Sosyal Medya

Gündem

SIĞINMA ŞANSLARI SIFIR OLAN VE DİREK REDDEDİLEN KUZEY AFRİKALILAR BUNA RAĞMEN NİÇİN İSVİÇRE’YE GELİYOR?

yazar

Yayınlayan

on

Okuma süresi: 5 dakika
18 Kasım 2024, Haber Cemil Baysal

İsviçre, Kuzey Afrika kökenli göçmenlere yönelik sıkı bir kontrol politikası izliyor ve bu kişilerin başvuruları sıklıkla reddediliyor. Ancak buna rağmen, bu bölgeden gelen insanlar, sığınma taleplerinin neredeyse kesin olarak reddedileceğini bile bile Avrupa’ya, özellikle İsviçre’ye gelmeye devam ediyorlar. Peki, bu kişilerin İsviçre’ye gelme nedenleri ne? İşte bunun ardındaki sebepler:

Ekonomik Zorluklar ve Umut Arayışı

Kuzey Afrika, özellikle işsizlik oranlarının yüksek olduğu, genç nüfusun iş bulmada büyük zorluklarla karşılaştığı bir bölge. Magreb ülkeleri, bu anlamda ciddi ekonomik sıkıntılarla boğuşuyor. Örneğin, Cezayir, Tunus ve Fas gibi ülkelerde gençler, iş bulma umudu neredeyse tükenmiş durumda. Bu nedenle, daha iyi bir yaşam ve geleceğe dair umut arayışı, bu kişileri yola çıkaran en önemli etkenlerden biri. 23 yaşındaki Marokenli Nassim, “Burada hayat çok zor. Sadece hayatta kalmaya çalışıyoruz. Avrupa’da iş bulabilme şansım olduğunu umuyorum” diyor. Yüksek işsizlik ve kötü yaşam koşulları, Kuzey Afrika’dan gelen göçmenleri daha iyi bir gelecek için riskli bir yolculuğa çıkmaya zorlayan başlıca nedenler.

Savaş ve Siyasi Baskılar

Bazı Kuzey Afrika ülkelerinde hala siyasi baskılar ve bölgesel çatışmalar yaşanıyor. Özellikle Libya ve Cezayir gibi ülkeler, siyasi belirsizliklerle sarsılmış durumda. Bu, pek çok kişinin ülkelerindeki geleceğini karamsar görmesine neden oluyor. Gerek siyasi baskılara gerekse yerel çatışmalara maruz kalanlar, kendi yaşamlarını güvende tutmak amacıyla Avrupa’ya, özellikle İsviçre gibi güvenli olarak kabul edilen ülkelere yöneliyorlar.

Kimlik Sorunları ve Ayrımcılık

Bazı Kuzey Afrika kökenli göçmenler, yaşadıkları ülkelerde etnik ya da dini kimliklerinden dolayı ayrımcılığa uğruyorlar. Örneğin, Berberler veya Arap kökenli gruplar, kendi ülkelerinde maruz kaldıkları ayrımcılık ve dışlanma nedeniyle daha eşitlikçi ve hoşgörülü bir yaşam umudu ile Avrupa’ya göç ediyorlar. Avrupa’nın sunduğu daha geniş fırsatlar ve daha kapsayıcı sosyal sistemler, onları bu uzun yolculuğa çıkmaya itiyor.

İsviçre’nin Sıkı Politikaları: Kapatılan Kapılar ve Yeni Umutlar

İsviçre, Kuzey Afrika kökenli göçmenlerin başvurularına karşı oldukça sıkı bir politika izliyor. 2023’te, yalnızca birkaç kişiye sığınma hakkı verilirken, geri kalan başvurular reddedildi. Hatta bazı başvurular, yalnızca birkaç saat içinde sonuçlandırılıyor. Ancak, yine de bu sıkı politikalar, göçmenleri geri adım attırmıyor. Onlar için İsviçre, hayatta kalabilmek, ailesine daha iyi bir yaşam sunabilmek ve güvenli bir ortamda yaşamlarını sürdürebilmek için son bir şans anlamına geliyor. Başvurularının reddedileceğini bile bile, tehlikeli yolculuklara çıkıyor ve her şeye rağmen İsviçre’ye gelmeye devam ediyorlar.

Yaşam Fırsatları ve Bir Gelecek Umudu

Gelen her göçmen, sadece kötü yaşam koşullarından kaçmakla kalmıyor, aynı zamanda daha iyi bir gelecek arayışına da çıkıyor. İsviçre’nin sağlam ekonomi, yüksek yaşam standartları ve sağlık hizmetleri gibi unsurları, bu kişilere cazip bir yaşam fırsatı sunuyor. Ancak, sıkı kontrol mekanizmalarına rağmen, bu kişilerin çoğu, sınır dışı edilse bile Avrupa’da kalmaya devam etmek için yeni yollar arıyor.

Sonuç

Kuzey Afrika kökenli göçmenlerin İsviçre’ye gelme nedenleri, sadece ekonomik umutsuzluklardan kaynaklanmıyor; aynı zamanda siyasi baskılar, kimlik sorunları ve daha iyi bir yaşam için duyulan ihtiyaç da etkili. İsviçre’nin sıkı göçmen politikaları, bu kişilerin ülkeye girişini zorlaştırsa da, göçmenlerin büyük çoğunluğu için bu riskli yolculuklar, daha parlak bir geleceğe ulaşabilmek için son çare olarak görülüyor.

#İsviçre #GöçmenPolitikaları #KuzeyAfrika #EkonomikGöç #SığınmaBaşvurusu #mülteci #sığınma #iltica #schweiz #afrika #asyl #asylum #isviçretürkler #isviçrehaberleri #isviçreninsesi

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

İSVİÇRE, GAZZE İÇİN HAZIRLANAN ULUSLARARASI YARDIM DEKLARASYONUNU İMZALAMADI

yazar

Yayınlayan

on

By

🕓 Okuma süresi: 2 dakika

📍 Bern, 22 Mayıs 2025 – İsviçre, Gazze’ye acil insani yardım erişimini hedefleyen uluslararası bir deklarasyonu imzalamama kararı aldı. Gerekçe olarak ise metindeki bazı ifadelerin “yetersiz ve belirsiz” olduğu gösterildi.

Birleşmiş Milletler ve çeşitli yardım kuruluşlarının haftalardır uyardığı gibi, Gazze’deki insani durum gün geçtikçe kötüleşiyor. Swissinfo‘nun aktardığına göre, bölgede yaşayanların yaklaşık yüzde 75’i akut açlık ve ciddi ihtiyaç içinde yaşıyor. Birçok yardım konvoyunun bölgeye ulaşmasına izin verilmiyor ve yardımlar aylardır engellenmiş durumda.

💬 SİYASİ TEPKİLER GELDİ

İsviçre Federal Hükûmeti’nin Gazze’ye yardım deklarasyonuna imza atmaması, özellikle Sosyal Demokrat Parti (SP) ve insan hakları kuruluşları tarafından eleştirildi. SP Eşbaşkanı Cédric Wermuth, İsviçre’nin Almanya, Fransa ve İtalya gibi 24 ülkenin imzaladığı bildiriyi desteklemesi gerektiğini söyledi.

SP Ulusal Milletvekili Fabian Molina ise, İsviçre’nin BM Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı’na (UNRWA) gönderdiği fonların Gazze’de kullanılmamasına ilişkin kararı “yıkıcı” olarak nitelendirdi.

🚨 GAZZE’DE YIKIM VE AÇLIK

İsrail ordusu, Gazze’deki operasyonlarına devam ederken, birçok şehirde yıkım meydana geldi. Son saldırılarda en az 62 kişinin hayatını kaybettiği bildiriliyor. Uluslararası kuruluşlar, insani yardımların sivillere ulaştırılmasının siyasi gerekçelerle engellenmemesi gerektiğini vurguluyor.

Amnesty International ve BM kuruluşları, Gazze’de su, tarım ve sağlık sistemlerinin neredeyse tamamen çöktüğünü ve geniş bölgelerin hâlâ mayınlı olduğunu aktarıyor. Bölgede yardım ulaştırabilen tek büyük ağ ise hâlâ UNRWA’ya ait.

🧭 İSVİÇRE’NİN SORUMLULUĞU HATIRLATILDI

İsviçre, Cenevre Sözleşmeleri’nin resmi koruyucu (Depositarstaat) ülkesi olarak, tarafsız ve bağımsız insani yardımı destekleme sorumluluğu taşıyor. Ancak hükümetin çekimser tavrı, uluslararası alanda dikkat çekmeye devam ediyor.

Haberin Devamını Oku

Gündem

ZÜRİH HAVALİMANI’NDA ROBOT ARAÇ DÖNEMİ BAŞLIYOR: SWISSPORT’TAN PİLOT UYGULAMA

yazar

Yayınlayan

on

By

📖 Okuma süresi: 1 dakika

ZÜRİH – Yer hizmetleri sağlayıcısı SwissportZürih Havalimanı‘nda otonom araçlarla yeni bir dönemin kapısını aralıyor. Şirket, İngiltere merkezli Aurrigo firmasıyla iş birliği içinde başlattığı pilot projeyle, uçakların yer hizmetlerinde robot araç kullanımını test ediyor.

İlk aşamada dijital bir simülasyon platformunun kurulması ve tamamen elektrikli, otonom bir aracın test amaçlı kullanılması planlanıyor. Bu ilk testlerin ardından, “Auto-DollyTug” adı verilen araçla sahada gerçek zamanlı denemelere geçilecek.

Auto-DollyTug, havacılık sektöründe yaygın olarak kullanılan ULD (Unit Load Device) isimli yük konteynerlerini otomatik olarak taşıyıp yükleyebiliyor. Swissport ve Aurrigo, testlerin başarılı olması halinde bu teknolojiyi diğer havalimanlarında da yaygınlaştırmayı hedefliyor.

Bu girişim, havacılığın dijitalleşme ve otomasyon yolundaki dönüşümünün önemli bir adımı olarak değerlendiriliyor.

Haberin Devamını Oku

Avrupa

SAHTE REÇETELER SAĞLIK SİSTEMİNİ ZORLUYOR: ALMANYA’DA ZAYIFLAMA İĞNESİ KRİZİ

yazar

Yayınlayan

on

By

🕒 Okuma süresi: 2 dakika

Berlin, 21 Mayıs 2025 – Almanya’da zayıflama iğnesi olarak bilinen Ozempic ve Wegovy gibi ilaçlara yönelik artan talep, sahte reçete vakalarının patlamasına neden oldu. Bu tehlikeli gelişme hem eczaneler hem de sağlık sistemi için ciddi bir tehdit oluşturuyor.

LİFESTYLE İLACA DÖNÜŞTÜ

Aslen Tip-2 diyabet hastaları için geliştirilen bu ilaçlar, sosyal medya ve ünlülerin etkisiyle adeta bir zayıflama trendine dönüştü. Artan talep, dönem dönem tedarik sıkıntılarına da yol açtı.

SAHTE REÇETELERDE ARTIŞ

Almanya Federal Kriminal Dairesi (BKA), özellikle son iki yılda kağıt reçetelerle yapılan profesyonel sahtecilik vakalarında büyük bir artış olduğunu açıkladı. Bazı reçeteler o kadar ustaca hazırlanıyor ki, eczacılar bile sahte olduklarını ilk bakışta fark edemiyor. Çoğu dolandırıcılık vakası, ancak sağlık sigortaları tarafından yapılan kontrollerde ortaya çıkıyor.

ECZACILAR ZARAR EDİYOR

Sahte reçete tespit edildiğinde, ilaç bedelini sağlık sigortası karşılamıyor. Bu durumda yüksek maliyetli bu ilaçların bedeli eczacıların sırtına kalıyor. Alman Eczacılar Birliği, bu durumun eczaneler için ciddi maddi kayıplara neden olduğunu belirtiyor.

SUÇ AĞLARI VE KAYNAKLARI

Baden-Württemberg İçişleri Bakanlığı’na göre bu sahteciliklerin arkasında çoğunlukla Doğu Avrupa merkezli organize suç ağları bulunuyor.
Şu ana kadar dijital e-reçeteler güvenliğini korurken, kağıt reçeteler sistemin zayıf halkası olmaya devam ediyor.

ETKİLERİ VE RİSKLERİ

Ozempic, Wegovy ve Mounjaro gibi ilaçlar GLP-1 adlı bağırsak hormonunu taklit ederek iştahı baskılıyor. Ancak uzmanlar, doktor gözetimi olmadan bu ilaçların kullanımının ciddi sağlık riskleri taşıdığına dikkat çekiyor:
✅ Mide bulantısı
✅ Sıvı kaybı
✅ Hipoglisemi (kan şekeri düşüklüğü)
✅ Sahte veya yanlış dozlanmış ürün riski

KİMLER KULLANABİLİR?

Almanya’da bu ilaçlar sadece diyabet hastalarına reçeteyle ve sağlık sigortası kapsamında veriliyor. Zayıflamak isteyen diğer kullanıcılar, ilaçları kendi cebinden ödemek zorunda. Bu durum, sahte reçetelerle yasa dışı erişimi cazip hale getiriyor.

📌 Uzmanlar, reçetesiz kullanımın hem birey sağlığına hem de sağlık sistemine zarar verdiğini vurguluyor.

Haberin Devamını Oku

Trendler