Sosyal Medya

Yaşam

Tamponlardan Kaçınan Kadınlar, Alternatif Ürünlerin de Risk Taşıdığını Öğreniyor

yazar

Yayınlayan

on

ABD’de yapılan bir araştırmada, çeşitli tampon markalarında ağır metallerin tespit edilmesi, tampon kullanımını sorgulayan kadınları alternatiflere yöneltti. Ancak uzmanlar, tamponların yanı sıra alternatif ürünlerin de tamamen güvenli olmadığını vurguluyor.

Araştırma Bulguları Endişe Yarattı

ABD’de yürütülen bir çalışmada, çeşitli tampon türlerinde arsenik, kadmiyum ve kurşun gibi ağır metaller tespit edilmesi büyük yankı uyandırdı. Tamponlar, dünya genelinde en yaygın kullanılan menstrüel hijyen ürünlerinden biri olmasına rağmen, araştırma sonuçları birçok kadın arasında endişe yarattı. Özellikle kurşunun doğurganlık sorunlarına yol açabileceği, arsenikin ise kanserojen olduğu vurgulandı.

Araştırma sonuçlarının kamuoyunda yarattığı tedirginlik nedeniyle birçok kadın tampon kullanımını bırakıp alternatif hijyen ürünlerine yönelmeye başladı. Ancak uzmanlar, alternatif ürünlerin de kendi risklerini barındırdığını belirtiyor.

Alternatifler de Risk İçeriyor

Tampona alternatif olarak pedler, menstrüel süngerler, menstrüel kaplar, menstrüel diskler ve adet külotları gibi ürünler mevcut. Bern Üniversitesi Kadın Hastalıkları Kliniği’nde görevli Dr. Noemi Allemann, hangi menstrüel ürünün seçileceğinin, kişisel tercihlere ve bireysel ihtiyaçlara bağlı olduğunu ifade ediyor. Allemann, bu ürünlerin kullanımının kanama miktarı, yaş ve enfeksiyonlara yatkınlık gibi faktörlere göre değiştiğini belirtiyor.

Ancak Allemann, alternatif ürünlerin de bazı riskler içerdiğini vurguluyor. Menstrüel süngerlerin çıkarılmasının zor olabileceğini ve menstrüel kapların kontakt alerjilere yol açabileceğini belirten Allemann, “Vajinal hijyen ürünlerinin tümü, vajinal enfeksiyon riskini artırabilir ve vajinal mikroflorayı bozarak toksik şok sendromuna (TSS) neden olabilir” uyarısında bulunuyor.

Toksik Şok Sendromu Tehlikesi

Toksik şok sendromu (TSS), toksin üreten bakterilerin neden olduğu ve ölümcül olabilen bir multiorgan hastalığı olarak biliniyor. Hastalık, vücutta ateş, düşük tansiyon ve geniş çaplı deri döküntüleri gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Özellikle tampon veya diğer vajinal ürünlerin uzun süre vücutta kalması, bu sendromun riskini artırıyor. Allemann, tampon ve diğer hijyen ürünlerinin sekiz saatten uzun süre vücutta bırakılmaması gerektiğini önemle vurguluyor.

Ağır Metallerle İlgili Endişeler Yersiz

Tamponlarda tespit edilen ağır metallerin güvenlik açısından bir tehdit oluşturmadığını belirten Dr. Allemann, “Tamponlarda tespit edilen ağır metallerin miktarı son derece düşük seviyelerde. Bu ürünler güvenle kullanılabilir” dedi. Ancak Allemann, tamponlar ve diğer vajinal hijyen ürünlerinin tek gerçek riskinin toksik şok sendromu olduğunu belirterek, bu riskin tüm alternatif ürünler için de geçerli olduğunu ifade etti.

Kadınların hijyen ürünleri seçiminde, kendi vücutlarının verdiği tepkileri göz önünde bulundurmaları ve doktor tavsiyesine başvurmaları gerektiği uzmanlar tarafından öneriliyor.

#TamponGüvenliği #MenstrüelSağlık #AğırMetaller #KadınSağlığı #AlternatifÜrünler #ToksikŞokSendromu #HijyenÜrünleri #MenstrüelKap #TamponAlternatifleri #KadınHijyeni #kadınlar #frauen #scchweiz #isviçre


Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sağlık

KIZ ÇOCUKLARINDA ERKEN REGL: NEDENLERİ VE ETKİLERİ

yazar

Yayınlayan

on

By

Yeni araştırmalar, kız çocuklarının ilk regl yaşının giderek daha erkene kaydığını ortaya koyuyor. ABD’de yapılan çalışmalara göre, bundan 100 yıl önceye kıyasla kız çocukları yaklaşık dört yıl daha erken adet görmeye başlıyor. Uzmanlar, bu durumun nedenleri arasında çevresel faktörler, beslenme alışkanlıkları ve hava kirliliğini işaret ediyor.

ERKEN ERGENLİĞİN NEDENLERİ

Bilim insanları, ergenlik belirtilerinin – ilk regl ve meme gelişimi gibi – giderek daha erken yaşlarda görülmesini dikkatle inceliyor. Araştırmalar, özellikle çevresel toksinler ve hormonları etkileyen kimyasalların (endokrin bozucular) bu süreçte rol oynadığını öne sürüyor. Hava kirliliği, bu kimyasalların yayılmasında önemli bir etken olarak öne çıkıyor.

1950-1969 yıllarında doğan kız çocukları genellikle 12,5 yaşında adet görmeye başlarken, 2000’li yıllarda bu yaş ortalaması 11,9’a düştü. Küçük yaşlarda görülen ergenlik belirtileri, çocukların psikolojik ve fiziksel sağlığı üzerinde önemli etkiler bırakabilir.

UZMANLAR NE DİYOR?

Uzmanlar, erken regl yaşının ilerleyen dönemlerde obezite, diyabet ve meme kanseri gibi sağlık sorunlarıyla bağlantılı olabileceğini belirtiyor. Ayrıca, ergenlik yaşının erkene kayması, çocukların sosyal ve duygusal gelişimini de etkileyebilir.

NASIL ÖNLEM ALINABİLİR?

Erken ergenlik eğiliminin önüne geçmek için uzmanlar, şu önerileri sunuyor:

  • Çocukların sağlıklı ve dengeli beslenmesi sağlanmalı.
  • Çevresel toksinlere maruziyet azaltılmalı.
  • Düzenli fiziksel aktivite teşvik edilmeli.
  • Hava kirliliğini azaltmaya yönelik politikalar geliştirilmeli.

Erken regl yaşıyla ilgili küresel bir eğilim haline gelen bu durum, çocukların gelecekteki sağlıklarını ve yaşam kalitelerini korumak adına daha fazla araştırma ve önlemi gerektiriyor.

Haberin Devamını Oku

İsviçre

İSVİÇRE VATANDAŞLIK HAKKI NE ZAMAN KAYBOLUR VE GERİ ALINIR?

yazar

Yayınlayan

on

By

Haber: Cemil Baysal

İsviçre vatandaşlığı, belirli koşullar altında kaybedilebilir. Bu kayıp, verwirkung (devamsızlık), entlassung (feragat), nichtigerklärung (geçersizlik) ve entzug (vatandaşlığın geri alınması) gibi çeşitli nedenlerle gerçekleşebilir. Bu yazımızda, İsviçre vatandaşlığını kaybetme durumlarını ve bu süreçlerin detaylarını inceleyeceğiz.

İsviçre Vatandaşlığının Kaybedilmesi: Verwirkung (Devamsızlık) Yoluyla

İsviçre vatandaşlığı, bir çocuğun İsviçreli bir ebeveynden doğup yurtdışında yaşamaya başlaması durumunda kaybedilebilir. Eğer bu çocuk, hem İsviçre hem de başka bir ülkenin vatandaşı olursa ve 25 yaşına kadar İsviçre’ye kendini bildirmez veya vatandaşlık hakkını korumak istediğini belirtmezse, İsviçre vatandaşlığını kaybeder. Ancak, bu duruma düşen kişiler belirli koşullar altında yeniden İsviçre vatandaşlığına başvurabilirler.

Vatandaşlık Hakkından Feragat (Entlassung)

İsviçre’de yaşayan ancak başka bir ülkenin vatandaşı olan kişiler, İsviçre vatandaşlığından feragat edebilirler. Feragat başvurusu, İsviçre’nin yurtdışındaki diplomatik temsilciliklerine yapılır ve başvuru, İsviçre Göçmenlik Sekreterliği (SEM) aracılığıyla ilgili kantonun yetkili makamlarına iletilir. Feragat işlemi, sadece kişinin başka bir devletin vatandaşlığını kabul etmesi durumunda geçerlidir.

İsviçre Vatandaşlığının Geçersiz Sayılması (Nichtigerklärung)

Bir kişi, yanlış bilgi vererek ya da önemli bir gerçeği gizleyerek İsviçre vatandaşlığı kazandığında, bu vatandaşlık başvurusu 8 yıl içinde geçersiz sayılabilir. Geçersizlik kararı verildikten sonra, kişi yeniden vatandaşlık başvurusu yapmadan önce en az 2 yıl beklemek zorundadır. Bu durum, özellikle dolandırıcılık amacıyla yapılan başvurular için geçerli olup, başvuruların güvenilirliğini sağlamak adına önemli bir düzenlemedir.

İsviçre Vatandaşlığının Geri Alınması (Entzug)

İsviçre, çifte vatandaşlık durumunda olan bireylerin, eğer bu kişilerin eylemleri İsviçre’nin çıkarlarına ciddi şekilde zarar veriyorsa, vatandaşlık hakkını geri alabilir. Bu durum genellikle, savaş suçluları veya teröristler gibi çok ciddi suçlarla suçlanan kişiler için geçerlidir. Vatandaşlığın geri alınması, yalnızca çok ağır suçlar işlendiğinde uygulanır.


İsviçre vatandaşlık kaybı, ciddi ve belirli koşullar altında gerçekleşebilecek bir durumdur. Vatandaşlık kaybı, başvuru yapan kişinin davranışları, beyanları ve uluslararası yükümlülükler göz önünde bulundurularak dikkatlice değerlendirilir. Vatandaşlık işlemleri ve başvuruları hakkında daha detaylı bilgi almak için İsviçre Göçmenlik Sekreterliği (SEM) ile iletişime geçebilirsiniz.

Haberin Devamını Oku

İsviçre

İSVİÇRE’DE DEVLETSİZ ÇOCUKLAR İÇİN KOLAYLAŞTIRILMIŞ VATANDAŞLIK BAŞVURUSU

yazar

Yayınlayan

on

By

Haber: Cemil Baysal

İsviçre, devletin vatandaşı olmayan çocuklar için belirli koşullar altında kolaylaştırılmış vatandaşlık başvurusu yapma imkanı sunmaktadır. Ancak, bu başvuru süreci oldukça dikkatli bir şekilde belirlenmiş koşullara bağlıdır. Devletsiz (vatansız) çocuklar, bu başvuru için gerekli şartları yerine getirdikleri takdirde, vatandaşlık hakkına sahip olabilirler.

Devletsiz Çocuklar İçin Kolaylaştırılmış Vatandaşlık Başvurusu

Devletsiz çocuklar, İsviçre’de ikamet ettikleri sürece kolaylaştırılmış vatandaşlık başvurusu yapabilirler. Ancak, bu başvurunun geçerli olabilmesi için bazı ön koşulların yerine getirilmesi gerekmektedir. Özellikle, başvuru yapacak kişinin, İsviçre’de toplamda 5 yıl ikamet etmiş olması gerekmektedir. Bu sürenin son bir yılının ise başvuru tarihinden önce olması şarttır.

Kimler Başvuru Yapabilir?

  • Devletsiz Çocuklar:
    Eğer bir çocuk devletsiz (vatansız) olarak tanınmışsa, yani resmi bir belgeyle devletsizliği tescil edilmişse, bu çocuk İsviçre’de toplamda 5 yıl ikamet ettikten sonra, başvuru yapma hakkına sahiptir. Ancak başvurunun yapılabilmesi için çocuğun son bir yılını İsviçre’de geçirmiş olması gerekir.
  • Devletsiz Yetişkinler:
    Yetişkin devletsiz kişiler için ise kolaylaştırılmış vatandaşlık başvurusu mümkün değildir. Bu kişiler, İsviçre’de vatandaşlık başvurusu yapmak istediklerinde, standart vatandaşlık başvuru prosedürüne tabi olurlar.

Devletsiz Olarak Tanınma ve Gerekli Belgeler

Bir çocuğun devletsiz olarak tanınabilmesi için, İsviçre Göçmenlik Sekreterliği (SEM) veya diğer bir devletin resmi otoriteleri tarafından verilmiş, devletsizliği onaylayan bir belge gerekmektedir. Devletsizliği kabul edilen çocuklar, başvurularını yapabilmek için bu belgeyi sunmalıdır.

Devletsizliği Tanıyan Ülkeler

İsviçre, devletsizliğin uluslararası bir sözleşmeye dayalı olarak tanındığı ülkelerle de işbirliği yapmaktadır. Bu nedenle, çocuğun devletsizliği, sadece SEM tarafından tanınan bir belgeyle geçerli olur.


Başarılı Entegrasyon: Vatandaşlık Başvurusu İçin Önemli Koşul

Kolaylaştırılmış vatandaşlık başvurusu için sadece ikamet süresi yeterli değildir. Başvuru yapan kişinin başarılı bir şekilde İsviçre toplumuna entegre olmuş olması gerekmektedir. Başarılı entegrasyon, bir dizi kriterle değerlendirilir:

  1. Kamusal Güvenlik ve Düzen
    Başvuru yapan kişi, İsviçre’deki kamu düzenine saygı göstermeli ve herhangi bir sabıka kaydı, vergi borcu veya yasal sorumlulukları olmamalıdır.
  2. İsviçre Değerlerine Saygı
    Başvurunun kabul edilebilmesi için kişinin, İsviçre Anayasası’na uygun bir şekilde davranıyor olması beklenir. Bu, İsviçre’nin toplumsal değerleriyle uyumlu bir yaşam biçimini benimsemek anlamına gelir.
  3. Dil Yeterliliği
    Başvuru sahiplerinin, günlük yaşamda bir İsviçre resmi dilini (Almanca, Fransızca, İtalyanca veya Romansh) yazılı ve sözlü olarak anlayabilmeleri gerekmektedir. Dil yeterliliği, başvuru sırasında yazılı olarak A2 seviyesinde, sözlü olarak ise B1 seviyesinde olmalıdır.
  4. Ekonomik ve Eğitim Katılımı
    Başvuru yapan kişi, sosyal yardımlar almadan kendi geçimini sağlamalı veya eğitim alıyor olmalıdır. Sosyal yardım almış kişiler, başvuru öncesi aldığı yardımları geri ödemek durumundadır.

Başvuru Süreci ve Gereklilikler

Başvuru yapmak isteyen devletsiz çocukların, başvuru formunu ve gerekli belgeleri İsviçre Göçmenlik Sekreterliği’ne (SEM) sunmaları gerekmektedir. İsviçre’de ikamet edenler, başvuru formlarını doğrudan SEM’den temin edebilirken, yurt dışında yaşayanlar, İsviçre konsolosluklarından başvuru formunu alabilirler.

Gerekli Belgeler

Başvuru formunun yanı sıra, başvuruda yer alan belgelerin de eksiksiz bir şekilde sunulması gerekmektedir. Bu belgeler arasında:

  • Sosyal yardım alıp almadığınıza dair belge,
  • Vergi ödemeleri hakkında bilgi,
  • Çalışan kişi iseniz işveren onayı,
  • Çocuğun devletsizlik belgesi gibi önemli belgeler yer alır.

SEM, başvuru sürecinde bu belgeleri dikkatle inceleyerek kararını verir.


Devletin Güvenliği ve Başvuruda Diğer Şartlar

Başvuru yapan kişi, İsviçre’nin iç veya dış güvenliğini tehdit etmemeli ve toplumun huzuruna zarar vermemelidir. Bu, başvuru sürecinde önemli bir güvenlik kontrolüdür.


Öneriler

İsviçre’de devletsiz çocuklar için kolaylaştırılmış vatandaşlık başvurusu, belirli koşullar altında mümkün olmaktadır. Çocuğun İsviçre’de uzun süre ikamet etmiş olması, başarılı bir entegrasyon göstermesi ve dil yeterliliği gibi koşullar sağlandığında, başvuru kabul edilebilir. Ancak, devletsiz çocukların bu başvuruyu yapabilmesi için doğru belgelerle başvuruda bulunmaları önemlidir.

Devletsiz Vatansız aynı anlama mı gelir?

Evet, “devletsiz” ve “vatansız” terimleri aslında aynı anlama gelir. Her iki terim de, bir kişinin hiçbir ülkenin vatandaşı olmadığı, yani resmi olarak bir devlet tarafından tanınmadığı durumları ifade eder.

Bir kişi devletsiz (veya vatansız) olduğunda, bu kişi dünya üzerinde hiçbir devletin vatandaşlık haklarına sahip değildir. Bu durumda olan kişiler, genellikle yasal olarak bir ülkenin korumasından ve haklarından yararlanamazlar ve bu durum, kişilerin seyahat etmelerini, çalışma izni almalarını veya diğer temel haklardan yararlanmalarını oldukça zorlaştırabilir.

Bir kişinin devletsizliği, genellikle resmi belgelerle, örneğin Birleşmiş Milletler’in veya diğer ülkelerin yetkili makamlarının onayladığı “devletsizlik belgesi” ile kanıtlanabilir.

Başvurular hakkında daha fazla bilgi ve başvuru için, İsviçre Göçmenlik Sekreterliği (SEM) ile iletişime geçebilirsiniz.

📞 İletişim ve Başvuru:
İsviçre Göçmenlik Sekreterliği (SEM)

Haberin Devamını Oku

Trendler