Sosyal Medya

Gündem

Verona Fuarı Heyecanı Zürih Havalimanı’nda Vize Süresinin Geçmesi Nedeniyle Trajik Bir Olaya Dönüştü

yazar

Yayınlayan

on

Cemil Baysal.- Vize Hatası Nedeniyle Zürih Havalimanında Sıkıntılı Anlar: Uçak Kapısı Son Saniyede Kapandı!

*Türkiye’den Verona’ya fuar ziyareti için heyecanla hazırlıklar yapan bir vatandaş, hayatının en sıkıntılı anlarından birini Zürih Havalimanı’nda yaşadı. İtalyan Konsolosluğu’ndan aldığı 10 günlük geçerli Schengen vizesi, umutlarını taşıyan bu seyahatin beklenmedik bir trajediye dönüşmesine neden oldu. 17 Ocak’ta İstanbul Havalimanı’ndan Verona’ya kalkacak uçağına bilet alan ve 27 Ocak’ta Zürih’ten Sabiha Gökcen’e dönüş planı yapan vatandaş, Zürih Havalimanı’na vardığında beklenmedik bir engelle karşılaştı. Pasaport kontrol memuru, vize süresinin bir gün geçtiğini fark ederek derhal durumu polis memurlarına bildirdi. Bu andan itibaren yaşananlar, adeta bir kâbusa dönüştü. Uçağa binme heyecanı içinde olan vatandaş, pasaport kontrolündeki sıkıntı nedeniyle ayrı bir odaya alındı. O anda bir şeylerin yolunda gitmediğini anladı. İngilizce ve Almanca bilmeyen vatandaş, kendisine sunulan evrakları anlamadan imzalamak zorunda kaldı.

Bir gün sonra gazetemize İsviçre’nin Sesi’ne ulaşan, Zürih’te yaşayan kız kardeşi, erkek kardeşinin kendisini telefonla arayabilmesine bile izin verilmediğini belirterek isyan etti. Çantasının didik didik arandığı, telefonuna el konulduğu ve bir yakınını arama hakkı verilmediğine tepkiliydi. Polisin telefonundan ‘niçin buradasın’ gibi bir soruyu daha translate yaparak sorulduğunu anlatan kız kardeşi, kendilerine de Polisin telefonuyla aratıp bizimle konuşturulabilirdi, biz durumu anlatabilirdik, dedi. Uçağın kalkış saatine dakikalar kala sorguya alınan vatandaş, bir yanda uçağı kaçırma stresini yaşarken, diğer yanda da polise durumunu anlatma çabasına düştü. Ancak, yolcular uçağa binmek için telaş içinde oldukları için kimse yardımına gelmedi, bir yardım eli uzanmadı.

Vatandaş, vize süresinin bir gün geçmesinin kasıtsız bir dikkatsizlikten kaynaklandığını savunarak, vize süresini 17 Ocak gidiş, 27 Ocak dönüş olarak 10 gün gibi bir süreyi kabaca matematikle hesap ederek düşünerek bu acı hataya düştüğünü ifade etti. Aynı zamanda, bu durumun ‘yasa ihlali’ olarak değerlendirilmesinin ve alınan 350 CHF para cezasının yanı sıra İsviçre ve diğer Schengen ülkelerine bir ya da birkaç yıl giriş yasağı getirilebileceği uyarısını aldığını belirtti. Kapıya gelmesi için yapılan anonslardan sonra son saniyede uçağa binebilen ve sonra uçak kapısının son saniyede kapanmasıyla birlikte, vatandaş uçağa binebildi ve uçağı kaçırmaktan kurtuldu.

Bu dramatik anları yaşayan vatandaşın İsviçre’de yaşayan kız kardeşi S., durumun kasıtlı olmaması nedeniyle giriş yasağının kalkması için hukuki olarak itiraz etme hakkının olup olmadığını araştırıyor ve sorguluyor. Ayrıca, kardeşinin sürekli fuarlara katılması gerektiğini ve bu durumun işini kaybetme riskini beraberinde getirebileceğini vurguluyor. Olayın detayları ve gelişmeler, vatandaşın yaşadığı sıkıntının boyutunu da gün yüzüne çıkarıyor. Bu trajik hikaye, bir vize hatasının nasıl sıkıntılar getirebileceğini gözler önüne seriyor.

Yetkililerle Yapılan Görüşmeler– Zürih Havalimanı Polisi- İsviçre’nin Sesi’ne Yaptıkları Açıklama

İsviçre’nin Sesi’nin yetkililerle yaptığı görüşmelerde, vizeyi veren kurumun ya da vize süresinin yetersiz olmasına rağmen uçak şirketinin kurumunun yaptığı bir hata bile olsa, kişilerin vize süresini ve pasaport geçerlilik süresini kontrol etme sorumluluğunun bireylerin kendi sorumluluğu olduğuna vurgu yapıldı. Vize süresini hesaplamada, mutlaka uçuş ve dönüş gününü geçerli sürenin içinde hesaplanması uyarısı da yapıldı. Vize süresinin geçerlilik süresi olmayan bir kişinin havalimanı yerine dışarda bir yerde yapılacak bir rutin kontrolde vize süresinin geçmiş olduğu tespit edilmiş olsa, kişinin çok daha ağır bir cezaya maruz kalabileceği ifade edildi. Bu durumu fark eden kişinin derhal iyi niyetini kanıtlamak için ilk polis şubesine gidip durumu bildirmesi gerektiği belirtildi. Telefonla konuşturma ya da başka bir kişinin Almanca ya da İngilizce bilmeyen birisine yardım etmesi, bir yakınını telefonla arayabilmesi havalimanı yetkililerinin işini kolaylaştıracağı için engellenmediği; tam aksine, buna engel olunmamasının havalimanı yetkililerinin yararına olduğuna dikkat çekildi ve belirtildi. Telefonun elinden alınması gibi durumların hiç ya da çok nadir olduğu ve bunun da özel bir nedeninin olabileceği, bazen konuyla alakalı ayrıntılı bilgi verilemeyeceği belirtildi.

Ayrıca, kendisine haksızlık yapıldığı ya da kötü ve kasıtlı bir şekilde muamele gördüğünü iddia eden kişilerin, Havalimanı Polisi (Flughafenpolizei) sayfasında yaşadıkları ve mağduriyetlerini dilekçe olarak, kendi ana dillerinde bile olsa, ifade etme hakkına sahip oldukları belirtildi. Gelen şikayet ve dilekçelerin incelendiği ve gerekli durumlarda muhataplar tarafından soruşturulduğu ifade edildi.

Federal Göç Dairesi Bern İsviçre’nin Sesi’ne Giriş Yasağı hakkında şunları söyledi:

Bir giriş yasağının süresi, bir yandan bir kişinin uzak tutulmasına olan kamu ilgisinden kaynaklanmakta (başta geçerli sürenin geçmiş olmasına rağmen ihlalin nedeni kasıtlar nedeni olan olası koşullar) ve diğer yandan ilgili kişinin İsviçre’ye veya Schengen bölgesine girişine olan özel ilgisine bağlıdır. Bu nedenle, bir vize süresinin ihlali ve sürenin geçmiş olmasına rağmen ülkede kalma durumunda bir giriş yasağının uygulanıp uygulanmayacağı (ya da giriş yasağının süresi) her zaman olayın tüm koşullarına bağlı olarak değerlendirilmektedir.

Almanca, Fransızca ve İtalyanca için Linke tıkla:

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

İSVİÇRE’DE BAZI RESTORANLAR TESLİMAT PLATFORMUNDA KENDİ PUANLARINI HİLE YOLUYLA YÜKSELTİYOR

yazar

Yayınlayan

on

By

📅 Düzenleyen: 26.04.2025
🕒 Okuma süresi: 5 dakika
İsviçre’de bazı restoranların yemek sipariş platformu Justeat üzerindeki değerlendirmelerini yapay yollarla iyileştirdiği ortaya çıktı. Özellikle son haftalarda daha önce orta düzeyde puanlara sahip olan bazı işletmelerin, kısa sürede beş yıldızlı değerlendirme ortalamasına ulaştığı dikkat çekiyor.

ANİ YÜKSELİŞLER ŞÜPHE UYANDIRDI

Örneğin Almanca konuşulan bölgede faaliyet gösteren bir Hint restoranı, birkaç hafta önce Justeat üzerinde yaklaşık dört yıldız ortalamasına sahipken, kısa sürede tam beş yıldız aldı. Üstelik bu değişim, 900’den fazla müşteri yorumuna rağmen gerçekleşti. Normal şartlarda bu kadar yüksek sayıda yorumla tam puan almak oldukça zordur.

Aynı durumu başka restoranlarda da gözlemlemek mümkün. Özellikle az sayıda yoruma sahip işletmelerde beş yıldız görmek sıradan bir durumken, yüksek sayıda yorumu bulunan restoranlarda bu puanı korumak neredeyse imkansız.

Bu gelişmeler, bazı restoranların kendi değerlendirmelerini kendilerinin yaparak puanlarını şişirdiği şüphesini doğurdu.

JUSTEAT: KENDİ DEĞERLENDİRMELERİ YAPANLARA YAPTIRIM UYGULANIYOR

Justeat yetkilisi Petar Djordjevic, Nau.ch’ye yaptığı açıklamada, restoranların kendi değerlendirmelerini girerek puanlarını yapay şekilde artırdıklarının tespit edildiğini doğruladı. Djordjevic, bu tür hareketlerin Justeat ile restoranlar arasındaki sözleşmelere aykırı olduğunu belirtti.

“İlgili restoranların kendi yazdığı değerlendirmeleri tespit ettiğimizde bunları kaldırıyoruz. Gerektiği durumlarda ise restoranlarla olan işbirliğimizi sonlandırıyoruz.” diyen Djordjevic, geçmişte bu nedenle pek çok restoranla yollarını ayırdıklarını vurguladı.

Ancak somut vakalara, özellikle de söz konusu Hint restoranına dair doğrudan yorum yapmadı.

SECO DA ŞİKAYETLER ALIYOR

İsviçre Ekonomi Sekreterliği (SECO) da zaman zaman müşterilerden “güzelleştirilmiş veya satın alınmış” restoran değerlendirmeleri hakkında şikayetler aldıklarını doğruladı. SECO sözcüsü, son dönemde bu konuda ciddi bir artış yaşanmadığını belirtirken, İsviçre genelinde durumun ne kadar yaygın olduğunu değerlendiremediklerini ifade etti.

SİSTEM NASIL ÇALIŞIYOR?

Justeat, değerlendirme sürecinde müşteri yorumlarına odaklandıklarını ve restoranların genel puanlamasına sistematik bir şekilde müdahale etmediklerini açıkladı. Bir müşteri, sipariş sonrası iki hafta içinde yorum bırakabiliyor. Hem restoranlar hem de müşteriler, uygun görmedikleri yorumların kaldırılması için başvurabiliyor. Ancak Justeat, yorumları yalnızca reaktif bir şekilde — şikayet geldiğinde — inceliyor.

Bu nedenle bazı restoranlardaki ani puan artışları her zaman doğrudan fark edilmeyebiliyor.

HER İYİLEŞME HİLE DEĞİL

Öte yandan, her puan artışı yapay müdahale anlamına gelmiyor. Burger zinciri Hans im Glück, örneğin, Bern’deki şubesinde puanını yoğun bir kalite geliştirme süreci sonucunda 2,9’dan 4,3’e yükseltti. Şirket sözcüsü Almina Odobasic, son haftalarda müşteri memnuniyetinde gözle görülür bir artış yaşandığını ve bunun olumlu değerlendirmelere yansıdığını ifade etti.

Buna rağmen, siparişlerin teslimatı doğrudan Justeat tarafından yapıldığı için, restoranların hizmet kalitesi üzerinde sınırlı bir etkisinin olduğu da hatırlatıldı.

STÄNDERAT HUKUKİ ADIMLAR ATIYOR

Konu siyasi arenada da gündemde. Tessin Kantonu’ndan Orta Parti Ständerat üyesi Fabio Regazzi, restoran değerlendirmelerinde yaşanan suistimallerin önüne geçebilmek amacıyla yasal düzenlemelerin sıkılaştırılmasını talep etti.

Regazzi’nin sunduğu postulatta, platformların değerlendirmelerin gerçekliğini daha sıkı şekilde kontrol etmeleri ve şikayetlere hızlıca yanıt vermeleri gerektiği belirtiliyor. Federal Konsey (Bundesrat) bu konuda olası yasal değişiklikleri incelemekle görevlendirildi.

Haberin Devamını Oku

Gündem

YAPILAN TESTLERDE 15 MİNERAL SUYUNUN 12’Sİ KİMYASAL KİRLETİCİ İÇERİYOR

yazar

Yayınlayan

on

By

Zürich, 23 Nisan 2025 – 20:30

Bir test, çoğu doğal maden suyunun, Trifluoressigsäure (TFA) adı verilen kimyasal ile kirletildiğini ortaya koydu. Bu kimyasal, özellikle tarım ilaçları ve endüstriyel faaliyetler sonucu su kaynaklarına karışmaktadır.

Önemli Noktalar:

  • İsviçre ve Fransa’dan 15 farklı maden suyu TFA kimyasalı açısından test edildi.
  • 15 maden suyunun 12’sinde Trifluoressigsäure bulundu.
  • TFA’nın sağlık üzerindeki potansiyel etkileri hala belirsiz.

Maden Suya Karışan Kimyasal: TFA

İsviçre’deki maden suyu üreticileri, suyun “korunaklı yer altı kaynaklarından” geldiğini ve “sağlıklı mineraller” içerdiğini öne sürse de, yapılan testler bu iddiaların doğru olmadığını gösterdi. “Ktipp” dergisinin testinde, 15 maden suyunun 12’sinde Trifluoressigsäure (TFA) kimyasalı tespit edildi.

Bu su markaları arasında Henniez, Coop Prix Garantie, Farmer, Valser, Swiss Alpina, Adelbodner, Migros M-Budget, Aproz, Knutwiler, Evian, Appenzell ve Eptinger yer alıyor. En yüksek TFA seviyesi ise Henniez (Nestlé) markasında tespit edildi ve litre başına 0,9 mikrogram TFA içeriyor.

TFA’nın Kaynağı ve Yayılma Alanı

Trifluoressigsäure, tarım ilaçları ve sanayi atıkları nedeniyle çevreye karışmaktadır. Test edilen tüm İsviçre menşeli maden suyu markalarından yalnızca Cristallo ve Saguaro kaynakları TFA içermiyor.

TFA’nın Sağlık Üzerindeki Etkileri

TFA’nın insan sağlığı üzerindeki etkileri hâlâ netlik kazanmış değil. Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA), 2016’da TFA’nın sağlık için düşük risk taşıdığını belirtmişti. Ancak yeni araştırmalar, bu kimyasalın üreme sağlığını olumsuz etkileyebileceğini ve doğumsal anormalliklere yol açabileceğini gösteriyor.

İsviçre’deki Durum ve Gelecekteki Riskler

Şu anda İsviçre’de TFA için belirli bir sınır değeri bulunmuyor. Ancak, Avrupa Birliği’nin TFA’yı üreme sağlığına zarar verebilecek bir madde olarak sınıflandırmayı planlaması, İsviçre’nin de bu durumu dikkate alarak önlemler almasına yol açabilir.

Kaynak: Ktipp

Haberin Devamını Oku

Gündem

DOKÜMANLAR SAHTE: BİNLERCE İNSAN İSVİÇRE’DE YASADIŞI OLARAK YAŞIYOR

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre sınır güvenliği, sık sık sahte belgeler tespit ediyor. Bu belgeler, özellikle ikamet izinlerinin elde edilmesi için kullanılıyor.

Önemli Noktalar:

  • Birçok kişi, sahte belgelerle İsviçre’ye girmeye çalışıyor.
  • Uzmanlara göre, İsviçre’deki ikamet izinlerinin yüzde 10’unun sahte belgelerle elde edildiği tahmin ediliyor.
  • Sahte kimlikler ve pasaportlar, karanlık ağda (darknet) ve sosyal medya platformlarında satılıyor.

Saarbrücken Havaalanı’ndaki gümrük memuru Jasmine Blum, sahte belgelerle karşılaştığı anı şöyle anlatıyor: “Belgeyi incelediğimde, üzerindeki yazılar garip görünüyor ve baskı bozulmuş. Hemen alarm veriyorum.” Blum, her gün çok sayıda belgeyi kontrol ederken, sahte belgelerin ele geçirilmesinin sıkça karşılaşılan bir durum olduğunu belirtiyor.

İsviçre sınır güvenliği, yılda yaklaşık 1900 sahte belgeyi ele geçiriyor. Ancak bunlar, yalnızca rastgele yapılan kontrollerde yakalanan belgeler. Blum’a göre, genelde sahte belgelerle başvurulan amacı, İsviçre’de ikamet izni almak. “Bazen, AB vatandaşı olmayan kişiler, AB belgeleriyle Avrupa’da çalışabilmek için sahte belgeler kullanıyor,” diyor Blum.

İkamet İzinlerinin Sahte Belgelerle Elde Edildiği İddiası

Bir kişi, geçerli bir AB pasaportuna ve İsviçre’deki bir iş sözleşmesine sahipse, ikamet izni almak için tüm şartları yerine getirmiş oluyor. Ancak uzmanlar, binlerce ikamet izninin sahte belgelerle elde edilmiş olabileceğini tahmin ediyor.

İsviçre’de, özellikle karanlık ağda sahte pasaportlar ve kimlikler satılmakta. Bu sahte belgeler bazen İngilizce, bazen de Rusça gibi farklı dillerde sunuluyor. Sahte bir İsviçre pasaportunun fiyatı yaklaşık 1600 İsviçre frangı.

Yüksek Talep ve Profesyonelleşen Ağlar

Sahte belge satan ağlar gittikçe daha profesyonel hale geliyor. Sosyal medya platformlarında sahte belgeler, kaliteli reklam videolarıyla tanıtılıyor. Kimliklerden pasaportlara kadar her türlü belge sahte olarak sunuluyor.

İsviçre göçmenlik yetkilisi Alexander Ott, SRF’ye verdiği röportajda, sahte belgelerle elde edilen ikamet izinlerinin oranını yüzde 10 civarında tahmin ettiklerini belirtti. Ayrıca, sahte belgelerin sayısının daha fazla olabileceğine dikkat çekerek, “Bunlar sadece yakalananlar. Gerçek sayının çok daha fazla olabileceğini düşünüyoruz,” dedi.

İsviçre gümrük güvenliği, bu tür sahteciliklerle mücadele etmekte zorlanıyor ve sahte belge ağları daha da karmaşık hale gelmeye devam ediyor.

Kaynak: SRF Rundschau

Haberin Devamını Oku

Trendler