Gündem
İSVİÇRE’DE ALIM GÜCÜ KAYBI YAYGIN DEĞİL, ANCAK SOSYAL ADALET KONUSUNDA ENDİŞE ARTIYOR

İsviçre’deki artan yaşam maliyetleri, ülke genelinde tartışma konusu olmaya devam ediyor. Enerji fiyatlarının yükselmesiyle başlayan bu süreç, ardından gıda fiyatları, kira artışları ve özellikle sağlık sigortası primlerinin yükselmesiyle daha da derinleşti. Bu gelişmelerin ışığında, İsviçre Ekonomi Bakanı’nın da katılımıyla bir “Alım Gücü Zirvesi” düzenlendi. Bu zirvede, halkın alım gücünü güçlendirmek amacıyla çeşitli önlemler tartışıldı.
Ancak SRG tarafından yapılan yeni bir anket, halkın büyük bir kısmının kendi mali durumunu hala ciddi bir sorun olarak görmediğini ortaya koydu. Ankete göre, halkın yalnızca %35’i maddi durumunu “çok sıkıntılı” veya “oldukça sıkıntılı” olarak değerlendirirken, %18’lik bir kesim mali sorunlar yaşamadığını belirtti. 2023 yılına göre artış olsa da (2023’te bu oran %31’di), bu rakam hala çoğunluğun mali durumunu daha rahat bir perspektifle değerlendirdiğini gösteriyor.
BÖLGELER ARASINDA FARKLILIKLAR VAR
Anket sonuçları, bölgesel farklılıkları da ortaya koyuyor. Özellikle İtalyanca konuşulan Tessin kantonunda, halkın %59’u kendi maddi durumlarını “çok sıkıntılı” veya “oldukça sıkıntılı” olarak değerlendiriyor. Geçen yıl bu oran %50 seviyesindeydi, bu da Tessin’de alım gücü kaybının daha belirgin olduğunu gösteriyor.
SOSYAL ADALET VE GELİR DAĞILIMI ENDİŞESİ
Maddi zorluklar her ne kadar azınlık için bir sorun olsa da, sosyal adalet konusundaki farkındalık ve duyarlılık İsviçre genelinde artmış durumda. Ankete katılanların %79’u İsviçre’deki refah farkının çok büyük olduğunu düşünüyor. Özellikle gençlerin ev sahibi olma imkânlarının giderek azaldığı düşüncesi de geniş bir kesimde kabul görüyor. %88 oranında katılımcı, gençlerin bir ev sahibi olmasının artık neredeyse imkânsız olduğunu ifade ediyor.
VERGİ ADALETİ TALEPLERİ ARTIYOR
Son dönemde SP’nin gençlik kanadı Juso’nun ortaya attığı bir girişim de bu tartışmaların merkezine oturmuş durumda. Juso, 50 milyon Frank’tan fazla servet için %50 oranında miras vergisi getirilmesini talep ediyor. Bu öneri, büyük tartışmalara yol açsa da, SRG anketi halkın bu konuda daha fazla vergi talebine sıcak baktığını gösteriyor. Ankete katılanların %69’u servetin daha yüksek oranda vergilendirilmesini destekliyor.
PAYLAŞIM EKONOMİSİNE DESTEK
Ankette ayrıca paylaşım ekonomisine dair sorular da yöneltilmiş. Katılımcıların %72’si, eşyalarını başkalarıyla paylaşma fikrine sıcak bakıyor. Özellikle yüksek maliyetli eşyaların ortak kullanımı, maliyetlerin azaltılması adına kabul gören bir çözüm olarak değerlendiriliyor.
SONUÇ VE BEKLENTİLER
Alım gücü konusunda yaşanan zorluklar, özellikle belirli bölgelerde daha belirgin hale gelmiş durumda. Ancak genel olarak İsviçre’deki halkın büyük kısmı mali sıkıntıları doğrudan yaşamasa da, sosyal adalet ve gelir dağılımındaki dengesizlikler giderek daha fazla dikkat çekiyor. Alım gücünü korumak ve sosyal eşitsizlikleri gidermek için ne tür önlemler alınacağı, önümüzdeki dönemde önemli bir gündem maddesi olacak.
#İsviçre #AlımGücü #SosyalAdalet #GelirDağılımı #YaşamMaliyetleri #HalkAnketi #Ekonomi #PaylaşımEkonomisi #Tessin #HalkSağlığı #MaliSıkıntılar #VergiAdaleti #ZenginFakirFarkı #Switzerland #Schweiz #Suisse #Svizzera #Svizra #Suiza #Suíça #Sveits #Zwitserland #Švica #Švýcarsko #Shveytsariya #Švicarska #isvicrehaberleri
Gündem
İSVİÇRE’DE PASKALYA’YA KADAR YUMURTA KITLIĞI YAŞANACAK

📍 Bern, 05.02.2025 – 09:29
📌 İsviçre’de bölgesel yumurtalara olan talep arzı aştı.
📌 Kış aylarında yumurta tedarikinde sıkıntılar yaşanıyor.
📌 Paskalya sonrası yumurta talebinin düşmesi bekleniyor.
İsviçre’de özellikle büyük boy bölgesel yumurtalar Migros marketlerinde tükenmeye başladı. Migros, yumurta paketlerine “Bölgesel yumurtalara olan talep arzdan daha fazla!” uyarısını ekledi.
NEDEN BÖLGESEL YUMURTALAR BULUNAMIYOR?
Bern’de bir Migros şubesinde alışveriş yapan Alexander Z.* bölgesel yumurta almak istedi ancak rafların boş olduğunu gördü. Paketlerin üzerindeki uyarıda şu ifadeler yer alıyor:
“Şu anda tavuklar, talep edilen büyük boy yumurtaları yeterince üretemiyor. Bu nedenle, popüler bölgesel büyük yumurtalar stoklarda yok.”
Şu anda tüketicilere İsviçre’nin farklı bölgelerinden gelen ancak yerel olmayan yumurtalar sunuluyor. Peki, tavuklar gerçekten daha küçük yumurtalar mı yumurtluyor yoksa talep mi aşırı yüksek?
TALEPTE %12 ARTIŞ – YUMURTA KITLIĞI KAÇINILMAZ
Migros yetkilileri, yumurtalara yönelik talebin son yıllarda önemli ölçüde arttığını ve 2022’den bu yana %12’lik bir artış yaşandığını doğruladı.
Migros’tan yapılan açıklamada:
“Piyasada yumurta kıtlığı yaşanıyor. Bu durum tüm sektörü etkiliyor ve en az Paskalya’ya kadar devam edecek.”
Yumurtaya olan yüksek talebin Paskalya sonrasında azalmasıyla arz-talep dengesinin yeniden sağlanması bekleniyor.
“TAVUKLAR MAKİNE DEĞİL”
İsviçre Yumurtacılar Birliği (GalloSuisse) Başkanı Daniel Wuergler, yaşanan sıkıntıyı şu sözlerle açıklıyor:
“Tavuklar canlı varlıklardır. Düğmeye basıldığında daha fazla ya da daha büyük yumurta üreten makineler değiller.”
Tavuklar yaklaşık beş ay boyunca yetiştirilip ardından bir ila iki yıl boyunca yumurtlama dönemine giriyor. Yumurtlama süreci 1,5 yıl önceden planlandığı için ani talep değişikliklerine anında yanıt vermek mümkün olmuyor.
Bunun yanı sıra yumurta üreticileri, aşırı üretimi önlemek için planlama yapıyor. Wuergler, “Eğer sonbahardan Paskalya’ya kadar olan dönemde talebin tamamını karşılamaya çalışırsak, yaz aylarında büyük bir yumurta fazlası oluşur.” diyerek sürecin zorluklarını vurguluyor.
HER GÜN YENİ YUMURTALAR GELİYOR
Bölgesel büyük yumurtaların tedarikinde yaşanan sıkıntıya rağmen Wuergler tüketicilere güvence veriyor:
“Tavuklarımız her gün taze yumurta üretiyor. Dolayısıyla satış noktalarına sürekli yeni yumurta tedarik ediliyor.”
Paskalya sonrası talebin azalmasıyla Migros marketlerinde yeniden bölgesel büyük yumurtaların bulunabilir olması bekleniyor.
Gündem
ZÜRİH’TEN YABANCI UYRUKLULARA HUKUKİ DESTEK HAMLESİ

📅 04.02.2025 – 10:42
🔹 Zürih, sosyal yardım alan yabancı uyruklular için üç yıllık pilot proje başlattı
🔹 325.000 Frank bütçe ayrıldı
🔹 Sosyal yardımın oturum iznine etkileri konusunda hukuki danışmanlık sağlanacak
Zürih kenti, sosyal yardım alan yabancı uyruklu kişilere yönelik hukuki danışmanlık sağlamak amacıyla 325.000 Frank bütçeli bir pilot proje başlattı. Üç yıl sürecek bu proje kapsamında, sosyal yardımdan dolayı göç hukuku açısından risk altında olan kişiler hukuki destek alabilecek.
OTURUM İZNİ TEHLİKEDE OLABİLİR
Zürih Sosyal İşler Departmanı’ndan yapılan açıklamaya göre, sosyal yardım almak entegrasyon eksikliği olarak değerlendirilebiliyor. Bu durum, süresiz oturum iznine sahip kişileri bile etkileyerek statü kaybına yol açabiliyor. Yabancı uyrukluların, sosyal yardım aldıkları gerekçesiyle oturum izinlerinin iptal edilmesi söz konusu olabiliyor.
KİMLER FAYDALANABİLECEK?
📌 Sosyal yardım nedeniyle göç hukuku açısından risk altında olanlar
📌 Davalarında başarı şansı olanlar
📌 Maddi imkânları kısıtlı kişiler
Zürih Belediyesi, proje kapsamında hukuki danışmanlık ve temsil hizmetlerini, “Freiplatzaktion Zürich – Rechtsarbeit Asyl und Migration” derneği aracılığıyla sağlayacak. Yetkililer, zorunlu nedenlerle sosyal yardıma muhtaç kalmanın, göçmenler için otomatik olarak olumsuz bir duruma yol açmaması gerektiğini vurguladı.
Dünya
ÇİN, İSVİÇRE’DEKİ UYGURLARI TAKİP EDİYOR VE TEHDİT EDİYOR

Winterthur’da yaşayan bir Uygur, anonim tehditlere maruz kalıyor. Çin’in, burada yaşayan Tibetliler ve Uygurları izlediği iddia ediliyor. Ancak İsviçre hükümeti, bu konuda hazırlanan raporu yayınlama konusunda tereddüt gösteriyor.
Özeti:
- Çin, yıllardır Uygurları sistematik olarak izliyor ve insan haklarını ihlal ediyor.
- İsviçre’deki Uygurlar da, Çin’in gözetiminden korunamıyor.
- Hükümet, bu konuda hazırlanan raporun yayınlanmasını erteliyor.
2016’da Çin’den kaçan ve Winterthur’da ailesiyle birlikte yaşayan Habibulla Izchi, 2019 ve 2024 yıllarında anonim telefonlarla tehdit edildi. “Neredesin, ne yapıyorsun biliyoruz” şeklindeki tehditler alan Izchi, tehditlerin kaynağının aynı kişi olabileceğinden şüpheleniyor. İkinci tehdit telefonunda, “Çin’de kardeşlerin var mı?” sorusu soruldu.
Izchi’nin ailesi, Çin’deki baskılar nedeniyle büyük acılar yaşadı. Kız kardeşi ve eşi yıllardır toplama kamplarında tutuluyor, bir erkek kardeşi ise kaybolmuş durumda.
Izchi, İsviçre’de kendisini genellikle güvende hissetse de, sık sık gözetlendiğini belirtiyor. Zaman zaman Zürich sokaklarında takip edildiğini, günümüzde ise tehditlerin çoğunlukla çevrim içi olarak geldiğini vurguluyor. Birleşmiş Milletler etkinliklerinde, Cenevre’de açıkça fotoğraflandığı bile oldu.
Çin’in Zorbalığı Sırrını Kaybetti
Çin’in, İsviçre’deki azınlıkları ve muhalifleri tehdit etmesi uzun zamandır bilinen bir durum. İsviçre Federal İstihbarat Servisi, yıllardır bu konuda uyarılarda bulunuyor.
Ancak şimdi, bu meseleye dair kapsamlı bir rapor hazırlandı, fakat hükümetin raporu yayımlaması gecikiyor. Bunun nedeni, rapordaki bulguların çok hassas olması. Rapor, Çin’in İsviçre’deki Tibetlileri ve Uygurları nasıl izlediğini gözler önüne seriyor.
Hükümetin Tepkisi
İsviçre hükümeti, Çin’i kızdırmamak adına temkinli davranıyor. Dışişleri Bakanı Ignazio Cassis’in bakanlığı, bu konuda dikkatli olunması gerektiğini savunuyor. Çünkü şu anda, Çin ile serbest ticaret anlaşması güncelleniyor.
2018 Yılında Başlatılan Kampanya
Rapora dair süreç, 2018 yılına dayanıyor. Bu tarihte, Tibetlilerin İsviçre’de daha iyi korunması için bir dilekçe verildi. Daha sonra, araştırma Uygurları da kapsayacak şekilde genişletildi. Basel Üniversitesi’nden Ralph Weber, bu araştırmayı yürütmek üzere görevlendirildi.
Weber’in bulguları, Bern’de kaygı yaratmış durumda. Kaynağa göre, raporda bazı değişiklikler yapılması talep edildi.
Raportun Yayınlanması Bekleniyor
Birçok ulusal milletvekili, raporun ne zaman yayımlanacağı konusunda sabırsızlanıyor. Başlangıçta 2024’te yayımlanması beklenen rapor, şimdi Şubat 2025’e ertelendi.
Federal Hükümet, şu ana kadar sessizliğini koruyor.
Çin uzmanı Selina Morell, “Çin ile yapılan serbest ticaret anlaşması, insan hakları ihlallerinin göz ardı edilmesine yol açmamalıdır,” diyerek İsviçre’nin bu konuda net bir tutum sergilemesi gerektiğini belirtiyor.
Izchi’nin durumu, tehdidin ne kadar ciddi olduğunu gözler önüne seriyor. Ancak, kendisi hala herhangi bir suç duyurusunda bulunmamış. “Araştırmaya bilgi verdim,” diyor. Artık, söz İsviçre hükümetine düşüyor; gerçeğin açığa çıkması için adımlar atılmalı.
YASAL UYARI: Bu haberin tüm yayın hakları www.isvicreninsesi.ch sitesine aittir. İçerikler, izinsiz olarak kopyalanamaz, paylaşılmaz ve sosyal medya platformlarında içerik üretimi amacıyla kullanılamaz. İsviçre dışındaki paylaşımlarda, haberin linki kaynak gösterilerek kullanılabilir. Sosyal medya platformlarında, sayfamız @isvicreninsesi etiketlenmeden paylaşım yapılması yasaktır.
-
E-Dergi12 ay önce
İsviçre’nin Sesi Şubat 2024
-
Ekonomi11 ay önce
İsviçre’de Maaş Dengesi: Ortalama bir Kişinin Maaşı 6788 CHF
-
Yaşam10 ay önce
Kıskanç Kaynana Belirtileri: Gözden Kaçırmamanız Gereken 10 İşaret
-
İsviçre11 ay önce
Dünyanın En İyi Sağlık Kurumları: İlk 250 Hastane Sıralamasında İsviçre’den 10 Hastane
-
Gündem3 ay önce
ERDOĞAN KARŞITI PAYLAŞIMLARI SIĞINMA BAŞVURUSUNDA HAKLI GEREKÇE OLARAK GÖRÜLMEDİ
-
Dünya3 ay önce
META’NIN COVİD-19 AŞILARIYLA İLGİLİ YANILTICI BİLGİ KARARI: İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KISITLIYOR MU?
-
Gündem3 ay önce
TÜRKİYE’DEN GELEN SIĞINMA BAŞVURULARINA GETİRİLEN SERT UYGULAMALARA TEPKİ
-
Kültür Sanat1 yıl önce
Ferdi Tayfur’un Mücadele Dolu Hikayesi: Şeker Hastalığı ve Organ Nakli