Sosyal Medya

Gündem

Thurgau: 5 dil dilen Doktorun İngilizce Yetersizliği Praxis’i Kapattı

Amriswil TG’den bir aile doktoru olan Olexandr K. (55), Ukraynaca, Rusça, Lehçe, Portekizce ve Almanca olmak üzere beş farklı dilde akıcı bir şekilde iletişim kurabiliyor. Ancak, doktorun İngilizce bilgisi yetersiz olduğu gerekçesiyle praxisini kapatmak zorunda kaldığı belirtildi.

yazar

Yayınlayan

on

Cemil Baysal .-

Thurgau’da Doktorun Praxis’i İngilizce Nedeniyle Kapatıldı – Hasta Dilekçesi Sonuçsuz Kaldı

Amriswil TG’den bir aile doktoru olan Olexandr K. (55), Ukraynaca, Rusça, Lehçe, Portekizce ve Almanca olmak üzere beş farklı dilde akıcı bir şekilde iletişim kurabiliyor. Ancak, doktorun İngilizce bilgisi yetersiz olduğu gerekçesiyle praxisini kapatmak zorunda kaldığı belirtildi.

Blick Gazetesi’nden Melissa Müller’in St. Galler Tagblatt Gazetesi haberinden alıntı yaparak aktardığı habere göre, Thurgau bölgesindeki Amriswil kasabasında bir doktorun, beş farklı dilde konuşmasına rağmen İngilizce yetersizliği nedeniyle praxisini kapatmak zorunda kaldığı bildirildi. Rund 2000 hastanın, praxisin kapanmasına karşı başlattığı bir dilekçe kampanyası ise sonuçsuz kaldı.

İngilizce Sınavlarındaki Sorunlar ve Praxis Kapanışı

Ukraynalı doktorun İsviçre’de başladığı serüven, yaklaşık on yıl önce Portekiz’de kendi praxisini yönetmesinden sonra başladı. Medbase’de çalışmaya başlayan doktor, 2015 yılında bağımsız bir doktor olarak mesleki uygulama izni aldıktan yaklaşık iki yıl sonra Amriswil’deki praxisini devraldı. Ancak şu anda Thurgau Kantonu, Ukraynalı doktordan düzenli olarak alınan eğitimlerin yanı sıra ulusal düzeyde tanınan bir mesleki gelişim belgesi talep ediyor. Bu belge olmadan doktor, mesleğini icra edemiyor. Ancak sorun şu ki, sınavlar yalnızca İngilizce olarak değil, Almanca dışında bir dilde geçirilemiyor.

Zorlu aile doktoru durumunu dikkate alarak kanton, praxisi kapatma kararını 2023’e kadar erteledi. Ancak doktor, sınavlara katılmayı reddetti. Sonbaharda ise Kantonsärztlichen Dienst (Kanton Doktor Hizmetleri) tarafından mesleki uygulama izni iptal edildi. Praxis’in web sitesinde o tarihten bu yana, “Praxis işini sürdürmek için tüm çabalarımıza rağmen başarı elde edilemedi. Maalesef bir halef veya temsilci bulunamadı.” ifadelerine yer verildi.

Dil Sınavları ve İngilizce

Ancak İngilizce sınavlarının neden gereklilik olduğu sorusu gündeme geldi. İsviçre Tıbbi Eğitim ve Gelişim Enstitüsü (SIWF) bu özel durumu bilmese de, Avrupa standartlarına göre hareket ettiklerini ve bu standartların İngilizce olduğunu belirtti. SIWF, İsviçre için özel sınavlar geliştirmenin zorluğunu kabul etti, ancak “Sözlü sınavlar her zaman anadilinde yapılır.” açıklamasını yaptı. K. ise Blick’ten gelen bir soruya cevap vermedi.

Hasta Protestları ve Reddedilen Dilekçe

Praxis, sonbaharda geçici olarak kapatıldı ve bu durum yaklaşık 3000 hastanın büyük üzüntüsüne neden oldu. Bir hastası, “Thurgau Kantonu’nun praxis’e ‘geçen yaz birkaç hastayı atadığını’ söyledi. Ancak K.’nin hastalarından biri olarak, şu anda bir aile doktoru olmadan kaldığını belirtiyor. Amriswiler Aile Doktorları’nın zaten sınırlarına ulaştığı bir durumda yeni bir aile doktoru bulamıyor.

Bu nedenle, bir hastası, K.’ye zorlu durumu nedeniyle geçici bir mesleki uygulama izni verilmesini talep ettiği bir dilekçe başlattı. Üç hafta içinde yaklaşık 2000 kişi dilekçeyi imzaladı.

Ancak ne yazık ki, dilekçe sonuç vermedi. Kanton Doktoru Agnes Burkhalter, “çok sayıda imza” için teşekkür etti, ancak talebin zaten yerine getirildiğini belirtti ve “Bu bağlamda dilekçeyi elbette geçersiz kabul ediyoruz.” dedi.

Yeni bir aile doktoru arayışında Amt für Gesundheit (Sağlık Ofisi), araştırmada yardımcı olamayacaklarını belirtti. Denetim kurulu olarak, sağlık hizmetleri ve serbest piyasa ekonomisi üzerinde bir etkilerinin olmadığını belirtti. Çünkü aile doktorları, praxislerini serbest girişimciler olarak işlettiği için kayıt yükümlülüğü bulunmuyor.

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

İSVİÇRE’DE İLAÇ KARTELİNE 600 BİN FRANK PARA CEZASI

yazar

Yayınlayan

on

By

🕒 Okuma süresi: 2 dakika
📅 10 Nisan 2025 – Bern

İsviçre Rekabet Kurumu (Weko), yedi uluslararası ilaç şirketinin karıştığı bir kartel anlaşmasını ortaya çıkardı. Söz konusu firmalar, mide spazmı ilacı Buscopan’ın ana etken maddesi olan Butylscopolaminbromid (SNBB) maddesinin satışı konusunda yıllarca gizli anlaşmalar yaptı. Weko, karteli bozdu ve firmalara toplam 600’000 Frank para cezası verdi.

2005-2019 yılları arasında yürütülen yasadışı iş birliğinde, firmalar minimum satış fiyatları üzerinde anlaştı, pazar paylarını paylaştı ve ekonomik açıdan hassas verileri birbirleriyle paylaştı. Ceza, anlaşmalı çözüm süreci dikkate alınarak verildi.

Kartelde yer alan şirketler:

  • Boehringer Ingelheim (Almanya)
  • Alkaloids of Australia (Avustralya)
  • Alkaloids Corporation (Hindistan)
  • Alchem (Hindistan)
  • C2 Pharma (İrlanda)
  • Linnea (İsviçre – Ticino)
  • Transo-Pharm (Almanya)

Weko Direktörü Patrik Ducrey, en yüksek cezanın Boehringer Ingelheim’a verildiğini belirtti ancak kesin miktarı açıklamadı. Karteli açığa çıkaran C2 Pharma ise tamamen ceza muafiyeti aldı. Transo-Pharm ve Linnea ise cezalarında indirime gitti.

FİYAT MANİPÜLASYONU: HASTALAR NE KADAR ZARAR ETTİ?

Buscopan gibi spazm çözücü ilaçlarda kullanılan etken madde İsviçre’de işlenmiyor ancak ithal ediliyor. Weko, kartelin hasta fiyatlarına ne kadar etkisi olduğunu araştırmadığını belirtti. Yine de bu tarz anlaşmaların tüketicilere dolaylı zarar verdiği biliniyor.

Bu karar, İsviçre’de bir etken madde üzerinden ceza verilen ilk ilaç karteli davası olarak tarihe geçti. Avrupa ve Avustralya rekabet kurumlarının desteğiyle yürütülen soruşturmada firmalara, kararın ardından İsviçre Federal İdare Mahkemesi’ne itiraz etme hakkı tanındı.

Haberin Devamını Oku

Gündem

AVRUPA GENELİNDE PEDOKRİMİNAL AĞA DARBE: 166 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI

yazar

Yayınlayan

on

By

🕒 Okuma süresi: 3 dakika
📅 10 Nisan 2025 – Almanya

Avrupa çapında düzenlenen “Operation Fever” adlı büyük çaplı bir operasyonla çocuk istismarı ve çocuk pornografisine karşı ciddi bir darbe indirildi. Polonya’nın liderliğinde ve Europol koordinasyonunda yürütülen operasyon kapsamında 12 Avrupa ülkesinde ve ABD’de toplam 166 kişi gözaltına alındı.

Polonya, Almanya, İsviçre ve diğer ülkelerde 774 farklı adrese eş zamanlı baskınlar düzenlendi. Baskınlarda çocuklara ait yasa dışı görüntülerin saklandığı dijital materyallerin yanı sıra silahlar ve uyuşturucular da ele geçirildi. Özellikle Polonya’da 98 kişi yakalanırken, bazı şüphelilerin tanınmış kişiler olduğu bilgisi dikkat çekti.

DİJİTAL KANITLAR VE ULUSLARARASI DESTEK

Polonya’nın AB Konseyi Başkanlığı görevini yürütmesi sebebiyle operasyonun merkezinde yer aldığı belirtildi. ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI) da operasyona destek verdi. Ele geçirilen yüzbinlerce dijital dosya şu anda kriminal incelemeden geçiriliyor.

Almanya’nın Hessen eyaletinde 105 kişi hakkında soruşturma yürütülürken, Rheinland-Pfalz bölgesinde de en az bir kişi tutuklandı. Yetkililer, şüphelilerin internette kurdukları forumlar aracılığıyla hem yasa dışı içerik alışverişi yaptıklarını hem de çocukları psikolojik olarak etkileyerek bazı durumlarda intihara yönlendirdiklerini açıkladı.

İSVİÇRE DE YASALARIYLA KARŞI KOYUYOR

İsviçre’de çocuklara yönelik istismar içeriklerinin bulundurulması ve paylaşılması ağır suç olarak kabul ediliyor. İsviçre Ceza Kanunu’nun 197. maddesine göre bu suçlar için 5 yıla kadar hapis veya para cezası öngörülüyor. İsviçre de bu tarz uluslararası operasyonlara aktif olarak destek veriyor.

Bu geniş kapsamlı operasyon, sınır ötesi iş birliğinin çocuk istismarıyla mücadelede ne kadar hayati olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Haberin Devamını Oku

Gündem

YAPAY DÖLLENMEYLE İKİZ DOĞUMLARINDA BÜYÜK DÜŞÜŞ

yazar

Yayınlayan

on

By

Son yirmi yılda, yapay döllenme (IVF) ile çoğul gebeliklerin sayısında belirgin bir azalma yaşandı. 2002 yılında %17,4 olan ikiz doğum oranı, 2023 yılı itibarıyla %2,8’e düştü. Bu düşüş, büyük ölçüde 2017 yılında yürürlüğe giren Üreme Tıbbı Yasası’ndaki değişikliklere bağlanıyor.

2017 reformu ile birlikte, embriyo saklama miktarı artırıldı ve bu sayede doktorlar, hangi embriyoların yapılacak yapay döllenme işleminde kullanılacağını daha iyi belirleyebilmeye başladı. Federal İstatistik Dairesi’nin (BFS) Reprodüksiyon İstatistikleri Bölümünden Tonia Rihs, bu gelişmeyi şu şekilde açıklıyor: “Tek embriyo transferi çok daha yaygın hale geldi.”

Yasalar, Tıbbi Uygulamaları Etkiledi

2017 yılında, 4085 yapay döllenme işleminde iki embriyo transfer edildi. Oysa tek embriyo transfer edilen vaka sayısı 3789’dur. 2023 yılında ise, transferlerin çoğunluğu tek embriyo içermekteydi (7341). İki embriyo yalnızca 811 kez transfer edildi.

2023 yılı itibarıyla, 6513 çift yapay döllenme tedavisi aldı ve bu sayı, bir önceki yıla göre %1,5’lik bir düşüşü gösteriyor. Ancak doğan çocuk sayısı 2511’e yükseldi, bu da %5,9’luk bir artışı ifade ediyor. Bu 2511 çocuk, İsviçre’de doğan tüm bebeklerin %3’ünü oluşturuyor. Bu bebeklerden 67’si sperm bağışı ile dünyaya geldi. Yine de, toplam embriyo transferlerinin yalnızca %30’u doğumla sonuçlandı. Bu oran, 2017’de %23, 2022’de ise %27,6 idi.

Haberin Devamını Oku

Trendler