Sosyal Medya

Gündem

İsviçre’de İş Arayanlara “Zorunlu Tatil”: RAV’lar İki Hafta Boyunca Kapanıyor

yazar

Yayınlayan

on

Bern, 31 Ekim 2025 |

İsviçre’de iş arayanları yıl sonunda beklenmedik bir duraklama bekliyor. 22 Aralık 2025’ten 6 Ocak 2026’ya kadar, ülke genelindeki Bölgesel İş Bulma Merkezleri (RAV) tamamen kapatılacak. Gerekçe, Federal Ekonomi Sekreterliği’nin (SECO) yeni bir dijital sistem devreye sokması. Ancak bu iki haftalık kapanma, tam da iş arama döneminin en yoğun günlerine denk geliyor.

Sistem baştan sona kapanıyor

RAV’lar normalde sıkı kurallarla çalışıyor: İş arayanlar düzenli olarak başvuru yapmak, formlarını zamanında iletmek ve her an ulaşılabilir olmak zorunda.
Ancak yılın son günlerinde bu kurallar fiilen askıya alınacak. 22 Aralık ile 6 Ocak arasında RAV sistemi tamamen kapalı olacak.

Bu süre içinde “Job-Room” adlı çevrim içi platform, iş eşleştirme araçları ve kısa çalışma başvuruları dahil olmak üzere tüm dijital hizmetler devre dışı kalacak.
SECO, kesintinin nedenini “ASAL 2.0” adlı yeni ödeme sistemine geçiş olarak açıkladı. Kurum, veri taşınma sürecinde güvenlik risklerini önlemek için sistemin geçici olarak kapatılmasının “en güvenli yöntem” olduğunu savunuyor.

Yaklaşık 133 bin kişi etkilenecek

SECO verilerine göre, kapanmadan 133 bin işsiz doğrudan etkilenecek.
İşsizlik ödeneğini yıl bitmeden almak isteyenlerin belgelerini en geç 19 Aralık öğleye kadar teslim etmesi gerekiyor. Bu tarihten sonra sistem ödeme yapmayacak.

RAV ofisleri danışmanlık için sınırlı biçimde açık kalacak. Ancak dijital sistemler çalışmadığından, belgeler yalnızca posta, e-posta veya ofis kutusuna bırakılarak teslim edilebilecek.
Kontrol görüşmeleri ve iş eşleştirme hizmetleri de bu dönemde yapılmayacak.

“Tam bir hizmet çöküşü” – SVP’den sert tepki

Nidwalden kantonundan SVP (İsviçre Halk Partisi) milletvekili Angela Christen, karara sert tepki gösterdi.

“İşsizlik sigortası gibi hayati bir hizmeti iki hafta boyunca kapatmak kabul edilemez. Üstelik bu, insanların en fazla desteğe ihtiyaç duyduğu bir dönemde yapılıyor,” dedi.

Christen’e göre, sistemin tamamen kapatılması yerine kademeli geçiş veya paralel işletim seçeneği tercih edilebilirdi. “Bu planlama zafiyeti, hem yönetim hem de siyasi denetim açısından ciddi soru işaretleri doğuruyor,” ifadelerini kullandı.

Ödemeler duracak, başvuru gecikirse ceza riski var

SECO’nun açıklamasına göre, kapanma süresince hiçbir ödeme yapılmayacak. Belgelerini zamanında teslim etmeyenler, ödemelerini ocak ortasına kadar alamayabilir.
Ayrıca iş başvurusu kanıtlarını dijital olarak iletemeyen iş arayanlar, sonrasında belgelerini zamanında sunmadıkları gerekçesiyle ceza günü (Einstelltage) cezasına maruz kalabilir.

Christen, bu durumun işsizler arasında güven kaybına yol açacağını söylüyor:

“Devletin iki hafta boyunca kontrol yapmaması, sistemi tatil moduna sokmakla eşdeğer. Dijitalleşme bahanesiyle vatandaşın karşısına kapı duvar çıkarmak kabul edilemez.”

SECO: “Bu tatil değil, teknik zorunluluk”

Eleştiriler üzerine SECO, iki haftalık kesintinin “devlet tatili” olarak görülmemesi gerektiğini belirtti.
Kurum, teknik geçişin yalnızca sistemsel olduğunu, iş arayanların hak ve yükümlülüklerinin ise aynı şekilde sürdüğünü vurguladı.

İş arayanlar bu dönemde tatil yapmak isterse, bunu her zamanki gibi önceden onaylatmak zorunda olacak.

Özetle:

  • 📅 Kapanma süresi: 22 Aralık 2025 – 6 Ocak 2026
  • 🕒 Son belge teslim tarihi: 19 Aralık 2025, saat 12.00
  • 💸 Ödemeler: Bu tarihten sonra duracak, 6 Ocak’tan itibaren yeniden başlayacak
  • 👥 Etkilenen kişi sayısı: Yaklaşık 133.000
  • ⚠️ Tepkiler: “Plansızlık”, “devlet tatili”, “hizmet çöküşü” eleştirileri
Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Avrupa

Kadına Şiddet Alarmı: K.o.-Damlaları “Silah” Sayılacak

yazar

Yayınlayan

on

By

Berlin – Almanya, kadınlara yönelik şiddetin ulaştığı vahim tabloyla bir kez daha yüzleşti. Federal hükümetin açıkladığı yeni durum raporu, hem rakamların ürkütücülüğünü hem de devletin almayı planladığı sert tedbirleri gözler önüne serdi. İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt, Aile Bakanı Karin Prien ve BKA Başkanı Holger Münch, Berlin’de düzenledikleri toplantıda artan şiddet vakalarına karşı “kesin ve kararlı bir mücadele” sözü verdi.

K.o.-Damlalar Resmen “Silah” Kategorisinde

İçişleri Bakanı Dobrindt, özellikle eğlence mekânlarında artan “K.o.-damlası” vakalarının artık ağır suçlarla aynı kategoriye alınacağını belirtti:

“Kadınların güvenliği devletin asli sorumluluğudur. İspanya modeline benzer elektronik kelepçe uygulamasını hayata geçiriyoruz. Ayrıca K.o.-damlalarını ‘silah’ olarak tanımlayarak çok daha sert cezai yaptırımların yolunu açıyoruz.”

Bakan, bu düzenlemenin hem caydırıcılığı artıracağını hem de mağdurların korunmasında yeni bir aşama sağlayacağını vurguladı.

“Günlük Hayatın Olağanlaşan Suçu”

Aile Bakanı Prien ise şiddetin ülkede sıradanlaşmaya başladığına dikkat çekti:

“Kadına yönelik şiddet, toplumun gündelik suç envanterine dönüşmüş durumda. Buna seyirci kalamayız.”

Prien, daha güçlü bir önleyici politika, daha nitelikli veri toplama süreçleri ve mağdurlara kesintisiz destek sunacak bir yardım ağı çağrısı yaptı.

BKA: “Sadece Görüneni Biliyoruz”

BKA Başkanı Münch, açıklanan rakamların yalnızca buzdağının görünen kısmı olduğunu ifade etti:

“Kadınlara yönelik suçlar artıyor ancak hâlâ çok büyük bir karanlık alan var. Özellikle aile içi şiddet çoğunlukla bildirilmiyor.”

Cinsel Suçlarda 53 Binden Fazla Mağdur

2024 yılı verileri, durumu tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor:

  • 53.451 kadın ve kız çocuğu cinsel suçların mağduru oldu.
  • Artış oranı %2,1.
  • Mağdurların neredeyse yarısı reşit değildi.

Vaka yelpazesi cinsel tacizden tecavüze, cinsel saldırıdan istismara kadar geniş bir alana yayılıyor.

Aynı yıl 308 kadın ve kız çocuğu öldürüldü. Tamamlanmış kadın cinayetlerinde yaklaşık %9’luk bir düşüş olsa da 859 kadın saldırılardan sağ kurtuldu.

Dijital Şiddet Rekor Kırdı

Teknolojik araçlarla işlenen şiddet türleri de hızla yükseliyor. 18.224 kadın, çevrim içi tehdit, dijital takip (cyberstalking) ve benzeri yöntemlerle mağdur edildi. Bu kalem, tüm suç alanları içinde en hızlı yükselen kategori oldu.

Siyasi saikle işlenen saldırılar ise %70’i aşan artışla yeni bir tehlike alanına işaret ediyor.

Aile İçi Şiddette Korkunç Yükseliş

2024 yılında aile içi şiddet mağduru olan kişi sayısı 265.942 ile tüm zamanların en yüksek seviyesine çıktı. Mağdurların:

  • %70’i kadın,
  • yaklaşık %30’u erkek ve erkek çocukları.

Ancak partner şiddeti hâlâ ağırlıklı olarak kadınları hedef alıyor: Her 5 mağdurdan 4’ü kadın.
132 kadın ve 24 erkek, partner şiddeti nedeniyle hayatını kaybetti.

Aile içi çatışmalarda ölenlerin sayısı ise 130. Bu ölümler içinde 6–14 yaş arası çocukların dikkat çekici bir ağırlığı var.

Şiddet Evde Olduğu Kadar Ekranda da Artıyor

Dijital takip ve çevrim içi baskı, hem partner şiddeti hem de aile içi ilişkilerde keskin bir yükseliş gösteriyor:

  • Partner şiddetinde dijital saldırılar %11 arttı,
  • Aile içi ilişkilerde bu artış %20’nin üzerine çıktı.

Karanlık Alan Araştırması: Çoğu Suç Bildirilmiyor

LeSuBiA adını taşıyan yeni araştırmaya göre:

  • Birçok şiddet türünde bildirim oranı %10’un altında,
  • Partner şiddetinde ise %5’in bile gerisinde.

Araştırma, kadınların yaşamları boyunca daha yoğun, daha sistematik ve daha ağır şiddete maruz kaldığını; çoğu vakada travmanın çocuklukta başladığını ortaya koyuyor.

Devletin Hedefi: “Korkusuz Bir Yaşam”

Federal hükümet, yeni verilerin daha etkin koruma politikalarının önünü açmasını hedefliyor. Yetkililere göre kadınların, erkeklerin ve çocukların güven içinde yaşayabilmesi

Haberin Devamını Oku

Avrupa

Knorr Çorbalarında Tehlike Çanları: Avrupa’da Başlayan Geri Çağırma İsviçre’yi de Alarm Durumuna Geçirdi

yazar

Yayınlayan

on

By

Avrupa’nın birçok ülkesinde Knorr markasına ait çorba ve sos ürünleri, yabancı madde şüphesi nedeniyle raflardan toplatılıyor. Üretici firma Unilever, üretim hatlarındaki teknik bir arıza nedeniyle bazı parti ürünlerde metal ya da kauçuk parçalar bulunabileceğini açıklayarak kapsamlı bir geri çağırma başlattı. Olası yabancı maddelerin yutulması durumunda boğulma ve sindirim sistemi hasarı riski bulunduğu belirtildi.

Şirketin duyurusu sonrası Avrupa genelinde çok sayıda Knorr ürünü market raflarından kaldırılırken, İsviçre gıda güvenliği otoriteleri de süreci yakından izlemeye aldı.

Avrupa Ülkelerinde Geri Çağrılan Ürünler ve Listeler

Unilever’in yaptığı açıklama ve Avrupa’daki resmi uyarı sistemlerinde yer alan bilgilere göre, geri çağrılan ürünler ülkelere göre şöyle:

🇦🇹 Avusturya

  • Knorr “Kaiser Teller Waldpilz Suppe”
    Lot: 528219C93 — Son Tüketim: 04/2027
    Orman mantarlı çorba karışımında yabancı madde şüphesi.

🇳🇱 Hollanda

  • Knorr “Basilicum Roomsaus”
    Lot: 527805C93, 527905C93
  • Knorr “Professional Tomaten-Groente Soep” (1,43 kg)
    Lot: L527816C93
  • Knorr “Professional Heldere Kippensoep” (3,3 kg)
    Lot: L528117C93

Geniş kapsamlı geri çağırmanın en yoğun olduğu ülkelerden biri Hollanda oldu.

🇧🇪 Belçika

  • Knorr “Basilicum Roomsaus”
    Lot: 527805C93, 527905C93
  • Knorr “Saus voor Vis”
    Lot: 527823C93

🇫🇷 Fransa

  • Knorr “Soupe Paysanne aux Légumes”
    Lot: 528225C93, 528725C93 — Son Tüketim: 31/01/2027

🇩🇰 Danimarka

  • Knorr “Sauce Champignon”
    Lot: 527823C93 — Son Tüketim: 04/2027

🇩🇪 Almanya

  • Knorr “Spaghetti Carbonara Fix”
    Lot: L527822C93 — Son Tüketim: Ocak 2027

İsviçre’de Durum: Resmî Bir Toplatma Yok Ama Risk Yakın Takipte

İsviçre Federal Gıda Güvenliği ve Veterinerlik Ofisi (BLV), geri çağrılan Knorr ürünleriyle ilgili henüz resmî bir toplatma duyurusu yayımlamadı. Ancak Avrupa’da hızla genişleyen geri çağırma kapsamında İsviçre’nin durumu yakından izlediği, riskli partilerin ülkeye girip girmediğinin araştırıldığı bildirildi.

Uzmanlar, özellikle sınır bölgelerinde alışveriş yapan tüketicilerin ve yurt dışından ürün getirenlerin lot numaralarını mutlaka kontrol etmeleri gerektiğini vurguluyor.

Tüketicilere Uyarı: “Kontrol Edin, Tüketmeyin, İade Edin”

Unilever ve ulusal otoriteler, tüketicilere yönelik şu uyarıları yaptı:

  • Ürünlerin lot/seri numaralarını kontrol edin.
  • Şüpheli partiye ait ürünleri kesinlikle tüketmeyin.
  • Marketlere veya üreticiye iade ederek ücretsiz değişim veya para iadesi alın.
  • Avrupa’dan alınmış ürünlerde risk daha yüksek olabilir.

Unilever’den Açıklama

Unilever’in resmi duyurusunda şu ifadeler yer aldı:

“Tüketici güvenliği şirketimizin en büyük önceliğidir. Belirli parti numaralarının gönüllü geri çağırılması tamamen önlem amaçlıdır.”

Haberin Devamını Oku

Gündem

Zürih Havalimanı Pasaport Kontrol Salonunu Büyütüyor: Projenin Maliyeti 140 Milyon Frank

yazar

Yayınlayan

on

By

Zürih Havalimanı, her yıl artan yolcu yoğunluğuna karşı koymak için pasaport kontrol alanını kapsamlı bir şekilde genişletmeye hazırlanıyor. Havalimanının değişmeyen fiziksel kapasitesi nedeniyle özellikle tatil dönemlerinde oluşan uzun kuyruklar, yolcu memnuniyetini belirgin şekilde düşürüyordu. Yönetim şimdi bu soruna kalıcı bir çözüm sunmayı hedefliyor.

Yolcu Rekoru – Ancak Yer Aynı Kaldı

Uçakla seyahatin en popüler ulaşım biçimlerinden biri olduğu İsviçre’de trend hız kesmiyor. Sadece Ekim ayında Zürih’ten 3,2 milyon yolcu geçti; bu, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6,7’lik bir artış. Tatil dönemlerinde rekorlar kırılıyor: 5 Ekim’de 122.668 yolcuyla havalimanı tarihinin en yoğun günü yaşandı.

Buna karşın pasaport kontrol alanı 2004’teki açılışından bu yana genişletilmemişti. Sonuç: tatil sezonlarında metrelerce uzayan kuyruklar, hatta bazı günler Airside Center’a kadar taşan yoğunluk.

4500 m²’den 10.000 m²’ye

Havalimanı sözcüsü Andrea Bärwalde, mevcut 4500 metrekarelik alanın 10.000 metrekareye çıkarılacağını açıkladı. Böylece salonun büyüklüğü iki katından fazla artacak. Yolcu akışlarının — giriş, çıkış ve transfer — daha net ayrılacağı yeni bir mimari düzen planlanıyor.

Projenin toplam maliyeti 140 milyon İsviçre frangı olarak hesaplanıyor.

Yeni E-Gate’ler Geliyor

Genişleme sayesinde daha fazla elektronik pasaport kapısı (E-Gate) devreye alınacak. Bu sistemde yolcular pasaportlarını kendileri tarıyor; kimlik ve giriş bilgileri saniyeler içinde otomatik olarak kontrol ediliyor. Zürih Kantonu Emniyet görevlilerinin yer aldığı geleneksel kontrol noktalarının sayısının gelecekte nasıl değişeceği ise henüz net değil.

Yeni makineler uzun süredir kurulmuş olsa da, AB’nin “Entry-Exit System (EES)” uygulamasındaki gecikme nedeniyle kullanılmaları bu haftaya kadar ertelenmişti. EES ile AB, Schengen dışı ülke vatandaşlarının giriş-çıkışlarını dijital olarak kaydetmeyi hedefliyor. Fiziksel damgalar tarihe karışırken güvenlik standartlarının artması öngörülüyor. İsviçre vatandaşlarının seyahat prosedüründe ise herhangi bir değişiklik bulunmuyor.

Tamamlanma 2031’de

İlk inşaat çalışmaları başladı. Genişletilmiş bölümün 2029’da faaliyete geçmesi, tüm projenin ise 2031’de tamamlanması planlanıyor. Böylece özellikle klostrofobi yaşayan yolcular için daha ferah bir deneyim sunulması hedefleniyor.

Zürih Havalimanı, yükselen yolcu trafiğine ayak uydurmak için altyapısını modernleştirirken, İsviçre’nin en yoğun hava ulaşım merkezi olarak konumunu güçlendirmeyi amaçlıyor.

Haberin Devamını Oku

Trendler