Sosyal Medya

Gündem

“ÇOCUKLARIM BÜYÜDÜĞÜNDE SİGARA İÇERSE, ONLARIN KARARIDIR AMA ASLA TAVSİYE ETMEM” – LUZERN FABRİKA MÜDÜRÜ SERKAN PUSUROGLU İLE RÖPORTAJ

yazar

Yayınlayan

on

İsviçre’nin Dagmersellen kasabasında yılda milyarlarca sigara üretilen dev bir fabrika var. Japon Tobacco International (JTI) bünyesindeki bu fabrikanın yeni müdürü Serkan Pusuroglu, dünya genelinde birçok önemli üretim merkezinde görev almış, başarılı bir mühendis. Türkiye kökenli Pusuroglu, teknolojiye olan tutkusunu ve sigara endüstrisindeki deneyimlerini paylaşırken, bu tartışmalı sektörde nasıl çalıştığını anlatıyor. Aynı zamanda 1 Ekim 2024’te İsviçre’de yürürlüğe giren yeni tütün yasası ve kişisel hayatındaki önemli değişimlere de değiniyor.

Röportaj: Konstantin Kreibich Zentralplus


Serkan Pusuroglu, tartışmalı bir sektörde, sigara üretiminde çalışan bir mühendis olarak dikkat çekiyor. Zaman zaman eleştiriler alsa da, kendisi bu durumu nasıl değerlendiriyor? İşte detaylı röportajdan alıntılar:

Serkan Bey, sigara üretimi gibi tartışmalı bir sektörde çalışıyorsunuz. İnsanlar bu konuda ne düşünüyor, eleştiriler alıyor musunuz?

Serkan Pusuroglu: İnsanların sigara endüstrisini genellikle olumsuz değerlendirdiğini biliyorum. Ancak şunu unutmamak gerek: Biz yasal bir ürün üretiyoruz. Üstelik bugüne kadar kişisel olarak bu konuda hiç eleştiri almadım. Aksine, işimi gururla yapıyorum çünkü teknoloji ve üretim süreçlerinde önemli başarılara imza atıyoruz.

Sigara kullanıyor musunuz?

Pusuroglu: Zaman zaman, sosyal ortamlarda sigara içiyorum. Özellikle doğru ortam oluştuğunda keyif alıyorum ama artık günlük olarak sigara içmiyorum. Gençliğimde, özellikle üniversite yıllarında içiyordum. Ancak çocuklarım doğduktan sonra sigarayı bıraktım.

Çocuklarınız büyüdüğünde sigara içmeye karar verirlerse nasıl tepki verirsiniz?

Pusuroglu: Onlar büyüdüklerinde bu kararı kendileri verecek. Ancak şunu kesinlikle söyleyebilirim ki, sigara içmelerini asla tavsiye etmem. Yine de yetişkin olduklarında ne yapacakları onların kendi tercihleri olacak.

Dagmersellen’deki bu fabrika dev bir üretim tesisi. Sizin gibi iyi eğitimli bir mühendis için sigara üretim sektörü neden cazip geldi?

Pusuroglu: Teknoloji ve mühendisliğe olan ilgim bu sektöre girmemde etkili oldu. Sigara üretiminde hız ve verimlilik kritik önemde. İlk başladığım yıllarda dakikada 10.000 sigara üretiyorduk, şimdi ise bu rakam 20.000’e ulaştı. Makinelerde küçük bir iyileştirme yaptığınızda hemen sonuçlarını görebilmek müthiş bir tatmin sağlıyor. Mühendislikte her zaman aksiyon ve tepkiyi bu kadar hızlı görmek mümkün değil, ancak bu sektörde bunu sıkça yaşıyorsunuz.

1 Ekim’de yürürlüğe giren yeni tütün yasası hakkında ne düşünüyorsunuz? İsviçre’de ilk kez tütün ürünleri için 18 yaş altına satış yasağı getirildi.

Pusuroglu: Bu tür düzenlemeler, özellikle gençleri korumak açısından önemli. Ancak siyasi meseleleri şirketin medya temsilcilerine bırakıyorum. Ben daha çok üretim ve teknolojik gelişmelere odaklanıyorum.

JTI fabrikalarında birçok ülkede çalıştınız. Myanmar’da askeri darbe döneminde yaşadığınız zorluklar nasıldı?

Pusuroglu: Myanmar’da çalışmak gerçekten zordu. 2021’deki darbe sonrası büyük sıkıntılar yaşandı. Elektrik kesintileri, sıkı sokağa çıkma yasakları, iş güvenliği endişeleri hepimizi zorladı. Ancak orada kalıp fabrikanın işleyişine katkıda bulunmam gerektiğini düşündüm. Fabrika çalışanlarına destek olmak benim için öncelikli bir görevdi. O dönem, ailem Polonya’da kalıyordu, bu da zorlu bir süreçti. Şimdi ise İsviçre’de, Zug’da hep birlikteyiz ve burada yaşamak hepimize iyi geliyor.

Dagmersellen fabrikasının JTI bünyesindeki önemi nedir?

Pusuroglu: Dagmersellen, inovasyon ve teknoloji konusunda şirketin dünya çapındaki fabrikalarına örnek teşkil ediyor. İsviçre’nin yüksek eğitimli iş gücü ve burada geliştirdiğimiz ileri teknoloji çözümleri, diğer fabrikalarımız tarafından da yakından takip ediliyor. Özellikle otomatik araçlar ve forkliftler ile yaptığımız geliştirmeler oldukça ilgi çekiyor. Ayrıca, yapay zeka teknolojisi kullanarak sürekli veri analizi yapıyor ve üretim süreçlerimizi optimize ediyoruz.

Bu kadar uluslararası tecrübenizden sonra, İsviçre’de çalışmak nasıl bir deneyim?

Pusuroglu: Luzern bölgesi gerçekten çok güzel. Buradaki fabrika, dünya genelinde tanınan bir üretim merkezi. Ekibimizde 30’dan fazla farklı milletten insan çalışıyor ve iletişim gayet iyi. Myanmar’daki gibi büyük kültürel bariyerler burada yok. Bu çeşitlilik içinde çalışmak büyük bir avantaj.

Sigara üretimi gibi tartışmalı bir alanda çalışmanıza rağmen işinize karşı duyduğunuz bu olumlu yaklaşımı neye borçlusunuz?

Pusuroglu: Teknoloji ve mühendislik her zaman tutkunu olduğum alanlar. Sektör ne kadar tartışmalı olursa olsun, işin teknolojik yönü beni cezbediyor. Ayrıca, bu sektörde her şey çok hızlı. Hız, verimlilik ve teknoloji üçgeninde sürekli yenilik yapmak zorundasınız. Bu beni motive eden en büyük faktörlerden biri.

Son olarak, geleceğe dair hedefleriniz nedir?

Pusuroglu: Dagmersellen fabrikasında teknolojiyi daha da ileri taşıyarak global anlamda örnek olmaya devam etmek istiyorum. Her zaman mühendisliğin gücüne ve insanları bir araya getiren yeniliklere inandım. Burada da aynı vizyonla çalışıyorum ve ekibimle birlikte daha büyük başarılara imza atmayı planlıyoruz.


Bu röportaj, Serkan Pusuroglu’nun sigara üretimi alanındaki kariyerini ve bu sektördeki teknolojik gelişmeleri gözler önüne seriyor. Her ne kadar sigara sektörü tartışmalı olsa da, Pusuroglu’nun teknolojiye olan tutkusu ve liderlik becerileri, bu alandaki zorluklara rağmen ona büyük bir motivasyon kaynağı sağlıyor.

#SigaraÜretimi #TabakEndüstrisi #Teknoloji #Yenilik #Üretim #Sağlık #YasalÜrünler #Gençlik #SigaraYasaları #Luzern #Dagmersellen #JTI #İnovasyon #Mühendislik İsviçre #SchHwiiz #Suisse #Svizzera #Switzerland #İsviçreninsesi

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

GÜMRÜK: ETİKETLERİ SÖKMEK VEYA KIYAFETLERİ GİYMEK İŞE YARIYOR MU?

yazar

Yayınlayan

on

By

2025’ten itibaren İsviçre’ye vergisiz olarak getirilebilecek eşya sınırı 150 Frank’a düşüyor. Tatile gidip alışveriş yapmayı sevenler, bu sınırı hızlıca aşabilir. Ancak bazıları vergiden kaçınmak için farklı hileler deniyor. Peki bu yöntemler gerçekten işe yarıyor mu?

Şu an bile birçok yolcu, satın aldıkları kıyafetlerin etiketlerini sökerek ya da yeni aldıkları kıyafetleri yurt dışındayken giymeye başlayarak vergiden kurtulmaya çalışıyor. Ancak eski bir İsviçre gümrük memuruna göre, bu yöntemler gümrük memurlarının gözünden kaçmıyor. Memurlar, özellikle pahalı marka ürünleri tanıma konusunda oldukça deneyimli.

Etiket Söküp Fişleri Atmak

Etiketleri sökmek, kıyafetlerin yurt dışında alındığını kanıtlamayı zorlaştırsa da özellikle bilinen markalar söz konusu olduğunda gümrük memurlarının dikkati hemen çekiliyor. Şüpheli bir durum fark edildiğinde, ürünlerin değeri tahmin edilip ek araştırmalar başlatılabiliyor.

Yeni Kıyafetleri Yurt Dışında Giymek

Bazı yolcular, yeni kıyafetlerini yurt dışında giyip valizlerine kirli çamaşırlarının arasına karıştırarak dikkat çekmemeye çalışıyor. Ancak bu yöntemi de gümrük görevlileri biliyor. Memurlar, çantadaki kıyafetlerin yeni olup olmadığını anlayamayacakları durumlarda bile, giysiler gümrük kurallarına göre vergilendirilmek zorunda. Hatta ikinci el ürünler bile gümrüğe tabi olabilir.

Giyim Tarzı ve Varış Noktası Dikkat Çekiyor

Yolcuların üzerinde pahalı kıyafetler olması da gümrükte dikkat çekebiliyor. Eski gümrük memuru, “Eğer bir yolcu çok pahalı bir kıyafet giyiyorsa, bu kişinin özel olarak kontrol edilmesine yol açabilir,” diyor. Ayrıca, alışveriş cenneti olarak bilinen destinasyonlar da dikkatle izleniyor. “Özellikle New York’tan büyük valizlerle dönen genç kadınlar gibi yolcular, daha detaylı incelenebilir.”

“Hediye” Beyanı da Çözüm Değil

Başka bir yaygın yöntem de eşyaların hediye edildiğini söylemek. Ancak bu durumda bile sadece 100 Frank’a kadar olan hediyeler vergiden muaf tutulabiliyor. Değer bu miktarı aşarsa, alıcı yine de vergiyi ödemek zorunda kalıyor.

2025’ten itibaren 150 Frank’ın üzerindeki eşyalarını beyan etmeyen yolcular, para cezası ile karşı karşıya kalacaklar. Gümrük kaçakçılığına dair daha fazla bilgi ise BAZG tarafından operasyonel gerekçelerle açıklanmıyor.

#GümrükHilesi #Vergi #İsviçreGümrük #Alışveriş #zoll #verzollen ##Almanya #İsviçre #AlışverişTurizmi #VergiDüzenlemesi #KDV #SınırAlışverişi #schweiz #suisse #svizzera #isviçrehaberleri #schweiztürkei #isviçretürkiye #switzerland #Швейцарія #Szwajcaria #Švica #Zvicra #Švicarska #Швајцарска #Швейцария #isviçredeyasam #isvicre #isviçredehayat #isviçredetürkler

Haberin Devamını Oku

Dünya

BERLİN’DE AİLE DRAMI: 13 YAŞINDAKİ KIZINI GECE SEVGİLİSİYLE YAKALAYAN TÜRK BABA ÖFKE PATLAMASI YAŞADI

yazar

Yayınlayan

on

By

Berlin-Spandau’da 3 Haziran 2024 gecesi yaşanan aile içi şiddet olayı, mahkemeye taşındı. Cem S. (40), 13 yaşındaki kızı Julia* ve 15 yaşındaki erkek arkadaşı Romeo* ile apartman merdivenlerinde karşılaşınca öfke patlaması yaşadı. Olayın ardından genç sevgiliyi kovalayıp kızını zorla eve götüren baba, iddialara göre ona şiddet uyguladı. Berlin Landgericht’te görülen dava, ailenin içinde bulunduğu gergin ilişkiyi ve olayın detaylarını ortaya koydu.

Olay Nasıl Başladı?

Cem S., gece geç saatlerde eve döndüğünde kapıyı açık buldu. Kedisi ortalıkta yoktu ve kızı da evde değildi. Endişelenip kızını telefonla aradı, telefon apartman merdivenlerinde çaldı. Baba, merdivenlerde kızını ve onun erkek arkadaşını uyurken bulduğunu söyledi. İfadesinde, Romeo’nun pantolonunu düzeltmeye çalıştığını, kızının ise dizlerinin üstünde olduğunu görünce öfkeye kapıldığını belirtti. “Kafamda her şey birbirine girdi, ona tokat attım ve kızımı zorla eve götürdüm” diye ifade verdi.

Babanın Savunması

Cem S., kızına şiddet uyguladığını kabul etse de onu boğma veya burnunu kırma suçlamalarını reddetti. Baba, kızının okuldan kaçmaya başladığını ve sürekli erkek arkadaşlarıyla görüştüğünü ifade ederek, kızının bu davranışlarının hayatını mahvettiğini düşündüğünü belirtti. “Kızımın yanlış yolda olduğunu gördüm ve onu korumak istedim. Kendisine zarar verdiğini fark etmiyordu. Onu uyarmıştım, ancak dinlemedi” dedi. Cem S., kızını sadece sevdiğini ve ona zarar vermek istemediğini dile getirerek savunmasını yaptı.

Genç Aşıklar Ne Diyor?

Mahkemede tanık olarak ifade veren 15 yaşındaki Romeo*, olay gecesi kız arkadaşı Julia’yı spor antrenmanından aldıktan sonra birlikte yürüyüşe çıktıklarını ve apartman merdivenlerinde uyuya kaldıklarını söyledi. “El ele tutuşuyorduk, daha fazlası olmadı” dedi. Romeo, Cem S.’nin eve dönmesinin ardından kendisine tokat atarak kovaladığını, daha sonra Julia’yı zorla eve götürdüğünü anlattı.

Olaydan sonra Julia hapiste tutuklu olan babasını ne ziyaret etti ne de aradı. Ancak babasına karşı da şikayette bulunmadı. Romeo’nun ifadesine göre, Julia artık okula düzenli olarak gitmeye başladı ve ilişkilerinde yalnızca el ele tutuştuklarını belirtti. “O başka bir şey istemiyor” dedi.

Ancak baba olayı farklı hatırlıyor: “Genç adam pantolonuyla oynuyordu, kızım dizlerinin üzerindeydi. Kafamda canlanan sahnelerle birlikte bir öfke patlaması yaşadım. Ona bir tokat attım, kızımı ise zorla eve sürükledim. Üstüne oturdum ve birkaç kez tokatladım.” Boğma suçlamasını reddeden baba, kızının yeni ameliyat olan burnunu kırdığı iddiasını da kabul etmiyor.

Mahkemede Son Durum

Cem S., 15 Haziran 2024’ten bu yana tutuklu bulunuyor. Mahkeme, davanın nihai kararını 13 Kasım 2024 tarihinde açıklayacak. Şiddet, tehdit ve yaralama suçlarından yargılanan Cem S.’nin 10 yıla kadar hapis cezasıyla karşı karşıya kalabileceği belirtiliyor.

Dava Berlin’de büyük yankı uyandırdı. Aile içi şiddet ve gençlerin ilişkileri üzerindeki baskılar, toplumda tartışma konusu olmaya devam ediyor. Cem S.’nin savunmaları ve kızının tavrı, olayın çözümünü daha da karmaşık hale getirdi.

(*Julia ve Romeo isimleri değiştirilmiştir)

#Berlin #Spandau #AileİçiŞiddet #GençAşk #Mahkeme #Almanya #AlmanaTürkler #Deutschland #gurbetciler #avrupa #haber #

Haberin Devamını Oku

Gündem

ALIŞVERİŞ TURİSTLERİNE YENİ VERGİ DÜZENLEMESİ: KDV MUAFİYETİ 300 FRANK’TAN 150 FRANK’A DÜŞÜRÜLDÜ

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre hükümeti, alışveriş turistlerine yönelik yeni vergi düzenlemesiyle, sınır alışverişlerinde KDV muafiyetini 300 Frank’tan 150 Frank’a düşürüyor. Bu değişiklik, 1 Ocak 2025’ten itibaren geçerli olacak. 2022’de İsviçrelilerin yurtdışında gerçekleştirdiği alışveriş miktarı 8,5 milyar Frank olarak kaydedildi. Yeni kurallar, tüketici davranışlarını etkilemesi bekleniyor ve perakendeciler bu düzenlemeyi destekliyor. Ancak, bazı tüketici dernekleri, bu değişikliğin alışveriş turistlerinin yurtdışına yönelmesine neden olabileceğinden endişeli.

Almanya sınırında alışveriş yapan İsviçreliler ve İsviçre’de yaşayan Yabancılar için artık her şey daha pahalı hale geliyor. İsviçre hükümeti, alışveriş turizmini daha fazla vergiye tabi tutma kararı aldı. 1 Ocak 2025’ten itibaren, alışverişteki vergi muafiyet sınırı 300 Frank’tan 150 Frank’a düşürülecek. İşte bu konuyla ilgili bilmeniz gereken en önemli noktalar:

1. Yeni Vergi Düzenlemeleri

Eski kurallara göre, İsviçreli alışveriş turistleri, Almanya’dan yaptıkları alışverişlerde, 50 Euro’nun üzerindeki harcamalarda KDV’yi geri alabiliyorlardı. Şimdi ise, alışverişlerin toplam değeri 150 Frank’ı geçtiğinde İsviçre’de KDV ödemek zorunda kalacaklar. Bu değişiklik, 2022’de İsviçrelilerin yurtdışında 8,5 milyar Frank harcadığı dikkate alındığında büyük bir etki yaratacak.

2. Neden Değişiklik Yapıldı?

İsviçre’deki perakendeciler, sınır ticaretinden kaynaklanan kayıpları azaltmak amacıyla bu değişikliği talep ettiler. St. Gallen ve Thurgau kantonları, vergi muafiyetinin tamamen kaldırılması için girişimlerde bulundu. Finans Bakanı Karin Keller-Sutter, bu talepleri değerlendirerek yeni düzenlemeleri hayata geçirdi.

3. Hangi Ürünler İçin Geçerli?

Yeni vergi düzenlemeleri, özel kullanım veya hediye amaçlı alışverişlerde geçerli olacak. Alışveriş faturasında belirtilen tutar üzerinden işlem yapılacak ve tekil ürünler için 300 Frank üzerindeki harcamalarda KDV ödenecek.

4. Online Alışverişte Durum Nedir?

Yurtdışından yapılan gönderimler, 60 Frank’tan itibaren KDV’ye tabi olacak. Kitaplar ve diğer indirimli ürünlerde bu sınır 200 Frank olarak belirlenmiş durumda.

5. KDV Hesaplama Yöntemi

Alışverişler, “Quickzoll” uygulaması aracılığıyla kaydedilerek KDV hesaplanabilir. Uygulama, kredi kartı aracılığıyla ödenecek KDV miktarını doğrudan kontrol eder. Ancak, uygulamanın tüm ürünler için sabit bir KDV oranı olan %8,1’i kullanması, bazı ürünler için daha düşük olan indirimli vergi oranlarını göz ardı edebilir.

6. KDV Yükümlülüğünden Kaçınma Yöntemleri

Alışveriş turistleri, sık sık yurtdışına giderek ve her seferinde düşük tutarlarda alışveriş yaparak KDV yükümlülüğünden kaçınabilir. Ayrıca, aile veya grup olarak alışveriş yapmak da faydalı olabilir; çünkü vergi muafiyet sınırı kişi başı ve günlük olarak uygulanacaktır.

Sonuç

İsviçre’deki alışveriş turistleri için uygulamaya konulacak yeni vergi düzenlemeleri, alışveriş alışkanlıklarını etkileyecek gibi görünüyor. Perakendeciler, bu değişiklikten olumlu etkilenmeyi umarken, tüketici dernekleri bu durumun, alışveriş turistlerinin yurtdışına daha fazla yönelmesine yol açabileceğinden endişeli.

#Almanya # İsviçre #AlışverişTurizmi #VergiDüzenlemesi #KDV #SınırAlışverişi #schweiz #suisse #svizzera #isviçrehaberleri #schweiztürkei #isviçretürkiye #switzerland #Швейцарія #Szwajcaria #Švica #Zvicra #Švicarska #Швајцарска #Швейцария #isviçredeyasam #isvicre #isviçredehayat #isviçredetürkler

Haberin Devamını Oku
Reklam

Trendler