Dünya
AFGANİSTANLI GENÇ, MÜNİH’TE POLONYALI ERKEK TURİSTE TECAVÜZ ETTİ : 4 YIL HAPİS CEZASI
Münih – Max-Weber-Platz metro istasyonunda meydana gelen tecavüz saldırı olayı, Münih’te olduğu kadar Polonya’da da büyük yankı uyandırdı. 2023 yılında gerçekleşen saldırıda, 21 yaşındaki Afgan vatandaşı Wahidullah H., ağır alkollü bir Polonyalı erkek turiste tecavüz saldırısında bulundu ve ardından mağdurun cep telefonunu çaldı. Olayın ardından tutuklanan sanık, Münih Eyalet Mahkemesi tarafından 4 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Olayın Detayları
Olay, Ağustos 2023’te Max-Weber-Platz metro istasyonunda gece saatlerinde meydana geldi. Aşırı derecede alkollü olan Polonyalı turist, metro istasyonunda bilinci yarı kapalı bir şekilde dolaşırken Wahidullah H. tarafından saldırıya uğradı. Mahkeme kayıtlarına göre, 18 yaşındaki turist, 36 dakika boyunca sanığın tecavüz girişimine ve saldırısına maruz kaldı. Saldırının ardından Wahidullah H., mağdurun cep telefonunu çaldı.
Sanık, cep telefonunun yer tespiti sayesinde kısa sürede yakalandı. DNA analizleri ve metro istasyonundaki güvenlik kamera kayıtları, saldırıyı gerçekleştiren kişinin Wahidullah H. olduğunu doğruladı.
Mahkeme Süreci
Münih Eyalet Mahkemesi’ndeki duruşma, büyük bir dikkatle izlendi. Mahkeme, mağdurun olay sırasında alkolün etkisiyle bilincinin bulanık olmasına rağmen hala bir irade gösterebildiğini ancak sanığa karşı koyamadığını belirtti. DNA kanıtları, olay yerindeki güvenlik kameraları ve mağdurun ifadeleri mahkemenin kararında belirleyici rol oynadı.
Sanık Wahidullah H., duruşma boyunca sessiz kaldı ve savunma yapmayı reddetti. Savunma avukatı Rita Drar, müvekkilinin sadece hırsızlık suçundan cezalandırılmasını talep etti. Ancak, Münih Başsavcılığı, 4 yıl hapis cezası talebinde bulundu ve mahkeme bu talebi kabul etti. Başkan Yargıç Michael Schönauer, cezayı açıkladıktan sonra davanın detaylarına değinerek, olayın ciddi sonuçlar doğurduğunu ve sanığın işlediği suçun açıkça kanıtlandığını belirtti.
Polonya’dan Tepki
Bu vahşi tecavüz saldırı olayı, Polonya’da da büyük yankı uyandırdı. Polonya hükümeti, saldırıya uğrayan kişinin vatandaşı olmasından dolayı olaya sert tepki gösterdi. Olayın ardından, Polonya Dışişleri Bakanlığı, Almanya’nın Polonya’daki büyükelçisini konu hakkında bilgilendirmek üzere bakanlığa çağırdı. Polonya basını, bu olayı sık sık manşetlerine taşıdı ve kamuoyunda büyük bir öfke oluştu.
Davaya İtiraz Hakkı
Verilen hapis cezası henüz kesinleşmedi. Sanık avukatlarının ve savcılığın, kararın açıklanmasından itibaren bir hafta içinde karara itiraz etme hakkı bulunuyor. Münih’teki mahkeme yetkilileri, temyiz sürecine ilişkin açıklama yapmazken, davanın bu haliyle devam etmesi durumunda sanığın cezasını Almanya’da çekeceği belirtildi.
Sonuç ve Gelişmeler
Münih’teki tecavüz saldırı olayı, Almanya’da mülteci ve göçmen suçlulara yönelik tartışmaları yeniden alevlendirdi. Birçok Alman gazetesinde bu tür vakaların artış gösterdiği vurgulanırken, güvenlik ve ceza politikalarıyla ilgili yeni düzenlemelerin yapılabileceği konuşuluyor. Öte yandan, mağdurun sağlık durumu hakkında net bir bilgi paylaşılmadı, ancak psikolojik destek aldığı öğrenildi.
Olayın Avrupa çapında yankı bulması ve iki ülke arasında diplomatik krize neden olması, bu tür suçların uluslararası etkisini bir kez daha gözler önüne serdi.
#Münih #CinselSaldırı #AfganMülteci #MaxWeberPlatz #Hukuk #Polonya #Almanya #Güvenlik #GöçmenKrizi #deutschland #almanya #avrupa #asyl #europa
Dünya
META, FACEBOOK VE INSTAGRAM’DA DOĞRULAMA MEKANİZMASINI KALDIRDI
Facebook ve Instagram’ın sahibi Meta, içerik doğrulama sisteminde köklü bir değişikliğe giderek bağımsız kontrolcülerin denetiminden vazgeçtiğini açıkladı. Şirket, doğruluk kontrolü için artık kullanıcıların geri bildirimlerine dayalı bir yöntem benimseyecek.
YENİ DOĞRULAMA SİSTEMİ: TOPLULUK KATILIMI
Meta CEO’su Mark Zuckerberg, yayımladığı video mesajında bu değişikliği duyurarak, üçüncü taraf moderatörlerin siyasi tarafsızlık konusunda eleştirildiğini ve bu sistemin ifade özgürlüğünü kısıtladığını savundu. Zuckerberg, “İfade özgürlüğünü önceliklendiren köklü bir değişim içindeyiz” diyerek kullanıcıların içeriklerin doğruluğu konusunda daha aktif bir rol oynayacağını belirtti.
Yeni sistemin, X (eski adıyla Twitter) platformundaki “topluluk notları” modeline benzer şekilde çalışacağı açıklandı. Bu yöntemde kullanıcılar, içeriklerin doğruluğu hakkında görüşlerini paylaşarak değerlendirme sürecine katılacak.
ABD’DEKİ POLİTİK DEĞİŞİMLERİN ETKİSİ
Meta’nın bu kararı, ABD Başkanı Donald Trump’ın yeniden göreve başlamasına sayılı günler kala alınmasıyla dikkat çekiyor. Meta’nın Küresel İlişkiler Başkanı Joel Kaplan, önceki moderasyon sisteminin iyi niyetle uygulandığını ancak sıklıkla sansür eleştirilerine maruz kaldığını söyledi. Cumhuriyetçi Parti’ye yakınlığıyla bilinen Kaplan’ın, bu politika değişikliğinde etkili olduğu düşünülüyor.
KULLANICILAR İÇİN YENİ DÖNEMİN SORU İŞARETLERİ
Meta’nın bağımsız denetimden vazgeçmesi, dezenformasyon ve yanlış bilgilerin yayılmasını engelleme noktasında nasıl bir etkisi olacağı konusunda tartışma yarattı. Kullanıcı odaklı doğrulama sistemi, daha geniş bir ifade özgürlüğü sağlama vaadiyle öne çıksa da, eleştirmenler bu yöntemin güvenilirliği hakkında endişelerini dile getiriyor.
Avrupa
CORONA AŞISINDAN ZARAR GÖRENLERİN HAKLARI ZAMAN AŞIMINA MI UĞRADI?
Corona aşılarından zarar gördüğünü iddia edenlerin tazminat taleplerini gerçekleştirebilmeleri için belirlenen yasal süre, birçok kişi için sona ermiş olabilir. Sahra Wagenknecht İttifakı (BSW) milletvekili Jessica Tatti, bu konuda hükümeti ve aşı üreticilerini eleştirerek, mağdurların haklarını kullanamadan zaman aşımına uğramalarının kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Yan Etki İddiaları ve Hükümetin Tavrı
Jessica Tatti, Biontech-Pfizer’in “Comirnaty” adlı Corona aşısıyla ilgili bazı araştırmalara dikkat çekti. Bu araştırmalara göre, belirli aşı partilerinde DNA kontaminasyonu olduğu ve bu durumun insan sağlığı üzerinde uzun vadeli zararlara yol açabileceği iddia ediliyor. Ancak Alman hükümeti, Paul-Ehrlich Enstitüsü’nün değerlendirmesine dayanarak, bu iddiaların bilimsel olarak yeterince kanıtlanmadığını ifade etti ve aşıların güvenli olduğunu yineledi.
Zaman Aşımı Süresi ve Tartışmalar
Alman hukukuna göre tazminat taleplerinde zaman aşımı süresi genellikle üç yıl olarak belirlenmiştir. Bu, 2021 yılına kadar aşılanan kişilerin zarar gördüğüne dair taleplerini 2024 yılının sonuna kadar iletmeleri gerektiği anlamına geliyor. Jessica Tatti, bu sürenin çok kısa tutulduğunu ve Paul-Ehrlich Enstitüsü’nün aşı yan etkileriyle ilgili geniş bir listeyi ancak Kasım 2024’te yayımlayarak mağdurları harekete geçmek için yeterli zaman bırakmadığını iddia etti.
Tazminat ve Hukuki Sorumluluk
Alman hükümeti, Infektionsschutzgesetz (Enfeksiyon Koruma Yasası) kapsamında aşı mağdurlarına tazminat ödemeyi taahhüt etse de, Avrupa Birliği’nin aşı üreticileriyle yaptığı sözleşmeler, üreticileri yasal sorumluluktan büyük ölçüde muaf tutuyor. Bu durum, mağdurların zararlarının karşılanması konusundaki adalet arayışlarını zorlaştırıyor.
Untersuchungsausschuss ”Araştırma Komisyonu” Talebi
Jessica Tatti, Corona aşılarının olası yan etkileri ve aşı süreçlerindeki şeffaflığın yetersiz olduğu gerekçesiyle Almanya Federal Meclisi’nde bir araştırma komisyonu (Untersuchungsausschuss) kurulmasını talep etti. Bu komisyonun, özellikle aşılama süreçlerinde kullanılan yöntemlerin, yan etki iddialarının ve hükümetin bu süreçteki tutumunun detaylı şekilde incelenmesini sağlaması amaçlanıyordu.
Ancak, bu tür bir komisyonun kurulabilmesi için Meclis’te mevcut 733 milletvekilinden en az dörtte birinin, yani 184 milletvekilinin desteği gerekiyor. Tatti’nin bu talebi yeterli siyasi destek bulamadığı için hayata geçirilemedi.
Tatti, bu durumu eleştirerek, mağdurların haklarının yeterince korunmadığını ve hükümetin şeffaflıktan uzak bir yaklaşım sergilediğini ifade etti. Araştırma komisyonu talebi, aşılama süreçlerinde olası ihmallerin ve zarar gören kişilerin mağduriyetlerinin daha açık bir şekilde ortaya konulmasını hedefliyordu.
Özetle:
Corona aşılarından zarar gördüğünü düşünenlerin yasal haklarını korumaları için hızla harekete geçmeleri gerekiyor. Bununla birlikte, konuya dair bilimsel araştırmaların daha geniş çaplı ve bağımsız olarak yürütülmesi, mağduriyetlerin tam olarak ortaya konulabilmesi açısından kritik bir öneme sahip.
Avrupa
ALMANYA WUPPERTAL’DA DAVA: 19 YAŞINDAKİ GENÇ KIZ SELİN BIONTECH’İ DAVA ETTİ
Zarar Gören Genç Kadın, BioNTech’ten 500.000 Euro Tazminat Talep Ediyor
15 Ocak 2025 – 19 yaşındaki Selin Islami, 2021’de Corona virüsüne karşı aldığı aşı sonrasında ağır bir otoimmün hastalığa yakalandı ve bu hastalığı aşının yol açtığını iddia ederek BioNTech’i mahkemeye verdi.
Zor Bir Yaşam:
Selin, “Myasthenia gravis” adı verilen nadir bir otoimmün hastalık nedeniyle vücut fonksiyonlarını kaybetti. Aşı sonrası yaşadığı sağlık sorunları, genç kadını neredeyse her gün hastaneye kaldırılacak duruma getirdi. 20’den fazla ameliyat geçirdi ve vücudundaki kaslar yorgunluk nedeniyle fonksiyonlarını kaybetti.
Dava ve Tazminat İsteği:
Selin, BioNTech’ten, yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle 500.000 Euro’luk bir tazminat talep ediyor. Şu anda ayda 934 Euro devlet yardımı alıyor, ancak bunun yaşamını sürdürebilmek için yeterli olmadığını belirtiyor.
Şirketin Yanıtı:
BioNTech, hastalığın aşının etkisiyle değil, bir enfeksiyon sonucu geliştiğini öne sürerek herhangi bir sorumluluk kabul etmiyor. Şirketin avukatları, “Myasthenia gravis’in aşının değil, bir enfeksiyonun sonucu olduğu iddiasını savunuyor.” açıklaması yaptı.
Mahkemede Gergin Anlar:
Selin’in annesi Aylin Dalgül, duruşmada duygusal anlar yaşandı. “Bir anne olarak, kızımı defalarca ölümün eşiğinden döndürdüm. Bunu anlamalarını beklemiyorum,” diyerek tepkisini gösterdi.
Mahkemenin karar vermesi için birkaç hafta daha beklemek gerekiyor. Sonuç, Selin’in yaşadığı zorlukların ne kadar telafi edilebileceğini belirleyecek. ⚖️👩⚖️
-
E-Dergi11 ay önce
İsviçre’nin Sesi Şubat 2024
-
Ekonomi10 ay önce
İsviçre’de Maaş Dengesi: Ortalama bir Kişinin Maaşı 6788 CHF
-
Yaşam9 ay önce
Kıskanç Kaynana Belirtileri: Gözden Kaçırmamanız Gereken 10 İşaret
-
İsviçre11 ay önce
Dünyanın En İyi Sağlık Kurumları: İlk 250 Hastane Sıralamasında İsviçre’den 10 Hastane
-
Dünya2 ay önce
META’NIN COVİD-19 AŞILARIYLA İLGİLİ YANILTICI BİLGİ KARARI: İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KISITLIYOR MU?
-
Gündem2 ay önce
ERDOĞAN KARŞITI PAYLAŞIMLARI SIĞINMA BAŞVURUSUNDA HAKLI GEREKÇE OLARAK GÖRÜLMEDİ
-
Gündem2 ay önce
TÜRKİYE’DEN GELEN SIĞINMA BAŞVURULARINA GETİRİLEN SERT UYGULAMALARA TEPKİ
-
Kültür Sanat1 yıl önce
Ferdi Tayfur’un Mücadele Dolu Hikayesi: Şeker Hastalığı ve Organ Nakli