Sosyal Medya

İsviçre

YELİZ CİHAN VE CEKU GMBH: KENDİ YOLUNU ÇİZEN BİR KADIN GİRİŞİMCİ

yazar

Yayınlayan

on

Yeliz Cihan, temizlik sektöründe müşteri odaklı hizmet anlayışı ve yenilikçi çözümleriyle dikkat çeken CEKU Reinigung GmbH’nin kurucusu. Kendisiyle sektördeki başarı yolculuğunu, temizlik hizmetlerine getirdiği yenilikleri ve iş dünyasındaki hedeflerini konuştuğumuz bu röportajda, Cihan’ın iş hayatına dair motivasyonlarına da tanıklık ediyoruz.


Röportaj: Cemil Baysal / İsviçreninsesi

İsviçreninsesi: Yeliz Hanım, CEKU Reinigung GmbH’yi kurma fikri nasıl ortaya çıktı? Temizlik sektöründe çalışmaya nasıl karar verdiniz?

Yeliz Cihan: Aslında temizlik sektörüyle olan bağım çocukluğuma kadar uzanıyor. Ailemle birlikte çalışırken temizlik ve bina yönetimi hakkında pek çok şey öğrendim. Emlak inşaat sektöründe de deneyim kazandıktan sonra, temizliğe olan ilgimi daha profesyonel bir seviyeye taşımak istedim. 2017 yılında CEKU Reinigung GmbH’yi kurarak bu sektörde kendi yolumu çizmeye başladım. İlk başta küçük çaplı işlerle başladık, ancak zamanla müşteri memnuniyeti ve kaliteli hizmet anlayışımız sayesinde hızla büyüdük.


İsviçreninsesi: Başarınızın arkasındaki en önemli faktör nedir sizce?

Yeliz Cihan: Kesinlikle titizlik, güven ve müşteri memnuniyeti. Biz, yaptığımız işi sadece temizlik olarak değil, müşterilerimize sunduğumuz bir güvence olarak görüyoruz. Taşınma temizliklerinde verdiğimiz Abgabegarantie (teslimat garantisi) ile müşterilerimize sorunsuz bir hizmet sunuyoruz. Bu da bize büyük bir güven ve itibar kazandırıyor. Ayrıca ekibimle birlikte detaylara verdiğimiz önem ve iş disiplinimiz de başarımızın temel taşlarından biri. Müşterilerimizin özel ihtiyaçlarını anlama ve onlara uygun çözümler sunma yeteneğimiz, bize sektördeki rakiplerimizden bir adım önde olma fırsatı veriyor.


İsviçreninsesi: CEKU’nun sunduğu hizmetler arasında neler yer alıyor? Temizlik dışındaki hizmetlerinizle de fark yaratıyorsunuz.

Yeliz Cihan: Doğru. Temizlik hizmetlerimiz geniş bir yelpazede sunuluyor; taşınma temizliği, inşaat temizliği ve apartman yönetimi gibi hizmetler veriyoruz. Bunun yanında hauswartung (apartman yöneticiliği) ve küçük onarım işleri gibi alanlarda da uzmanlaştık. Özellikle taşınma sırasında sunduğumuz temizlik ve onarım garantileriyle müşterilerimizin süreçlerini kolaylaştırıyoruz. Pencere temizliği, bahçe bakımı, kar temizleme gibi hizmetlerimizle de müşterilerimizin her türlü ihtiyacını karşılıyoruz. Müşteri memnuniyetini artırmak adına, sunduğumuz hizmetleri sürekli gözden geçiriyor ve güncelleyerek ihtiyaçlara uygun hale getiriyoruz.


İsviçreninsesi: Temizlik sektöründe uzun vadeli hedefleriniz neler? CEKU’nun geleceğiyle ilgili neler planlıyorsunuz?

Yeliz Cihan: Hedefimiz, İsviçre genelinde daha geniş bir kitleye ulaşarak hizmet kalitemizi her geçen gün daha da artırmak. Şu anda başta Zürich, Aargau, St. Gallen, Thurgau ve Schaffhausen olmak üzere pek çok kantonda hizmet veriyoruz. Önümüzdeki yıllarda Luzern gibi diğer kantonlarda da büyümeyi planlıyoruz. Ayrıca, müşteri odaklı hizmet anlayışımızı koruyarak sektörde daha fazla yenilikçi çözümler sunmayı hedefliyoruz. Gelecekte, teknolojiyi de iş süreçlerimize entegre ederek hizmet kalitemizi artırmak için çeşitli dijital platformlar üzerinde çalışıyoruz.


İsviçreninsesi: Müşteri geri bildirimleri sizin için ne kadar önemli? Bu geri dönüşler işinize nasıl yansıyor?

Yeliz Cihan: Müşteri geri bildirimleri bizim işimizin bel kemiğini oluşturuyor. Her geri bildirimi dikkatle değerlendiriyor ve bu doğrultuda hizmetlerimizi iyileştiriyoruz. Müşteri memnuniyeti, uzun vadeli başarı için en önemli kriterlerden biri. Dolayısıyla, onların görüşlerini iş süreçlerimize entegre ederek büyümemizi sürdürüyoruz. Müşterilerimizle sürekli iletişim halinde olmayı önemsiyoruz; bu sayede onların ihtiyaçlarını daha iyi anlıyor ve hizmetlerimizi buna göre şekillendiriyoruz.


İsviçreninsesi: Son olarak, temizlik sektöründe kendi işini kurmak isteyenlere ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?

Yeliz Cihan: Bu sektörde başarılı olmak için titizlik, işine sadakat ve müşteri memnuniyeti şart. Her ne iş yapıyorsanız, müşterilerinize verdiğiniz sözü tutmanız gerekiyor. Aynı zamanda, güvenilir bir ekip kurmak çok önemli. İşinizi ne kadar iyi yaparsanız yapın, arkanızda güçlü bir ekip olmazsa başarılı olmanız çok zor. Ben her zaman disiplinli çalışmayı ve dürüst olmayı ön planda tuttum. Bu, temizlik sektöründe başarılı olmak isteyen herkes için geçerli bir tavsiye olacaktır. İşinize duyduğunuz tutkuyu kaybetmeden, sürekli öğrenmeye açık olun. Sektördeki yenilikleri takip etmek, size büyük avantaj sağlayacaktır.


İsviçreninsesi: Teşekkür ederiz Yeliz Hanım, bu keyifli röportaj için. CEKU’nun başarı hikayesini dinlemek ilham vericiydi. Size ve ekibinize başarılar diliyorum.

Yeliz Cihan: Ben teşekkür ederim, bu platformda hikayemizi paylaşmak büyük bir mutluluk. Sizlere de destekleriniz için teşekkürler!

CEKU GmbH hakkında daha fazla bilgi: Link

VOM KINDHEITSTRAUM ZUR ERFOLGSSTORY: YELIZ CIHAN UND CEKU REINIGUNG GMBH

Yeliz Cihan: Die Gründerin von CEKU Reinigung GmbH, einem Unternehmen, das durch ihren kundenorientierten Serviceansatz und innovative Lösungen in der Reinigungsbranche auffällt. In diesem Interview sprechen wir über ihren Erfolgsweg in der Branche, die Neuerungen, die sie in die Reinigungsdienste eingebracht hat, und ihre Ziele in der Geschäftswelt.



İsviçreninsesi: Frau Yeliz, wie kam die Idee zur Gründung der CEKU Reinigung GmbH zustande? Wie haben Sie sich entschieden, in der Reinigungsbranche zu arbeiten?

Yeliz Cihan: Meine Verbindung zur Reinigungsbranche reicht bis in meine Kindheit zurück. Während ich mit meiner Familie arbeitete, habe ich viel über Reinigung und Gebäudeverwaltung gelernt. Nachdem ich Erfahrungen im Immobilien- und Bauwesen gesammelt hatte, wollte ich mein Interesse an der Reinigung auf ein professionelleres Niveau heben. Im Jahr 2017 gründete ich die CEKU Reinigung GmbH und begann, meinen eigenen Weg in dieser Branche zu gehen. Zunächst starteten wir mit kleinen Aufträgen, aber im Laufe der Zeit wuchsen wir schnell dank unserer Kundenzufriedenheit und unserem Qualitätsanspruch.

İsviçreninsesi: Was ist Ihrer Meinung nach der wichtigste Erfolgsfaktor hinter Ihrem Unternehmen?

Yeliz Cihan: Definitiv Präzision, Vertrauen und Kundenzufriedenheit. Wir betrachten unsere Arbeit nicht nur als Reinigung, sondern als eine Garantie, die wir unseren Kunden bieten. Mit unserer Abgabegarantie bei Umzugsreinigungen gewährleisten wir einen reibungslosen Service. Das verschafft uns großes Vertrauen und Ansehen. Zudem ist die Detailverliebtheit und Disziplin unseres Teams ein Grundpfeiler unseres Erfolgs. Die Fähigkeit, die speziellen Bedürfnisse unserer Kunden zu verstehen und ihnen passende Lösungen anzubieten, gibt uns die Möglichkeit, unseren Wettbewerbern immer einen Schritt voraus zu sein.

İsviçreninsesi: Welche Dienstleistungen bietet CEKU an? Sie heben sich auch mit Dienstleistungen außerhalb der Reinigung ab.

Yeliz Cihan: Das stimmt. Unsere Reinigungsdienstleistungen werden in einem breiten Spektrum angeboten; wir bieten Umzugsreinigungen, Bauendreinigungen und Hausverwaltung an. Darüber hinaus haben wir uns auch auf Hauswartung und kleine Reparaturarbeiten spezialisiert. Besonders bei Umzügen erleichtern wir den Prozess unserer Kunden durch unsere Reinigungs- und Reparaturgarantien. Mit Dienstleistungen wie Fensterreinigung, Gartenpflege und Schneeräumung decken wir die Bedürfnisse unserer Kunden umfassend ab. Um die Kundenzufriedenheit zu steigern, überprüfen wir unsere Dienstleistungen ständig und passen sie den Bedürfnissen an.

İsviçreninsesi: Was sind Ihre langfristigen Ziele in der Reinigungsbranche? Welche Pläne haben Sie für die Zukunft von CEKU?

Yeliz Cihan: Unser Ziel ist es, eine breitere Zielgruppe in der gesamten Schweiz zu erreichen und unsere Servicequalität kontinuierlich zu steigern. Derzeit bieten wir in vielen Kantonen, darunter Zürich, Aargau, St. Gallen, Thurgau und Schaffhausen, unsere Dienste an. In den kommenden Jahren planen wir, auch in anderen Kantonen wie Luzern zu wachsen. Außerdem möchten wir unser kundenorientiertes Serviceverständnis bewahren und innovative Lösungen in der Branche anbieten. Zukünftig arbeiten wir daran, Technologien in unsere Arbeitsprozesse zu integrieren, um unsere Servicequalität durch verschiedene digitale Plattformen zu verbessern.

İsviçreninsesi: Wie wichtig sind Kundenfeedbacks für Sie? Wie wirken sich diese Rückmeldungen auf Ihre Arbeit aus?

Yeliz Cihan: Kundenfeedback ist das Rückgrat unseres Geschäfts. Wir bewerten jedes Feedback sorgfältig und verbessern unsere Dienstleistungen entsprechend. Kundenzufriedenheit ist eines der wichtigsten Kriterien für langfristigen Erfolg. Daher integrieren wir die Meinungen unserer Kunden in unsere Geschäftsprozesse, um unser Wachstum fortzusetzen. Es ist uns wichtig, ständig mit unseren Kunden in Kontakt zu bleiben; so können wir ihre Bedürfnisse besser verstehen und unsere Dienstleistungen entsprechend gestalten.

İsviçreninsesi: Abschließend, welche Ratschläge würden Sie jemandem geben, der in der Reinigungsbranche ein eigenes Unternehmen gründen möchte?

Yeliz Cihan: Um in dieser Branche erfolgreich zu sein, sind Präzision, Loyalität zur Arbeit und Kundenzufriedenheit unerlässlich. Egal in welchem Bereich Sie tätig sind, Sie müssen Ihre Versprechen gegenüber den Kunden einhalten. Zudem ist es sehr wichtig, ein zuverlässiges Team aufzubauen. Egal, wie gut Sie Ihre Arbeit machen, ohne ein starkes Team hinter sich wird es schwer, erfolgreich zu sein. Ich habe immer Wert auf diszipliniertes Arbeiten und Ehrlichkeit gelegt. Dies ist ein wichtiger Ratschlag für jeden, der in der Reinigungsbranche erfolgreich sein möchte. Bewahren Sie Ihre Leidenschaft für Ihre Arbeit und seien Sie stets offen für neues Lernen. Die Beobachtung der Neuerungen in der Branche kann Ihnen einen großen Vorteil verschaffen.

İsviçreninsesi: Vielen Dank, Frau Yeliz, für dieses angenehme Interview. Es war inspirierend, die Erfolgsgeschichte von CEKU zu hören. Ich wünsche Ihnen und Ihrem Team viel Erfolg.

Yeliz Cihan: Ich danke Ihnen! Es war mir eine große Freude, unsere Geschichte auf dieser Plattform zu teilen. Auch Ihnen danke ich für Ihre Unterstützung!

Link über CEKU GmbH : Hier

#YelizCihan #CEKUGmbH #TemizlikSektörü #KadınGirişimci #BaşarıHikayesi #MüşteriMemnuniyeti #YenilikçiHizmetler #TemizlikHizmetleri #İşHayatı #Girişimcilik #SektördeBaşarı #KadınLiderlik #HizmetKalitesi #TemizlikteGüven #SürdürülebilirBaşarı #isviçre #ostschweiz #reinigung

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

CENEVRE: GENÇ KADINA BAŞÖRTÜSÜ NEDENİYLE RESTORAN GİRİŞİ YASAKLANDI: HUKUKİ SÜREÇ BAŞLIYOR

yazar

Yayınlayan

on

By

CENEVRE – Başörtüsü taktığı için bir genç kadının Cenevre’deki Rooftop42 adlı restorana alınmaması, ülkede yeni bir ayrımcılık tartışmasını alevlendirdi. Olay, 11 Temmuz 2025 tarihinde şehir merkezindeki panoramik manzaralı restoranda yaşandı.

Genç kadın Amina, Cenevre’de yaşayan İsviçre vatandaşı. İki arkadaşıyla birlikte önceden rezervasyon yaptırdıkları restorana gitmek istediğinde, girişte beklenmedik bir engelle karşılaştı. Güvenlik görevlisi, “Her türlü başlık yasaktır” diyerek Amina’nın içeri girmesine izin vermedi. Başörtüsü taktığı için restorana alınmaması hem Amina’yı hem de kamuoyunu derinden sarstı.

Amina olayla ilgili yaptığı açıklamada, “Kendimi aşağılanmış hissettim. İlk başta bunun bir şaka olduğunu sandım. 2025 yılında Cenevre gibi bir şehirde dini aidiyeti nedeniyle bir insanın dışlanması kabul edilemez” dedi.


HUKUKİ ADIMLAR ATILIYOR

Genç kadın, İslam karşıtı ırkçılıkla mücadele eden DIAC (De l’Individuel au Collectif) adlı kuruluşa başvurarak destek aldı. Kuruluşun temsilcisi Meriam Mastour, “İsviçre yasaları din özgürlüğünü garanti altına alır. Bu özgürlük yalnızca kamu yararı söz konusuysa sınırlanabilir; ancak bu olayda böyle bir durum yok” ifadelerini kullandı.

Mastour, restoranın herkese açık bir mekan olduğunu ve böyle bir yasağın ne web sitesinde ne de girişte açıkça belirtilmediğini vurguladı.


AYNI RESTORANDA ŞAPKA TAKANLARIN FOTOĞRAFLARI PAYLAŞILDI

DIAC ayrıca aynı restoranda şapka takan kişilerin görüntülerini sosyal medyada paylaştı. Bu durum, restoranın başörtüsü yasağının gerçekten evrensel olup olmadığını sorgulatıyor. Örgüt, diğer benzer olayların da tanıklarıyla birlikte belgelenmeye başlandığını açıkladı.

La Tribune de Genève gazetesi, restoran yöneticisinin daha önce göçmenler ve İslam hakkında tartışmalı açıklamalar yaptığını ortaya koydu. Restoran tarafından yapılan açıklamada ise “ayrımcı bir uygulamanın kasti olarak yapılmadığı” belirtilerek, olaydan dolayı üzgün olunduğu ve konunun iç soruşturmaya alındığı bildirildi.

Haberin Devamını Oku

Gündem

TEMU, İSVİÇRE’DE GIDA SEKTÖRÜNE GİRİYOR: MİGROS VE COOP’TAN ENDİŞE UYARISI

yazar

Yayınlayan

on

By

⏱ Okuma süresi: 2 dakika


Avrupa’nın e-ticaret devi olma yolunda ilerleyen Çin merkezli Temu, Almanya ve Avusturya’nın ardından İsviçre’de de gıda sektörüne adım atarak Lidl, Aldi, Migros ve Coop gibi büyük zincir marketlere doğrudan rakip oluyor. Şirket, geleneksel “Çin’den ithalat” modelini terk ederek Avrupa’da yerel üreticilerle işbirliği yapmaya başladı.

Almanya’da Wurstbaron et ürünleri ve Mr. Tom gibi atıştırmalık markalarıyla raflara giren Temu, ürünlerini doğrudan tüketiciye ulaştırıyor. Aynı stratejiyle Avusturya’da da faaliyetlerini genişleten şirket, “Avrupa için Avrupa’da üretim” anlayışıyla düşük fiyat, hızlı teslimat ve vergi avantajı sunarak piyasadaki rekabeti kızıştırıyor.

İsviçre’ye de giriş yapan Temu, Coop ve Migros gibi zincirlere karşı lokal tedarik zinciri oluşturma hedefinde. Ancak, gıda güvenliği, kalite standartları ve sürdürülebilirlik konusunda Avrupa’da bazı ciddi endişeler gündeme gelmiş durumda. Sektör uzmanları, Temu’nun Avrupa’daki perakende standartlarına tam anlamıyla uyum sağlayıp sağlayamayacağını tartışıyor.

Uzmanlara göre bu adımlar, ileride Türkiye pazarında da temel gıda, atıştırmalık ve günlük tüketim ürünleri kategorilerine girebilmesi için altyapı hazırlığı olarak değerlendiriliyor.


📰 MEDYADA YER ALAN AÇIKLAMALAR

  • SWI swissinfo.ch: “Tages‑Anzeiger’a göre, Temu İsviçre’de gıda satışı planlıyor. Yerel tedarikçilerle doğrudan çalışacak, ancak somut bir başlangıç tarihi henüz yok.”
  • Watson: Temu’nun “Local‑to‑Local” modelini İsviçre’ye taşımak istediği, Türkiye ve Almanya’ya paralel bir strateji yürüttüğü belirtildi.
  • Blick: Migros ve Coop gibi devler için “düşük fiyatlı” rekabet riski oluştuğu, Temu’nun meyve-sebze gibi ürünlerde yerel tedarikçiler aradığı; bu durumun İsviçre yasaları ve kalite kontrol standartları açısından soru işaretleri doğurduğu ifade edildi.
  • Nau.ch: Gıda güvenliği, tüketici sağlığı ve kalite standartlarıyla ilgili endişelere dikkat çekilerek, Asya merkezli platformların çoğu zaman gerekli regülasyonları atladığı ve standartları ihlal ettiği uyarısı yapıldı. Uzman Marlena Hien, bu tür platformların sağlık açısından risk taşıyabileceğini vurguladı.

⚠️ SEKTÖRDEN RESMİ UYARILAR VE ENDİŞELER

İsviçre perakende sektörü, özellikle Migros ve Coop, Temu’nun gıda pazarına girmesine karşı dikkatli ve hazırlıklı olunması gerektiğini kamuoyuna duyurdu.

  • Coop CEO’su Philipp Wyss, Watson haber sitesine yaptığı açıklamada, Temu’nun Çin menşeli e‑ticaret modeliyle faaliyet gösterdiğini belirterek: “Temu için gleich lange Spiesse gereklidir – yani aynı vergi ve güvenlik kurallarına tabi olmalı.” Bu açıklama, İsviçreli perakendecilerin Temu’nun gıda pazarına girmesine karşı yasal denetim ve düzenleyici eşitlik talep ettiğini açıkça gösteriyor.
  • Swiss Ticaret Birliği (Handelsverband) Başkanı Bernhard Egger ise: “Şu anda üyelerimize Temu’da yer almamalarını tavsiye ediyorum; şu anda avantajlardan çok riskler baskın.” Bu açıklama, platformun itibar riski, regülasyon eksikliği ve yerel tedarikçiler üzerindeki baskısı nedeniyle temkinli yaklaşılması gerektiğine işaret ediyor.
  • Uzman görüşleri, Asya merkezli platformların genellikle Avrupa’daki sertifikasyon, izlenebilirlik ve gıda güvenliği standartlarını tam olarak karşılamadığını; bu durumun tüketici sağlığı ve yerel piyasa dengeleri açısından tehdit oluşturduğunu belirtiyor.

🇹🇷 TÜRKİYE’DE PLAN VAR MI?

Temu, Türkiye’de henüz gıda satışına başlamadı. Şirketin şu anki faaliyetleri, lojistik altyapı kurmak, bir iş günü teslimat sistemini oturtmak ve vergisel uyum sağlamak üzerine yoğunlaşmış durumda. İstanbul’da ofis ve depo kurarak Türkiye’deki e-ticaret varlığını güçlendiren Temu’nun, Avrupa’daki gıda stratejisini Türkiye’ye taşımaya dair resmi bir planı bulunmuyor.

Ancak sektör uzmanları, bu altyapının zamanla Türkiye’de de gıda ve temel tüketim ürünleri kategorilerinde genişleme için hazırlık olabileceğini ifade ediyor.


📌 SONUÇ:

Temu’nun Avrupa’daki gıda atağı, İsviçre’ye de sıçramış durumda. Ancak bu genişleme, sadece fiyat avantajı değil; kamu sağlığı, regülasyon, tüketici güveni ve adil rekabet gibi çok boyutlu tartışmaları da beraberinde getiriyor.

Coop ve Migros gibi güçlü oyuncular, Temu’nun aynı yasal ve etik şartlara tabi tutulmasını beklerken, tüketici örgütleri ve uzmanlar, şirketin regülasyonlara uyumu konusunda ciddi çekinceler taşıyor.

İsviçre pazarı, ucuzluk arayan tüketici için cazip fırsatlar sunsa da, uzun vadeli başarı; Temu’nun şeffaflık, sürdürülebilirlik ve kalite standartlarına ne kadar sadık kalacağına bağlı olacak.


Haberin Devamını Oku

İsviçre

BAŞÖRTÜLÜ ÖĞRETMENE GÖREV VERİLMEDİ – ÖĞRETMEN İLK KEZ KONUŞTU

yazar

Yayınlayan

on

By

📍 Eschenbach SG – 14 Temmuz 2025

📖 Okuma süresi: 4 dakika
St. Gallen kantonuna bağlı Eschenbach kasabasında başörtüsü taktığı için görevine başlayamayan genç bir öğretmen, yaşadıklarını ilk kez kamuoyuyla paylaştı. Kendisinden gelen talep üzerine ismi gizli tutulan öğretmen, “Bu yaşanan, başka kimsenin başına gelmemeli” diyerek sessizliğini bozdu.


🟠 Velilerin tepkisiyle geri adım atıldı
Genç öğretmen, Goldingen okulunda birinci ve ikinci sınıf öğrencilerine ders verecekti. Ziyaret günü öğrencilerle buluşmuş, sınıfıyla tanışmıştı. Ancak yaz tatiline günler kala bazı veliler, öğretmenin başörtüsü taktığı gerekçesiyle okula şikayette bulundu. Veliler, “dinî tarafsızlığa aykırı” olduğunu iddia ederek hukuki yollara başvurma tehdidinde bulundu. Bu gelişmeler üzerine okul yönetimi, başta arkasında durduğu öğretmeni işe almaktan vazgeçti. Bu karara başka veliler de itiraz etti.

🗣️ “Üç yıl bu meslek için çalıştım, hayalimdi”
İlk kez kamuoyuna konuşan öğretmen, Linth-Zeitung’a yaptığı açıklamada duygularını şu sözlerle dile getirdi:

“Beni sadece derin bir üzüntü kapladı. Üç yıl boyunca bu meslek için eğitim aldım. Daha ilkokul 3. sınıfta öğretmen olma hayali kuruyordum. Bu hayalime çok yaklaşmıştım.”

Genç öğretmen, Goldingen’deki sınıfın hem yaş grubu hem ekip yapısı itibarıyla kendisi için ideal olduğunu belirtti.


⚖️ “Bu karar beni incitti”
Başörtüsü sebebiyle göreve alınmamasını açıkça ayrımcılık olarak nitelendiren öğretmen, kararın sadece kısmen anlaşılabilir olduğunu söyledi:

“Bazı gerilimlerin yaşanabileceğini anlayabiliyorum. Ancak toplum olarak bu konularda artık daha ileri bir noktada olmamızı beklerdim.”

Özellikle bazı velilerin “dinî tarafsızlık” talebiyle yaptıkları şikâyetleri üzücü bulduğunu belirten öğretmen, “Sadece başörtüm olduğu için insanlar bana karşı önyargılı. Başka insanların inançlarını veya inançsızlığını da sorguluyor musunuz?” diyerek tepki gösterdi.


🗣️ “Bu sadece hüzün. Hayal kırıklığı büyük”
Linth-Zeitung’e konuşan öğretmen, üç yıl boyunca bu meslek için eğitim aldığını belirterek şöyle dedi:

“Bu sadece derin bir üzüntü. İlkokul üçüncü sınıftan beri tek hayalim öğretmen olmaktı. Şimdi, bu hayalin elimden alınması beni sonsuz bir şekilde üzüyor.”


⚖️ “Bu karar beni tanımadan alındı”
Belediye, kararını okulda gerginlik yaşanmasını ve uzun bir hukuki süreci önlemek amacıyla verdiğini duyurdu. Ancak genç öğretmen, bunun “yasal gerekçelerle örtülmüş bir dışlama” olduğunu savundu:

“Ben eğitim fakültesinden mezun oldum, öğretmenlik diplomam var. Buna rağmen sadece başörtüsü taktığım için bana görev verilmedi. Üstelik bana hiç kendimi gösterme şansı bile tanınmadı. Bu ayrımcılık değil de nedir?”

Öğretmen, bazı velilerin kendisini “her gün Kuran okuyan biri gibi” lanse ettiğini, hatta bir annenin kendisini tanımadan “ayağına kadar inen bir örtü taktığını” iddia ettiğini söyledi:

“Bu insanlar beni hiç tanımıyor. Hakkımda oluşturulan bu yanlış imaj beni derinden yaralıyor. Toplum olarak çeşitliliği tehdit değil, bir zenginlik olarak görebilmeliyiz. Başörtüm sizi rahatsız ediyor ama başkalarının inancı ya da inançsızlığı sizi neden ilgilendirmiyor?”


🤝 “Konuşmaya hep hazırdım”
Linth-Zeitung muhabirinin, “Kırsal bir bölgede başörtüsü rahatsızlık yaratabilir, bunu anlıyor musunuz?” sorusunu ise şöyle yanıtladı:

“Evet, daha önce pek karşılaşılmamış olabilir. Ama asıl sorun, insanların bunu doğrudan benimle konuşmak yerine arkamdan karar vermesi. Herkesle açık ve yapıcı bir şekilde konuşmaya hazırım. Okul müdürlüğü de bu yönümü takdir etti. Uzlaşmaya yanaşmayan ben değildim.”


🚫 “Başörtümü çıkarmak gündemimde yok”
Başörtüsünü çıkarmayı düşünmediğini vurgulayan genç öğretmen, mücadelesine devam ettiğini belirtti:

“Goldingen’deki sınıf hem yaş grubu hem de ekip olarak benim için idealdi. Hatta çocuklar için malzeme aldım, ders planları hazırladım. Şu anda sınıfımı kuruyor olmalıydım. Bunun yerine yeniden iş başvuruları yazıyorum.”


📞 Yeni strateji: Önce telefon, sonra başvuru
Öğretmen artık her başvuru öncesinde ilgili okul yönetimini arayarak durumu açıkça anlatıyor:

“Önce telefonla ulaşıp, başörtülü bir öğretmen olarak çalışmak istediğimi söylüyorum. Sonra başvurumu gönderiyorum. Özellikle Zürih kantonuna başvurdum. Çünkü orada toplumsal kabullerin daha gelişmiş olduğunu düşünüyorum.”


📌 SONUÇ:
Eschenbach’ta yaşanan bu olay, İsviçre’de çeşitlilik, dinî hoşgörü ve eğitimde eşitlik ilkeleri açısından düşündürücü bir örnek oldu. Öğretmenin yaşadığı dışlanma, bireysel bir mağduriyetin ötesinde, sistemsel bir sorunu gözler önüne seriyor. Genç eğitimci kararlı:

“Benim yaşadığım gibi, kimse sadece inancı yüzünden görevinden vazgeçmek zorunda kalmamalı.”



Haberin Devamını Oku

Trendler