Sosyal Medya

Yaşam

Denizaltı Keşiflerinde Yeni Dönem: uOne İnsanların Dalamadığı Yerlere Dalıyor

yazar

Yayınlayan

on

Artan otomasyon ve teknolojik yenilikler çağında, insan dalgıçlarının şimdiye kadar gerçekleştirdiği zahmetli ve riskli görevleri üstlenebilecek bir denizaltı robotu olan uOne, yakın gelecekte hayatımıza girebilir. Belçika merkezli uWare Robotics tarafından geliştirilen bu otonom denizaltı aracı (AUV), denizaltı araştırmalarını ve keşiflerini yeniden tanımlıyor.

Ancak uOne sıradan bir AUV değil. Sekiz motorla donatılmış kompakt bir gövdeye sahip olması, uOne’un sabit kalıp serbestçe her yöne hareket edebilmesini sağlar. Geleneksel AUV’lere göre, uOne, genellikle uzaktan kumandalı denizaltı araçlarında bir engel oluşturan rahatsız edici kablolar olmadan özgürce hareket edebilir.

uOne’u eşsiz kılan şey, su altında hassas veri toplama ve inceleme yeteneğidir. Yüksek çözünürlüklü kameralar ve sıcaklık ile asılı maddeleri ölçme gibi bir dizi sensörle donatılmış olarak, araç, boru hatları, deniz üstü rüzgar enerjisi tesisleri ve liman rıhtımları gibi nesnelerin detaylı denizaltı haritalarını oluşturur.

Toplanan veriler kablosuz olarak iletilir ve izlenen nesnelerin dijital modellerinin oluşturulması için kullanılabilir. Bu “dijital ikizler”, mühendislerin ve teknisyenlerin bakım ve onarımları hassas bir şekilde planlamasına ve gerçekleştirmesine olanak tanır.

uOne, kompakt ve taşınabilir bir yapıya sahiptir, 40x40x50 santimetre boyutlarında ve 15 kilogram ağırlığındadır. Kompakt boyutuna rağmen, beş kilograma kadar yük taşıyabilir ve saatte 5,5 kilometre maksimum hıza ulaşır. İki saatlik bir işletme süresi sunan bir bord aküsüyle, uOne son derece verimlidir ve pilin değiştirilebilir olması nedeniyle hızla tekrar kullanıma hazır hale gelir.

uOne’un tanıtımı, sualtı teknolojisinde bir kilometre taşını işaret ediyor ve denizaltı muayene ve veri toplama operasyonlarının verimliliğini ve güvenliğini önemli ölçüde artırmayı vaat ediyor. Hassas veri toplama ve tehlikeli görevleri üstlenme yeteneğiyle uOne, sualtı dünyasının keşfi ve araştırması için yeni bir standart belirliyor.

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Turizm

Güney Avrupa’da Sıcak Hava Dalgası: Kavurucu Tatil!

yazar

Yayınlayan

on

By

Yaz tatilinin keyfi, bu yıl aşırı sıcaklarla gölgede kalabilir. Güney Avrupa, son yılların en şiddetli sıcak hava dalgasıyla karşı karşıya. Portekiz’den Türkiye’ye kadar uzanan bu sıcak hava akımı, tatilciler için zorlu bir dönemi işaret ediyor.

İspanya’da 45 Derece Bekleniyor

Meteorolog Robert Hauser, kıyı bölgelerinde sıcaklıkların 30 derece civarında olacağını, ancak iç bölgelerde 40 derecelere ulaşabileceğini belirtti. Diplom-Meteorolog Dominik Jung, İspanya’da sıcaklıkların önümüzdeki iki hafta içinde 45 dereceye kadar yükselebileceğini tahmin ediyor. Geceleri ise sıcaklık 25 ila 28 derece arasında kalacak. Jung, “Sıcak hava, Kuzey Afrika’nın iç bölgelerinden geliyor ve Akdeniz bölgesinde sıkışmış durumda,” dedi.

Mısırdan Yükselen Sıcaklıklar

Akdeniz’in sıcaklığı, şu anda hafif bir düşüş göstermesine rağmen, bu pazar günü yeniden artışa geçecek ve gelecek hafta daha da yükselecek. Sıcaklıkların artması, bölgedeki orman yangınlarını da tetikliyor. Yunanistan, Türkiye ve İtalya’da çıkan yangınlar nedeniyle tatilcilerin otellerinden tahliye edilmesi gerekiyor.

Su Kıtlığı ve Orman Yangınları

Yunanistan’daki bazı adalarda su sıkıntısı yaşanıyor. Leros, Sifnos, Kreta ve Kefalonia gibi adalarda acil durum ilan edildi. Ayrıca, Akdeniz’in sıcaklıkları 30 derecenin üzerine çıkmış durumda ve bu durum, denizden serinleme arayışını da zorlaştırıyor. Meteorolog Jung, “Denize girmek serinleme sağlamayacak; su aşırı derecede sıcak,” dedi.

Doğu Avrupa da Etkilenecek

Yüksek sıcaklıklar sadece Akdeniz çevresinde değil, aynı zamanda Doğu Avrupa’da da etkili. Bulgaristan ve Romanya gibi bölgelerde, termometreler 30 derecenin üzerine çıkacak.

Stresli Tatil Deneyimi

Sağlık psikologu Claudia Traunmüller, aşırı sıcaklıkların tatilciler üzerinde büyük bir stres yaratabileceğini belirtti. Traunmüller, tatilcilerin özellikle öğle saatlerinde güneşten kaçınmaları ve su tüketimini artırmaları gerektiğini vurguladı. Ayrıca, yüksek sıcaklıkların akşam saatlerine kadar devam edeceğini ve tatilcilerin bu süre zarfında açık hava aktivitelerinden kaçınmaları gerektiğini söyledi.

Akropolis Kapalı

Aten’deki Akropolis, aşırı sıcaklar nedeniyle öğle saat 12:00 ile 17:00 arasında kapalı olacak. Bu önlem, ziyaretçileri aşırı güneş ışığından korumak amacıyla alındı.

Güney Avrupa’da yaşanan bu zorlu hava koşulları, tatil planlarını etkileyebilir. Tatilcilerin, sağlıklarını korumak için gerekli önlemleri alması önem arz ediyor.

Haberin Devamını Oku

Türkiye

Barış Manço’nun Belçika’daki Arabası Türkiye’ye Geliyor

yazar

Yayınlayan

on

By

Türk müziğinin efsanevi ismi Barış Manço’nun Belçika’nın Liege kentinde kullandığı kırmızı renkli spor aracı, İstanbul’daki Barış Manço Müzesi’nde sergilenmek üzere Türkiye’ye getiriliyor. Aracın Türkiye’ye nakli, Manço’nun ailesi tarafından yapılan titiz çalışmalar sonucunda gerçekleşti.

1960’lı yıllarda Belçika’nın Liege kentine yerleşen ve burada uzun yıllar yaşayan Barış Manço’nun 1991 model Honda Prelude aracı, geçen yıl bölgeyi vuran sel felaketi sırasında hasar görmüş bir depoda bulunmuştu. Oğulları Doğukan ve Batıkan Manço, aracın Türkiye’ye getirilebilmesi için yasal işlemlere başlamıştı.

Aracın yurt dışına çıkarılabilmesi için 30 yaşını doldurmuş olması gerektiğinden, 25 yıldır trafiğe çıkmayan araç, sponsor lojistik firması tarafından konteynerle deniz yoluyla Türkiye’ye gönderildi. Barışseverlerin hafızasında kırmızı rengiyle yer eden aracın Türkiye’ye ulaştığında mekanik bakım ve rötuş işlemleri yapılacak. Araç, Barış Manço Müzesi’nde sergilenecek ve trafiğe çıkmayacak.

Batıkan Manço, Belçika ve Türk makamlarının işbirliğinde yürütülen 6-7 aylık sürecin sonuna gelindiğini belirterek, “Aracın Türkiye’ye ulaşması için her şey hazır. Ağabeyim (Doğukan Manço) orada olacak ve aracın bakımını yapacak. Araç, Barış Manço Müzesi’nde sergilenecek ve Barış Manço’nun anılarını yaşatacak” dedi.

Manço, aracın ailesi için özel bir anlam taşıdığını ifade ederek, “Bu araç, Belçika’daki yaşamımızı temsil ediyor. Babamızın Japon kültürüne ve teknolojisine olan ilgisiyle alınmıştı. Bu araç, bizim için birçok hatıra taşıyor” şeklinde konuştu. Manço, aracıyla birlikte yaptığı uzun yolculukları ve tatil anılarını da paylaştı.

Brüksel Başkonsolosu Umut Deniz, aracın Türkiye’ye gönderilmesinin büyük bir anlam taşıdığını vurgulayarak, “Barış Manço, Türkiye ve Belçika arasındaki köprüleri güçlendiren bir figür. Onun anısına yapılan bu tür etkinlikler, iki ülke arasındaki bağları pekiştiriyor. Bu yıl, Türkiye-Belçika İşgücü Anlaşması’nın 60. yılı. Barış Manço’nun anısına yapılan etkinlikler bu bağları daha da kuvvetlendiriyor” dedi.

Haberin Devamını Oku

Dünya

Mülteci Krizinin Maliyeti 216 Milyar Euro’yu Aştı

yazar

Yayınlayan

on

By

Sığınmacıların ülkenin demografik yapısını bozması, kriminal olaylarla halkın sinir damarlarını zorlaması, entegrasyon sorunları gibi konular bir yana; bir ülkeyi mali açıdan ne kadar zorladığı ve ne boyutlara getirdiği Almanya örneğinde görülüyor. Bu durum Türkiye için de pek farklı değil. Sığınmacıların ülkeye getirdiği ekonomik ve toplumsal sorunlar var. Görünen mali yük var. Bir de görünmeyen ama gelecek yıllarda ülkeye kaybettirdikleri ve getirdiği tehlike boyutları var. Örneğin, Almanya’da 2016 yılında yapılan açıklamalarda, ‘halkın hakkı yenmeyecek, halk bu giderlerden etkilenmeyecek’ denilmesine rağmen, yapılan yüksek harcamaların sonunda halkın ihtiyacı olan diğer harcamalardan kısıtlamaya gidiliyor. Türkiye’de de durum benzer.

Örneğin, 2016 yılından 2024 yılına kadar Almanya için görünen masraf 216 milyar avro. Ekonomisi Dmark’tan avroya geçtikten sonra bir türlü toparlanamayan bir ülke için bu oran ciddi bir rakam. Halkın bu gider ve harcamalardan nasıl bir faydası var? Sıfır. Peki, bu harcamalar halkın yararına kullanılmış olsaydı, halk nelerden faydalanırdı? Şimdi empati kurup kendimizi “ırkçı” denilen bir Alman’ın yerine koyalım.

Almanya’da mülteci krizinin maliyeti, 2016 yılından bu yana hızla artarak toplamda 216,5 milyar Euro’yu geçti. Geçtiğimiz yıl, Federal Hükümet, mülteci kriziyle başa çıkmak için 29,8 milyar Euro harcadı. Bu rakam, bir önceki yıl olan 2022’de 28 milyar Euro idi. 2024 yılı bütçesinde ise bu harcamalar için 26,9 milyar Euro ayrılmış durumda.

Yıllık Harcamalar ve Artış Oranları (Milyar Euro)

YılHarcama (Milyar Euro)
201618,7
201721,4
201823,2
201925,0
202026,5
202127,6
202228,0
202329,8
2024*26,9
Toplam216,5

*2024 yılı planlanan bütçe

Yıllık Harcamalar ve Artış Oranları

2016 yılında, dönemin Birlik Partisi (CDU/CSU) Fraksiyon Başkanı Volker Kauder, “Mültecilere yardım edildiği için kimsenin hakkı yenmeyecek. Hiçbir yerde kesinti yapılmadı.” demişti. Ancak artan maliyetler, bu açıklamayı geçersiz kılıyor. Çünkü bu harcamalar, bütçenin diğer alanlarında eksikliklere neden oluyor.

Federal Hükümetin Destekleri

Federal Hükümet, eyaletleri ve belediyeleri desteklemek amacıyla milyarlarca Euro’luk ödemeler yapıyor. Bu harcamalar, yıllık olarak yayınlanan “Federal Hükümetin Eyaletler ve Belediyeler İçin Mülteci ve Entegrasyon Maliyetlerine Yönelik Destek Önlemleri Raporu”na dayanıyor. Raporlar, Federal Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanıyor ve kamuya açık olarak yayınlanıyor.

2023 Yılı Harcama Kategorileri (Milyar Euro)

KategoriHarcama (Milyar Euro)
Göç Nedenlerinin Azaltılması9,8
Kabul, Barınma ve Kayıt İşlemleri1,3
Entegrasyon Hizmetleri3,0
Sosyal Transfer Ödemeleri11,8
Eyaletler ve Belediyelerin Desteklenmesi3,9
Toplam29,8

Mülteci Harcamalarının Kategorileri

2023 yılında, mülteci harcamaları beş ana kategoriye ayrıldı:

  • Göç Nedenlerinin Azaltılması: 9,8 milyar Euro
  • Kabul, Barınma ve Kayıt İşlemleri: 1,3 milyar Euro
  • Entegrasyon Hizmetleri: 3 milyar Euro
  • Sosyal Transfer Ödemeleri: 11,8 milyar Euro
  • Eyaletler ve Belediyelerin Desteklenmesi: 3,9 milyar Euro

Eyaletlerin Harcamaları

Federal hükümetin harcamalarına ek olarak, eyaletlerin de milyarlarca Euro’luk harcamaları bulunuyor. Örneğin, 2022 yılında eyaletler, Asylbewerberleistungsgesetz (Mülteci Yardım Yasası) kapsamında 6,5 milyar Euro harcadı. 2021 yılında bu rakam 4,3 milyar Euro, 2020 yılında ise yaklaşık 4,2 milyar Euro idi. Bu nedenle, eyaletlerin harcamaları, federal hükümetin sağladığı desteklerin çok üzerinde.

Gelecekteki Harcamalar

2025 yılına ait mülteci harcamaları henüz belirlenmedi. Federal Maliye Bakanlığı, 2025 yılı mali raporunun yakında yayınlanacağını ve bakanlığın internet sitesinde erişime açılacağını belirtti. Ancak, mevcut veriler ışığında, toplam mülteci harcamalarının 216 milyar Euro’yu aşacağı tahmin ediliyor.

Bu veriler ışığında, mülteci krizinin Almanya’ya maliyetinin ne denli yüksek olduğu bir kez daha gözler önüne seriliyor. Bu harcamalar, federal bütçede ciddi bir yük oluştururken, aynı zamanda eyaletlerin de finansal olarak zorlanmasına neden oluyor.

Grafik ve Tablolar

  • Yıllık Harcamalar Grafiği: Yıllara göre mülteci krizine yapılan harcamaların artışını gösteriyor.
  • Harcama Kategorileri Grafiği: 2023 yılına ait mülteci harcamalarının farklı kategorilere göre dağılımını sunuyor.
  • Toplam Harcama Tablosu: 2016-2024 yılları arasındaki toplam harcamaları içeriyor.

Haberin Devamını Oku

Trendler