Sosyal Medya

Kültür Sanat

Türk TV Dizileri Endüstrisi Dünya Çapında İlgi Görüyor ve Turizmi Canlandırıyor

yazar

Yayınlayan

on

AP tarafından yayımlanan habere göre, Türk televizyon dizileri dünya çapında büyük bir popülarite kazanarak hem ülkenin uluslararası imajını güçlendirdi hem de turizmi canlandırdı. İşte AP’nin haberi:

AP tarafından yayımlanan bir habere göre, Türkiye televizyon dizileri ihracatında lider bir ülke olarak ön plana çıkmış durumda. Bu gelişme, ülkenin uluslararası imajını güçlendirirken, dünya çapında milyonlarca izleyici ve turisti, birçok dizinin arka planını oluşturan tarihi ve kültürel mekanlara çekiyor. Bu başarı, milyar dolarlık bir endüstriyi beslemiş ve uzmanlar, bu sektörün Türkiye’nin küresel ölçekte yumuşak gücünü büyük ölçüde artırdığını belirtiyor.

İşte AP Haberi

Kavurucu Türk güneşi altında, turistler Osmanlı ve Bizans dönemine ait kaleleri yeniden yaratan setlerde dolaşıyor, geleneksel Osmanlı kostümleri içindeki aktörlerle fotoğraf çektiriyor ve at sırtında yapılan dublör performanslarını izliyorlar. Aralarında 22 yaşındaki Finlandiyalı Riia Toivanen de var. Toivanen, annesiyle birlikte sevdiği Türk dizilerinin dünyasını keşfetmek için İstanbul’a gelmiş.

Dünya çapında yaklaşık 8.000 mil (12.800 kilometre) ötede, Arjantin’in Villa Carlos Paz kentinde, emekli öğretmen Raquel Greco, İstanbul’a yaptığı unutulmaz geziden kalan hatıralarla dolu bir ortamda Türk romantik komedilerinden bir bölüm izliyor. Greco, bu yılın Nisan ayında yaptığı ziyaret hakkında, “Her gün dizilerde gördüğüm şeyi yaşadığıma inanamıyordum,” dedi.

Türk TV dizilerinin küresel popülaritesi – Türkçe’de “dizi” – Türkiye’yi televizyon ihracatında önde gelen bir konuma getirdi. Bu durum, uluslararası imajını büyük ölçüde güçlendirdi ve dizilerin arka planını oluşturan tarihi ve kültürel mekanlara dünya çapında milyonlarca izleyici ve turisti çekti.

Gelişen Milyar Dolarlık Endüstri

Televizyon dizilerinin başarısı, yeni pazarlara doğru genişlemeye devam eden milyar dolarlık bir endüstriyi besledi. Uzmanlara göre, bu dizilerin popülaritesi Türkiye’nin yumuşak gücünü küresel ölçekte büyük ölçüde artırıyor.

Parrot Analytics adlı araştırma şirketine göre, 2020 ile 2023 yılları arasında Türk dizilerine olan küresel talep %184 arttı ve Türkiye, dünyanın en büyük TV dizi ihracatçılarından biri haline geldi.

Global Agency CEO’su İzzet Pinto, “Her gece dünya çapında 400 milyon izleyiciye ulaşıyoruz,” dedi. “Türk dizileriyle yarattığımız yumuşak güç, siyasette yapılabileceklerle kıyaslanamaz.”

Tarihi Başarılar ve Küresel Etkiler

“Deli Yürek” 2001 yılında Kazakistan’a ihraç edilen ilk Türk dizisi olmasına rağmen, 2005 yapımı romantik dizi “Gümüş,” Türk dizilerini küresel şöhrete kavuşturdu. Geleneksel bir geçmişe sahip bir kadının şehir yaşamına uyum sağlamasını konu alan bu dizi, Orta Doğu’da büyük popülerlik kazandı. 2006 yapımı romantik drama “Binbir Gece,” modern İstanbul’da geçen Orta Doğu halk masallarından esinlenmiştir ve Balkanlar’da izleyicileri büyülemiştir. 16. yüzyıl Osmanlı Sultanı Kanuni Sultan Süleyman’ı konu alan “Muhteşem Yüzyıl,” tarihi kurgu dizilerine öncülük etti.

Bir zamanlar Latin Amerika telenovela ithalatçısı olan Türkiye, şimdi dizilerini bu bölgeye ihraç ediyor. Venezuelalı Başkan Nicolás Maduro, 2018’de tarihi drama dizisi “Diriliş: Ertuğrul” setini ziyaret ederek, dizinin ülkesindeki cazibesini vurguladı.

Türk TV dizileri hayran platformu “Dizilah”ın kurucusu Haley Uganadi, dizilerin popülaritesinin aile, arkadaşlık ve aşk gibi temalara odaklanmasından kaynaklandığını söylüyor. Platformu, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Yunanistan, Hindistan ve Pakistan’dan hayranlarla aylık yaklaşık 1.5 milyon izleyici alıyor.

Pinto, Türk dizilerinin aile odaklı doğasına dikkat çekiyor. “Müstehcenlik yok, küfür veya kötü söz yok, çok fazla nefret yok. Bu nedenle aile tarafından izlenebilir hale geliyor,” diye açıklıyor.

Çeşitlilik ve Gelecek

Endüstri büyüdükçe, “Kırmızı Güller” gibi dizilerin konularını genişletiyor. Bu dizi, katı laik Batı yanlısı bir aile ile kurgusal bir İslami kardeşlik arasındaki dinamikleri keşfediyor.

Oyuncu Özcan Deniz, sektörün gelişmesi için çeşitliliğin şart olduğunu belirtiyor. “Farklı bir türe dönüşemeyen ülkeler, dizi ihracatında şimdi geride kalıyor,” dedi. “Türkiye bu momentumu yakaladı ama çeşitlenemezse, farklı şeyler anlatamazsa, bir yerde sona erecektir.”

Toivanen ve annesi, tarihi Osmanlı dönemi yapımlarının çekildiği geniş bir kompleks olan Bozdağ Film Stüdyoları’nı geziyordu. Toivanen, “Kara Para Aşk” ve “Sonsuz Aşk” gibi romantik dizilere olan sevgisinin onu İstanbul’a getirdiğini söylüyor. “Türk kültürünü çok seviyorum,” dedi. “(Diziler) çok dostça ve sıcak, ve çok fazla drama var.”

TRT’nin Urduca YouTube kanalında “Diriliş: Ertuğrul”un ilk bölümü 157 milyonun üzerinde izlenme aldı, dedi yapımcı ve senarist Mehmet Bozdağ. “Kuruluş: Osman” ise 110’dan fazla ülkede yayınlandı.

Parrot Analytics’e göre, “Diriliş: Ertuğrul,” Mayıs 2020’de dünya çapında en çok talep gören dördüncü dizi olarak zirveye ulaştı ve ortalama bir dizinin dünya çapındaki talebinin 68 katından fazlasını elde etti.

Bahçeşehir Üniversitesi’nde film ve TV yardımcı doçenti Dr. Deniz Gürgen Atalay, Türk medyasına göre, 2023 yılında sektörün yurt dışı ihracatından 1 milyar dolar elde ettiğini ve turizm üzerinde önemli bir etkisi olduğunu belirtti.

“Atalay, “İstanbul’un dizilerde sunulan görüntüsü, burada yenilen yemekler, içilen içecekler, dinlenen müzikler, yaşam standartları ve buradaki kültür, diziler çerçevesinde çok hoş bir beğeni yeri sunuyor,” dedi.

“Kırmızı Güller” dizisinin ikinci sezonunun Eylül sonunda gösterime girmesi beklenen yıldızı Mert Yazıcıoğlu, çekimlere ara verdiğinde karakterinin İslami bir tarikat üyesi olarak giydiği kıyafetlerle sohbet etti.

Dizi, 31 yaşındaki sessiz yıldızı şöhrete kavuşturdu ve Türkiye’nin medyası her adımını izliyor. “Türk kültürünü yurt dışında tanıttık. Bu bizi çok mutlu ediyor,” dedi, karakterinin bol bej pantolonu ve uyumlu yeleğiyle.


AP gazetecileri Hernan Munoz (Barselona, İspanya), Mario Tizon (Los Cocos, Arjantin), Suzan Fraser (Ankara, Türkiye), ve Khalil Hamra ve Mehmet Guzel (İstanbul, Türkiye) bu habere katkıda bulunmuştur.

#TürkDizileri #Diziİhracatı #TürkiyeTurizmi #YumuşakGüç #DiziEndüstrisi #TürkKültürü #İstanbul #APHaber #GlobalBaşarı #TVDramaları

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Köşe Yazıları

BEYOĞLU’NUN KALBİNDE BİR HUZUR ADASI: GALATA MEVLEVİHANESİ

yazar

Yayınlayan

on

Saliha Zeynep Alcan

İstanbul’un eski ruhunu hissettiren her ilçesini çok seviyorum. Tabii ki bunlardan biri de Beyoğlu. Her Beyoğlu’na gidişimde mutlaka Finiküler kullanırım. Finiküler’in kapısı kapanır kapanmaz Beyoğlu’nun büyüsü başlar. Tünel’de inip salına salına Galata’ya doğru ilerlerken, sol tarafta sessiz sedasız ama bir o kadar da vakur bir edayla bizleri bekleyen Galata Mevlevihanesi Müzesi’nden bahsetmek istiyorum size.

İstanbul’un ilk mevlevihanesi olma özelliğini taşıyan Galata Mevlevihanesi (Kule Kapısı Mevlevihanesi olarak da anılır), 1491 yılında İskender Paşa tarafından kurulmuş. Müzenin ilk şeyhi ise Semai Mehmed Dede imiş. Zaman içerisinde yapıya çeşitli eklemeler ve onarımlar yapılmış. Ancak 1925 yılında çıkarılan tekke ve zaviyelerin kapatılması kanunuyla kapatılmış ve bir dönem ilkokul ile lojman gibi amaçlara hizmet etmiş. 1975 yılında Divan Edebiyatı Müzesi adıyla tekrar ziyarete açılmış, 2011 yılından itibaren ise Galata Mevlevihanesi Müzesi adıyla ziyaretçilerini ağırlamaya başlamıştır.

İçerisinde Semahane, derviş odaları, Halet Efendi Kütüphanesi, sebil ve türbesi, Şeyh Galib Türbesi, Hasan Ağa Çeşmesi, sarnıç, Hamûşân ve Adile Sultan Şadırvanı gibi tarihi yapılar bulunan Galata Mevlevihanesi, Beyoğlu’nun tam ortasında adeta bir huzur adası gibidir.

Bu arada ‘Hamûşân’ Farsça kökenli bir kelimedir ve “susmuşlar, sessizler” anlamına gelir. Mevleviler, ölene “hamûş oldu” dermiş. Bu nedenle dergâhların çevresinde genellikle ‘Hamûşân’ yani susmuşların, sessizlerin yeri bulunurmuş. Galata Mevlevihanesi Müzesi’ni gezerken her seferinde derin bir huzuru hissedeceğinize eminim. Üstelik bahçesinde çok tatlı meyve ağaçları da sizi karşılıyor. 🍀

Galata Mevlevihanesi Müzesi’ne girişler Müze Kart ile yapılmaktadır. Müze, pazartesi günleri kapalı olup diğer günlerde 09.00-19.00 saatleri arasında ziyarete açıktır.

Size küçük bir ipucu daha vereyim: Galata Mevlevihanesi’ni gezdikten sonra, hemen yakınındaki Konak Kafe’de Boğaz’ın eşsiz manzarasına karşı içeceğiniz bir kahvenin tadı gerçekten bambaşka oluyor. 🤗

Huzurla kalın! 🍀

Haberin Devamını Oku

Kültür Sanat

TRT, BOYKOT PAYLAŞIMI YAPAN AYBÜKE PUSAT’I DİZİ KADROSUNDAN ÇIKARDI

yazar

Yayınlayan

on

By

📌 Öne Çıkanlar:
🔹 TRT, Aybüke Pusat’ı “Teşkilat” dizisinden çıkardı.
🔹 Aybüke Pusat, boykot çağrısı yaparak gündeme gelmişti.
🔹 TRT Genel Müdürü, yapılan paylaşımların kurumsal ilkelere aykırı olduğunu belirtti.

03 Nisan 2025 – 08:23
Okuma Süresi: 1 dakika

TRT, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, Aybüke Pusat’ın “Teşkilat” dizisindeki rolünden çıkarıldığını duyurdu. 2 Nisan’da yapılan yazılı açıklamada, TRT projelerinde yer alan kişilerin ülkenin ekonomisine zarar verme amacı güden, toplumu kutuplaştıran ve siyasi amaçları taşıyan boykot çağrılarına destek olamayacağı vurgulandı.

TRT Genel Müdürü Prof. Dr. Zahit Sobacı, söz konusu paylaşımların TRT’nin kurumsal ilkeleriyle ve kamu yayıncılığı anlayışıyla bağdaşmadığını belirterek, Pusat’ın diziden çıkarıldığını açıkladı. Ayrıca, dizinin izleyicilerini hayal kırıklığına uğratan bu tür paylaşımların kabul edilemez olduğu ifade edildi.

#TRT #AybükePusat #TeşkilatDizisi #Boykot #KamuYayıncılığı #Dizi #SiyasiPaylaşımlar

Haberin Devamını Oku

İsviçre

ZÜRİH’TE RAMAZAN COŞKUSU: MUS-ET BİSTRO GRİLL’DE BİR ARAYA GELEN TOPLUMSAL DAYANIŞMA

yazar

Yayınlayan

on

By

Cemil Baysal

Mus-et Bistro Grill, Zürih’te Ramazan’ın manevi havasını ve dayanışma duygusunu yansıtan özel bir iftar organizasyonuna ev sahipliği yaptı. İşletme sahibi Mustafa Yılmaz’ın liderliğinde gerçekleşen bu anlamlı etkinlik, siyaset, iş dünyası ve sivil toplumdan önemli isimleri bir araya getirdi.

Zürih’teki iftar, sadece bir yemekten öte, katılımcılar arasında güçlü bir bağ kurmayı hedefleyen bir buluşma oldu. Bu özel gecede, Türkiye’nin Zürih Başkonsolosu Büyükelçi Fazlı Çorman, Zürih Başkonsolosluğu Konsolosu Furkan Yılmaz, İTT İsviçre Türk Toplumu Başkanı Suat Şahin, Türk Federasyonu Genel Başkanı İrfan Okutan ve CHP İsviçre Birliği Başkanı Ersoy Orak gibi önemli isimler bir araya geldi.

Mus-et Bistro Grill’deki iftar sırasında katılımcılara seslenen Mustafa Yılmaz, organizasyonun toplumlar arasındaki bağları güçlendirme konusundaki önemini vurgulayarak, “Bugün burada olmak ve Ramazan’ın paylaşma gücünden yararlanmak bizlere büyük bir mutluluk veriyor. Davetimize icabet edip katıldığınız için teşekkürler” şeklinde konuştu.

Misafirler, özenle hazırlanmış iftar menüsünü keyifle yedikten sonra, samimi bir ortamda uzun sohbetlere daldılar. İftarın ardından, katılımcılar bu tür etkinliklerin toplumsal dayanışmayı pekiştirdiğini belirterek, Mus-et Bistro Grill ekibine teşekkürlerini sundular.

Haberin Devamını Oku

Trendler