Sosyal Medya

Gündem

TELEGRAM’DA ŞOK EDEN GRUPLAR: TECAVÜZ AĞLARI VE K.O. DAMLALARI

yazar

Yayınlayan

on

Telegram üzerinde faaliyet gösteren uluslararası tecavüz ağları, erkeklerin cinsel tecavüz saldırılarının videolarını yayınladıkları ve K.O. damlaları gibi yöntemlerle kadınları nasıl etkisiz hale getirebileceklerine dair “tavsiye” paylaştıkları gruplarla gündeme geldi. Uzmanlar, bu tür grupların İsviçre’de de var olabileceğini öne sürüyor.


Detaylar

  • Uluslararası Ağlar: Alman medya kuruluşu NDR’nin “STRG_F” programının araştırması, bu tür ağların dünya çapında organize olduğunu ve Telegram üzerinde 70.000 kişilik gruplar halinde faaliyet gösterdiğini ortaya koydu. Erkekler burada tecavüz görüntülerini paylaşıyor, hatta bazı saldırılar canlı yayınlanıyor.
  • Kolay Erişim: Araştırmalara göre, bu gruplarda kullanılan K.O. damlaları gibi kimyasal maddeler, “masum” ürünler olarak internet üzerinden hiçbir kısıtlama olmadan satın alınabiliyor.

Telegram, Bu Tür Gruplar İçin İdeal Bir Platform

Kriminolog Dirk Baier, Telegram’ın, tecavüz ağları ve nefret dolu gruplar için ideal bir ortam sağladığını belirtiyor. Baier, “İsviçre’de de böyle ağların olduğundan eminim,” diyerek, genç erkekler arasında artan kadın düşmanlığının, Andrew Tate gibi figürlerin popülaritesinde ve onların kadınlara yönelik nefret dolu mesajlarında kendini gösterdiğini vurguluyor.

Baier, genç erkeklerin, güç ve egemenlik odaklı erkeklik anlayışlarının tekrar popüler olduğunu ve bunun, bu grubun daha fazla zamanını sosyal medyada geçirmesi nedeniyle daha kolay yayıldığını ifade ediyor. Bu durum, onların, sosyal medya platformlarında şiddet içerikli mesajlarla daha sık karşılaşmalarına yol açıyor.


İsviçre’deki Durum

Kriminolog Dirk Baier, İsviçre’de de bu tür ağların aktif olabileceğini belirtiyor:

“Telegram gibi platformlar, bu tür faaliyetler için ideal bir ortam sunuyor. İçerikler denetlenmediği için nefret ve şiddet dolu gruplar burada rahatça varlıklarını sürdürebiliyor.”

Brigitte Kämpf, İsviçre’deki “Kadın Danışma Merkezi Cinsel Şiddet” temsilcisi olarak, bu ağların faaliyetlerinin belgelenmesinin zor olduğunu ifade ediyor:

“K.O. damlaları genelde birkaç saat içinde vücuttan atılıyor. Bu da delil toplanmasını oldukça güçleştiriyor.”


Fransa’daki “Pelicot Olayı” ve İsviçre’ye Olası Yansımaları

DÜNYA, AVİGNON’DA TECAVÜZ DAVASINA KİLİTLENDİ
Bu hafta dünya, Fransa’nın Avignon kentine odaklandı. Burada, Pelicot davası kapsamında sanıklara yönelik cezalar açıklandı. Fransız kadın, yıllarca kocasının etkisiyle bayıltıldı ve internet üzerinden erkeklere satıldı. Bu erkekler, kadını evinde tecavüz etmek için çağrıldı. Ancak bu sadece bir örnek değil: Alman araştırma programı “STRG_F”, Telegram’da, erkeklerin tecavüzleri planladığı, bu suçların fotoğraf ve videolarını paylaştığı, hatta canlı yayınladığı ağlar olduğunu ortaya çıkardı.


Tecavüz Ağı ve K.O. Damlaları

Bu Telegram gruplarında, dünya çapından 70.000’den fazla üyeye sahip kişiler, K.O. damlalarının nasıl kullanılacağına dair “tavsiye” paylaşıyor. Bu damlalar, genellikle tehlikeli kimyasallar olup, masum görünümlü ürünler olarak satılmaktadır. Bu tür ürünlerin internet üzerinden kolayca temin edilebilmesi, şiddet suçlarının yayılmasına olanak tanıyor.


Telegram’ın Yanıtı

Telegram, bu tür gruplara karşı “sıfır tolerans politikası” uyguladığını ve kullanıcı şikayetlerini dikkate aldığını açıkladı. Ancak uzmanlara göre, bu açıklamalar yeterli değil; denetimsizlik bu tür platformları cinsel suçlar için cazip hale getiriyor.

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

BERN’DE YÜZÜNÜ KAPATAN KADINA PARA CEZASI: NİKAP GİYDİĞİ İÇİN CEZALANDIRILDI

yazar

Yayınlayan

on

By

⏱️ Okuma süresi: 2 dakika

İsviçre’de yürürlüğe giren yüzü kapatma yasağı kapsamında, Bern’de alışveriş yapan 40 yaşındaki Kosova kökenli bir kadın, yüzünü örttüğü gerekçesiyle para cezasına çarptırıldı. Kadının alışveriş sırasında nikap (niqab) taktığı belirtildi.

İsviçre genelinde 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren yürürlüğe giren yüz kapatma yasağı (Verhüllungsverbot), kamuya açık alanlarda yüzü tamamen örten giysilerin kullanılmasını yasaklıyor. Bu kapsamda Bern’de yaşanan olayda, bir süpermarkette alışveriş yapan kadının yüzünü kapatan nikap taktığı gerekçesiyle para cezası aldığı bildirildi.

🛑 NİKAP NEDİR?

Nikap (niqab), sadece gözleri açıkta bırakan ve genellikle dini nedenlerle takılan bir yüz örtüsüdür. İsviçre yasalarına göre kamuya açık alanlarda bu tür kıyafetlerin giyilmesi yasaktır.

🧾 CEZA NEYE DAYANIYOR?

Kadın, Bern polisi tarafından durdurularak kimliği tespit edildi. Yüz kapatma yasağına aykırı davrandığı gerekçesiyle cezai işlem uygulandı. Yasa uyarınca, bu tür ihlallerde 1000 İsviçre Frangı’na kadar para cezası kesilebiliyor. Olayın ardından kadının bu cezaya itiraz edip etmeyeceği henüz bilinmiyor.

🗳️ HALK OYLAMASIYLA KABUL EDİLDİ

Yasa, 2021 yılında yapılan halk oylamasında %51,2 oy oranıyla kabul edilmişti. Oylamanın ardından 2025 yılı başında yürürlüğe giren düzenleme, burka ve nikap gibi yüzü tamamen örten kıyafetleri yasaklıyor.

👮 UYGULAMALARDA FARKLILIK VAR

Yasa federal düzeyde geçerli olsa da uygulaması kantonlara bağlı olarak değişiyor. Örneğin Tessin kantonunda bugüne kadar 28’den fazla ceza kesilmişken, St. Gallen’de henüz hiçbir ceza uygulanmadı. Bern polisi ise uygulamada “orantılılık ilkesini” esas aldığını belirtiyor.

👥 TEPKİLER VE TARTIŞMALAR

Destekleyenler bu yasağın güvenlik ve kamu düzeni açısından önemli olduğunu savunurken, eleştirenler özellikle Müslüman kadınların hedef alındığını ve kişisel özgürlüklerin kısıtlandığını dile getiriyor. İnsan hakları kuruluşları, bu tür yasaların toplumsal dışlanmayı artırabileceği uyarısında bulunuyor.

👉 Sizce yüz kapatma yasağı kişisel özgürlüğe mi yoksa toplumsal düzene mi hizmet ediyor? Görüşlerinizi bizimle paylaşın!

#İsviçreGündemi #NikapYasağı #Bern #KosovaAsıllıKadın #İsviçreYasaları #İnsanHakları #Verhüllungsverbot #İsviçreninSesi #GüncelHaberler #KadınHakları #YüzÖrtüsüYasağı

Haberin Devamını Oku

Avrupa

SCHENGEN HAVAALANLARINDA YENİ DÖNEM: İSVİÇRE’DE DİJİTAL SINIR KONTROL SİSTEMİ BAŞLIYOR

yazar

Yayınlayan

on

By

CENEVRE – 12 Ekim’den itibaren İsviçre’nin uluslararası havaalanlarında, Schengen bölgesine giriş yapan üçüncü ülke vatandaşları için yeni dijital sınır kontrol sistemi devreye giriyor. Avrupa Birliği tarafından geliştirilen ve Entry‑Exit System (EES) adı verilen bu sistem, yolcu bilgilerini dijital ortamda kaydederek güvenliği artırmayı ve yasa dışı kalışların önüne geçmeyi hedefliyor.

Yeni sistem sayesinde pasaportlara damga basma uygulaması sona erecek. Onun yerine yolcuların biyometrik verileri (parmak izi ve yüz tanıma) ile birlikte giriş ve çıkış tarihleri, pasaport bilgileri ve sınır geçiş noktaları elektronik olarak kaydedilecek.

📌 Sistem kimleri kapsıyor?
Uygulama, kısa süreli (maksimum 90 günlük) seyahatlerle Schengen bölgesine giriş yapmak isteyen üçüncü ülke vatandaşlarını kapsıyor. İsviçre vatandaşları ve Schengen içi seyahat edenler bu sistemin dışında tutuluyor.

📌 Hangi havaalanlarında uygulanacak?
İsviçre, EES sistemini yalnızca Zürih, Cenevre ve Basel gibi uluslararası havalimanlarında devreye alacak. Kara sınırlarında ise şimdilik herhangi bir dijital geçiş uygulaması planlanmıyor.

📌 Geçiş süreci nasıl işleyecek?
12 Ekim’den itibaren altı aylık bir geçiş dönemi öngörülüyor. Bu süre zarfında sınır polisleri sistemin altyapısını test edecek ve yolcuları yeni uygulamaya alıştıracak. Tam otomatik geçişin 2026 başına kadar tamamlanması hedefleniyor.

Yeni sistem, Avrupa genelinde kimlik sahteciliğini önlemek ve göç kontrolünü dijitalleştirmek amacıyla oluşturuldu. Aynı zamanda güvenli veri işleme prosedürleriyle kişisel mahremiyetin korunacağı da yetkililer tarafından vurgulanıyor.

✈️ İsviçre üzerinden Schengen bölgesine seyahat edecek yolcuların, EES sistemine tabi tutulacaklarını bilmeleri ve havalimanına normalden daha erken gitmeleri öneriliyor.

📅 Yayın: 30 Temmuz 2025

Haberin Devamını Oku

Gündem

ZÜRİCH’TE MAĞAZALARDAN KIYAFET UYARISI: TİŞÖRT GİYMEDEN GİRİŞ YASAK

yazar

Yayınlayan

on

By

Zürich Letten bölgesindeki Migrolino ve çevredeki işletmeler, yaz sıcağında yarı çıplak dolaşan müşterilere karşı artık tavır alıyor. “Tişört yoksa hizmet de yok” dönemi başladı.

Blick Gazetesi’nin haberine göre; Zürich’in Letten semti, yaz aylarında Limmat Nehri’nde serinlemek isteyen yüzlerce kişinin akınına uğruyor. Ancak bu keyifli atmosfer, çevredeki esnaflar için rahatsız edici bir soruna dönüşmüş durumda: mayo veya bikiniyle mağazalara giren müşteriler. Özellikle Migros Grubu’na ait Migrolino mağazası, bu duruma artık sessiz kalmıyor.

🏪 Migrolino net konuştu:
Giriş kapısına asılan duyuruda şu ifadelere yer verildi:

“Lütfen mağazayı uygun ve tam kıyafetle girerek ziyaret edin.”

Migros yetkilileri, hijyen ve kamusal saygı kuralları çerçevesinde en az bir tişört giyilmesini zorunlu hale getirdi. Bu kuralın gerekçesi ise hem çalışanların hem de diğer müşterilerin rahatsız olmaması.

😄 Espiriyle kural koyan işletmeler de var

Letten’deki popüler mekanlardan “Chuchi am Wasser” ise bu hassasiyeti daha esprili bir dille ifade ediyor. Duvarda asılı tişörtte şu cümle yazıyor:

“Ohne T-Shirt kein Service!”
(Tişört yoksa hizmet de yok!)

Bu mizahi ama net yaklaşım, sosyal medyada da destek görüyor.

🧍‍♀️ Toplumsal saygı ve hijyen ön planda

Zürich’in bu popüler bölgesinde yaz havası ne kadar sıcak olursa olsun, mağazalar artık belli bir giyim standardı bekliyor. Amaç; herkesin kendini rahat hissedebileceği, hijyenik ve saygılı bir alışveriş ortamı oluşturmak.

Haberin Devamını Oku

Trendler