Sosyal Medya

Gündem

4 GENÇ KIZA 1. SINIFA GİRİŞ YÜZÜNDEN CEZA – ÖĞRETMENLER BİRLİĞİ SBB’Yİ ELEŞTİRDİ

yazar

Yayınlayan

on

İsviçre’nin Luzern kantonunda, okuldan sonra bölgesel bir trene binen 15 yaşındaki dört kız öğrenci, 1. sınıf vagonuna girmeleri nedeniyle İsviçre Federal Demiryolları (SBB) tarafından cezalandırıldı.

Olay, özellikle yoğun saatlerde sıkça karşılaşılan bir durumu yansıtmaktadır. 2. sınıf vagonunun girişinin kalabalık olmasından dolayı, gençler başka bir seçenek bulamayarak 1. sınıf vagonunun giriş kapısını kullandılar. Ancak, yalnızca 2. sınıf biletiyle seyahat edenlerin 1. sınıfa girmeleri yasaktır. Bu nedenle, kontrolörler tarafından fark edilen genç kızlar, her biri 75 franklık ceza ödemek zorunda kaldı.

Kızlardan birinin annesi, cezanın orantısız olduğunu belirterek SBB’ye başvurdu. Ancak SBB, 2. sınıf biletiyle 1. sınıf vagonlarında bulunmanın, giriş alanları, koridorlar ve bekleme alanları dahil olmak üzere tamamen yasak olduğunu belirterek, herhangi bir esneklik göstermedi.

2016 yılına ait açıklamalara göre, SBB o dönemde, bölgesel trenlerde 2. sınıf bileti olan yolcuların 1. sınıf vagonlarının giriş alanlarında bulunmasına izin veriyordu. Ancak, SBB’nin bu yaklaşımı artık geçerli değil ve kurallar sıkı bir şekilde uygulanıyor.

Luzern kantonunun merkezi tren hattı (Zentralbahn) ise SBB’nin uygulamasını doğru bulduğunu belirtti ancak ceza tutarının yarıya indirildiği ifade edildi.

Lehrernetzwerk Schweiz (LNCH), olayla ilgili sert bir açıklama yaptı. Öğretmenler Birliği, gençlerin sadece birkaç dakika boyunca 1. sınıf vagonunun ön kısmında bulunduklarını, çünkü 2. sınıf vagonunun tamamen dolmuş olduğunu belirtti. Bu nedenle, kontrolörlerin gösterdiği sert tutumun gereksiz ve orantısız olduğunu ifade etti.

LNCH, SBB’nin çocuklar ve gençlerle olan tutumunun hatalı olduğunu vurgulayarak, ceza bedellerini ödeme teklifinde bulundu. “Bizim için gençler 1. sınıf,” diyen LNCH, Luzern kantonundan gelen dört kızın cezalarını üstlenmek için ailelerin kendilerine başvurmasını istedi.

Öğretmenler Birliği, gençlerin eğitim ve sosyal gelişimleri açısından daha dikkatli ve anlayışlı bir yaklaşımın benimsenmesi gerektiğini ifade etti.

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

META, TIKTOK, GOOGLE: İSVİÇRELİ UZMANLAR PAZAR GÜCÜNÜN DÜZENLENMESİNİ ÖNERİYOR

yazar

Yayınlayan

on

By

Bundesrat Federal Hükümet tarafından görevlendirilen medya komisyonu, egemen teknoloji şirketlerine karşı ek önlemler öneriyor


Dijital platformlar, özellikle sosyal medya ağları ve arama motorları, yalnızca kullanıcı etkileşimlerini değil, aynı zamanda kamuoyunu da şekillendiriyor. Bu durum, demokratik süreçlerin işleyişini doğrudan etkileyebiliyor. Şu anda, İsviçre’nin önde gelen medya düzenleyici kurumu olan Eidgenössische Medienkommission (Emek), bu platformların denetlenmesi için kapsamlı bir strateji öneriyor. Bu strateji, teknoloji şirketlerinin piyasadaki baskın rollerine karşı ek düzenlemeler getirilmesini içeriyor.

Teknoloji Şirketlerinin Gücü
Emek, sosyal medya platformları ve arama motorlarının sadece büyük pazarlara sahip olmadığını, aynı zamanda içeriklerin şekillendirilmesinde önemli bir etkiye sahip olduğunu belirtiyor. Bu şirketler, kullanıcıların karşısına çıkan içerikleri algoritmalar aracılığıyla seçiyor ve bu süreç genellikle ticari çıkarlarla yönlendiriliyor. Ancak, bu algoritmalar, demokratik bir toplumda olması gereken şeffaflık ve tarafsızlık ilkesine aykırı şekilde tasarlanmış durumda.

Emek’in önerdiği kapsamlı strateji, sadece İsviçre hükümetinin hazırladığı ve iletişim platformları üzerine odaklanan yasayı aşan bir yaklaşımı içeriyor. Bu strateji, pazardaki egemenlik gücüne karşı düzenlemeler getirilmesini, ticari olmayan algoritma alternatiflerinin geliştirilmesini ve platformlara karşı daha sıkı toplumsal denetimlerin yapılmasını içeriyor.

Algoritmaların Gücü ve Etkileri
Emek, sosyal medya platformlarının ve diğer dijital hizmetlerin, medya organları, reklam verenler ve kullanıcılar arasındaki etkileşimi belirleyen kuralları koyduğunu belirtiyor. Bu gücün daha da arttığı bir nokta ise, bu platformların aynı zamanda yapay zeka (YZ) sistemleri sağlayan büyük şirketler olması. Bu durum, şirketlerin algoritmalara dayalı içerik seçimi yaparak, kamuoyunun nasıl şekillendiğini doğrudan etkileyebilmesine olanak tanıyor.

Bu tür platformların büyük bir pazara sahip olması, aynı zamanda onların önemli bir “fikir gücü” taşımalarına da yol açıyor. Kullanıcılar, kişiselleştirilmiş içeriklerle, haber akışlarında, önerilerde veya yapay zeka ile üretilen yanıtlarda karşılaşıyorlar. Ancak, Emek, bu içeriklerin genellikle ticari hedeflere odaklandığını ve gazetecilik ya da demokrasiye hizmet etmediğini vurguluyor.

Pazardaki Gücün Potansiyel Kötüye Kullanımı
Bu önerilerde dikkat çeken bir diğer önemli nokta ise, teknoloji devlerinin pazardaki güçlerini kötüye kullanma potansiyeli. Emek, büyük teknoloji şirketlerinin, kendi içeriklerini ve hizmetlerini önceliklendirerek, sözleşme ya da kullanım şartlarını tek taraflı olarak belirleyerek kullanıcıları ve diğer şirketleri dezavantajlı duruma sokabileceğini belirtiyor.

Emek’in önerdiği stratejiler arasında şeffaflık ilkesinin güçlendirilmesi ve platformların hesap verebilirliğinin artırılması yer alıyor. Ayrıca, platformların dijital içerikler üzerindeki etkilerinin, özellikle de demokratik süreçlere zarar verme olasılıklarının titizlikle incelenmesi gerektiği ifade ediliyor.

Haberin Devamını Oku

Gündem

AVRUPA KOMİTESİ’NE GÖRE İSVİÇRE’DE POLİS UYGULAMALARI ENDİŞE VERİCİ

yazar

Yayınlayan

on

By

Avrupa Konseyi’ne bağlı İşkencenin Önlenmesi Komitesi (CPT), geçtiğimiz Mart ayında dört Batı İsviçre kantonunda gerçekleştirdiği incelemelerin ardından, ülkedeki polis uygulamaları ve cezaevlerindeki aşırı kalabalıklaşma konularında ciddi endişelerini dile getirdi. Komite, “Freiheitsentzug” (özgürlükten yoksun bırakma) sırasında, özellikle yabancı uyruklu kişiler tarafından bildirilen aşırı şiddet ve kötü muamele iddialarını kaydetti.

Bunlar arasında polis köpeklerinin ısırması, copla vurma, kafa atma, yumruklama, tekmeleme ve yere sert şekilde düşürme gibi uygulamalar da yer alıyor. Şikayetler, özellikle Cenevre, Valais ve Vaud kantonlarında tutuklama sırasında meydana gelen olaylara dayanıyor. Komite, ayrıca Freiburg kantonunu da ziyaret etti.

Cenevre kantonunda, kasıtlı işkenceye dair artan iddiaların, polis şiddetinin süreklilik arz eden bir uygulama haline geldiğini gösterdiğini belirtti. CPT, bu tür vakaların önlenmesi için daha etkin önlemler alınması gerektiğini vurguladı.

Cezaevlerindeki aşırı kalabalıklaşma, özellikle Cenevre ve Vaud kantonlarında büyük bir sorun olarak öne çıkıyor. Ziyaret sırasında Bois-Mermet VD Cezaevi’nde doluluk oranı %166, Champ-Dollon GE Cezaevi’nde ise %132 olarak kaydedildi.

Aşırı kalabalıklaşmanın, tutuklu koşullarını ve personel çalışma şartlarını olumsuz etkilediği ifade edildi. CPT, cezaevlerinin nüfusunun azaltılması için tüm adalet sistemini kapsayan kapsamlı bir strateji uygulanması gerektiğini önerdi.

İsviçre Hükümeti Cevap Verdi

Hükümet, CPT raporuna detaylı bir yanıt vererek, kantonal yetkililerin güvenlik güçleri tarafından işkencenin kabul edilemez olduğunu ve olası suiistimallerin sistematik olarak bildirildiğini ve soruşturulduğunu belirtti. Ayrıca, cezaevlerindeki aşırı kalabalıklaşmanın azaltılması için alternatif cezalandırma yöntemlerinin daha fazla kullanılmasının planlandığı belirtildi.

Federal hükümet, tutuklamaların sadece çok kısa bir süreliğine, kimlik kontrolü amacıyla yapılan özgürlük kısıtlamaları olduğunu ve mevcut yasal çerçevenin, adli garantilerin etkin bir şekilde uygulanmasını sağlamak için yeterli olduğunu ifade etti.

Haberin Devamını Oku

Gündem

TÜKETİCİ KORUMA DERNEĞİ, KAYAK BİLETİ FİYATLARINI ŞEFFAF OLMAMAKLA ELEŞTİRDİ

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre’deki kayak bölgelerinin «dinamik fiyatlandırma» sistemine yönelik eleştiriler devam ediyor. Tüketici Koruma Derneği, kayak biletlerinin fiyatlarının çoğunlukla şeffaf olmadığına ve iade koşullarının karmaşık olduğuna dikkat çekti. Yapılan bir araştırmaya göre, bazı kayak bölgelerinde fiyatlar açıkça belirtilmiyor ve bu durum tüketicilerin fiyatların ne kadar uygun olduğunu anlamalarını zorlaştırıyor.

Dinamik Fiyatlandırma Nedir? Dinamik fiyatlandırma, bilet fiyatlarının satın alındığı zamana ve kayak yapılacak tarihe göre değişiklik göstermesi anlamına geliyor. Erken alımlar genellikle daha ucuzken, yoğun sezonlarda ya da kalabalık günlerde fiyatlar artabiliyor. Tüketici Koruma Derneği, bu sistemin şeffaf olmamasından dolayı, kayak bölgelerinin bu yöntemi sadece yüksek kar elde etmek amacıyla kullandığını düşünüyor..

İade Koşulları da Sorunlu Tüketici Koruma Derneği’nin araştırmasında, altı farklı kayak bölgesinin, bilet iadelerinde herhangi bir geri ödeme yapmadığı tespit edildi. Bu bölgeler, ancak ek bir sigorta ücreti ile hastalık gibi durumlarda bilet iadesi yapılmasına olanak sağlıyor. Ancak, iade taleplerinin de ekstra maliyetler doğurması, tüketicilerin mağduriyetine yol açıyor. Tüketicilerin, iade talep ettiklerinde ekstra masraflarla karşılaşmamaları gerektiği ifade ediliyor.

İSVİÇRE TELEFERİK DERNEĞİ’NDEN YANIT

İsviçre Teleferik Birliği – Seilbahnen Schweiz’den Yanıt İsviçre’deki büyük kayak bölgeleri ve Seilbahnen Schweiz (SBS), fiyatlandırmanın her kayak bölgesinin kendi inisiyatifi olduğunu belirtiyor. SBS, kayak bölgelerinin fiyatlarının, diğer ülkelerdeki kayak merkezlerine kıyasla, yüksek olmadığını savundu. Ayrıca, İsviçre’deki kayak bölgelerinde fiyat artışlarının zamanla gerçekleşmesinin normal olduğunu ve bu artışların müşteriler tarafından genellikle kabul edildiğini ifade etti.

Dinamik Fiyatlandırmanın Avantajları Bununla birlikte, bazı büyük kayak bölgeleri 2023 Kasım itibariyle dinamik fiyatlandırmaya geçmiş durumda. Bu model, kayak tesislerinin daha dengeli bir şekilde kullanılmasını, düşük sezonda kayak yapmayı cazip hale getirmeyi ve bekleme sürelerini azaltmayı amaçlıyor. Ayrıca, önceden satılan biletler sayesinde kayak bölgeleri daha iyi bir finansal duruma geliyor ve online bilet satışları da gişe işlemlerini hafifletiyor. Bu modelin, hem kayak yapanlara hem de kayak bölgelerine fayda sağladığı belirtiliyor.

Haberin Devamını Oku
Reklam

Trendler