Sosyal Medya

İsviçre

Bern’in Ostermundigen ilçesinde bulunan bir cami kapısına İslam karşıtı sloganlar yazıldı

yazar

Yayınlayan

on

Ostermundigen’deki bir cami kapısına, bilinmeyen kişiler tarafından yazılan iki nefret dolu slogan, toplumda büyük tepkilere neden oldu. Kapıya işlenen “Deus vult” (“Tanrı istiyor”) ve “İslam kanserdir” ifadeleri, bölgedeki dini hoşgörü ve toplumsal barışı sarsacak nitelikte.

“Deus vult” ifadesi, Haçlı Seferleri döneminden gelen ve Haçlı şövalyelerinin savaş narası olarak bilinen bir tarihi terim. Ancak, son yıllarda bu ifade, aşırı sağcı gruplar tarafından nefret söylemlerinde kullanılmakta ve özellikle internet platformlarında yayılmakta.

Bern İslam Kantonal Birliği’nden Aziz Khalifa, bu tür tehditlerin ciddiyetle ele alınması gerektiğini vurgulayarak, camideki Müslüman cemaatin güvenliği için acil önlemlerin alınması gerektiğini belirtti. Özellikle kutsal Ramazan ayında yoğun ziyaretçi akınına uğrayan bir zaman diliminde gerçekleşen bu tür saldırıların endişe verici olduğunu dile getirdi.

İsviçre’nin Sesi, polisten bilgi talep etti

Bern Kanton Polisi, söz konusu olaya ilişkin bir suç duyuru raporunun olduğunu doğrularken, saldırının ardından güvenlik önlemlerinin artırılacağını belirtti. Olayla ilgili soruşturma devam ederken, İslam karşıtı nefret suçlarının ciddiyetle ele alınması gerektiğine dikkat çekildi.

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

ADLISWIL’DE ISINMA SORUNU: KİRACILAR HAFTALARDIR SOĞUKTA YAŞIYOR, MÜLK SAHİBİNE TEPKİLER BÜYÜYOR

yazar

Yayınlayan

on

By

Sonbaharın gelmesiyle birlikte hava sıcaklıklarının hızla düşmesine rağmen birçok şehirde kaloriferlerin hala yanmıyor olması kiracılar arasında büyük bir şikayet konusu haline geldi. Adliswil’deki bir apartmanda kiracılar haftalardır soğukta yaşıyorAdliswil’de, Lindenstrasse 11 adresindeki bir apartmanda yaşayan kiracılar haftalardır ısınma sorunuyla karşı karşıya. Eylül ayının ortasından bu yana, apartmandaki 12 dairenin ısınma sistemi çalışmıyor ve kiracılar düşük sıcaklıklarda yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor. Hava sıcaklıklarının geceleri hızla düşmesine rağmen, bina sahibinin sorunu çözmekte yavaş kalması ve kiracılardan gelen şikayetlere yanıt vermemesi büyük tepkiye yol açtı.

Adliswil’deki olayın tek bir örnek olmadığı ortaya çıktı. Bu bölgedeki mülk sahibi, sadece bu olayla değil, geçmişte de benzer durumlarla gündeme gelmiş bir isim. Mülk sahibine ve şirketlerine İsviçre’nin Almanca konuşulan bölgelerinde çok sayıda mülk ve arsa ait. Daha önce de Winterthur’da bir apartmanın bakımsız bırakılması sebebiyle manşetlere çıkmıştı. Hatta, o dönemde bir belediye, mülk sahibinin şirketleri hakkında dolandırıcılık faaliyetleri yürütüldüğüne dair şüpheler nedeniyle bir dedektiflik bürosunu görevlendirmişti. Ancak o zaman bu iddiaları kanıtlamak mümkün olmamıştı.

Bu durum, mülk sahibinin kiracı hakları konusunda daha önce de sorunlar yaşadığını gösteriyor ve kiracıların mağduriyetlerinin tekrar etmesi, benzer şikayetlerin yaygınlaşmasına neden oluyor.

KİRACILAR SOĞUKTA YAŞAMAYA MAHKUM EDİLDİ

Binada yaşayan kiracılardan biri olan Regula Egger, durumun eylül ayının ikinci haftasında başladığını belirtiyor. Eylül ortasında ani bir soğuma yaşandığında, dairelerin sıcaklığı üç gün boyunca 16 ila 19 derece arasında kaldı. İsviçre Kiracılar Birliği’nin belirlediği minimum iç mekan sıcaklığı 19 derece olmasına rağmen, apartmanda yaşayan insanlar bu düşük sıcaklıklarla baş etmek zorunda kaldı. Özellikle çocuklu aileler ve yaşlı kiracılar, durumdan ciddi şekilde etkilendi.

Egger, kiracıların durumun düzelmesi için bina sahibine defalarca başvurduğunu, ancak sonuç alamadıklarını belirtti. Kiracıların şikayetlerine farklı yanıtlar verildiğini ifade eden Egger, “Bize bazen ısınma döneminin 10 Ekim’de başladığı söylendi, bazen de bir çalışanın gönderileceği vaat edildi, ancak sorun uzun süre çözülmedi,” diye ekledi.

ISINMA YAĞI YOKTU: SORUNUN KAYNAĞI ORTAYA ÇIKTI

Isınma sisteminin devre dışı kalmasının nedeninin ise, binada ısınma yağının tükenmiş olması olduğu ortaya çıktı. Sorunun kaynağı, binaya gönderilen bir teknisyen tarafından belirlendi. Ancak, kiracılar bu tespitin ardından bile sorunun hızlıca çözülmediğini ve yağın tedarik edilip edilmeyeceği konusunda net bir yanıt alamadıklarını ifade ediyor.

Egger, “Yetkililere ısınma yağının acilen temin edilip edilmeyeceğini sorduk ama herhangi bir yanıt alamadık. İki gün daha geçti ve apartman hala soğuktu,” dedi. Bunun üzerine bazı kiracılar, bina sahibine kayıtlı mektuplar göndererek sorunun bir an önce çözülmesini ve kira indirimini talep ettiler. Ancak, bu başvurular da sonuçsuz kaldı.

HUKUKİ YOLLARA BAŞVURULDU, ÇÖZÜM GECİKTİ

Kiracılar, sorunun çözülmemesi üzerine yasal yolları kullanmaya karar verdi. Kiracılar, haklarını korumak için bir avukatla iletişime geçip, hukuki yollardan bina sahibine baskı yapmaya çalıştılar. Ayrıca, sorunu çözmek için İsviçre’nin kiracı haklarını savunan çeşitli kuruluşlarından da destek aldılar. Ancak, mülk sahibi tarafından bu girişimlere de herhangi bir cevap verilmedi.

Kiracıların başvurusu üzerine devreye giren Adliswil’deki şikayet komisyonu ve sigorta kuruluşları da durumu incelemeye başladı. Ancak, mülk sahibinin bu süreçlerde de direniş göstermesi kiracıları daha da öfkelendirdi. Egger, “Bina sahibinin bu sorumsuz tavrı, sağlığımızı hiçe saydığını gösteriyor,” dedi.

MÜLK SAHİBİ TEPKİLERE KARŞI SAVUNMADA

Adliswil’deki olay basında geniş yer bulurken, mülk sahibi de konuyla ilgili açıklama yapmak zorunda kaldı. Kiracıların şikayetlerini reddeden mülk sahibi, basına verdiği demeçte, “Dairelerde 16 derece gibi düşük sıcaklıkların olduğunu düşünmüyorum. Kendi dairemde bile yalıtım kötü olmasına rağmen böyle bir sıcaklık yaşanmıyor,” dedi. Ayrıca, ısınma yağının zamanında sipariş edildiğini, ancak tedarikte gecikme yaşandığını belirtti.

Ancak kiracılar, mülk sahibinin bu açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını ve yaşadıkları durumun ciddiyetini hafifletmeye çalıştığını savunuyor. Regula Egger, “Isınma yağının geciktiğini kabul ediyorlar, ama bu gecikme yüzünden haftalardır soğukta yaşıyoruz. Bu kabul edilemez,” dedi.

SORUN ÇÖZÜLÜYOR MU? ISINMA SİSTEMİ YENİDEN AKTİFLEŞTİ

Kiracıların seslerini basına duyurmasının ardından, sonunda sorunun çözümü için bir adım atıldı. Regula Egger, çarşamba günü öğleden sonra apartmandaki ısınma sisteminin tekrar çalışmaya başladığını belirtti. Ancak, kiracılar bu kadar uzun süren bir sorunun ardından sadece ısınmanın yeniden sağlanmasıyla yetinmeyeceklerini ve kira indirimi talep etmeye devam edeceklerini söylüyorlar.

Mülk sahibi ise kiracılara, yaşadıkları sıkıntı nedeniyle bir tazminat ödemeyi vaat etti. Bununla birlikte, kiracılar sorunların tamamen çözülüp çözülmeyeceğini zamanla göreceklerini ifade ediyor.

ADLISWIL’DE BENZER VAKALAR: MÜLK SAHİBİNİN GEÇMİŞİ KABARIK

Adliswil’deki olay, mülk sahibinin geçmişte de benzer sorunlarla karşı karşıya kaldığına dair iddiaları yeniden gündeme getirdi. İsviçre’nin farklı bölgelerinde mülkleri olan bu sahibin, daha önce de Winterthur’da bir apartmanın bakımsız bırakıldığı ve kiracılara zor anlar yaşattığı biliniyor. Ayrıca, geçmişte bir belediye, mülk sahibinin şirketlerinin şüpheli faaliyetlerde bulunduğuna dair bir dedektif tutmuş, ancak bu iddialar kanıtlanamamıştı.

Bu son olay, Adliswil’deki kiracıların mülk sahibi hakkında ciddi endişeler taşımasına neden oluyor. Özellikle kış mevsiminin yaklaştığı şu günlerde, kiracılar ısınma sisteminin tekrar arızalanmaması için önlemler alınmasını talep ediyor.

SONUÇ OLARAK

Adliswil’deki bu vaka, İsviçre’de kiracı hakları ve mülk sahiplerinin sorumlulukları konusundaki tartışmaları yeniden gündeme getirdi. Mülk sahiplerinin, kiracılarının sağlık ve yaşam koşullarını önemsemesi gerektiği, bu tür durumlarda daha hızlı ve etkili çözümler üretmeleri gerektiği açıkça görülüyor.

#Adliswil #IsınmaSorunu #KiracıHakları #MülkSahibi #KiralıkDaireler #IsıtmaProblemi #SoğukHava #Kiraİndirimi #Basel #isviçre #MülkSahipleri #Hukuk #SağlıkVeGüvenlik #KışYaklaşıyor #Geschlechtergerechtigkeit #Schweiz #isviçreninsesi #schwiiz #svizzera #suisse #switzerland #Zvicër #Švajcarska #Швајцарска #Szwajcaria #Швейцария #zürich #zürih #

Haberin Devamını Oku

Gündem

YAPAY ZEKA İLE SAHTE ÇIPLAK RESİMLERLE ŞANTAJ: POLİTİKA HAREKETE GEÇMEK İSTİYOR

yazar

Yayınlayan

on

By

Okuma süresi: 3 dakika

Yapay zeka (YZ – KI) teknolojisinin yükselişi, suç dünyasında yeni bir tehdidi beraberinde getiriyor. Kriminal gruplar, gençleri sahte çıplak fotoğraflarla tehdit ederek onları manipüle etmekte. Kinderschutz Schweiz (Çocuk Koruma İsviçre) yetkilileri, bu tür şantaj vakalarının sayısının oldukça yüksek olduğunu ve gizli kalan birçok olayın bulunduğunu bildirdi.

YZ ile Sahte Müstehcen Fotoğraf Oluşturma

Son zamanlarda, Nudify uygulamaları sayesinde normal fotoğraflardan kolayca sahte çıplak fotoğraflar oluşturulabiliyor. Bu durum, gençlerin ciddi psikolojik sıkıntılara girmesine neden olabiliyor. Regula Bernhard Hug, Kinderschutz Schweiz organizasyonunun başkanı, bu tehditlerin gençlerin hayatında derin yaralar açabileceği uyarısında bulundu. Utanç duyan birçok mağdur, olayları gizlemeyi tercih ediyor.

Organize Suç Grupları

Kriminal gruplar, bu tür şantajları gerçekleştirmek için organize bir şekilde hareket ediyor. İnternet üzerinden kurbanların fotoğraflarına erişim sağlıyorlar ve ardından YZ yardımıyla sahte çıplak fotoğraflar üretiyorlar. Genellikle, bu durumlarda gençlerden para talep ediliyor ya da gerçek çıplak fotoğraflar elde edilmek isteniyor.

Politikada Farkındalık Artıyor

İsviçre Ulusal Konseyi’nde bu sorunla ilgili farkındalık artmış durumda. Yeşil Parti’den Raphaël Mahaim ve SVP’den Nina Fehr Düsel, bu tür uygulamaların yayılmasını engellemeyi hedefleyen benzer yasa tasarıları sundu. Tasarılar, yapay olarak üretilen çıplak fotoğrafların çocuklar ve gençler için oluşturduğu tehditlere dikkat çekiyor.

Politikacılar, bu tür uygulamaların reklamını, satışını veya erişimini yasaklamayı amaçlıyor. Bu önlemler, gençlerin ruh sağlığı ve güvenliği açısından büyük bir önem taşıyor.

#Şantaj #YapayZeka #ÇocukKoruma #SahteFotoğraf #Güvenlik #Gençlik #DijitalTehdit #ÇocukHakkı #CinsiyetEşitliği #İsviçre #Erpressung #KünstlicheIntelligenz #Kinderschutz #FakeBilder #Sicherheit #Jugend #DigitaleBedrohung #Kinderrechte #Geschlechtergerechtigkeit #Schweiz #isviçreninsesi #schwiiz #svizzera #suisse #switzerland #Zvicër #Švajcarska #Швајцарска #Szwajcaria #Швейцария

Haberin Devamını Oku

Gündem

CİNSEL SALDIRILARA KARŞI ST. GALLEN’DE YENİ BİR RAPORLAMA ARACI YOLDA

yazar

Yayınlayan

on

By

Okuma süresi: 5 dakika

Cinsel saldırılara karşı mücadelede önemli bir adım atılmak üzere. St. Gallen, cinsel saldırıların bildirilmesine yönelik bir raporlama aracı geliştirme sürecini değerlendiriyor. Bu tür araçlar, Zürich, Bern ve Luzern gibi şehirlerde mevcutken, St. Gallen de bu uygulamayı hayata geçirebilir. Sosyal Demokrat Parti (SP) üyesi şehir parlamento üyesi Lydia Wenger, bu konuda aktif bir rol üstleniyor.

Cinsel Saldırılar İçin Raporlama Aracı Nedir?

Cinsel saldırılara karşı bir raporlama aracı, mağdurlara ve tanıklara, yaşadıkları veya şahit oldukları olumsuz durumları anonim olarak ve kolayca bildirme imkanı tanır. Böyle bir sistemin uygulanması, cinsel saldırı vakalarının görünürlüğünü artırmayı ve toplumsal bilinçlenmeyi sağlamayı hedefliyor.

St. Gallen’deki Gelişmeler

Lydia Wenger, St. Gallen’in cinsel saldırılarla mücadelede etkili adımlar atması gerektiğini savunarak, şehrin bu tür bir raporlama aracı geliştirmesi için öneri sundu. Ancak Şehir, bu öneriyi başlangıçta desteklemedi. Şehir yönetimi, böyle bir sistemin tanıtımının gereksiz olduğunu ve yıllık maliyetlerin 35.000 ila 50.000 Frank arasında olabileceğini öne sürdü. Ayrıca, sistemi yönetmek için ek bir personel istihdam edilmesinin de gerekli olacağı belirtildi.

Wenger, şehir yönetiminin bu yaklaşımını “cesaretsizlik” olarak değerlendirdi. Kendi deneyimlerini paylaştığı bir konuşma sonrası, diğer kadınlardan destek aldı. Bu destek, önerinin Ekim ayında şehir parlamentosuna sunulmasına zemin hazırladı.

Başka Şehirlerdeki Başarılar

Zürich ve Bern’de uygulanan raporlama araçları, önemli veriler sağladı. Zürich’te 2021’den bu yana 2100’den fazla cinsel saldırı bildirildi. Bu rakam, günde ortalama iki olaya denk geliyor. Ayrıca, bu saldırıların çoğu gece değil, gündüz saatlerinde gerçekleşiyor. Bern’de ise ilk üç ayda 440 cinsel saldırı bildirildi. Çoğunlukla sözlü veya bakışlarla rahatsız edici davranışlar ön plana çıkıyor.

Lydia Wenger, St. Gallen şehir yönetiminin cinsel saldırılara karşı alınacak önlemler konusunda “çok cesaretsiz” davrandığını belirtiyor. Bu düşüncelerini “St. Galler Tagblatt” ile paylaştı. Wenger, şehrinin, tüm bireylerin özgürce hareket edebileceği bir yer olmasını arzuluyor.

Wenger, güvenliğin herkes için sağlanması gerektiğini, bunun cinsiyet, cinsel yönelim, ten rengi veya diğer bireysel özelliklerden bağımsız olması gerektiğini vurguluyor. St. Gallen’de alınacak önlemler ve uygulanacak raporlama araçları, bu hedefe ulaşmada önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.


#CinselSaldırı #Meldetool #StGallen #KadınaŞiddet #ToplumsalGüvenlik #CinsiyetEşitliği #LydiaWenger #SosyalAdalet #sexuellebelästigung #sexuelleübergriff #cinseltaciz #isviçre #schwiiz #schweiz #svizzera #suisse #switzerland

Haberin Devamını Oku
Reklam

Trendler