İsviçre
İsviçre’nin Sofralarında Geleneksel Lezzetler
Avrupa’nın kalbinde yer alan İsviçre, sadece doğal güzellikleriyle değil, mutfak kültürüyle de dikkat çekiyor. Alp dağlarının eteklerinde şekillenen bu mutfak, yüzyıllardır hem yerel halkın yaşam biçimini hem de komşu ülkelerin etkisini taşıyor.
Ülkenin en bilinen tatları peynirle başlıyor. İsviçre denince akla gelen ilk yemek fondü, kaynar peynir tenceresinin içine batırılan ekmek parçalarıyla yeniyor. Bir diğer ünlü lezzet raclette ise eritilen peynirin sıcak patates, turşu ve etin üzerine kazınarak servis edilmesiyle sofralara geliyor.
Patates de İsviçre mutfağında önemli bir yer tutuyor. Rösti, rendelenmiş patatesin tavada kızartılmasıyla yapılan basit ama doyurucu bir lezzet. Yine ülkenin sevilen yemeklerinden Älplermagronen yani “Alp makarnası”, patates, makarna, peynir, krema ve soğanla hazırlanıyor, yanında elma püresiyle ikram ediliyor.
Et yemeklerinde öne çıkan örneklerden biri Zürcher Geschnetzeltes. Zürich usulü bu yemek, ince doğranmış dana etinin mantarlı, beyaz şaraplı ve kremalı sosla buluşmasıyla hazırlanıyor. Vaud kantonuna özgü saucisson vaudois adlı büyük sosis ve Bern’in geleneksel tabağı Bernese Platte de İsviçre’nin et kültürünü yansıtıyor.
Tatlılarda ise çeşit bol. Basel şehrinin ünlü Basler Läckerli adlı baharatlı bisküvisi, Graubünden bölgesinin meşhur Nusstorte yani cevizli turtası en çok bilinen örneklerden. Ve elbette İsviçre’nin dünya çapında ün kazanmış çikolataları, mutfağın vazgeçilmezleri arasında.
İsviçre’nin geleneksel yemekleri, basit malzemelerin ustalıkla harmanlanmasıyla ortaya çıkıyor. Hem dağ köylerinde hem şehir sofralarında aynı özenle yaşatılan bu lezzetler, ülkenin kültürel mirasının da önemli bir parçası olarak kabul ediliyor.
Peynirin Başrolde Olduğu Tatlar
- Fondü: Eritilmiş peynirin içine batırılan ekmek parçalarıyla paylaşılarak yeniyor.
- Raclette: Eritilen peynir, patates, turşu, soğan ve bazen etin üzerine kazınarak servis ediliyor.
Patatesle Gelen Lezzetler
- Rösti: Rendelenmiş patatesin kızartılmasıyla yapılan çıtır patates keki.
- Älplermagronen: Patates, makarna, peynir, krema ve soğanın birleştiği “Alp makarnası”, genellikle elma püresi eşliğinde sunuluyor.
Et Yemekleri
- Zürcher Geschnetzeltes: Zürich usulü ince dana eti, mantarlı ve kremalı sosla hazırlanıyor, yanında genellikle röstiyle yeniyor.
- Saucisson vaudois: Vaud kantonuna özgü iri sosis, lahana veya patatesle pişiriliyor.
- Bernese Platte: Çeşitli et ve sosislerin, lahana turşusu ve patatesle sunulduğu geleneksel Bern tabağı.
Çorbalar ve Basit Sofra Yemekleri
- Gerstensuppe: Özellikle dağ köylerinde sık yapılan arpa çorbası.
- Alp köylerinde çorba çeşitleri: Mevsim sebzeleriyle hazırlanan basit ama doyurucu tarifler yaygın.
Tatlılar ve Atıştırmalıklar
- Basler Läckerli: Bal, badem ve baharatla yapılan Basel’e özgü bisküvi.
- Nusstorte: Graubünden bölgesinin ünlü cevizli turtası.
- Çikolata: İsviçre’nin dünya çapında markalaşan en büyük lezzet mirası.
İsviçre’nin geleneksel yemekleri, sade malzemelerin ustalıkla birleştiği, hem köylerde hem şehirlerde aynı özenle yaşatılan bir mutfak kültürünü yansıtıyor. Bu tatlar, ülkenin kültürel kimliğinin ayrılmaz bir parçası olarak görülüyor.

Gündem
İsviçre Federal Hükümetinden Uyarı:Bu Mesajlara Sakın Geri Dönmeyin
Bankadan Gelmiş Gibi Görünen SMS ve Aramalar
Dolandırıcılık Amaçlı
İsviçre federal makamları, son günlerde artış gösteren SMS ve telefon dolandırıcılığına karşı kamuoyunu uyardı. Özellikle bankalar, kamu kurumları ve bilinen internet siteleri adına gönderilen mesajlarla vatandaşların geri arama yapmaya yönlendirildiği belirtiliyor. Yetkililer, bu tür mesajlara asla yanıt verilmemesi ve verilen numaraların kesinlikle geri aranmaması gerektiğini vurguluyor.
İsviçre Ulusal Siber Güvenlik Merkezi (NCSC) tarafından yapılan açıklamada, dolandırıcıların en sık kullandığı yöntemin “geri arama tuzağı” (callback scam) olduğu ifade edildi. Bu yöntemde mağdurlara, “ödemeniz askıda”, “hesabınız bloke edildi” veya “şüpheli işlem tespit edildi” gibi ifadeler içeren SMS’ler gönderiliyor.
Bankadan Gelmiş Gibi Gösteriliyor
Dolandırıcılık mesajlarında sıklıkla UBS, Booking.com, TWINT, Amazon gibi güvenilir kurum ve markaların isimleri kullanılıyor. Mesajlarda, genellikle belirli bir tutarda ödeme yapıldığı veya yapılmak üzere olduğu belirtilerek, alıcıdan acilen bir telefon numarasını araması ya da mesajı yanıtlaması isteniyor.
Ancak federal yetkililer, hiçbir banka veya resmi kurumun bu şekilde SMS göndererek geri arama talep etmediğinin altını çiziyor. NCSC’ye göre, bu numaralar doğrudan dolandırıcılara ait ve arandığı anda kişisel bilgiler, e-bankacılık şifreleri veya güvenlik kodları ele geçirilmeye çalışılıyor.
Federal Yetkililerden Net Uyarı
NCSC’nin uyarısı açık ve net:
- Şüpheli SMS veya mesajlara yanıt vermeyin
- Mesajda yer alan telefon numarasını geri aramayın
- Hiçbir linke tıklamayın
- Kişisel, finansal veya giriş bilgilerinizi asla paylaşmayın
Şüpheli bir durum söz konusuysa, vatandaşların bankalarını veya ilgili kurumları resmî internet sitelerinde yer alan telefon numaraları üzerinden kendilerinin araması öneriliyor.
Dolandırıcılık Vakaları Artıyor
Yetkililer, bu tür dolandırıcılık girişimlerinin son haftalarda belirgin şekilde arttığını ve özellikle aciliyet duygusu yaratarak insanları paniğe sürüklemeyi hedeflediğini belirtiyor. Federal hükümet, vatandaşlardan bu tür mesajları silmelerini ve mümkünse yetkililere bildirmelerini istiyor.
Uzmanlar, dijital dolandırıcılığa karşı en etkili önlemin şüpheci yaklaşım ve soğukkanlılık olduğuna dikkat çekiyor.

Gündem
İsviçre İltica Sistemini Sertleştiriyor
Parlamento, gönüllü geri dönüşü hızlandırmayı ve sistemin kötüye kullanımını önlemeyi hedefleyen yeni adımları onayladı
İsviçre Parlamentosu, ülkenin iltica politikasını daha sıkı hale getirmeyi amaçlayan iki Liberal Demokrat Parti (PLR/FDP) önerisini kabul etti. İsviçre Radyo Televizyonu’nun (RTS) aktardığına göre, kararlar özellikle gönüllü geri dönüşlerin teşvik edilmesi, suça karışan sığınmacıların daha hızlı değerlendirilmesi ve iltica sisteminin sağlık hizmetleri amacıyla suistimal edilmesinin önlenmesi gibi başlıklara odaklanıyor.
Gönüllü Dönüş İçin Teşvik ve Yaptırımlar
Kabul edilen ilk öneri, iltica başvurusu yapan kişilerin İsviçre’den gönüllü olarak ayrılmalarını teşvik edecek, aynı zamanda net yaptırımlar içeren bir mekanizmanın oluşturulmasını öngörüyor. Ulusal Konsey’de kabul edilen öneri, Eyaletler Konseyi tarafından da sessiz oylamayla onaylandı. Böylece Federal Konsey’e, hedefli teşvikler ve açık kurallara dayalı yeni bir sistem geliştirme görevi verildi.
Önerinin sahibi Liberal Demokrat milletvekili Christian Wasserfallen, özellikle suçtan hüküm giymiş sığınmacıların iltica dosyalarının cezaevinde bulundukları süre içinde sonuçlandırılmasını savunuyor. Wasserfallen’e göre bu tür başvurular ideal olarak en geç 10 gün içinde karara bağlanmalı. Bu sayede, ilgili kişilerin tahliye sonrası hukuki durumları netleşmiş olacak.
Ceza İndirimi Karşılığında Geri Dönüş
Destekleyenlere göre, teşvikler ile yaptırımların birlikte uygulanması, hem idari süreçleri hızlandıracak hem de kamu üzerindeki yükü azaltacak. Wasserfallen, İsviçre’yi gönüllü olarak terk etmeyi kabul eden hükümlüler için ceza sürelerinde uyarlama yapılmasının pragmatik bir çözüm olabileceğini belirtiyor. Ayrıca, gönüllü dönüşü kabul edenler için ertelemeli cezalar verilmesinin, cezaevi sistemine binen baskıyı azaltabileceği ve kamu harcamalarını düşürebileceği ifade ediliyor.
Suça Karışan Sığınmacılar Yeni Stratejinin Merkezinde
Parlamentonun Güvenlik Komisyonu da düzenlemeleri destekliyor. Merkez Parti (Die Mitte) milletvekili Marianne Binder-Keller, Federal Konsey ve ilgili kurumların, yeni bir iltica stratejisi çerçevesinde suça karışan sığınmacıların sınır dışı edilmesi veya ülkeden çıkarılması konusunu ayrıntılı biçimde ele aldığını açıkladı.
Sağlık Hizmeti Amaçlı Başvurulara Fren
Onaylanan ikinci öneri ise, iltica sisteminin yalnızca sağlık hizmeti almak amacıyla kullanılmasının önüne geçmeyi hedefliyor. Bu adım, 2024’ün sonlarında medyada yer alan ve bazı Gürcistan vatandaşlarının, geçici kabul statüsü alarak İsviçre’de tedavi gördükten sonra ülkelerine döndüklerine ilişkin haberlerin ardından gündeme geldi.
İsviçre makamlarına göre Gürcistan vatandaşlarının iltica başvurularının kabul edilme ihtimali oldukça düşük. Hâlihazırda İsviçre ile Gürcistan arasında, gönüllü geri dönüşleri destekleyen ortak bir hükümet programı yürütülüyor.
Yetkililer, kabul edilen bu iki düzenleme ile hem iltica sisteminin kötüye kullanımının önlenmesini, hem de kamu kaynaklarının daha etkin ve adil biçimde kullanılmasını amaçlıyor.
İsviçre
Zayıflama İğnesi Ozempic: Binlerce Kullanıcı Şimdi Dava Açıyor
Sağlık Riski
Ozempic
Amerika Birleşik Devletleri’nde, Ozempic ve benzeri zayıflama ilaçlarının üreticilerine karşı yeni ve ciddi bir hukuki cephe oluşuyor. Bu kez davaların odağında, ilaçların ciddi görme kayıplarına yol açabileceği iddiası yer alıyor. Güncel mahkeme kayıtlarına göre, federal düzeyde yaklaşık 30 dava, ABD eyalet mahkemelerinde ise 40’tan fazla ayrı hukuk süreci devam ediyor.
Davaların temel iddiası, söz konusu ilaçların görme sinirine giden kan akışını engelleyerek, kısmi ya da tamamen kalıcı görme kaybına neden olabileceği yönünde. Bu suçlamalar, daha önce gündeme gelen ve mide-bağırsak sistemiyle ilgili ciddi yan etkilere odaklanan davaların kapsamını önemli ölçüde genişletiyor.
Dava Sayısı Az, İddialar Ağır
Hukuki süreçlerin ölçeği dikkat çekici biçimde farklılık gösteriyor. Mide felci ve ağır sindirim sorunlarıyla ilgili açılan toplu davalar yaklaşık 3.000 vakayı kapsarken, görme kaybı iddialarına dayanan dava sayısı şimdilik daha sınırlı. Ancak dikkat çekici bir detay, her iki dava grubunun da aynı federal yargıcın denetiminde yürütülmesi.
İlgili ilaçları üreten ilaç şirketleri, Alman n-tv kanalına yaptıkları açıklamalarda tüm suçlamaları reddediyor. Şirketler savunmalarında, söz konusu risklerin halihazırda tıbbi belgelerde yer aldığını, ayrıca ilaç formülasyonlarında ABD Gıda ve İlaç Dairesi’nin (FDA) onayı olmadan herhangi bir değişiklik yapılmasının mümkün olmadığını vurguluyor.
Danimarka’da Emsal Karar
Benzer bir dava süreci daha önce Danimarka’da sonuçlanmıştı. Kasım ayında, Wegovy veya Ozempic kullandıktan sonra ciddi göz hastalıkları geliştiren dört hastaya tazminat ödenmesine karar verildi. Danimarka Hasta Tazminat Kurumu, mağdurlara toplam 800 bin Danimarka kronu (yaklaşık 107 bin euro) ödeme yapılmasını hükme bağladı.
ABD’de açılan görme kaybı davaları ise, mide problemlerine odaklanan büyük çaplı toplu davadan ayrı ve bağımsız şekilde yürütülüyor. Uzmanlar, bu davaların sonucunun, zayıflama amaçlı kullanılan bu ilaçların risk-fayda dengesinin yeniden tartışılmasına yol açabileceğine dikkat çekiyor.
-
Gündem12 ay önceTELEGRAM’DA ŞOK EDEN GRUPLAR: TECAVÜZ AĞLARI VE K.O. DAMLALARI
-
Ekonomi2 yıl önceİsviçre’de Maaş Dengesi: Ortalama bir Kişinin Maaşı 6788 CHF
-
E-Dergi2 yıl önceİsviçre’nin Sesi Şubat 2024
-
İsviçre2 yıl önceDünyanın En İyi Sağlık Kurumları: İlk 250 Hastane Sıralamasında İsviçre’den 10 Hastane
-
Yaşam2 yıl önceKıskanç Kaynana Belirtileri: Gözden Kaçırmamanız Gereken 10 İşaret
-
Gündem1 yıl önceERDOĞAN KARŞITI PAYLAŞIMLARI SIĞINMA BAŞVURUSUNDA HAKLI GEREKÇE OLARAK GÖRÜLMEDİ
-
Dünya1 yıl önceMETA’NIN COVİD-19 AŞILARIYLA İLGİLİ YANILTICI BİLGİ KARARI: İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KISITLIYOR MU?
-
Gündem1 yıl önceTÜRKİYE’DEN GELEN SIĞINMA BAŞVURULARINA GETİRİLEN SERT UYGULAMALARA TEPKİ


