Sosyal Medya

Turizm

Gurbetcilerin Yaz Aylarında Türkiye’ye Tatile Gitmeleri Hayal Oluyor

yazar

Yayınlayan

on

Dubai Daha Ucuz

Türkiye’de Yaz Tatili Öncesi Gurbetciler Şaşkın : 7 Gecelik Tatil 1 Milyon Lira

Bodrum’daki Fiyatlar Dubai ve Paris’i Geride Bıraktı: 7 Gecelik Tatil 1 Milyon Lira

Türkiye’de bu yaz tatil rezervasyonu yapmak isteyen Avrupalı gurbetçiler, otel ve uçak fiyatlarını duyunca adeta şok oluyor. Türkiye, turizmde ‘en pahalı ülke’ olma yolunda ilerliyor. Yerli turist için tatil hayal haline gelirken, yabancılar da artık alternatif rotaları tercih ediyor. Birkaç yıl öncesine kadar İsviçre Frankı veya Avro karşılığında Türkiye’de ödenebilir fiyatlarda otel veya kiralık evler kiralayabilen gurbetçilerin, yaz aylarında uçakla Türkiye’ye gidip otellerde tatil yapmaları neredeyse hayal oluyor. Özellikle Antalya, Muğla-Bodrum ve İzmir gibi destinasyonlardaki fiyatlar dikkat çekiyor. Ortalama bir ailenin bir haftalık tatili 100 bin liranın üstüne çıkarken, bazı süper lüks otellerde 7 gecelik tatil 1 milyon liraya kadar ulaşıyor.

Otel Fiyatları Yüzde 100 Arttı

Türkiye’de otel fiyatları geçen yıla göre yüzde 100’ün üzerinde artış gösterdi. Bugün 4 kişilik bir aile 7 gece her şey dahil bir otele gitmeye kalksa ücreti 100 bin liranın üstüne çıkıyor. Bu rakama ulaşım ve alışveriş de eklendiğinde fatura ciddi boyutlara ulaşıyor. Sektörde yaşanan fırsatçılık ve fahiş fiyatlar, 60 milyar dolarlık yıl sonu gelir hedefini de tehdit ediyor.

Dubai ve Paris Daha Ucuz

Türkiye Gazetesi’nden Kaan Zenginli’nin haberine göre, özellikle Antalya, Muğla-Bodrum ve İzmir gibi destinasyonlardaki yüksek fiyatlar dikkat çekiyor. Ortalama bir ailenin bir haftalık tatili 100 bin liranın üstüne çıkarken, bazı süper lüks otellerde 7 gecelik tatil 1 milyon lirayı buluyor. Bu oteller, Dubai veya Paris ile karşılaştırıldığında arada ciddi bir uçurum var. Örneğin, Dubai’deki 7 yıldızlı Burj Al Arab otelinde 7 gece oda-kahvaltı tatil yapmanın maliyeti 290 bin lira, Paris Disneyland Oteli’nde ise 335 bin lira iken, Bodrum’daki bazı otellerde aynı tip konaklamanın 902 bin lira olduğu görülüyor.

2021’den Sonra Fiyatlar Katlandı

Gelinen noktada yabancı turistler de yüksek otel fiyatlarından yakınıyor. Türkiye’yi pahalı bulan turistler rotalarını farklı ülkelere çeviriyor. Otel sahipleri fiyatların normal olduğunu savunurken, tatil satan acenteler şu açıklamayı yapıyor: “Özellikle 2021 yılından sonra fiyatlar katlanarak arttı. Antalya ve Bodrum’daki popülasyon durumu yüzde 15 yerli, yüzde 85 yabancı şeklindeydi. Ancak yabancı turisti de kaçırmaya başladık. Fahiş fiyatlar nedeniyle iyi başlayan turizm sezonu yıl sonunu kötü kapatabilir. Nasıl ki yabancı konut alıcısı bizden kaçtı, şimdi de turisti kaçırıyoruz.”

“Giden Bir Daha Zor Gelir”

Sektör oyuncuları ise, “Milyonlarca kişi bu sektörden ekmek yiyor. Bu fiyatları gören turist gelmiyor. Devlet her sektöre el atıyor. Turizm sektöründeki fırsatçılığa da el atsın. Eskiden her segmentte otel bulunabilirken, şimdi ya çok ucuz ya çok pahalı oteller var. Orta segment tatil yok oldu. Turizmciler ‘nasıl olsa doluyoruz’ mantığı ile fiyatları yükseltiyor. Ancak 2024 sonu onlar için iyi olmayacak. Şayet turizmde turist kaçar ve bir kriz yaşanırsa yüzlerce sektör etkilenir” açıklamasında bulunuyor.

Mısır ve Yunanistan’a Gidiyorlar

Türkiye’den kaçan yabancı turist ağırlıklı olarak Yunanistan, Mısır ve Dubai’yi tercih ediyor. Bu ülkelere milyarlarca dolar para akıtılıyor. “Türkiye pahalı” algısı yabancı medyada sıkça gündeme geliyor. Bugün Türkiye’de 1 hafta tatil yapmanın bedeliyle Mısır veya Yunanistan’da 15 gün tatil yapmak mümkün.

Alışveriş Yapan Turistlerin Sayısında Düşüş Var

Tatil için gelip alışveriş yapan turistlerin sayısında da düşüş yaşanıyor. Bu durum Bankalar Arası Kart Merkezi (BKM) rakamlarına da yansımış durumda. BKM verilerine göre bu yılın ilk iki ayında yabancıların toplam kartlı harcama içindeki payı yüzde 40 gerileyerek yüzde 4’ün de altına indi. Bu yılın ilk çeyreğinde yerli ve yabancı kartlar ile yapılan alışveriş tutarı 2 trilyon 649 milyar TL olarak gerçekleşirken, bunun 83 milyar TL’si, yani yüzde 3,1’i yabancıların yaptığı alışverişten oluştu. 2022’nin aynı döneminde bu oran yüzde 6 idi.

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Köşe Yazıları

Sirkeci’de Zaman Yolculuğu: İstanbul Demiryolu Müzesi

yazar

Yayınlayan

on

Bu sıralar benim için hayat oldukça koşturmacalı geçiyor. Okul, sınavlar, kurslar, çocuklar derken epey yoğun oluyorum. Böyle zamanlarda kendime ayırdığım küçük anlar daha da kıymetli hale geliyor. İşte tam da bu tempoda karşılaştığım, kendisi küçük ama içeriği dopdolu bir müzeden bahsedeceğim size 🤗 Şehrin kalbi Sirkeci Garı’nın içinde yer alan şirin bir Demiryolu Müzesi.

Sirkeci Garı, Alman mimar August Jasmund tarafından tasarlanmış ve 1890 yılında hizmete açılmıştır. Osmanlı İmparatorluğu’ndan günümüze kalan önemli bir kültürel miras olmasının yanı sıra, Avrupa ile Asya’yı birbirine bağlayan stratejik bir merkezdir. Özellikle Orient Express’in (Şark Ekspresi) son durağı olmasıyla ün kazanmıştır.

Orient Express, 1883 – 1977 yılları arasında Paris – İstanbul arasında ihtişamlı yolculuklar yapmış, edebiyata, sinemaya ve o dönemin popüler kültürüne ilham vermiş efsanevi bir tren 🤗 Polisiye roman severler hemen hatırlayacaktır: Agatha Christie’nin “Doğu Ekspresi’nde Cinayet” adlı eseri. Bu roman defalarca sinemaya ve tiyatroya da uyarlanmıştır.

İstanbul Demiryolu Müzesi, bir müzeden ziyade bende tarihte canlı bir yolculuk hissi uyandırdı. İçerisinde o döneme ait telgraf makineleri, iletişim araçları, haritalar, evraklar, fotoğraf albümleri, TCDD hastanelerine ait objeler, demiryolu aletleri, Orient Express yolcularına ait madalyalar, özel eşyalar, o dönemin gümüş yemek takımları ve ilk elektrikli trenin makinist bölümü bulunuyor.

🕰 Giriş ücretsiz.

Ziyaret saatleri: Salı – Cumartesi / 09.00-12.30 & 13.00-17.00

📍 Yer: Sirkeci Garı, İstanbul

Tarihin raylarında kısa ama unutulmaz bir yolculuk yapmak isteyen herkese tavsiye ederim 🤗

Huzurla kalın 🍀

Haberin Devamını Oku

Avrupa

MİLYONLUK CEZALAR: EL BAGAJI İÇİN EK ÜCRET

yazar

Yayınlayan

on

By

AB, UCUZ HAVAYOLLARINA KARŞI HAREKETE GEÇTİ

Avrupa Adalet Divanı, Ryanair, Easyjet ve diğerlerinden el bagajı için ek ücretler nedeniyle milyonluk ödemeler talep edecek. Havayolları ise karşı çıkıyor.

Birçok ucuz havayolu, bagaj bölmesindeki alan için ek ücret talep ediyor. Avrupa Adalet Divanı’na göre, havayolları bu konuda aşırıya kaçtı. Easyjet ve Ryanair gibi havayollarının, el bagajı için milyonlarca Euro para cezası ödemesi isteniyor.

Havayolu Ücretleri: Konu Ne?

Ryanair ve Easyjet gibi havayolları, el bagajı için ücret alıyor. Avrupa Adalet Divanı, bu ücretleri haksız bir uygulama olarak değerlendiriyor. Havayolları ise, küçük çantaların ücretsiz olarak koltuk altına sığabileceğini savunuyor.

Ucuz havayolları ve giderek daha fazla geleneksel havayolu şirketi, ek ücretlerle gelir elde ediyor. Bilet fiyatının üzerine koltuk seçimi, yemek, değiştirme veya iptal gibi ek ücretler ekleniyor.

Ryanair ve Easyjet gibi havayolları, koltuk üstü bagaj bölmelerine küçük bir valiz koymak isteyen yolculardan 50 frankın üzerinde bir ücret talep edebiliyor. Bu ücret, bazen uçuş biletinin fiyatından bile fazla olabiliyor. Avrupa Adalet Divanı’na göre, bu hesaplama çok fazla. Geçtiğimiz Kasım ayında İspanyol hükümeti, Easyjet ve Ryanair de dahil olmak üzere beş havayoluna haksız ticaret uygulamaları nedeniyle milyonlarca Euro para cezası verdi.

El Bagajı Bir Gereklilik Mi?

Havayolu şirketleri, bu cezaya itiraz etti. Bazı yolcuların küçük bir çanta ile iyi bir şekilde seyahat edebileceğini savunuyorlar.

Ancak, Avrupa yargısı için normal boyutta bir el bagajı ile seyahat etmek, ek ücret olmadan sağlanması gereken bir gereklilik. Aksi takdirde, reklam edilen tarifeler adaletsiz olur çünkü yolcular, havayollarının sunduğu fiyatın çok üzerinde ödeme yapmak zorunda kalır.

Havayolu Argümanlarına Uyum

Federal Sivil Havacılık Dairesi (FOCA) ise bu konuda farklı düşünüyor. Küçük el bagajının koltuk altına sığacak kadar küçük olmasının istenmesinin haksız olmadığını belirtiyor. Ayrıca, Easyjet gibi havayollarının ek ücretler hakkında verdiği bilgilendirmenin net ve şeffaf olduğunu belirtiyor.

Swiss’in Ek Ücretleri

Son olarak, Swiss havayolu şirketi, koltuk seçimi ücretini artırarak son zamanlarda olumsuz tepkilere neden oldu. Ancak, bagaj bölmesindeki el bagajı için ek ücret uygulamayı henüz gündemine almış değil. Bu tür bir ücretin şu anda geçerli olmadığı ifade ediliyor.

Ne düşünüyorsunuz? Ucuz havayollarının el bagajı için ek ücret talep etmeleri adil mi?

Haberin Devamını Oku

İsviçre

OESCHİNENSEE’DE REZERVASYON ZORUNLULUĞU ‘’SUÇLU ARANIYOR’’

yazar

Yayınlayan

on

By

📍 Frutigen-Niedersimmental, 11.03.2025

İsviçre’de aşırı turizmin etkileri hissedilmeye devam ediyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan ve Instagram’da popülerliğiyle bilinen Oeschinensee’ye gondolla çıkmak isteyenler için Mayıs ayından itibaren rezervasyon zorunluluğu getiriliyor.

Oeschinensee’yi ziyaret etmek isteyenler, Kandersteg’ten kalkan gondola binebilmek için önceden çevrim içi bir zaman dilimi seçmek zorunda olacak. Gondol işletmesinin yönetim kurulu başkanı Christoph Wandfluh, bu uygulamanın doğayı korumak ve yoğun sezonlarda uzun bekleme sürelerini önlemek amacıyla planlandığını belirtti.

AŞIRI TURİZMİN SONUCU MU?

Özellikle yaz aylarında günde 6000’e kadar ziyaretçi çeken Oeschinensee, uzun süredir influencerlar ve turistler arasında popüler bir destinasyon olarak öne çıkıyor. Ancak bu durum, yerel halk arasında rahatsızlık yaratıyor. Nau.ch okuyucularının tepkileri de bunu doğruluyor.

Bazı okuyucular, İsviçre’nin artık eskisi gibi olmadığını ve bölgede neredeyse hiç İsviçre Almancası duyulmadığını dile getirirken, bazıları ise doğrudan influencerları suçluyor. Bir okuyucu, “Bunu onlara borçluyuz.” diyerek, sosyal medya fenomenlerinin yaaptıkları tanıtımlarla bölgeyi aşırı kalabalıklaştırdığını savundu.

Diğer bir kesim ise bu yeni düzenlemeye kayıtsız ve alternatif doğa rotalarına yöneliyor. Örneğin, bazı okuyucular Schwarzsee’nin daha sakin olduğunu belirterek burayı tercih edeceklerini söyledi.

“Gondola ihtiyacım yok, bir saatlik yürüyüşle de göle ulaşabilirim.” diyen bir okuyucu, yeni sistemin kendisini etkilemeyeceğini ifade etti. Bir diğeri ise Kiental bölgesinin hâlâ huzurlu olduğunu ve yürüyüş için iyi bir alternatif sunduğunu önerdi.

Rezervasyon sisteminin etkilerinin yaz sezonunda daha net görülmesi beklenirken, Oeschinensee’nin bu değişiklikle turist yoğunluğunu nasıl yöneteceği merak konusu.

Haberin Devamını Oku

Trendler