Gündem
BOŞANIRSAM B ya C OTURUMUM KAYBOLUR MU?

Yazan: Cemil Baysal | Okuma süresi: 5 dk
Türkiye’den İsviçre’ye evlenerek gelen birçok yabancı, özellikle evliliklerin sonlanması durumunda ikamet izinlerinin durumu hakkında endişeler taşıyor. “5 yıl boyunca evliliğimi sürdürmek zorunda mıyım?” ve “Boşanırsam B oturumum kaybolur mu?” gibi sorular, İsviçre’de yaşayan yabancılar için oldukça önemli ve sıkça gündeme gelen konulardır. Bu konuda kulaktan kulağa yayılan bilgi kirliliği de yaygındır.
Bu tür sorular, İsviçreninsesi sosyal medya kanallarındaki özel hesaba günde en az 10 farklı kişiden geliyor ve oldukça yaygın. Evlenerek gelen yabancıların, boşanma durumunda karşılaşabileceği ikamet izni ve oturumla ilgili belirsizlikler sıkça gündemde.
İsviçre’de yabancı uyruklu kişilerin, bir İsviçre vatandaşı ile evlenerek elde ettikleri ikamet izni (Aufenthaltsbewilligung) ve boşanma durumunda karşılaşabilecekleri hukuki sonuçlar önemli bir konu olarak öne çıkmaktadır. Bu yazıda, evlilik sonrası ikamet izni süreçleri, boşanma ve ayrılık durumlarıyla ilgili hukuki düzenlemeler ayrıntılı bir şekilde ele aldık.
5 Yıl Evliliği Sürdürme Zorunluluğu
İsviçre’de, yabancı bir kişi, İsviçreli biriyle evlendiğinde, 5 yıl boyunca evliliğin devam etmesi gerekliliği yoktur. Ancak, evlilik üzerinden belirli bir süre geçtikten sonra ve ikamet izni süresi devam ediyorsa, boşanma durumunda ikamet izninin uzatılması daha karmaşık hale gelebilir.
Eğer evliliğiniz süresince iyi bir entegrasyon sağladıysanız ve herhangi bir suç işlememişseniz, boşanma sonrası oturum hakkınızın kaybolması riski düşük olacaktır. Ancak, sürekli devlet yardımlarına bağımlı olmanız veya kötü entegrasyon gibi durumlar ikamet izninin iptaline yol açabilir.
Boşanırsam Geri Mi Gönderirler?
İsviçre’de boşanma durumunda, eğer kişinin 3 yıl ve üzerinde ikamet ettiği bir ilişkisi varsa, oturum izninin iptal edilmesi için herhangi bir neden yoktur. Ancak, kişilerin sosyal güvenlik veya devlet yardımlarına dayalı yaşam sürmeleri halinde, bu durumun yasal etkileri olabilir. Ayrıca, boşanma sonrası da ikamet izninin uzatılması için, evliliğinizin durumu, entegrasyon ve yerel yasalar göz önünde bulundurularak karar verilir.
Evlilik Sonrası Kolaylaştırılmış Vatandaşlık Hakkı
Öz İsviçreli bir kadın/erkek veya doğuştan İsviçre vatandaşlığına sahip bir Türk ya da yabancı kadın/erkek ile evlenerek İsviçre’ye evlilik yoluyla gelen yabancı uyruklu kişiler, 5 yıl boyunca İsviçre’de yaşadıktan sonra, bunun 3 yılı evlilik içinde geçirilmişse kolaylaştırılmış vatandaşlık başvurusunda bulunabilirler (BüG 20. Madde, 21. Madde). Ancak, bu kolaylaştırılmış vatandaşlık başvurusu, evlilik sonrasında yalnızca birkaç ay içinde boşanma durumunda geçersiz kılınabilir. Bu gibi durumlar, vatandaşlık başvurusunun evlenen kişinin İsviçreli ya da oturumlu kişiyle, sadece oturum veya İsviçre vatandaşlığı elde etmek amacıyla yapıldığı dolandırıcılık amacı güdülen evlilikler arasında sayılmakta olup, bu tür davalar İsviçre Mahkemelerinde sıkça gündeme gelmektedir (1C_356/2024; 1C_80/2019).
Evlilik ve B Oturumu
B tipi oturum izni, İsviçre’de uzun süreli ikamet izni sağlayan ve yabancı bireylerin belirli koşullar altında ülkede yaşamalarını mümkün kılan bir belgedir. Türkiye’den bir İsviçreli ya da İsviçre’de yaşayan oturumlu Türk veya başka bir uyruklu kişi ile evlenen yabancıların B tipi ikamet izninin durumu, boşanma veya ayrılma durumunda değişebilir.
İsviçre’deki yasal düzenlemelere göre, boşanma sonrasında B tipi ikamet izni otomatik olarak iptal edilmez. Ancak, bazı durumlarda ikamet izninin uzatılması için bazı kriterler dikkate alınır.
Oturma İzni – Niederlassungsbewilligung (C Tipi İkamet İzni) ve Boşanma Durumunda Etkiler
İsvçre’deki “C Tipi İkamet İzni”, yani Sürekli İkamet İzni, bir kişinin İsviçre’deki uzun süreli oturum hakkını simgeler. Bir boşanma veya ilişki sonlanması, bu izni etkilemez. İkamet izni genellikle belirli durumlar haricinde uzatılmaya devam eder. C tipi iznin iptal edilebilmesi, yalnızca çok ağır durumlar söz konusu olduğunda, örneğin kişiye yönelik suç işlemesi veya ciddi sosyal ve ekonomik entegrasyon eksiklikleri yaşanması halinde mümkündür.
B Tipi İkamet İzni: AB ve EFTA Ülkeleri için Özel Durumlar
AB ve EFTA ülkelerinin vatandaşları, İsviçre’de serbest dolaşım hakkına sahip oldukları için, boşanma sonrası ikamet izinlerinin uzatılması genellikle zorunludur. Bu kişiler, maddi olarak kendi geçimlerini sağlayabiliyorlarsa, evlilik veya ilişkilerinin sonlanmasından sonra da İsviçre’de ikamet etmeye devam edebilirler.
Diğer Yabancı Ülkelerden Gelen Kişiler İçin Boşanma Sonrası İkamet Durumu
AB veya EFTA vatandaşı olmayan yabancı uyrukluların durumları daha karmaşıktır. Boşanma sonrası, bu kişilerin ikamet izinlerinin uzatılması, yalnızca belirli koşullar altında mümkündür. Örneğin, evliliklerinin en az 3 yıl sürmüş olması ve iyi bir entegrasyon sergilemiş olmaları gerekmektedir. Dil yeterliliği, iş gücü katılımı ve sabıka kaydı gibi faktörler de değerlendirilir. Aksi takdirde, İsviçre’den ayrılmak zorunda kalabilirler.
Boşanma Durumunda Çocukların Durumu
Bakıma muhtaç küçük çocuklar varsa, ebeveynin ikamet izninin uzatılması, çocukla olan duygusal ve ekonomik ilişki dikkate alınarak değerlendirilir. Çocuğun İsviçre vatandaşı olması durumunda, çocuğun bakım ve eğitimi ile ilgili önemli bir bağlantı varsa, başvurulan mahkemelerde kişisel bir inceleme yapılır.
Evlilik İçi Şiddet Durumunda İkamet Hakkı
Eğer bir yabancı uyruklu kişi, evlilik sırasında şiddet mağduru olmuşsa, bu durum ikamet izninin uzatılması için geçerli bir sebep oluşturabilir. Evlilik içi şiddet, sosyal entegrasyonu tehdit edici boyutlara ulaşmışsa, mağdur olan eşin ikamet izninin uzatılması sağlanabilir. Ancak, şiddet olaylarının belgelenmesi ve mahkemeye sunulması gerektiği unutulmamalıdır. Evlilik içi şiddet ile ilgili davalar uzun sürebilir ve her durumda başarılı sonuçlanmaz.
Ciddi Suçlar ve İkamet Hakkı
Yabancı uyruklu bir kişi, İsviçre’de ciddi bir suç işlemişse, bu durumun ardından ülkeyi terk etmesi gerekebilir. 66a StGB’ye göre, suç işlemeyi takiben, yabancıların İsviçre’den sınır dışı edilmesi gerekmektedir. Ancak bu karar, yalnızca suçun ciddiyetine göre değil, aynı zamanda mağdurun ailesine, özellikle de çocuklarına etkileri dikkate alınarak verilmelidir.
İkamet Hakkı ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8. Maddesi, kişilerin özel ve aile hayatlarına saygı gösterilmesini öngörmektedir. İsviçre, bu sözleşmeye taraf bir ülke olarak, vatandaşlık veya ikamet izinlerinin iptali ve uzatılması kararlarını alırken, özel yaşamı da göz önünde bulundurmak zorundadır.
Sonuç ve İleriye Dönük Adımlar
İsviçre’de evlilik ve boşanma durumları, yabancı uyruklu kişilerin ikamet izinlerini doğrudan etkileyebilir. Bu süreçlerin doğru yönetilmesi, hem hukuki açıdan hem de bireysel haklar açısından büyük önem taşır. Eğer ikamet izni ve boşanma konusunda sorularınız varsa, konuyla ilgili uzmanlarla doğrudan görüşmekte yarar vardır. Şiddetli geçimsizlik, ev içi şiddet ve diğer benzer durumlar her kişinin durumu üzerinde, her kantonda farklı değerlendirmelere neden olabilir.
Gündem
İSVİÇRE NÜFUSU 2041’DE 10 MİLYONUNU AŞACAK

İsviçre’nin nüfusu, önümüzdeki yıllarda hızla artmaya devam edecek. Yeni açıklanan verilere göre, 2023 yılı itibarıyla 9 milyon kişiye ulaşan İsviçre nüfusunun 10 milyonluk eşiği 2041 yılında aşılacak. Federal İstatistik Dairesi’nin (BFS) açıkladığı verilere göre, bu artışın temel nedeni göç olacak. 2055 yılına kadar İsviçre’deki nüfusun 10,5 milyona ulaşması bekleniyor.
BFS’nin raporunda, nüfus artışının en yoğun şekilde Zürih ve Cenevre gibi büyük şehirlere yakın kantonlarda görüleceği belirtiliyor. Bu kantonlarda nüfus yoğunluğunun artacağı öngörülüyor.
Yüksek Senaryo: 2050’de 11,7 Milyon
BFS, daha yüksek bir büyüme senaryosu da sunuyor. Bu senaryoya göre, daha fazla doğum, uzun yaşam süreleri ve yüksek göç oranları ile İsviçre’nin nüfusu 2050 yılına kadar 11,7 milyona ulaşabilir.
Luzern’de Öne Çıkan Büyüme
İsviçre’deki nüfus artışı kantonlara göre değişiklik gösterecek. Orta senaryoya göre, Luzern kantonu, önümüzdeki 30 yıl içinde nüfusunun yaklaşık üçte bir oranında artacağı bekleniyor. Bu da yaklaşık 150.000 kişilik bir artış anlamına geliyor. St. Gallen ve Vaud kantonları da sırasıyla %26,6 ve %23,1 oranında büyüme gösterecek.
Daha Düşük Büyüme Gösteren Bölgeler
Nüfus artışının daha düşük olacağı bölgeler arasında Jura, Neuenburg ve Schaffhausen yer alıyor. Bu kantonlarda nüfus artışı oldukça düşük olacak, sadece %0,3 ila %0,8 arasında bir artış bekleniyor.
SVP’nin 10 Milyonluk Sınır İnisiyatifi
İsviçre’deki nüfus artışı, popüler bir siyasi tartışma konusu olmaya devam ediyor. İsviçre Halk Partisi (SVP), 2050 yılına kadar İsviçre nüfusunun 10 milyonu aşmaması gerektiğini savunuyor ve bunun için bir anayasa değişikliği öneriyor. Bu öneriye göre, 10 milyon nüfus sınırının aşılması durumunda, İsviçre’nin Avrupa Birliği ile olan serbest dolaşım anlaşmasını sonlandırması gerektiği öne sürülüyor. Ancak İsviçre hükümeti, bu inisiyatife karşı çıkmakta ve göçün etkilerini dengeleyecek bir dizi önlem almayı planlıyor.
Bu veriler, İsviçre’nin gelecekteki nüfus yapısını şekillendirecek önemli bir perspektif sunuyor. Özellikle büyük şehirlerdeki yoğunlaşma ve daha sakin bölgelerdeki büyüme farkları, ülkenin sosyo-ekonomik yapısını etkileyecek gibi görünüyor.
İsviçre, 2041 yılında nüfusunun 10 milyon sınırını aşacak. Bunun başlıca nedeni, göç ve yüksek yaşam standartları. Federal İstatistik Dairesi’nin (BFS) açıklamalarına göre, İsviçre’nin nüfusu bu tarihte 10 milyon olacak ve sonrasında daha da artacak.
İşte bu büyümenin detaylı sebepleri:
- Göç: İsviçre’nin büyümesinin ana kaynağı göç. Ülkeye gelen yabancıların sayısındaki artış, nüfusun hızla büyümesine neden olacak.
- Doğum ve Yaşam Süresi: Uzun yaşam süreleri ve doğum oranlarının da artması bekleniyor. İsviçre’nin gelişmiş sağlık sistemleri ve yaşam koşulları, insanların daha uzun yaşamasına ve doğum oranlarının daha yüksek olmasına katkı sağlıyor.
- Büyük Şehirlere Yoğunlaşma: Zürih ve Cenevre gibi büyük şehirlere yakın kantonlar, daha fazla nüfus artışı gösterecek. Bu bölgelerdeki altyapı, iş imkanları ve yaşam standartları, daha fazla insanın bu bölgelere göç etmesine neden olacak.
- Kantonlara Göre Farklılaşan Artış: Bazı kantonlar, örneğin Luzern, St. Gallen ve Vaud, nüfuslarının oldukça fazla artması beklenen yerler. Luzern’de, nüfusun 30 yıl içinde yaklaşık %33 oranında artması öngörülüyor.
2041’den Sonra Ne Olacak?
BFS’nin tahminlerine göre, 2055 yılı itibarıyla İsviçre nüfusunun 10,5 milyon civarına ulaşması bekleniyor. Eğer yüksek göç ve doğum oranları devam ederse, bu büyüme 2050’de 11,7 milyon kişiye kadar çıkabilir.
Kısacası, 2041’de 10 milyonluk sınırın aşılması, göç ve iç dinamiklerin etkisiyle mümkün olacak. Bu, İsviçre’nin gelecekteki demografik yapısının önemli bir göstergesi olacak.
Gündem
ZÜRİH’TE BİR LİTRE SU ARTIK 15 FRANKA YAKLAŞIYOR.

Zürih’teki bazı lüks barlarda su fiyatları giderek artıyor. Winterthur’da bir restoranda bir litre suya 11 Frank ödemek, şok etkisi yaratmıştı. Ancak Zürih’te durum daha da vahim: Bazı mekanlarda fiyatlar çok daha yüksek.
Zürih’te Su Fiyatları Yükseliyor
Winterthur’daki bir restoranda bir litre su 11 Frank’a satılıyor ve bu durum, birçok kişiyi kızdırmış durumda. Fakat Zürih’teki bazı lüks restoranlar, çok daha pahalı su fiyatları ile dikkat çekiyor. Örneğin, Zürih’in ünlü “Kronenhalle” restoranında 33 cl’lik Knutwiler suyu 7.50 Frank, “Dolder Bar”da ise 5 dl San Pellegrino suyu 10 Frank’a satılıyor. Zürih’in “Widder Bar”ında 3.3 dl Valser Classic suyu ise 7 Frank’a satılıyor ki bu da litre fiyatı 21 Frank’a denk geliyor.
Gelecekte 15 Frank’lık Su Fiyatları Bekleniyor
Zürih’teki gastronomi sektörü temsilcisi Nicolas Kern, yakın gelecekte su fiyatlarının 15 Frank’ı geçebileceğini belirtiyor. Birçok restoranda artık 1 litrelik şişe bulunmuyor ve genellikle daha küçük şişeler tercih ediliyor. 3.3 dl’lik şişeler toplamda 15 Frank’a kadar çıkabiliyor.
Su Fiyatlarının Arttırılmasının Nedeni
Lüks mekanlarda su fiyatlarının yüksek olmasının nedenlerinden biri, restoranların içki ve su gibi içeceklerden yüksek kar marjları elde etmesidir. Zürih’teki restoranlar, suyun küçük şişelerle sunulmasının, hem kaliteyi hem de müşteri taleplerini daha iyi karşılamak adına tercih edildiğini belirtiyor. Ancak bu, maliyetlerin artmasıyla birlikte, misafirlere yansıyan fiyatları da yükseltiyor.
Bir Yudum Su İçmek Bile Pahalılaşıyor
Birçok restoran, suyu ve diğer içecekleri restoran işletmesinin sürdürülebilirliğini sağlamak adına yüksek fiyatlarla sunmak zorunda kalıyor. Restoran sahipleri, yemeklerden daha fazla kar elde etmek istediklerinde, içeceklerin fiyatlarını artırmak zorunda olduklarını belirtiyor.
Bu yeni fiyatlandırma politikaları, Zürih’teki misafirlerin suya olan bakış açılarını değiştirebilir.
Gündem
FEDERAL YÖNETİM PERSONELİNE 125 E-BİSİKLET ALIYOR
BERN, 13 Nisan 2025 – İsviçre Federal Hükümeti, 2030 yılına kadar iklim nötr olma hedefi doğrultusunda çalışanlarının araba yerine bisiklet kullanmasını teşvik ediyor. Bu kapsamda, federal yönetim çalışanları için 125 adet elektrikli bisiklet (e-bike) satın alınıyor.
SonntagsBlick gazetesinin haberine göre, bu adım, Federal Hükümet’in sürdürülebilir ulaşımı teşvik eden yeni mobilite planı çerçevesinde atıldı. Yeni e-bisikletlerin İsviçre’de üretilmiş olması planlanıyor ve personelin bisikletleri kolayca, sadece birkaç tıklamayla rezerve edebileceği bir sistem geliştiriliyor.
Hedef: 2030’a kadar iklim nötrlüğü
Federal Hükümet, kamu yönetiminde kullanılan ulaşım araçlarını daha çevreci hale getirmek istiyor. Bu doğrultuda yalnızca e-bisiklet alınmıyor, aynı zamanda kamuya ait araç sayısının azaltılması da hedefleniyor.
Ancak rakamlar, son dört yılda kamu araçlarının sayısının 1480’den 1645’e çıktığını gösteriyor. Bu durum, dönüşüm sürecinin ne kadar başarılı olduğunun yıl sonunda açıklanacak verilerle netlik kazanacağını gösteriyor.
-
E-Dergi1 yıl önce
İsviçre’nin Sesi Şubat 2024
-
Ekonomi1 yıl önce
İsviçre’de Maaş Dengesi: Ortalama bir Kişinin Maaşı 6788 CHF
-
İsviçre1 yıl önce
Dünyanın En İyi Sağlık Kurumları: İlk 250 Hastane Sıralamasında İsviçre’den 10 Hastane
-
Yaşam12 ay önce
Kıskanç Kaynana Belirtileri: Gözden Kaçırmamanız Gereken 10 İşaret
-
Gündem5 ay önce
ERDOĞAN KARŞITI PAYLAŞIMLARI SIĞINMA BAŞVURUSUNDA HAKLI GEREKÇE OLARAK GÖRÜLMEDİ
-
Dünya5 ay önce
META’NIN COVİD-19 AŞILARIYLA İLGİLİ YANILTICI BİLGİ KARARI: İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KISITLIYOR MU?
-
Gündem5 ay önce
TÜRKİYE’DEN GELEN SIĞINMA BAŞVURULARINA GETİRİLEN SERT UYGULAMALARA TEPKİ
-
Kültür Sanat1 yıl önce
Ferdi Tayfur’un Mücadele Dolu Hikayesi: Şeker Hastalığı ve Organ Nakli