelmiş, sanık ise yasa dışı yollardan ülkeye girerek onun yanına yerleşmişti.

İkili, Almanya’da bir dönem yeniden birlikte yaşamaya başlamış, ancak ilişkileri kısa sürede tekrar şiddet olaylarına sahne olmuştu. Savcılığa göre sanık, Ocak ayında da kadını dövmüş, bu nedenle kadın onu evden uzaklaştırmıştı.

Sanığın savunması

Mahkeme salonunda sanık, tecavüz iddialarını kesin bir dille reddetti.
Kendisiyle eski eşi arasında “yanlış anlaşılmalar” yaşandığını öne sürdü ve çeviri hatalarına dikkat çekti:

“Ben kimseye zorla bir şey yapmadım. Aramızdaki ilişkiyi yeniden başlatmak istedim.”

Savunmaya göre yaşananlar “rıza dahilinde” olmuş, ancak kadın bunu sonradan farklı yorumlamış.

Mağdurun ifadesi

Kadın ise mahkemede, sanığın kendisini tekrar ilişkiye zorladığını, tehdit ettiğini ve şiddet uyguladığını anlattı.
İlk tecavüzden sonra polise gitmemesinin nedeni olarak “korku, utanma ve intikamdan çekinme” duygularını dile getirdi.
Şu anda psikolojik destek aldığı ve travma tedavisi gördüğü belirtildi.

Yargı süreci ve olası ceza

Sanık, iki ayrı tecavüz ve bedensel zarar verme suçundan yargılanıyor.
Savcılık, olayların “evlilik sonrası sistematik şiddet ve cinsel saldırı” niteliği taşıdığını vurguluyor.
Mahkeme suçun sabit görülmesi halinde sanığın 15 yıla kadar hapis cezası alabileceğini belirtiyor.

Toplumsal yansımalar

Uzmanlara göre dava, savaş sonrası Almanya’ya gelen mülteci topluluklarda görülen aile içi şiddet vakalarına dair dikkat çekici bir örnek oluşturuyor.
Psikologlar, bu tür vakalarda mağdurların genellikle ekonomik, duygusal veya kültürel nedenlerle şikâyette geciktiklerini, bu yüzden koruma ve destek mekanizmalarının daha erken devreye girmesi gerektiğini söylüyor.

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Avrupa

Kadına Şiddet Alarmı: K.o.-Damlaları “Silah” Sayılacak

yazar

Yayınlayan

on

By

Berlin – Almanya, kadınlara yönelik şiddetin ulaştığı vahim tabloyla bir kez daha yüzleşti. Federal hükümetin açıkladığı yeni durum raporu, hem rakamların ürkütücülüğünü hem de devletin almayı planladığı sert tedbirleri gözler önüne serdi. İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt, Aile Bakanı Karin Prien ve BKA Başkanı Holger Münch, Berlin’de düzenledikleri toplantıda artan şiddet vakalarına karşı “kesin ve kararlı bir mücadele” sözü verdi.

K.o.-Damlalar Resmen “Silah” Kategorisinde

İçişleri Bakanı Dobrindt, özellikle eğlence mekânlarında artan “K.o.-damlası” vakalarının artık ağır suçlarla aynı kategoriye alınacağını belirtti:

“Kadınların güvenliği devletin asli sorumluluğudur. İspanya modeline benzer elektronik kelepçe uygulamasını hayata geçiriyoruz. Ayrıca K.o.-damlalarını ‘silah’ olarak tanımlayarak çok daha sert cezai yaptırımların yolunu açıyoruz.”

Bakan, bu düzenlemenin hem caydırıcılığı artıracağını hem de mağdurların korunmasında yeni bir aşama sağlayacağını vurguladı.

“Günlük Hayatın Olağanlaşan Suçu”

Aile Bakanı Prien ise şiddetin ülkede sıradanlaşmaya başladığına dikkat çekti:

“Kadına yönelik şiddet, toplumun gündelik suç envanterine dönüşmüş durumda. Buna seyirci kalamayız.”

Prien, daha güçlü bir önleyici politika, daha nitelikli veri toplama süreçleri ve mağdurlara kesintisiz destek sunacak bir yardım ağı çağrısı yaptı.

BKA: “Sadece Görüneni Biliyoruz”

BKA Başkanı Münch, açıklanan rakamların yalnızca buzdağının görünen kısmı olduğunu ifade etti:

“Kadınlara yönelik suçlar artıyor ancak hâlâ çok büyük bir karanlık alan var. Özellikle aile içi şiddet çoğunlukla bildirilmiyor.”

Cinsel Suçlarda 53 Binden Fazla Mağdur

2024 yılı verileri, durumu tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor:

  • 53.451 kadın ve kız çocuğu cinsel suçların mağduru oldu.
  • Artış oranı %2,1.
  • Mağdurların neredeyse yarısı reşit değildi.

Vaka yelpazesi cinsel tacizden tecavüze, cinsel saldırıdan istismara kadar geniş bir alana yayılıyor.

Aynı yıl 308 kadın ve kız çocuğu öldürüldü. Tamamlanmış kadın cinayetlerinde yaklaşık %9’luk bir düşüş olsa da 859 kadın saldırılardan sağ kurtuldu.

Dijital Şiddet Rekor Kırdı

Teknolojik araçlarla işlenen şiddet türleri de hızla yükseliyor. 18.224 kadın, çevrim içi tehdit, dijital takip (cyberstalking) ve benzeri yöntemlerle mağdur edildi. Bu kalem, tüm suç alanları içinde en hızlı yükselen kategori oldu.

Siyasi saikle işlenen saldırılar ise %70’i aşan artışla yeni bir tehlike alanına işaret ediyor.

Aile İçi Şiddette Korkunç Yükseliş

2024 yılında aile içi şiddet mağduru olan kişi sayısı 265.942 ile tüm zamanların en yüksek seviyesine çıktı. Mağdurların:

  • %70’i kadın,
  • yaklaşık %30’u erkek ve erkek çocukları.

Ancak partner şiddeti hâlâ ağırlıklı olarak kadınları hedef alıyor: Her 5 mağdurdan 4’ü kadın.
132 kadın ve 24 erkek, partner şiddeti nedeniyle hayatını kaybetti.

Aile içi çatışmalarda ölenlerin sayısı ise 130. Bu ölümler içinde 6–14 yaş arası çocukların dikkat çekici bir ağırlığı var.

Şiddet Evde Olduğu Kadar Ekranda da Artıyor

Dijital takip ve çevrim içi baskı, hem partner şiddeti hem de aile içi ilişkilerde keskin bir yükseliş gösteriyor:

  • Partner şiddetinde dijital saldırılar %11 arttı,
  • Aile içi ilişkilerde bu artış %20’nin üzerine çıktı.

Karanlık Alan Araştırması: Çoğu Suç Bildirilmiyor

LeSuBiA adını taşıyan yeni araştırmaya göre:

  • Birçok şiddet türünde bildirim oranı %10’un altında,
  • Partner şiddetinde ise %5’in bile gerisinde.

Araştırma, kadınların yaşamları boyunca daha yoğun, daha sistematik ve daha ağır şiddete maruz kaldığını; çoğu vakada travmanın çocuklukta başladığını ortaya koyuyor.

Devletin Hedefi: “Korkusuz Bir Yaşam”

Federal hükümet, yeni verilerin daha etkin koruma politikalarının önünü açmasını hedefliyor. Yetkililere göre kadınların, erkeklerin ve çocukların güven içinde yaşayabilmesi

Haberin Devamını Oku

Avrupa

Danimarka’dan örnek karar: Wegovy ve Ozempic kaynaklı görme kaybına ilk tazminatlar ödendi

yazar

Yayınlayan

on

By

Avrupa’da hızla yayılan zayıflama trendinin merkezindeki Wegovy ve Ozempic, Danimarka’da yeni bir hukuki dönemin kapısını araladı. Ülkedeki hasta zararlarını değerlendiren Patienterstatningen, bu ilaçları kullandıktan sonra kalıcı görme kaybı yaşayan dört hastaya toplam yaklaşık 107 bin euro tazminat ödenmesine karar verdi. Bu adım, semaglutid içeren ilaçlarla ilgili Avrupa’daki ilk resmi tazminat kararı olarak kayıtlara geçti.

Vakalarda ortak nokta, görme sinirine giden kan akımının ani şekilde azalmasıyla ortaya çıkan NAION hastalığı. Bu durum çoğu zaman kalıcı ve ciddi görme kaybına yol açıyor. Son dönemde çeşitli ülkelerde bildirilen benzer vakalar, popüler zayıflama ilaçlarının güvenliği konusundaki tartışmaları artırmıştı.

Avrupa İlaç Ajansı (EMA), Haziran ayında yayımladığı değerlendirmede NAION’un semaglutid içeren ilaçlarda çok nadir görülen bir yan etki olarak kabul edilmesi gerektiğini duyurdu. Kurum, kullanıcıları “ani görme kaybı veya hızlı görme bozulması” durumunda acilen tıbbi yardım almaları konusunda uyarıyor. NAION tanısı doğrulanırsa tedavinin durdurulması öneriliyor.

Danimarka’da şimdiye kadar 43 kişi Wegovy veya Ozempic nedeniyle görme kaybı yaşadığını belirterek başvuru yaptı. İncelenen beş dosyadan dördü kabul edilirken biri reddedildi. Yetkililer, ilaçların görece yeni olmasının ve hastaların çoğunda diyabet ya da hipertansiyon gibi risk faktörlerinin bulunmasının değerlendirmeyi güçleştirdiğini belirtiyor.

Novo Nordisk tarafından üretilen bu ilaçlara talep Avrupa’da ve dünyada hızla artıyor.
Ozempic Tip 2 diyabet tedavisinde,
Wegovy ise obezite tedavisinde kullanılıyor.

Danimarka’nın kararı, “mucize zayıflama iğnesi” olarak bilinen bu ilaçların potansiyel risklerini yeniden gündeme taşıdı. Nadir de olsa ciddi ve kalıcı yan etkilerin mümkün olduğu gerçeği, ilaçların güvenlik tartışmalarını daha da derinleştiriyor.

Haberin Devamını Oku

Avrupa

AVUSTURYA – “Yok artık!” dedirten olay:

yazar

Yayınlayan

on

By

Kendi terasında sigara içti, 13.000 euro ödemeye mahkûm edildi

Viyana’nın Floridsdorf semtinde yaşanan tuhaf bir komşu kavgası, 42 yaşındaki Danijel adlı aile babasının kendi terasında bile belirlenmiş saatler dışında sigara içememesine ve 13.000 euroya yakın masraf ödemesine yol açtı.

Komşusu, Danijel’in sigara dumanından rahatsız olduğunu iddia ederek olayı yargıya taşıdı. Heute.at’in aktardığına göre, mahkeme öncesi yapılan yerinde inceleme herhangi bir rahatsızlık tespit edemedi. Ancak buna rağmen Bezirksgericht (ilçe mahkemesi), komşu kadının şikâyetini haklı bularak şaşırtıcı bir karar verdi.

Mahkemenin dayattığı “sigara içme takvimi”

Karara göre Danijel, Nisan–Ekim ayları arasında sadece aşağıdaki saatlerde sigara içebilecek:

  • 06.00 – 08.00
  • 10.00 – 12.00
  • 15.00 – 18.00
  • 20.00 – 22.00

Kasım–Nisan döneminde ise izin verilen saatler daha da sınırlı:

  • 08.00 – 09.00
  • 13.00 – 14.00
  • 19.00 – 20.00

Bu saatler dışında kendi terasında sigara içmesi yasak.

13.000 euroluk fatura

Mahkeme ayrıca Danijel’i, sürecin tüm avukatlık ücretlerini karşılamaya da mecbur bıraktı. Toplamda yaklaşık 13.000 euro (yaklaşık 12.000 İsviçre frangı) ödeyecek.

Bu karar, Avusturya’da kişisel yaşam alanı, komşuluk hukuku ve sigara dumanının yarattığı “rahatsızlık” kavramı üzerine geniş bir tartışma başlattı. Birçok kişi hükmü “aşırı”, “emsalsiz” ve “yok artık dedirten” bir karar olarak değerlendiriyor.

Haberin Devamını Oku

Trendler