Türkiye
Turistik Bölgelerde Plaj Mafyası ve Fahiş Fiyatlar Turizmi Tehdit Ediyor
Son yıllarda Bodrum, Çeşme ve Alaçatı gibi turistik yerlerde plaj mafyası yeniden aktif hale geldi. Plajlara giriş için astronomik ücretler isteniyor ve bunun sonucunda kavgalar ve çatışmalar yaşanıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, denize 50 metre uygulamasıyla kaçak plajlara müdahale edeceklerini açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya da mafya ve çetelere karşı önlem alıyor. Ancak plajların ihaleleri ve fiyatlandırma kriterleri sorgulanıyor. Turistleri yüksek fiyatlar kaçırıyor ve bu durum esnafı olumsuz etkiliyor. Yunanistan gibi ülkelerde daha makul fiyatlar ve düşük vergiler nedeniyle turistler oraları tercih ediyor. Türkiye’deki yüksek fiyatlar, turizm sektörünü ve gelecekteki turist akışını olumsuz etkileyebilir.
Fatih Çekirge Hürriyet Gazetesi Köşe Yazısı
Çeşme, Alaçatı. Bodrum’da uçuk fiyatlar ve Beach çeteleri
“Son yıllarda Bodrum, Çeşme gibi turistik yerlerde plajlara çöken mafya yeniden hazırlık içinde. Astronomik rakamlar. Vale kavgaları. Silahlar. Otopark kavgaları.” Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, CNN Türk’te Hakan Çelik’in sorularını yanıtlarken plajlarla ilgili çok önemli açıklamalar yaptı. Özetle, denize 50 metre uygulaması doğrultusunda kaçak plajların üzerine gideceklerini açıkladı. Bakan Bey, çok önemli bir soruna neşter atmış. Biliyorsunuz…
Yalnızca bizim denizlerimizdeki sahillerden birisine “Beach ‘ deniyor. Diğerine; “Halk plajı” Bu da zaten her şeyi açıklıyor. Ben işte o “Beach”lerdeki çeteleri hatırlatıyorum. Şimdiden başladı. Gerçekten de geriye doğru bir baktım. Hürriyet’in geçen yazdan bir manşeti…
“Alaçatı’da neler oluyor?
Peş peşe meydana gelen cinayetler ve saldırılar, Türkiye’yi şoke etti…” Bu yalnızca bir tanesi. Bodrum’da plajlara giriş için istenen astronomik rakamlar yüzünden çıkan kavgalar, fahiş hesaplar yüzünden çıkan çatışmalar. İşte geliyor yine. Biliyorum. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya mafyaya, çetelere göz açtırmıyor. Diyorum ki; Bu olaya önceden bir bakılsa. Örneğin şu soru: – Çeşme’deki, Alaçatı’daki.
Bodrum’daki plajlar başta olmak üzere bu sahilleri kim ihaleye veriyor? Belediye ise nasıl? Devlet ise nasıl? Kimler alıyor? İhaleye girme ölçüleri nedir?
Bu plajlarda her yıl milyonlarca lira ciro oluyor. Bu ihale bedellerini kim belirliyor? – İşte Bodrum… Türkiye sosyetesinin aktığı plajlar. Kimler ihaleye veriyor? Kimler ihaleye giriyor? Fiyatlar neye göre belirleniyor?
Burası Çeşme: İşte Alaçatı’dan bir lokantanın geçen yıl faturası Lokantacıların cevabı Elbette fiyat tartışılırken lokanta işletenlerin de bir cevabı var. Hemen hepsi artan enerji fiyatlan, işçi maliyetleri, devlete ödedikleri kiralardaki aşın artış gibi gerekçeleri ortaya koyuyor. Haksız da değiller. Ama sonuç: O turistler başta Yunan sahilleri olmak üzere başka ülkelere kaçıyorlar. Örneğin Rodos’a giden turist plaj ücreti ödemiyor. Fiyatlar daha makul. Şarapta olan vergi bizden çok düşük olduğu için özellikle sofra şarabına küçük rakamlar ödüyorlar. Her şey dahilciler Bu noktada turizmin esnafa yaraması için gelen turistin dışarı çıkması, dolaşması gerekiyor. Her şey dahil otellerine gelen turistler dışarıdaki fiyatlan bildiği için para harcamıyorlar. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’un gece müzeciliğini başlatmasının bir nedeni de budur. Ama müzenin çevresindeki fiyatlar el yakarsa nasıl olacak? Turizm gelirlerinin büyük bölümü elbette konaklama üzerinden oluyor. Antalya turizm gelirlerimizin gözbebeği. Neyse ki orada iyi başladık. Sonuç: Bu fiyatlarla gelecekten çalar. Kendi başımıza kalırız Turist kaçıran mönüler Yazın geldiği yerden hatırlatmaya devam edelim… 35 yıldır bu coğrafyada özellikle yabancılarla iş yapan turizmci bir dostum aradı. Açıktan uyardı: Çeşme’den Kaş’a kadar fiyatlara bakın. Turist kaçmasın da ne yapsın? İşte birkaç örnek: “Kazık coğrafyası”nın rekortmeni Bodrum ya da Çeşme’de orta halli bir lokantada. Bir porsiyon bonfilenin fiyatı 1500 lira olursa… Çoban salataya 500 lira… Bir peynirli pideye 900 lira derse… Lagos (ithal diyorlar ama) kilosu 8-10 bin lira olursa… İçkiyi koymuyorum bile. Şimdi siz hesap edin. 4 kişilik bir turist grubu masaya otursa kaç Euro hesap verir? 1 hafta oralarda yeseler, kiraladıkları tekne ya da otelden fazla para verecekler. O yüzden onlar değil de bizim “yerli ve yersiz turist” gelir zaten. Parayı harcayıp gösterişi yapacak olan. Daha şimdiden gazete manşetlerini görür gibi oluyorum. (Hürriyet)
Türkiye
MASALCI ANNELERDEN UYKULU MASALLAR YOUTUBE KANALI
Haber: Kader Varlık
Seslendirme Sanatçısı-Yazar Şeyma Ayık ile Eğitimci-Yazar Hurihan Yıldırım Kurtaran’ın bir araya gelerek oluşturdukları kanal yayınına başladı. Aynı zamanda anne olan yazarlar, kendi çocukları için de uyku öncesi masalların büyüsünden faydalandılar. Şimdi bu masalları, Masalcı Anneler kanalı ile tüm yetişkinlerin kullanabilmesi için paylaşıyorlar.
Uykulu Masalların amacı, okul öncesi dönemi çocuklarının uykuya huzurla geçişini kolaylaştırmak. Kanalda yayınlanan masallar özgün olarak yazılmakta, seslendirilmekte; görsel tasarımı ve uykuyu destekleyen fon müzikleriyle buluşturularak yayına sunulmaktadır. Uykulu Masallar kanalında; Türkçe masallara, okul öncesi dönemi masallarına, özgün masallara, değerler eğitimiyle ilgili eğitici masallara, uyku öncesi masallara ulaşabileceksiniz.
Hurihan Yıldırım Kurtaran: “Çocuklara okuma alışkanlığı kazandırmak herkesin her dönemde gündeminde olan bir konu. Dinleme dil becerisi ise okuma alışkanlığını destekleyen ve anne karnından başlaması gereken bir yolculuk. Masallar, bu yolculukta başta gelen edebî ürünlerden. Bebeklik döneminden itibaren çocukların hayal dünyasını zenginleştiren masallar, uykuya hazırlıkta da en büyük yardımcımız. Pedagojik açıdan da güvenle çocuklarınıza dinletebileceğiniz masallarımızın yayınlandığı kanalımıza tüm anneleri, anne adaylarını, ebeveynleri ve eğitimcileri davet ediyoruz.”
Şeyma Ayık: “Ne demiş büyük şair Cemal Süreya: Masal dinlememiş çocuklar, büyüyünce kedi resmini bile cetvelle çizerler. Masal dinlemek de dinletmek de çok güzel. Fakat hangi masalları?.. Bu seçimleri yaparken biz yetişkinlere önemli bir görev düşüyor: bebeklik döneminden itibaren çocuklarımızı içerik bakımından özenle hazırlanan ve doğru bir dil kullanılmış masallarla buluşturmak. Biz, masallarımızı yazarken de seslendirirken de bu ayrıntılara son derece önem verdik. Bebeklerine ve çocuklarına rehberlik eden tüm yetişkinleri; büyük, küçük masal sever herkesi kanalımıza bekliyoruz.” Kanala Abone Olmak İçin: https://www.youtube.com/@uykucumasal
Masal Yazarları: Hurihan Yıldırım Kurtaran, Şeyma Ayık
Eğitim Danışmanı: Hurihan Yıldırım Kurtaran
Seslendirme Yönetmeni ve Masalları Seslendiren: Şeyma Ayık
Teaser Seslendirme: Çağla IŞIK
Kurgu: Hurihan Yıldırım Kurtaran, Şeyma Ayık
Görsel Tasarım: Hurihan Yıldırım Kurtaran
Prodüksiyon: Selim Işık
İletişim: https://www.instagram.com/uykuluu_masallar?igsh=c2ZoY2IxbXhjc3Az https://www.instagram.com/seymaayikisik/ https://www.instagram.com/yildirimhurihan/
Dünya
SURİYELİ MÜLTECİ, TÜRKİYE VATANDAŞLIĞINI GİZLEYEREK 200 BİN AVROYA YAKIN SOSYAL YARDIM ALDI
Söz konusu, 13 Ağustos 2014 ile 22 Ocak 2024 tarihleri arasında bir Suriyeli mültecinin, Avusturya’dan usulsüz olarak elde ettiği 197.340 Euro tutarındaki önemli bir meblağ. Peki, bu kişi gerçekten Türk mü? Yoksa her ikisi de mi? Her halükarda, 62 yaşındaki sanık, Eisenstadt Bölge Mahkemesi’ndeki duruşmasında Kürtçe bilen bir tercümanın yardımına başvurdu.
Burgenland, Avusturya – Bir Suriyeli mültecinin, sahip olduğu Türk vatandaşlığını gizleyerek, Avusturya’dan yaklaşık 200.000 Euro tutarında haksız sosyal yardım aldığı iddia ediliyor. 62 yaşındaki mülteci, 2014 yılından itibaren Avusturya’dan düzenli olarak yardımlar alırken, Türk vatandaşlığını açıklamayı bilerek sakladı. Şimdi, yasal makamlar, yıllarca aldığı yardımların ve yapılan işlemlerin hukuki durumunu araştırıyor.
Olayın Başlangıcı: Haksız Yardım İddiası
Söz konusu olay, 2013 yılında Suriye’den kaçan ve Avrupa’ya sığınan 62 yaşındaki mülteci ile başladı. Mülteci, Avusturya’ya geldiği sırada sadece Suriyeli olduğunu bildirdi ve bu açıklama üzerinden kendisine, 13 Ağustos 2014 ile 22 Ocak 2024 arasında toplamda 197.340 Euro tutarında sosyal yardım ödemesi yapıldı. Ancak, mültecinin 2010 yılından beri Türk vatandaşlığına sahip olduğu, başvuruda bu durumu açıklamayı tercih etmediği ortaya çıktı. Bu durum, ödemelerin yasal olup olmadığı konusunda ciddi bir soru işareti oluşturdu.
“Sadece Suriyeliyim, Başka Bir Şey Sormadılar”
Mahkemede, mülteci, başvurusu sırasında sadece Suriyeli olduğunu belirttiğini ve bu konuda kendisinden başka bir bilgi talep edilmediğini ifade etti: “Suriyeli olduğumu söyledim, ve başka bir şey sormadılar.” Mülteci, başlangıçta yaşadığı bu deneyimi, kendi lehine yorumladı ve yasal süreçte eksik bilgi verdiği yönündeki eleştirileri reddetti. Ancak, gerçekler ortaya çıktığında, söz konusu bilgilerin saklanması, mültecinin yalnızca maddi kazanç sağlamayı amaçladığı izlenimini yarattı.
Sosyal Yardımın Başlangıcı ve Süreç
Mülteci, Avusturya’ya geldikten sonra Burgenland’a yerleşti ve burada kendisi ve ailesi için sosyal yardım başvurusunda bulundu. Yardımlar, her ay 1630 Euro olarak ödenmeye devam etti. Mülteci, başvurusunda Suriyeli olduğunu belirttikten sonra, bu yardım ödemelerinin sekiz yıl boyunca aralıksız olarak süregeldiği belirtiliyor. Ancak, bu ödemelerin arkasında yasal bir engel bulunup bulunmadığı, şimdi yargı tarafından değerlendirilmeye alındı.
Türk Vatandaşlığını Sonradan Açıkladı
2017 yılında, mültecinin Türkiye’ye annesini ziyaret etmek amacıyla seyahat etmeyi planladığı ortaya çıktı. Ancak, Türk Konsolosluğu tarafından vize başvurusu reddedildi. Vize başvurusu sürecinde, mülteci Türk vatandaşlığını açıklamak zorunda kaldı. Bu itiraf, hem Türk pasaportunu almasını sağladı hem de önemli bir sorun ortaya çıkardı. Çünkü, eğer mülteci, başvurusu sırasında çift vatandaşlığını bildirmiş olsaydı, Avusturya hükümeti muhtemelen onu Türkiye’ye geri gönderecekti. Dolayısıyla, olumlu bir sığınma kararı verilmesi ve sosyal yardımların ödenmesi mümkün olmayacaktı.
Yargılama Süreci ve Savunma
Davanın görüldüğü Landesgericht Eisenstadt (Eisenstadt Bölge Mahkemesi) sırasında, mültecinin avukatı, müvekkilinin durumunun ciddiyetini ve süreci düzgün bir şekilde izlediğini öne süren çeşitli belgeler sundu. Bu belgeler arasında, mültecinin önceki pasaportları, askeri hizmet belgesi, aile cüzdanı ve bir kredi kartı yer aldı. Ancak, bu belgelerin yalnızca kişinin Suriyeli kimliğini doğruladığı ve sosyal yardımların yasallığını kanıtlamadığı ifade ediliyor.
Yargıç, sürecin nihai kararını vermeden önce, mülteciye verilen olumlu sığınma kararının iptal edilip edilmediğini bekleyeceğini açıkladı. Bu, davanın ilerleyen süreçte yeniden görülmesine karar verildiği anlamına geliyor.
Hukuki Belirsizlik ve Sosyal Yardımların Durumu
Mahkeme, mültecinin aldığı sosyal yardımların yasal olup olmadığı konusunda kesin bir karar verilebilmesi için, mülteciye verilen olumsuz sığınma kararının kesinleşmesini bekleyecek. Bu aşama, Avusturya’da sosyal yardım alan sığınmacıların yasal durumu konusunda önemli bir örnek teşkil edebilir. Eğer mültecinin yaptığı başvurudaki bilgi eksiklikleri doğrulanırsa, yıllar süren ödemeler geri alınabilir ve yasal işlemler başlatılabilir.
Bu dava, Avusturya’da sığınmacıların başvurularındaki şeffaflık ve doğruluk konusunda ciddi bir uyarı işareti oluşturuyor.
#Suriye #TürkVatandaşlığı #Burgenland #Avusturya #SosyalYardım #MülteciDavası #SığınmaBaşvurusu #HaksızYardım #Yasalİşlem #EisenstadtMahkemesi #VatandaşlıkGizleme #YargıSüreci #SosyalYardımHukuku #AvusturyaHukuku #SosyalYardımSistemi #ÇiftVatandaşlık #YardımSüreci #AvusturyaSığınmacıYasa
Gündem
BABASININ CENAZESİ İÇİN İSVİÇRE’DEN YOLA ÇIKTI, KAZADA HAYATINI KAYBETTİ
📅 08 Kasım 2024
İsviçre’de çalışan 58 yaşındaki Şaban Ün, babası 84 yaşındaki İbrahim Ün’ün ölüm haberini alınca cenaze için Türkiye’ye doğru yola çıktı. Ancak Şaban Ün’ün kullandığı 16 ARP 395 plakalı otomobil, Bursa’nın Kestel ilçesindeki Ümitalan Mahallesi mevkisinde yokuş aşağı inerken kontrolden çıktı ve kayaya çarptı.
Kazada olay yerinde hayatını kaybeden Şaban Ün’ün cenazesi, babası İbrahim Ün’ün cenazesiyle birlikte Yenişehir ilçesinde Çınarlı Camii’nde kılınan namazın ardından Yenişehir ilçe mezarlığına defnedildi. Baba ve oğulun ölümü, başta aileleri olmak üzere tüm yakınlarını derin bir üzüntüye boğdu.
#İsviçre #Bursa #TrafikKazası #BabaVeOğul #Yenişehir #Cenaze
-
E-Dergi9 ay ago
İsviçre’nin Sesi Şubat 2024
-
Ekonomi8 ay ago
İsviçre’de Maaş Dengesi: Ortalama bir Kişinin Maaşı 6788 CHF
-
Yaşam7 ay ago
Kıskanç Kaynana Belirtileri: Gözden Kaçırmamanız Gereken 10 İşaret
-
İsviçre9 ay ago
Dünyanın En İyi Sağlık Kurumları: İlk 250 Hastane Sıralamasında İsviçre’den 10 Hastane
-
Gündem2 ay ago
HÄGENDORF’TA TÜRKÇE “SİZ BENİ YAKTINIZ SİZ!” DİYE BAĞIRDIĞI DUYULAN ADAM KENDİNİ YAKTI: DURUMU AĞIR, HELİKOPTERLE HASTANEYE KALDIRILDI
-
Gündem9 ay ago
İsviçre’nin Sesi Yankılanıyor…
-
Gündem10 ay ago
Biel’de Skandal: Cinsel İlişki Karşılığında Yabancılara Oturma İzni Belgesi!
-
Gündem10 ay ago
İsviçre’de Emeklilik Oylaması: Kritik Karar!