Turizm
Schengen Vizesi Başvurularında Reddedilme Oranları Yükseliyor: Türk Vatandaşları İçin Zorlu Süreç

2023 yılı Schengen vizesi başvurularında, Türk vatandaşlarının karşılaştığı zorluklar artarak devam ediyor. Başvuru süreçleri uzarken, reddedilme oranları da dikkate değer bir şekilde yükseldi. Schengen vize başvurularına dair veriler, bazı ülkelerin ve konsoloslukların başvuruları reddetme oranlarının oldukça yüksek olduğunu gösteriyor.
En Çok Red Veren Ülkeler ve Konsolosluklar
- Danimarka: Ankara Konsolosluğu, yapılan Schengen vize taleplerinin %39.4’ünü reddediyor ve bu oranla başı çekiyor.
- Yunanistan: Yunanistan Ankara Konsolosluğu %38.5 oranında reddetme oranıyla ikinci sırada.
- Litvanya: %35.8 oranında reddetme oranı ile üçüncü sırada yer alıyor.
En Az Red Veren Ülkeler ve Konsolosluklar
- İspanya: İstanbul Konsolosluğu, sadece %3.9 oranında red veriyor ve en düşük red oranına sahip.
- Portekiz: Ankara Konsolosluğu %6.9 red oranıyla ikinci sırada.
- Yunanistan: İzmir Konsolosluğu %7.2 red oranıyla en az red verenler arasında.
Yıllara Göre Reddedilme Oranları
2022 ve 2023 yılları arasında Schengen vizesi başvurularında red oranlarının nasıl değiştiğini görmek de önemli. Özellikle bazı konsolosluklarda bu oranlar önemli artış göstermiştir:
- İtalya Ankara Konsolosluğu: 2022’de %7.14 iken 2023’te %12.7.
- Lüksemburg Ankara Konsolosluğu: 2022’de %7.60 iken 2023’te %14.7.
- Çekya Ankara Konsolosluğu: 2022’de %9.27 iken 2023’te %13.6.
- Yunanistan Ankara Konsolosluğu: 2022’de %9.65 iken 2023’te %38.5.
Analiz
Bu veriler, bazı ülkelerin ve konsoloslukların Schengen vizesi başvurularını reddetme oranlarının oldukça yüksek olduğunu ve bu sürecin Türk vatandaşları için gittikçe zorlaştığını göstermektedir. Özellikle Danimarka, Yunanistan ve Litvanya gibi ülkelerin konsolosluklarının yüksek red oranları dikkat çekerken, İspanya ve Portekiz gibi ülkelerin konsoloslukları daha düşük red oranları ile başvuru sahiplerine daha olumlu bir yaklaşım sergiliyor.
Bu farklılıklar, başvuru sahiplerinin başvurularını yaparken dikkat etmeleri gereken önemli bir husus olarak öne çıkmaktadır. Özellikle düşük red oranına sahip konsolosluklar tercih edilebilirken, yüksek red oranına sahip konsolosluklardan başvuru yapmak daha riskli olabilir. Bu bilgiler, Türk vatandaşlarının Schengen vizesi başvurularında daha bilinçli tercihler yapmalarına yardımcı olabilir.
Detaylı Veriler ve İstatistikler
- Danimarka Ankara Konsolosluğu: %39.4 red oranı
- Yunanistan Ankara Konsolosluğu: %38.5 red oranı
- Litvanya Konsolosluğu: %35.8 red oranı
- İspanya İstanbul Konsolosluğu: %3.9 red oranı
- Portekiz Ankara Konsolosluğu: %6.9 red oranı
- Yunanistan İzmir Konsolosluğu: %7.2 red oranı
Yıllara göre artış gösteren red oranları, vize başvuru sürecinde karşılaşılan zorlukların artışını açıkça ortaya koymaktadır. Türk vatandaşlarının vize başvurularında dikkat etmeleri gereken bu veriler, Schengen bölgesine seyahat planlayanlar için önemli bir rehber niteliğindedir.
Köşe Yazıları
Sirkeci’de Zaman Yolculuğu: İstanbul Demiryolu Müzesi

Bu sıralar benim için hayat oldukça koşturmacalı geçiyor. Okul, sınavlar, kurslar, çocuklar derken epey yoğun oluyorum. Böyle zamanlarda kendime ayırdığım küçük anlar daha da kıymetli hale geliyor. İşte tam da bu tempoda karşılaştığım, kendisi küçük ama içeriği dopdolu bir müzeden bahsedeceğim size 🤗 Şehrin kalbi Sirkeci Garı’nın içinde yer alan şirin bir Demiryolu Müzesi.
Sirkeci Garı, Alman mimar August Jasmund tarafından tasarlanmış ve 1890 yılında hizmete açılmıştır. Osmanlı İmparatorluğu’ndan günümüze kalan önemli bir kültürel miras olmasının yanı sıra, Avrupa ile Asya’yı birbirine bağlayan stratejik bir merkezdir. Özellikle Orient Express’in (Şark Ekspresi) son durağı olmasıyla ün kazanmıştır.
Orient Express, 1883 – 1977 yılları arasında Paris – İstanbul arasında ihtişamlı yolculuklar yapmış, edebiyata, sinemaya ve o dönemin popüler kültürüne ilham vermiş efsanevi bir tren 🤗 Polisiye roman severler hemen hatırlayacaktır: Agatha Christie’nin “Doğu Ekspresi’nde Cinayet” adlı eseri. Bu roman defalarca sinemaya ve tiyatroya da uyarlanmıştır.
İstanbul Demiryolu Müzesi, bir müzeden ziyade bende tarihte canlı bir yolculuk hissi uyandırdı. İçerisinde o döneme ait telgraf makineleri, iletişim araçları, haritalar, evraklar, fotoğraf albümleri, TCDD hastanelerine ait objeler, demiryolu aletleri, Orient Express yolcularına ait madalyalar, özel eşyalar, o dönemin gümüş yemek takımları ve ilk elektrikli trenin makinist bölümü bulunuyor.
🕰 Giriş ücretsiz.
Ziyaret saatleri: Salı – Cumartesi / 09.00-12.30 & 13.00-17.00
📍 Yer: Sirkeci Garı, İstanbul
Tarihin raylarında kısa ama unutulmaz bir yolculuk yapmak isteyen herkese tavsiye ederim 🤗
Huzurla kalın 🍀




Avrupa
MİLYONLUK CEZALAR: EL BAGAJI İÇİN EK ÜCRET

AB, UCUZ HAVAYOLLARINA KARŞI HAREKETE GEÇTİ
Avrupa Adalet Divanı, Ryanair, Easyjet ve diğerlerinden el bagajı için ek ücretler nedeniyle milyonluk ödemeler talep edecek. Havayolları ise karşı çıkıyor.
Birçok ucuz havayolu, bagaj bölmesindeki alan için ek ücret talep ediyor. Avrupa Adalet Divanı’na göre, havayolları bu konuda aşırıya kaçtı. Easyjet ve Ryanair gibi havayollarının, el bagajı için milyonlarca Euro para cezası ödemesi isteniyor.
Havayolu Ücretleri: Konu Ne?
Ryanair ve Easyjet gibi havayolları, el bagajı için ücret alıyor. Avrupa Adalet Divanı, bu ücretleri haksız bir uygulama olarak değerlendiriyor. Havayolları ise, küçük çantaların ücretsiz olarak koltuk altına sığabileceğini savunuyor.
Ucuz havayolları ve giderek daha fazla geleneksel havayolu şirketi, ek ücretlerle gelir elde ediyor. Bilet fiyatının üzerine koltuk seçimi, yemek, değiştirme veya iptal gibi ek ücretler ekleniyor.
Ryanair ve Easyjet gibi havayolları, koltuk üstü bagaj bölmelerine küçük bir valiz koymak isteyen yolculardan 50 frankın üzerinde bir ücret talep edebiliyor. Bu ücret, bazen uçuş biletinin fiyatından bile fazla olabiliyor. Avrupa Adalet Divanı’na göre, bu hesaplama çok fazla. Geçtiğimiz Kasım ayında İspanyol hükümeti, Easyjet ve Ryanair de dahil olmak üzere beş havayoluna haksız ticaret uygulamaları nedeniyle milyonlarca Euro para cezası verdi.
El Bagajı Bir Gereklilik Mi?
Havayolu şirketleri, bu cezaya itiraz etti. Bazı yolcuların küçük bir çanta ile iyi bir şekilde seyahat edebileceğini savunuyorlar.
Ancak, Avrupa yargısı için normal boyutta bir el bagajı ile seyahat etmek, ek ücret olmadan sağlanması gereken bir gereklilik. Aksi takdirde, reklam edilen tarifeler adaletsiz olur çünkü yolcular, havayollarının sunduğu fiyatın çok üzerinde ödeme yapmak zorunda kalır.
Havayolu Argümanlarına Uyum
Federal Sivil Havacılık Dairesi (FOCA) ise bu konuda farklı düşünüyor. Küçük el bagajının koltuk altına sığacak kadar küçük olmasının istenmesinin haksız olmadığını belirtiyor. Ayrıca, Easyjet gibi havayollarının ek ücretler hakkında verdiği bilgilendirmenin net ve şeffaf olduğunu belirtiyor.
Swiss’in Ek Ücretleri
Son olarak, Swiss havayolu şirketi, koltuk seçimi ücretini artırarak son zamanlarda olumsuz tepkilere neden oldu. Ancak, bagaj bölmesindeki el bagajı için ek ücret uygulamayı henüz gündemine almış değil. Bu tür bir ücretin şu anda geçerli olmadığı ifade ediliyor.
Ne düşünüyorsunuz? Ucuz havayollarının el bagajı için ek ücret talep etmeleri adil mi?
İsviçre
OESCHİNENSEE’DE REZERVASYON ZORUNLULUĞU ‘’SUÇLU ARANIYOR’’

📍 Frutigen-Niedersimmental, 11.03.2025
İsviçre’de aşırı turizmin etkileri hissedilmeye devam ediyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan ve Instagram’da popülerliğiyle bilinen Oeschinensee’ye gondolla çıkmak isteyenler için Mayıs ayından itibaren rezervasyon zorunluluğu getiriliyor.
Oeschinensee’yi ziyaret etmek isteyenler, Kandersteg’ten kalkan gondola binebilmek için önceden çevrim içi bir zaman dilimi seçmek zorunda olacak. Gondol işletmesinin yönetim kurulu başkanı Christoph Wandfluh, bu uygulamanın doğayı korumak ve yoğun sezonlarda uzun bekleme sürelerini önlemek amacıyla planlandığını belirtti.
AŞIRI TURİZMİN SONUCU MU?
Özellikle yaz aylarında günde 6000’e kadar ziyaretçi çeken Oeschinensee, uzun süredir influencerlar ve turistler arasında popüler bir destinasyon olarak öne çıkıyor. Ancak bu durum, yerel halk arasında rahatsızlık yaratıyor. Nau.ch okuyucularının tepkileri de bunu doğruluyor.
Bazı okuyucular, İsviçre’nin artık eskisi gibi olmadığını ve bölgede neredeyse hiç İsviçre Almancası duyulmadığını dile getirirken, bazıları ise doğrudan influencerları suçluyor. Bir okuyucu, “Bunu onlara borçluyuz.” diyerek, sosyal medya fenomenlerinin yaaptıkları tanıtımlarla bölgeyi aşırı kalabalıklaştırdığını savundu.
Diğer bir kesim ise bu yeni düzenlemeye kayıtsız ve alternatif doğa rotalarına yöneliyor. Örneğin, bazı okuyucular Schwarzsee’nin daha sakin olduğunu belirterek burayı tercih edeceklerini söyledi.
“Gondola ihtiyacım yok, bir saatlik yürüyüşle de göle ulaşabilirim.” diyen bir okuyucu, yeni sistemin kendisini etkilemeyeceğini ifade etti. Bir diğeri ise Kiental bölgesinin hâlâ huzurlu olduğunu ve yürüyüş için iyi bir alternatif sunduğunu önerdi.
Rezervasyon sisteminin etkilerinin yaz sezonunda daha net görülmesi beklenirken, Oeschinensee’nin bu değişiklikle turist yoğunluğunu nasıl yöneteceği merak konusu.
-
E-Dergi1 yıl önce
İsviçre’nin Sesi Şubat 2024
-
Ekonomi1 yıl önce
İsviçre’de Maaş Dengesi: Ortalama bir Kişinin Maaşı 6788 CHF
-
İsviçre1 yıl önce
Dünyanın En İyi Sağlık Kurumları: İlk 250 Hastane Sıralamasında İsviçre’den 10 Hastane
-
Yaşam1 yıl önce
Kıskanç Kaynana Belirtileri: Gözden Kaçırmamanız Gereken 10 İşaret
-
Gündem6 ay önce
ERDOĞAN KARŞITI PAYLAŞIMLARI SIĞINMA BAŞVURUSUNDA HAKLI GEREKÇE OLARAK GÖRÜLMEDİ
-
Dünya6 ay önce
META’NIN COVİD-19 AŞILARIYLA İLGİLİ YANILTICI BİLGİ KARARI: İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KISITLIYOR MU?
-
Gündem6 ay önce
TÜRKİYE’DEN GELEN SIĞINMA BAŞVURULARINA GETİRİLEN SERT UYGULAMALARA TEPKİ
-
Kültür Sanat1 yıl önce
Ferdi Tayfur’un Mücadele Dolu Hikayesi: Şeker Hastalığı ve Organ Nakli