Sosyal Medya

İsviçre

İSVİÇRE’DE GRİP DALGASI REKOR SEVİYEYE ULAŞTI

yazar

Yayınlayan

on

İsviçre’de mevsimsel grip dalgası etkisini artırarak devam ediyor. Federal Sağlık Dairesi’ne (BAG) göre, geçen hafta ülkede 2500’den fazla yeni grip vakası kaydedildi. Bu rakam, bu sezon için yeni bir rekor anlamına geliyor.

BAG’nin bugün yayımladığı verilere göre, her 100.000 kişi başına düşen grip vaka sayısı yaklaşık 28 olarak hesaplandı. Geçen yılın aynı döneminde bu oran 26,5 olarak kaydedilmişti. Uzmanlar, bu yılki grip dalgasının önceki yıla kıyasla daha şiddetli seyrettiğini belirtiyor..

DOKTOR ZİYARETLERİNDE ARTIŞ
19-25 Ocak haftasında grip benzeri semptomlarla doktor ziyaretlerinde de belirgin bir artış yaşandı. Yüksek ateş, öksürük ve boğaz ağrısı şikayetleriyle 21.054 kişi doktora başvurdu. Bu, grip benzeri hastalıklar nedeniyle bir haftada kaydedilen en yüksek rakamlar arasında yer alıyor. Son olarak, 2020 baharında benzer seviyelere ulaşılmıştı.

RSV VE COVID-19 GERİLİYOR
Gribin yanı sıra, solunum yollarını etkileyen RSV virüsü de toplum içinde yayılmaya devam ediyor. Ancak BAG’nin değerlendirmesine göre, RSV salgınının zirve noktasını geçtiği düşünülüyor. Öte yandan, Covid-19 vakalarında düşüş eğilimi gözleniyor. Kanalizasyon analizleri, zorunlu bildirim sistemi ve Sentinella raporları, SARS-CoV-2 enfeksiyonlarının birkaç haftadır azaldığını gösteriyor..

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

LUZERN’DE İNSAN TİCARETİYLE 22 SEKS ÇALIŞANINI SÖMÜRDÜĞÜ İDDİA EDİLEN KADIN YİNE MAHKEMEDE

yazar

Yayınlayan

on

By

Luzern, – 57 yaşındaki bir kadın, Luzern Kanton Mahkemesi’nde yeniden yargılanıyor. Daha önce Kriminal Mahkeme tarafından insan ticareti suçlamasıyla altı yıl iki ay hapis cezasına çarptırılan kadın, verilen kararın temyiz edilmesi sonucu yeniden mahkemeye çıkıyor.

Kadın, Tayland’dan getirdiği 22 seks işçisini kötü koşullarda çalıştırmakla suçlanıyor. Taylandlı kadınlar, İsviçre’deki ( fuhuş evlerine) bordellere zorla yerleştirilerek, günün her saati erkek müşteriler için çalıştırıldılar ve borçlarını ödeyebilmek için ağır koşullarda zorla çalıştırıldılar.

İnsani Koşullarda Çalıştırma ve Borç Tuzağı
Kadının, Taylandlı kadınları sahte belgelerle İsviçre’ye soktuğu ve bu kadınları zorla seks işçiliğine yönlendirdiği iddia ediliyor. Mağdurlar, sözde destek sağlanacakları vaadiyle insan kaçakçılarıyla anlaşarak, yaklaşık 60.000 Frank’a kadar borçlandılar.

İddianameye göre, seks işçileri çoğunlukla kırsal bölgelerden gelen yoksul kadınlardı ve yabancı para birimlerini bilmedikleri için borçlarının büyüklüğünden habersizlerdi. Kadınlar, çalışarak bu borçları ödemek zorunda bırakıldılar. Çalışanlar, iki yıl boyunca bu ağır borç yükü ve sürekli baskılarla yaşamaya devam ettiler.

Sürekli Baskı ve Gizlenme
Seks işçileri, polis baskınlarından kaçmak için fuhuş evlerine- bordellere ya da bodrum katlara gizleniyorlardı. Kadınlar, ne İngilizceyi ne de İsviçre’deki yerel dilleri biliyorlardı ve Avrupa kültürüne yabancıydılar, bu nedenle çalışma şartları hakkında herhangi bir itirazda bulunamadılar ya da yardım arayamadılar.

Ağır Çalışma Koşulları ve Sosyal İzolasyon
Luzern’deki bordel, 24 saat açık olarak seks işçilerini sürekli olarak müşterilere hizmet vermeye zorluyordu. Bazen müştercilere hizmet vermeleri için uyandırılıyorlardı. İşçiler, bazen üç kişi aynı yatakta yatıyor ya da yerde uyuyordu. Ayrıca, işçilerin bordelden özgürce çıkma veya kendi başlarına hareket etme imkanları yoktu. Seks işçileri, müşteri seçemiyordu. Kabul etmedikleri bir müşteri talebini reddettiklerinde ise ağır baskılara maruz kalıyorlardı.

Maddi Çıkar ve Devam Eden Davalar
Kadının bordel işletmesinden kazandığı gelir, 2012 ile 2014 yılları arasında toplamda 234.785 Frank’ı bulmuştu. 2023’te Kriminal Mahkeme tarafından hapis cezasına çarptırılan kadın, şimdi temyiz duruşması için Luzern Kantonal Mahkemesi’nde yeniden yargılanıyor.

Haberin Devamını Oku

Gündem

KANTONLAR, HİJYEN SORUNLU RESTORANLARIN İSİMLERİNİ AÇIKLAMALI

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre’deki restoranlarda gıda hijyeni denetimleri, sektörde büyük tartışmalara yol açtı. Gıda denetimlerinde başarısız olan restoranların isimleri gizli tutuluyor. Ancak, tüketici savunucuları ve bazı politikacılar, gıda güvenliği konusunda şeffaflığın sağlanabilmesi için yasal değişiklik yapılması gerektiğini savunuyor.


Özet:

  • Gıda denetimlerinde başarısız olan restoranların isimleri açıklanmıyor.
  • Tüketici savunucuları ve politikacılar, şeffaflık sağlanmasını talep ediyor.
  • Gastrosuisse sektörel birlikleri, bu tür açıklamalara karşı çıkıyor.

Basel’deki Hijyen Sorunları

Basel’de bir restoranda, 2023 yılı Haziran ayında yapılan denetimde, soslarda küf, aşırı sıcak ortamda saklanan balıklar ve kırmızı şarap kadehlerinde ölü sinekler tespit edildi. Dört ay sonra yapılan ikinci denetimde hijyen koşullarında iyileşmeler görülse de, mutfakta son kullanma tarihi geçmiş ürünler bulundu. Sonuç olarak, restoran sahibi 6.000 İsviçre frangı para cezasına çarptırıldı. Ancak hangi restoran olduğu gizli tutuluyor.


Şeffaflık Tartışması

Restoranların gıda denetimlerinde başarısız olduğunda isimlerinin açıklanıp açıklanamayacağı konusu, toplumda farklı görüşlere yol açtı.

  • Evet: Kirli işletmeleri desteklemek istemiyoruz!
  • Hayır: Bu uygulama fazla olur.

İsviçre’de, mevcut yasalara göre gıda denetimlerinde başarısız olan restoranların isimleri açıklanmıyor. Ancak, Danimarka gibi ülkelerde, bu tür bilgiler uzun yıllardır kamuoyuna sunuluyor. Danimarka’da restoranlar, yapılan denetimlerin ardından gülümseyen veya üzgün yüz simgeleriyle değerlendirilerek, bu puanlar restoranlarda görünür şekilde sergileniyor.


Politikacılardan Şeffaflık Çağrısı

Gıda güvenliği ve şeffaflık konusunda İsviçre’de bazı politikacılar da aktif olarak çağrıda bulunuyor. SVP milletvekili Lukas Reimann, 2008 yılında parlamentoya sunduğu önergesinde gıda denetimlerinde şeffaflık talep etmişti. SP milletvekili Nadine Masshardt ise yıllardır bu konuda aynı çağrıyı yapıyor.

Tüketici savunucuları da aynı şekilde, denetimlerin sonuçlarının en azından genel hatlarıyla açıklanması gerektiğini savunuyor. Josiane Walpen, bu konuda yaptığı açıklamada, “Tüketicilerin güvenliği için bu bilgilerin halkla paylaşılması önemli” dedi.


Yasal Değişiklik Gerekli

Gıda denetimlerinin sonuçlarının halkla paylaşılabilmesi için Gıda Kanunu’nun değiştirilmesi gerekiyor. Ancak, parlamentoda yapılan şeffaflık çağrıları bugüne kadar reddedildi. Bu yasal değişiklik talepleri, restoran sektörünü de etkileyecek büyük bir dönüşümün önünü açabilir.


Danimarka’daki Smiley Sistemi

Tüketici savunucuları, Danimarka’daki Smiley Sistemi’ni örnek almayı öneriyor. Danimarka’da, restoranlar yapılan denetimlerin ardından gülümseyen veya üzgün yüz simgeleriyle değerlendirilir ve bu puanlar restoranlarda görünür şekilde sergilenir. Bu sistem, sadece tüketicilerin değil, aynı zamanda hijyen konusunda kusursuz çalışan restoranların da çıkarına olur. Olumsuz değerlendirmelerin kötü işletmelerle sınırlı kalmasını sağlar ve temiz işletmelerin haksız yere zarar görmesini engeller.


Gastrosuisse Karşı Çıkıyor

Ancak, restoran sektörünün temsilcisi olan Gastrosuisse, denetim sonuçlarının açıklanmasına karşı çıkıyor. Sektör, eski sahiplerinin kötü değerlendirmelerinin yeni restoran sahiplerine zarar vermesini istemiyor. Ayrıca, Gastrosuisse temsilcileri, denetimlerden başarısız çıkan restoranların isimlerinin kendilerine de açıklanmadığını belirtiyor.


Sonuç

İsviçre’deki gıda denetimlerinin şeffaflık konusundaki tartışmalar devam ediyor. Tüketici savunucuları ve politikacılar, daha fazla şeffaflık talep ederken, restoran sektörü ise bu uygulamanın işletmelerin itibarına zarar vereceğini savunuyor. Gıda güvenliği ve hijyen konusunda sağlanacak şeffaflık, hem tüketici güvenliğini artırabilir hem de sektörün iyileşmesine katkıda bulunabilir.

Haberin Devamını Oku

Gündem

MERKEZİ İSVİÇRE KANTONLARI, SIĞINMA POLİTİKALARINDA TASARRUF İSTEDİ

yazar

Yayınlayan

on

By

Luzern, 30.01.2025

Merkezi İsviçre Kantonları hükümetleri, sığınma politikalarında tasarruf yapılmasını talep etti.

Sığınma Politikası ve Altyapı Projeleri

Merkezi İsviçre Kantonları hükümet konferansı, çarşamba günü Luzern’deki Hotel Astoria’da 15. toplantısını gerçekleştirdi. Bu toplantıda, Sosyal Direktörler Konferansı (ZSODK), sığınma alanında bütçe kesintisi yapılmasını istedi. Ayrıca, bu alanda daha aktif ve şeffaf bir iletişim çağrısında bulunuldu.

ZSODK, Federal Hükümet’ten sığınma politikasında, özellikle kendi kontrolünde olan alanlarda tasarruf yapmasını talep etti. Bu talepler arasında, düzensiz göçün azaltılması, sığınma süreçlerinin hızlandırılması ve sığınma başvurularının bürokratik engellerinin azaltılması yer alıyor.

ZSODK Başkanı ve Nidwalden Hükümeti üyesi Peter Truttmann (GLP), bu konuda yaptığı açıklamada, sığınma alanının bir ortak görev olduğunu vurguladı ve herkesin katkı sağlaması gerektiğini belirtti.

Altyapı Projeleri Öne Çıktı

Toplantıda, Luzern geçiş istasyonu (DBL) ve Zug ile Zürih arasındaki Zimmerberg II temel tünelinin inşası gibi altyapı projeleri de gündeme geldi. Federal Hükümet, 28 Ocak’ta altyapı projelerini yeniden önceliklendirdiğini duyurmuştu ve Merkezi İsviçre Kantonları hükümetleri, bu projelerin hızlı bir şekilde onaylanıp hayata geçirilmesini istiyor.

Luzern geçiş istasyonunun, Merkezi İsviçre demir yol ağının gelişimi için kritik bir öneme sahip olduğu belirtilerek, bölge kantonları, DBL’nin ilk aşamasının finansmanının bir sonraki demir yolu genişleme raporuna dahil edilmesini talep ediyor.

Merkezi İsviçre Kantonları hükümet konferansına Luzern, Obwalden, Nidwalden, Schwyz, Uri ve Zug kantonlarının hükümet üyeleri katıldı. 29 Ocak’taki toplantıya ayrıca, Federal Parlamento üyeleri de katıldı.

Haberin Devamını Oku

Trendler