Sosyal Medya

İsviçre

Türkiye’ye Karayolu İle Gidenler Dikkat: Gotthard Tüneli 18 Gün Geceleri Kapatılacak

yazar

Yayınlayan

on

Gotthard Tüneli’nde Gece Kapanmaları: 2024 Programı ve Alternatif Rotalar

İsviçre’nin güneye doğru tatilcileri bağlayan en önemli arteri olan Gotthard Tüneli, bu yıl da düzenli bakım ve temizlik çalışmaları için zaman zaman trafiğe kapatılacak. Özellikle Türkiye’den tatile çıkanlar ile İsviçre ve diğer Kuzey Avrupa ülkelerinden İtalya’ya geçiş yapmak isteyen veya Türkiye’ye gitmek isteyenler için kritik bir geçiş noktası olan bu tünelde yapılacak kapanmalar, yolcular için önemli planlama gerektiriyor.

2024 yılı Ekim’e kadar toplam 18 gece boyunca tünelde kapanma olacak. Tatil sezonu dışında gerçekleştirilecek olan bu kapanmalar, özellikle Temmuz ve Ağustos ayları dışında seyahat edecekler için dikkate alınmalı.

Gotthard Tüneli’nde 2024 Yılında Toplam 18 Gece Sürecek Gece Kapanma Programı:

  • 24-28 Haziran: 4 gece, 20:00 – 05:00
  • 9-13 Eylül: 4 gece, 20:00 – 05:00
  • 16-20 Eylül: 4 gece, 20:00 – 05:00
  • 23-27 Eylül: 4 gece, 20:00 – 05:00
  • 30 Eylül – 2 Ekim: 2 gece, 20:00 – 05:00

Hafta sonları tüneli kullanmak isteyen sürücüler her zaman serbest geçiş yapabilecekler. Gece kapanmaları sadece Pazartesi’den Cuma’ya veya Çarşamba’ya kadar geçerli olacak.

Alternatif rotalar arasında Gotthard Geçidi ve A13 San Bernardino Rotası bulunmakta. Ancak son aşırı yağışlar nedeniyle A13 Otoyolu’nda büyük hasar meydana geldiği ve yolun en az 3 hafta veya daha uzun süre kapalı kalabileceği belirtiliyor. Gotthard Pass Geçidi ise genellikle Kasım ayından Mayıs’a kadar kapalı olup, Haziran ayında alternatif bir rota olarak kullanılabilmekte. Geniş ya da Kamp römprku taşıyan araçlar için bu yolun dar ve dağlık olması uygun olmayabilir.

Özel Taşımalara Gece Serbest Geçiş

Gotthard Tüneli, haftada bir kez geceleyin (genellikle Çarşamba’dan Perşembe’ye) 23:00 ile 01:00 arasında bakım çalışmalarından bağımsız olarak kapatılıyor. Bu saatlerde özel izinli ( Sondertransportler) taşımalara serbest geçiş izni veriliyor.

Gotthard Tüneli, Almanya’nın güneybatısından İtalya veya güney Fransa’ya giden tatilciler tarafından yoğun şekilde kullanılıyor. 1980 yılında tamamlanan 16,9 kilometrelik tünel, yılda yaklaşık altı milyon araç geçişine sahip ve İsviçre’nin ana trafik tıkanıkları arasında önemli bir yer tutuyor. Bu nedenle, yoğun trafiğe karşı kontrollü giriş gerekebilir.


#GotthardTüneli #İsviçreTrafik #AlternatifRotalar #TatilSezonu #ÖzelTaşıma #gotthardtunnel #Gotthardpass #Karayoluizin #sılayolu #isviçretrafik #Almanya #Belçika #Hollanda #İtalya #Avusturya #Norveç #Danimarka #İsveç #Tatil #Silayolu #Haber #Avrupa

Gotthard Tüneli için Alternatif Rotalar

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

CENEVRE: GENÇ KADINA BAŞÖRTÜSÜ NEDENİYLE RESTORAN GİRİŞİ YASAKLANDI: HUKUKİ SÜREÇ BAŞLIYOR

yazar

Yayınlayan

on

By

CENEVRE – Başörtüsü taktığı için bir genç kadının Cenevre’deki Rooftop42 adlı restorana alınmaması, ülkede yeni bir ayrımcılık tartışmasını alevlendirdi. Olay, 11 Temmuz 2025 tarihinde şehir merkezindeki panoramik manzaralı restoranda yaşandı.

Genç kadın Amina, Cenevre’de yaşayan İsviçre vatandaşı. İki arkadaşıyla birlikte önceden rezervasyon yaptırdıkları restorana gitmek istediğinde, girişte beklenmedik bir engelle karşılaştı. Güvenlik görevlisi, “Her türlü başlık yasaktır” diyerek Amina’nın içeri girmesine izin vermedi. Başörtüsü taktığı için restorana alınmaması hem Amina’yı hem de kamuoyunu derinden sarstı.

Amina olayla ilgili yaptığı açıklamada, “Kendimi aşağılanmış hissettim. İlk başta bunun bir şaka olduğunu sandım. 2025 yılında Cenevre gibi bir şehirde dini aidiyeti nedeniyle bir insanın dışlanması kabul edilemez” dedi.


HUKUKİ ADIMLAR ATILIYOR

Genç kadın, İslam karşıtı ırkçılıkla mücadele eden DIAC (De l’Individuel au Collectif) adlı kuruluşa başvurarak destek aldı. Kuruluşun temsilcisi Meriam Mastour, “İsviçre yasaları din özgürlüğünü garanti altına alır. Bu özgürlük yalnızca kamu yararı söz konusuysa sınırlanabilir; ancak bu olayda böyle bir durum yok” ifadelerini kullandı.

Mastour, restoranın herkese açık bir mekan olduğunu ve böyle bir yasağın ne web sitesinde ne de girişte açıkça belirtilmediğini vurguladı.


AYNI RESTORANDA ŞAPKA TAKANLARIN FOTOĞRAFLARI PAYLAŞILDI

DIAC ayrıca aynı restoranda şapka takan kişilerin görüntülerini sosyal medyada paylaştı. Bu durum, restoranın başörtüsü yasağının gerçekten evrensel olup olmadığını sorgulatıyor. Örgüt, diğer benzer olayların da tanıklarıyla birlikte belgelenmeye başlandığını açıkladı.

La Tribune de Genève gazetesi, restoran yöneticisinin daha önce göçmenler ve İslam hakkında tartışmalı açıklamalar yaptığını ortaya koydu. Restoran tarafından yapılan açıklamada ise “ayrımcı bir uygulamanın kasti olarak yapılmadığı” belirtilerek, olaydan dolayı üzgün olunduğu ve konunun iç soruşturmaya alındığı bildirildi.

Haberin Devamını Oku

Gündem

TEMU, İSVİÇRE’DE GIDA SEKTÖRÜNE GİRİYOR: MİGROS VE COOP’TAN ENDİŞE UYARISI

yazar

Yayınlayan

on

By

⏱ Okuma süresi: 2 dakika


Avrupa’nın e-ticaret devi olma yolunda ilerleyen Çin merkezli Temu, Almanya ve Avusturya’nın ardından İsviçre’de de gıda sektörüne adım atarak Lidl, Aldi, Migros ve Coop gibi büyük zincir marketlere doğrudan rakip oluyor. Şirket, geleneksel “Çin’den ithalat” modelini terk ederek Avrupa’da yerel üreticilerle işbirliği yapmaya başladı.

Almanya’da Wurstbaron et ürünleri ve Mr. Tom gibi atıştırmalık markalarıyla raflara giren Temu, ürünlerini doğrudan tüketiciye ulaştırıyor. Aynı stratejiyle Avusturya’da da faaliyetlerini genişleten şirket, “Avrupa için Avrupa’da üretim” anlayışıyla düşük fiyat, hızlı teslimat ve vergi avantajı sunarak piyasadaki rekabeti kızıştırıyor.

İsviçre’ye de giriş yapan Temu, Coop ve Migros gibi zincirlere karşı lokal tedarik zinciri oluşturma hedefinde. Ancak, gıda güvenliği, kalite standartları ve sürdürülebilirlik konusunda Avrupa’da bazı ciddi endişeler gündeme gelmiş durumda. Sektör uzmanları, Temu’nun Avrupa’daki perakende standartlarına tam anlamıyla uyum sağlayıp sağlayamayacağını tartışıyor.

Uzmanlara göre bu adımlar, ileride Türkiye pazarında da temel gıda, atıştırmalık ve günlük tüketim ürünleri kategorilerine girebilmesi için altyapı hazırlığı olarak değerlendiriliyor.


📰 MEDYADA YER ALAN AÇIKLAMALAR

  • SWI swissinfo.ch: “Tages‑Anzeiger’a göre, Temu İsviçre’de gıda satışı planlıyor. Yerel tedarikçilerle doğrudan çalışacak, ancak somut bir başlangıç tarihi henüz yok.”
  • Watson: Temu’nun “Local‑to‑Local” modelini İsviçre’ye taşımak istediği, Türkiye ve Almanya’ya paralel bir strateji yürüttüğü belirtildi.
  • Blick: Migros ve Coop gibi devler için “düşük fiyatlı” rekabet riski oluştuğu, Temu’nun meyve-sebze gibi ürünlerde yerel tedarikçiler aradığı; bu durumun İsviçre yasaları ve kalite kontrol standartları açısından soru işaretleri doğurduğu ifade edildi.
  • Nau.ch: Gıda güvenliği, tüketici sağlığı ve kalite standartlarıyla ilgili endişelere dikkat çekilerek, Asya merkezli platformların çoğu zaman gerekli regülasyonları atladığı ve standartları ihlal ettiği uyarısı yapıldı. Uzman Marlena Hien, bu tür platformların sağlık açısından risk taşıyabileceğini vurguladı.

⚠️ SEKTÖRDEN RESMİ UYARILAR VE ENDİŞELER

İsviçre perakende sektörü, özellikle Migros ve Coop, Temu’nun gıda pazarına girmesine karşı dikkatli ve hazırlıklı olunması gerektiğini kamuoyuna duyurdu.

  • Coop CEO’su Philipp Wyss, Watson haber sitesine yaptığı açıklamada, Temu’nun Çin menşeli e‑ticaret modeliyle faaliyet gösterdiğini belirterek: “Temu için gleich lange Spiesse gereklidir – yani aynı vergi ve güvenlik kurallarına tabi olmalı.” Bu açıklama, İsviçreli perakendecilerin Temu’nun gıda pazarına girmesine karşı yasal denetim ve düzenleyici eşitlik talep ettiğini açıkça gösteriyor.
  • Swiss Ticaret Birliği (Handelsverband) Başkanı Bernhard Egger ise: “Şu anda üyelerimize Temu’da yer almamalarını tavsiye ediyorum; şu anda avantajlardan çok riskler baskın.” Bu açıklama, platformun itibar riski, regülasyon eksikliği ve yerel tedarikçiler üzerindeki baskısı nedeniyle temkinli yaklaşılması gerektiğine işaret ediyor.
  • Uzman görüşleri, Asya merkezli platformların genellikle Avrupa’daki sertifikasyon, izlenebilirlik ve gıda güvenliği standartlarını tam olarak karşılamadığını; bu durumun tüketici sağlığı ve yerel piyasa dengeleri açısından tehdit oluşturduğunu belirtiyor.

🇹🇷 TÜRKİYE’DE PLAN VAR MI?

Temu, Türkiye’de henüz gıda satışına başlamadı. Şirketin şu anki faaliyetleri, lojistik altyapı kurmak, bir iş günü teslimat sistemini oturtmak ve vergisel uyum sağlamak üzerine yoğunlaşmış durumda. İstanbul’da ofis ve depo kurarak Türkiye’deki e-ticaret varlığını güçlendiren Temu’nun, Avrupa’daki gıda stratejisini Türkiye’ye taşımaya dair resmi bir planı bulunmuyor.

Ancak sektör uzmanları, bu altyapının zamanla Türkiye’de de gıda ve temel tüketim ürünleri kategorilerinde genişleme için hazırlık olabileceğini ifade ediyor.


📌 SONUÇ:

Temu’nun Avrupa’daki gıda atağı, İsviçre’ye de sıçramış durumda. Ancak bu genişleme, sadece fiyat avantajı değil; kamu sağlığı, regülasyon, tüketici güveni ve adil rekabet gibi çok boyutlu tartışmaları da beraberinde getiriyor.

Coop ve Migros gibi güçlü oyuncular, Temu’nun aynı yasal ve etik şartlara tabi tutulmasını beklerken, tüketici örgütleri ve uzmanlar, şirketin regülasyonlara uyumu konusunda ciddi çekinceler taşıyor.

İsviçre pazarı, ucuzluk arayan tüketici için cazip fırsatlar sunsa da, uzun vadeli başarı; Temu’nun şeffaflık, sürdürülebilirlik ve kalite standartlarına ne kadar sadık kalacağına bağlı olacak.


Haberin Devamını Oku

İsviçre

BAŞÖRTÜLÜ ÖĞRETMENE GÖREV VERİLMEDİ – ÖĞRETMEN İLK KEZ KONUŞTU

yazar

Yayınlayan

on

By

📍 Eschenbach SG – 14 Temmuz 2025

📖 Okuma süresi: 4 dakika
St. Gallen kantonuna bağlı Eschenbach kasabasında başörtüsü taktığı için görevine başlayamayan genç bir öğretmen, yaşadıklarını ilk kez kamuoyuyla paylaştı. Kendisinden gelen talep üzerine ismi gizli tutulan öğretmen, “Bu yaşanan, başka kimsenin başına gelmemeli” diyerek sessizliğini bozdu.


🟠 Velilerin tepkisiyle geri adım atıldı
Genç öğretmen, Goldingen okulunda birinci ve ikinci sınıf öğrencilerine ders verecekti. Ziyaret günü öğrencilerle buluşmuş, sınıfıyla tanışmıştı. Ancak yaz tatiline günler kala bazı veliler, öğretmenin başörtüsü taktığı gerekçesiyle okula şikayette bulundu. Veliler, “dinî tarafsızlığa aykırı” olduğunu iddia ederek hukuki yollara başvurma tehdidinde bulundu. Bu gelişmeler üzerine okul yönetimi, başta arkasında durduğu öğretmeni işe almaktan vazgeçti. Bu karara başka veliler de itiraz etti.

🗣️ “Üç yıl bu meslek için çalıştım, hayalimdi”
İlk kez kamuoyuna konuşan öğretmen, Linth-Zeitung’a yaptığı açıklamada duygularını şu sözlerle dile getirdi:

“Beni sadece derin bir üzüntü kapladı. Üç yıl boyunca bu meslek için eğitim aldım. Daha ilkokul 3. sınıfta öğretmen olma hayali kuruyordum. Bu hayalime çok yaklaşmıştım.”

Genç öğretmen, Goldingen’deki sınıfın hem yaş grubu hem ekip yapısı itibarıyla kendisi için ideal olduğunu belirtti.


⚖️ “Bu karar beni incitti”
Başörtüsü sebebiyle göreve alınmamasını açıkça ayrımcılık olarak nitelendiren öğretmen, kararın sadece kısmen anlaşılabilir olduğunu söyledi:

“Bazı gerilimlerin yaşanabileceğini anlayabiliyorum. Ancak toplum olarak bu konularda artık daha ileri bir noktada olmamızı beklerdim.”

Özellikle bazı velilerin “dinî tarafsızlık” talebiyle yaptıkları şikâyetleri üzücü bulduğunu belirten öğretmen, “Sadece başörtüm olduğu için insanlar bana karşı önyargılı. Başka insanların inançlarını veya inançsızlığını da sorguluyor musunuz?” diyerek tepki gösterdi.


🗣️ “Bu sadece hüzün. Hayal kırıklığı büyük”
Linth-Zeitung’e konuşan öğretmen, üç yıl boyunca bu meslek için eğitim aldığını belirterek şöyle dedi:

“Bu sadece derin bir üzüntü. İlkokul üçüncü sınıftan beri tek hayalim öğretmen olmaktı. Şimdi, bu hayalin elimden alınması beni sonsuz bir şekilde üzüyor.”


⚖️ “Bu karar beni tanımadan alındı”
Belediye, kararını okulda gerginlik yaşanmasını ve uzun bir hukuki süreci önlemek amacıyla verdiğini duyurdu. Ancak genç öğretmen, bunun “yasal gerekçelerle örtülmüş bir dışlama” olduğunu savundu:

“Ben eğitim fakültesinden mezun oldum, öğretmenlik diplomam var. Buna rağmen sadece başörtüsü taktığım için bana görev verilmedi. Üstelik bana hiç kendimi gösterme şansı bile tanınmadı. Bu ayrımcılık değil de nedir?”

Öğretmen, bazı velilerin kendisini “her gün Kuran okuyan biri gibi” lanse ettiğini, hatta bir annenin kendisini tanımadan “ayağına kadar inen bir örtü taktığını” iddia ettiğini söyledi:

“Bu insanlar beni hiç tanımıyor. Hakkımda oluşturulan bu yanlış imaj beni derinden yaralıyor. Toplum olarak çeşitliliği tehdit değil, bir zenginlik olarak görebilmeliyiz. Başörtüm sizi rahatsız ediyor ama başkalarının inancı ya da inançsızlığı sizi neden ilgilendirmiyor?”


🤝 “Konuşmaya hep hazırdım”
Linth-Zeitung muhabirinin, “Kırsal bir bölgede başörtüsü rahatsızlık yaratabilir, bunu anlıyor musunuz?” sorusunu ise şöyle yanıtladı:

“Evet, daha önce pek karşılaşılmamış olabilir. Ama asıl sorun, insanların bunu doğrudan benimle konuşmak yerine arkamdan karar vermesi. Herkesle açık ve yapıcı bir şekilde konuşmaya hazırım. Okul müdürlüğü de bu yönümü takdir etti. Uzlaşmaya yanaşmayan ben değildim.”


🚫 “Başörtümü çıkarmak gündemimde yok”
Başörtüsünü çıkarmayı düşünmediğini vurgulayan genç öğretmen, mücadelesine devam ettiğini belirtti:

“Goldingen’deki sınıf hem yaş grubu hem de ekip olarak benim için idealdi. Hatta çocuklar için malzeme aldım, ders planları hazırladım. Şu anda sınıfımı kuruyor olmalıydım. Bunun yerine yeniden iş başvuruları yazıyorum.”


📞 Yeni strateji: Önce telefon, sonra başvuru
Öğretmen artık her başvuru öncesinde ilgili okul yönetimini arayarak durumu açıkça anlatıyor:

“Önce telefonla ulaşıp, başörtülü bir öğretmen olarak çalışmak istediğimi söylüyorum. Sonra başvurumu gönderiyorum. Özellikle Zürih kantonuna başvurdum. Çünkü orada toplumsal kabullerin daha gelişmiş olduğunu düşünüyorum.”


📌 SONUÇ:
Eschenbach’ta yaşanan bu olay, İsviçre’de çeşitlilik, dinî hoşgörü ve eğitimde eşitlik ilkeleri açısından düşündürücü bir örnek oldu. Öğretmenin yaşadığı dışlanma, bireysel bir mağduriyetin ötesinde, sistemsel bir sorunu gözler önüne seriyor. Genç eğitimci kararlı:

“Benim yaşadığım gibi, kimse sadece inancı yüzünden görevinden vazgeçmek zorunda kalmamalı.”



Haberin Devamını Oku

Trendler