Sosyal Medya

İsviçre

FİLİPİNLİ HEMŞİRELERİN İSVİÇRE’DEKİ SINAVI: BAŞARI ORANI BEKLENTİLERİN ALTINDA KALDI

yazar

Yayınlayan

on

Filipinli Hemşirelerin İsviçre’deki Zorlu Mücadelesi

İsviçre’de yaşanan sağlık personeli açığını kapatmak amacıyla Filipinler’den getirilen hemşirelerden yalnızca biri başarılı oldu. Kantonspital Baselland (KSBL) tarafından başlatılan pilot proje, beklentileri karşılamakta zorlanıyor.

İsviçre’ye 2023 yılında getirilen yedi Filipinli sağlık personelinden üçü deneme sürecini geçemeyerek işten çıkarıldı. Şu anda yalnızca dört kişi hastanede çalışmaya devam ediyor.

DİL ENGELİ VE UYUM SÜRECİ ZORLU OLDU

Filipinli hemşire Edmund Montejo, İsviçre’ye gelmeden önce bir yıl boyunca akşamları parkta internet bağlantısı bulup Almanca öğrendiğini belirtiyor. Ancak, Montejo’nun Almanca bilgisinin yanı sıra İsviçre Almancası’na uyum sağlaması da büyük bir zorluk oldu.

Pilot proje kapsamında çalışmaya başlayan hemşirelerden bazıları, dil konusundaki eksiklikler nedeniyle hastanede yeterli performans gösteremedi ve yaşlı bakım merkezlerine yönlendirildi. KSBL’nin bakım departmanı sorumlusu Cornelius-Monroe Huber, “Yabancı personelin sadece Almanca değil, aynı zamanda İsviçre Almancası’nı da anlaması gerekiyor,” dedi.

UZUN ORYANTASYON SÜRECİ BEKLENTİLERİ KARŞILAMADI

İsviçre Sağlık Çalışanları Birliği (SBK) yetkilisi Daniel Simon, yurt dışından gelen sağlık personelinin tam verimle çalışmaya başlamasının altı ila on iki ay sürdüğünü ifade ediyor. “Bu süreçte dört kişi kazanılmış olsa da, bu sayı hastanedeki haftalık personel değişim oranına denk geliyor,” dedi.

FİLİPİNLİ HEMŞİRELERİN GELECEĞİ BELİRSİZ

Pilot proje gereği Filipinli sağlık çalışanlarının 18 ay sonra ülkelerine geri dönmeleri gerekiyor. Kalmak isteyen sağlık çalışanları için ise göçmenlik yasaları büyük bir engel teşkil ediyor. “İsviçre’de çok şey öğrendim, ancak burada kalabileceğimi sanmıyorum,” diyen hemşire Sarah Abubakar, belirsizliğin kendilerini endişelendirdiğini dile getirdi.

KSBL yönetimi ise projenin geleceği hakkında net bir karar vermiş değil. Hastane yönetimi, projenin uzun vadeli faydalarını değerlendirmek için daha fazla zamana ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor.

@SRF

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

PKK’YA SİLAH BIRAKMA ÇAĞRISINDAN SONRA SIĞINMACILARIN DURUMU NE OLACAK?

yazar

Yayınlayan

on

By

PKK’NIN SİLAH BIRAKMA ÇAĞRISININ ARDINDAN İSVİÇRE’DE SİYASİ Sığınma BAŞVURULARI GÜNDEMDE

Türkiye’de Abdullah Öcalan’ın silah bırakma çağrısı yapmasının ardından, bu gelişme Avrupa’nın birçok ülkesinde olduğu gibi İsviçre’de de geniş yankı uyandırdı. İsviçre Göç Dairesi (SEM) ve Federal Hükümet, Türkiye’deki bu gelişmeleri yakından takip ediyor. Alınan bilgilere göre, son haftalarda Türkiye’deki gelişmelerin hemen ardından, İsviçre’deki çeşitli kamplarda PKK’ya yakınlık gerekçesiyle yapılan siyasi sığınma başvurularına çok sayıda red kararı verildiği öğrenildi. İsviçreninsesi’ne başvuran bazı okuyucular da kendilerine red kararının tebliğ edildiğini doğruladı.

Thurgau SPV milletvekili Pascal Schmid, bu durumu Federal Parlamento’ya taşıyarak konuyu soru önergesiyle gündeme getirdi. Schmid, İsviçre’deki siyasi sığınma başvurularının %15’inin Türkiye’den geldiğini belirterek, Türkiye’yi Avrupa Konseyi üyesi bir ülke olarak, göçmen başvuruları açısından Avrupa’da ikinci sıraya yerleştirdiğini ve bu konuda Federal Hükümet’in aldığı önlemleri sorguladı.

Schmid’in önergesinde şu açıklama ve sorular yer aldı:

Türkiye’den gelen başvuruların büyük bir kısmı, PKK ile bağlantılı oldukları gerekçesiyle yapılmakta. SFH (İsviçre Mülteci Yardım Kuruluşu) verilerine göre, PKK’ya yakın kişilerin Türkiye’de tehdit altında oldukları belirtiliyor. Öte yandan, İsviçre’de PKK, propaganda faaliyetleri, eğitim kampları ve ideolojik indoktrinasyon çalışmalarını sürdürüyor. NDB (İsviçre Milli İstihbarat Servisi) 2024 raporunda ise, PKK’nın İsviçre’deki faaliyetleriyle ilgili önemli uyarılara yer veriliyor.

Milletvekili Schmid’in Federal Hükümete yönelttiği sorular şu şekilde:

İç güvenlik ve mülteci politikaları konusunda yapılacak açıklamalar, İsviçre halkı için büyük bir öneme sahip. PKK’nın son gelişmelerin ardından aldığı silah bırakma kararı, hem mülteci başvuruları hem de iç güvenlik stratejileri açısından kritik bir dönüm noktası olabilir. İsviçre Federal Hükümeti, bu süreçte alacağı önlemlerle ülkenin güvenliğini ve göç politikasını nasıl şekillendireceğini belirleyecek. Bu gelişmelerin ardından atılacak adımlar, hem İsviçre’nin iç güvenliğini hem de sığınmacı politikalarını doğrudan etkileyecek.

Haberin Devamını Oku

İsviçre

MARTIN PFİSTER, VIOLA AMHERD’İN YERİNE İSVİÇRE FEDERAL HÜKÜMETİ’NE SEÇİLDİ

yazar

Yayınlayan

on

By

Zug Kantonu’nun Sağlık Direktörü Martin Pfister, ikinci seçim turunda aldığı güçlü destekle İsviçre Federal Hükümeti’ne seçildi. Sağ ve sol kanattan gelen geniş bir destekle kazanan Pfister, Merkez İsviçre ( Zentralschweiz ) bölgesinde büyük bir sevinçle karşılandı.

ZUG KANTONU’NDAN YÜKSEK OY DESTEĞİ
İsviçre Federal Meclisi, Zug Kantonu Sağlık Direktörü Martin Pfister’ı, 245 geçerli oydan 134’ünü alarak Viola Amherd’in yerine Federal Hükümeti’ne seçti. Bu zafer, sol kanattan, FDP (Halk Partisi) ve orta sağ kanattan aldığı destekle elde edildi.

İlk turda yalnızca bir oy farkıyla galip gelemeyen Pfister, ikinci tura kaldı. Rakibi Markus Ritter ise 110 oyla yarıştan çekildi.

ZUG’DA SEVİNÇ GÖSTERİLERİ
Seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından Zug’un çeşitli şehirlerinde büyük bir sevinç yaşandı. Zaferin kutlamasına, Pfister’in de yer aldığı Karneval yöresel Guggenmusik grubu katılarak müzikleriyle kutlamalara coşkulu bir atmosfer kattı.

PFİSTER’İN AİLESİ VE DESTEKÇİLERİ
Pfister’in ailesi, zaferi büyük bir heyecanla karşıladı. Oğlu Samuel, seçimlerin heyecan dolu geçtiğini ancak sonucun tüm aileyi mutlu ettiğini belirtti. “Seçim sonuçları beklediğimizden daha heyecanlı oldu, ancak şimdi ailece zaferin tadını çıkarıyoruz,” diyen Samuel, ailesinin gururunu dile getirdi.

TARAFSIZLIK POLİTİKASI VE GELECEK VİZYONU
Zaferinin ardından basın toplantısı düzenleyen Martin Pfister, İsviçre’nin Avrupa ile ilişkilerinde yeni bir yol haritası belirlemeyi hedeflediğini ifade etti. “Neutralite’nin temeli sağlam kalmalı, ancak uygulamada esnek olmalı,” diyen Pfister, askeri harcamalar için vergi artışını da dışlamadığını belirtti. “Güçlü bir orduyu sürdürmek bizim önceliğimiz,” şeklinde konuştu.

FDP VE ORTA SAĞIN DESTEĞİ
FDP Başkanı Thierry Burkart, Pfister’e yönelik desteğini açıklayarak, “Bu zafer yalnızca orta sağ partilerin değil, tüm İsviçre’nin zaferidir,” dedi. Burkart, Pfister’in askeri strateji ve savunma politikalarında bazı değişiklikler yapması gerektiğini de vurguladı.

KADIN TEMSİLİ ÜZERİNE TARTIŞMALAR
Yeşiller Partisi Başkan Yardımcısı Lisa Mazzone, Pfister’in seçilmesini eleştirerek, “Kadın temsili hala yetersiz,” dedi. Mazzone, “Bu seçim, daha dengeli ve çeşitlilik odaklı bir federal yönetimi yansıtmıyor,” diyerek, Pfister’in kadın hakları konusunda somut bir adım atmadığını ifade etti.

Haberin Devamını Oku

Gündem

ZÜRİH’TE 284 KİRACI AİLEYE ÇIKIŞ

yazar

Yayınlayan

on

By

3 Mart 2025, 09:31 – Okuma süresi: 3 dakika
Zürich’in Langnau am Albis kasabasında yer alan Vita Konut Kompleksi – Vita-Siedlung’daki 284 kiracı, Çarşamba günü aldıkları resmi bildirimle, 30 Eylül tarihine kadar taşınmaları gerektiği bildirildi. Kiracılara, yalnızca bir “feragatname” imzalamaları durumunda, taşınma tarihinin bir yıl daha ertelenebileceği seçeneği sunuldu.

Proje ve Tepkiler
Vita Konut Kompleksi – Vita-Siedlung’un arazisinin yoğunlaştırılması ve daha verimli kullanımının sağlanması amacıyla Zurich Sigorta tarafından başlatılan proje, kiracılarda büyük tepki yarattı. 2016 yılından bu yana gündemde olan renovasyon planlarının, kiracılara net bir şekilde açıklanmadığı ve sürecin şeffaf olmadığı ifade ediliyor. Kiracılar, projeye dair belirsizliklerin ve gecikmelerin kendilerini olumsuz etkilediğini dile getiriyor.

İtirazlar ve Hak Arayışı
Kiracılar, gönderilen bildirimlerin ardından inşaat ruhsatının henüz alınmamış olmasına dikkat çekerek, prosedürün şeffaflık eksikliğinden şikayet ediyor. Bir kiracı, “Aşamalı olarak yapılacağı belirtilen projeye rağmen, şimdi altı ay içinde taşınmamız isteniyor. Dokuz yıldır renovasyon hakkında konuşuluyor, ancak şu ana kadar somut bir adım atılmadı,” şeklinde hayal kırıklığını dile getirdi.

Kiracılar, mevcut durumda haklarını savunmak amacıyla çeşitli adımlar atmayı planlıyor. Bir başka kiracı ise, “Hiçbir belgeyi imzalamayacağım. Kiracılar Birliği’ni devreye sokacağız ve çıkarlarımızı ve haklarımızı savunacak bir topluluk kuracağız,” diyerek, süreci yasal zemin üzerinden sürdürme kararlılıklarını ifade etti.

Yönetimden Açıklama
Apleona Schweiz AG, proje ile ilgili yapılan eleştiriler üzerine bir açıklama yaptı. Yönetim, mevcut binanın yapısal bütünlüğünün korunabilmesi için kapsamlı bir renovasyon gerektiğini belirterek, “Bina üzerindeki önemli yapısal müdahale nedeniyle, inşaat süresince kiracıların burada kalması mümkün değildir,” açıklamasında bulundu.

Bu durum, kiracıların yasal hakları ve yaşam koşulları konusundaki tartışmaları yeniden gündeme taşırken, aynı zamanda konut sektöründeki güncel sorunları ve kiracı hakları üzerindeki etkilerini de gözler önüne seriyor. Kiracıların, bu süreçte haklarını savunma noktasında ne gibi adımlar atacakları ve proje ilerledikçe gelişmelerin nasıl şekilleneceği merak konusu olmaya devam ediyor.

Haberin Devamını Oku

Trendler