Sosyal Medya

İsviçre

Wiedlisbach BE’de Okul Müdürleri Zorbalığı Görmezden Geliyor – Veliler Umutsuz

yazar

Yayınlayan

on

“Artık yapabileceğimiz tek şey taşınmak”

Birçok veli, çocuklarının Wiedlisbach BE’deki okullarda zorbalığa maruz kaldığını dile getiriyor. Öğrenciler, arkadaşları tarafından dövülüyor, yere itiliyor ve tehdit ediliyor. Bazı aileler, çocuklarını korumak için taşınmak zorunda kaldı. Okul yönetimi ise bu olayları “kavga” olarak nitelendiriyor.

Marie, Zorbalık Karşısında Neredeyse Yıkıldı

Baş ağrılarıyla başlayan ve acı dolu bir hikayeye dönüşen Marie’nin yaşadıkları, Wiedlisbach BE’deki okullarda zorbalık konusundaki endişeleri derinleştiriyor. 15 yaşındaki Marie, okula karşı direnirken ve annesi Sarah F.’ye karşı isyan ederken, giderek agresifleşti. Geniş kıyafetler giyerek vücudundaki morlukları gizlemeye çalışan genç kızın sabahları hiperventilasyon nöbetleri geçirmesi ve notlarının düşmesi, ailenin dikkatini çeken ilk belirtilerdi. Ancak en korkutucu olanı, Marie’nin intihar düşüncelerini açıklamasıydı, bu da aileyi derinden sarsmıştı.

Marie, Wiedlisbach BE’deki okulunda zorbalıkla yüz yüze kaldı. Baş ağrıları bir süre sonra Marie’nin annesi Sarah F.’ye açıldığında, genç kız arkadaşları tarafından dövüldüğünü, dolaplara itildiğini ve tehdit edildiğini ağlayarak anlattı. Sarah F., kızını zorbalık koçluğuna göndererek ve okul yönetimiyle iletişime geçerek harekete geçti. Ancak Sarah F.’nin ifadesine göre, okulun tepkisi yetersizdi ve kızı Marie bir ay boyunca zorbalığa karşı savunmasız bırakıldı.

Oberaargau Ortaokulu Konseyi, olaya ilişkin önlemler aldıklarını duyurdu; ancak Sarah F. için okulun yeterince erken müdahale etmediği açık bir şekilde ortadaydı. Bu acı verici olay üç yıl önce gerçekleşti ve aile o zamandan beri taşındı, ancak Wiedlisbach’taki zorbalık vakalarında bir iyileşme sağlanamadığı görülüyor.

Okulda Zorbalık Sorunu Derinleşiyor, Ancak Çözüm Yetersiz

Üç yıl önce F. ailesinin Wiedlisbach’tan taşınmasına rağmen, bölgedeki okullarda zorbalık vakalarının devam ettiği ve velilerin çocuklarının güvenliği konusundaki endişelerinin arttığı gözlemleniyor.

Pamela E. (39), oğlu Andri’nin son zamanlarda sürekli olarak okulda taciz edildiğini ve dün ağlayarak eve döndüğünü belirtiyor. Wiedlisbach İlkokulu’nda ikinci sınıf öğrencisi olan Andri’nin, okul çantasının dolmasıyla ilgili sorunların ötesinde, arkadaşları tarafından sürekli tacize uğradığını ifade ediyor. Emilia isimli kızının da üçüncü sınıfta aynı zorbalıkla karşı karşıya kaldığını ve vücudunda morluklar oluştuğunu ekliyor. Okul yönetimine durumu bildirdiğinde, Emilia’nın düşmüş olabileceği söylendiğini ancak morluklarının kaynağını açıklamakta güçlük çektiklerini dile getiriyor.

Claudia P. (40), kızı Mathilda’nın da Emilia’nın sınıf arkadaşı olduğunu ve sık sık zorbalığa maruz kaldığını anlatıyor. Mathilda’nın karnına yumruklar atıldığını ve ayağının kaydırıldığını öğrendiğini belirten Claudia P., okul yönetimine başvurduğunda ise genel ifadelerle karşılaştığını ve sorunların ciddiye alınmadığını söylüyor: “İnsanların olduğu yerde çatışmalar olabilir” denildiğini aktarıyor.

Okulun müdürü Beatrice Fischer ise yaptığı açıklamada, kavgaların mevcut olabileceğini ancak belirli bir zorbalık vakası rapor edilmediğini iddia ediyor. Okul sosyal hizmetleri ve diğer destek ekiplerinin müdahale ettiğini belirten Fischer, aldıkları geri bildirimlerin bu tür sorunların normal seviyede olduğunu gösterdiğini savunuyor.

Okul yönetimi, her sınıfta yılda iki öğrencinin “barış yapıcı” olarak seçildiğini ve çatışmaları çözmek için eğitildiklerini, arabuluculuk yaptıklarını ve kavga durumunda çağrılabildiklerini belirtiyor. Ancak bu yaklaşım, velilerin ve topluluğun büyük çoğunluğunu tatmin etmiş gibi görünmüyor.

Pamela E. ve diğer veliler, okul yönetimi ve yetkililerle sürekli iletişim kurmalarına rağmen, sorunların çözümü konusunda net bir ilerleme kaydedemediklerini ifade ediyorlar. Pamela E. hatta polise başvurduklarını ancak yaraların kaynağını kanıtlayamadıkları için suç duyurusunda bulunamadıklarını belirtiyor.

Velilerin aklında kalan bir olay ise, agresif davranışları nedeniyle dikkat çeken bir öğrencinin bir öğretmene karşı şiddet uyguladığı ve bu olayın okul topluluğunu derinden sarsan bir hadise olduğu. Müdür Fischer, bu olayın ardından öğrencinin geçici olarak uzaklaştırıldığını doğruluyor ve tüm taraflarla iç ve dış uzmanlarla birlikte ele alındığını belirtiyor.

Bern Sağlık Vakfı’ndan Çağrı

“Zorbalık Erken Durdurulmalı”

Bern Sağlık Vakfı, zorbalıkla mücadelede kanton genelinde okullara destek sağlıyor. Ancak Wiedlisbach’taki duruma özel olarak değinemeyen Bölge Müdürü Claudia Paiano, genel olarak zorbalık vakalarının en kısa sürede tanınması ve durdurulmasının önemini vurguluyor.

Zorbalık vakalarının çözümü için net süreçlerin ve sorumlulukların belirlenmesinin gerekliliğini dile getiren Paiano, bu konuda yangın durumlarına benzer şekilde hazırlık yapılması gerektiğini belirtiyor. Bern kantonunda zorbalıkla ilgili belirli bir prosedür veya bildirim zorunluluğu olmamasına rağmen, okulların ihtiyaçları doğrultusunda bu tür konseptlerin geliştirilmesine yardımcı olduklarını ifade ediyor.

Paiano, “Bir zorbalık vakası ortaya çıktığında, mümkün olan en kısa sürede bu durumun tanınması ve durdurulması son derece önemlidir” diyor. Bu yaklaşım, zorbalıkla mücadelede erken ve etkili müdahalenin gerekliliğini vurguluyor.

Sonuç ve Öneriler

Zorbalık #OkulŞiddeti #BernSağlıkVakfı #Wiedlisbach #ÇocukGüvenliği #isviçre #haber #isviçreokul #mobbing #okul

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

FEDERAL HÜKÜMET, ÇALIŞMAYAN UKRAYNALILAR ÜZERİNDE BASKIYI ARTIRACAK

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre Federal Hükümeti, işsiz Ukraynalı koruma başvurusunda bulunanlara yönelik baskıyı artırma kararı aldı. Yeni önlemler arasında sosyal yardımların kısılması yer alıyor. Hükümetin hedefi, yıl sonuna kadar Ukraynalıların istihdam oranını %40’a çıkarmak.

Federal Hükümet, iş bulamayan Ukraynalıları çalışmaya teşvik etmek amacıyla çeşitli düzenlemeler getiriyor. Sosyal yardım kesintileri ve iş sözleşmeleri için basit bildirim yükümlülükleri gibi önlemler gündemde. Eylül ayında yapılan açıklamaya göre, Ukraynalı mültecilerin entegrasyon kurslarına katılmaları zorunlu hale getirilecek. Entegrasyon sürecine uymayanlara ise yaptırımlar uygulanabilecek.

YAPTIRIMLAR VE YENİ DÜZENLEMELER

Bugün mevcut olan sistemde, dil kurslarına katılmayı reddedenlere yönelik yaptırımlar uygulanabiliyor. Ancak koruma başvurusunda bulunanların bu kurallara tabi olup olmadığı açıkça belirtilmiyor. Hükümet, bu durumu düzeltmek için Adalet Bakanlığı’na gerekli talimatları vermiş durumda.

Hükümetin planları, kantonlar ve belediyelere daha sıkı yaptırımlar uygulama talimatı vermek üzerine kurulu. Kantonal yönetimlerin, Ukraynalıları iş bulmaya teşvik etmek için sosyal yardım kesintilerini daha aktif bir şekilde kullanması bekleniyor. Örneğin, Bern kantonunda bir Ukraynalı, toplu konutta yaşıyorsa 382 Frank, bireysel konutta yaşıyorsa 696 Frank alıyor. Bu miktar, normal mülteci sosyal yardımlarına göre daha düşük kalıyor. Sosyal Hizmetler Konferansı (Skos), sosyal yardımlarda %15 oranında bir kesinti öneriyor.

İSTİHDAM HEDEFİ

Hükümet, istihdam oranını yıl sonuna kadar %40’a çıkarmayı planlıyor. Bu hedefin gerçekleştirilmesiyle sosyal harcamaların azaltılması ve devlet bütçesinin rahatlatılması amaçlanıyor. Ayrıca, iş arayan Ukraynalıların kantonlar arası geçişinin kolaylaştırılması ve iş sözleşmeleri için yalnızca bir bildirim zorunluluğunun getirilmesi planlanıyor.

Ukraynalı mültecilerin iş bulmalarını desteklemek için Adrian Gerber, Ukraynalılar için en üst düzey iş arama uzmanı olarak atanmış durumda. Gerber, işverenler ile mülteciler arasında köprü kurmayı hedefliyor.

Sosyal yardımların kesilmesine ilişkin düzenlemeler şu an Adalet Bakanlığı tarafından gözden geçiriliyor ve bu konuda bir kamuoyu yoklaması önümüzdeki yılın başlarında yapılması bekleniyor.

#SosyalHizmet #Ukrayna #İsviçre #İstihdam #Ukrayna #Ukraine #Ukraine #Ukraine #Ucrania #Ucraina #أوكرانيا #Украина #Ukraina #İsviçreSosyalYardım #Glarus #Schwyz #Schaffhausen #StGallen #Zürich #KantonalDestek #GöçmenHakkı #HizmetEşitsizliği #Switzerland #Schweiz #Suisse #Svizzera #Svizra #Suiza #Suíça #Sveits #Zwitserland #Švica #Švýcarsko #Shveytsariya #Švicarska #isvicrehaberleri #luzern #zürich #zürih #basel #bern #isvicredehayat

Haberin Devamını Oku

Gündem

KANTONLARA GÖRE DEĞİŞEN SOSYAL YARDIM: SIĞINMA BAŞVURUSU YAPANLAR NE KADAR DESTEK ALIYOR?

yazar

Yayınlayan

on

By

Sığınma başvurusu yapanlar için sosyal yardımlarla ilgili birçok yanlış bilgi dolaşıyor. Gerçekten ne kadar yardım alıyorlar? İsviçreninsesi, takipçilerinden ve okuyucularından aldığı bilgilerle birlikte Türkiye’den İsviçre’ye gelen sığınma başvurusu yapanlarla yapılan görüşmeler sonucunda bazı kantonlar için yardım miktarlarını derledi.

Sığınma başvurusu yapanların geçimlerini sağlamak için ne kadar paraya ihtiyaçları var? Bu, kantona göre değişiklik göstermekte.

Sığınma ( asyl) başvuruların sayısı düşse de, bu konu siyasette hala gündemde. Eylül ayında parlamentoda olağanüstü bir sığınma oturumu bile düzenlendi. Ancak, İsviçre’de sığınma başvurusu ile yaşamanın ne anlama geldiği tam olarak nedir? Analizin odak noktası, “N belgesi” olan kişilerdir. Bunlar, İsviçre’de sığınma başvurusu yapmış ve Göç İdaresi Sekreterliği (SEM) kararını bekleyen kişilerdir.

Glarus, Schwyz, Schaffhausen, St. Gallen ve Zürich’te Ne Kadar Destek Alıyorlar?
Sığınma başvurusu yapanlar, geçimlerini kendi başlarına sağlayamıyorsa sosyal yardım alırlar. Bu yardım, mütevazı ancak insani bir yaşam sürmelerini ve sosyal hayata katılmalarını sağlamak amacıyla verilmektedir. Bu, İsviçre Sosyal Yardım Konferansı’nın (SKOS) yönergelerinde belirtilmiştir.

Temel maddi güvenceler; yaşam giderleri için asgari ihtiyaç, tıbbi temel hizmetler ve konut masraflarını kapsar – burada, her belediyeye göre farklı maksimum kira limitleri uygulanır. Yaşama yerlerine göre bu tutarlar oldukça farklılık gösterebileceğinden, aşağıdaki karşılaştırma yalnızca yaşam giderleri için asgari ihtiyacı dikkate alacaktır. Asgari ihtiyaç, hanehalkındaki kişi sayısına göre belirlenir – genellikle çocuklar ve yetişkinler arasında ayrım yapılmadan. Ödemeler, kantonların belirlediği oranlar ve önerilere göre, belediyeler tarafından yapılır.

N statüsündeki kişilere yönelik kurallar:

  • Çalışma ve entegrasyon: Çalışma izni gerekmektedir. Almanca kursları gibi entegrasyon önlemleri için herhangi bir yasal hak yoktur.
  • İkamet seçimi: İkamet yeri serbestçe seçilemez. Göç İdaresi Sekreterliği (SEM) ve kantonlar, kişileri bir belediyeye tahsis eder.
  • Aile birleşimi: Sığınma süresi boyunca izin verilmez.
  • Konaklama durumu: Yerleşim, mevcut olanaklara ve aile durumuna göre toplu veya bireysel barınma yerlerinde yapılır.
  • Sosyal yardım: Destek miktarı kantonlara göre değişiklik gösterir.

Glarus: Günde 12 Frank
Glarus kantonunda, sığınma başvurusu yapanlar günde 12 Frank alıyor. Tek bir kişi, 31 gün olan bir ayda 372 Frank alıyor. Bu miktar, gıda, içecek, hijyen, kişisel ulaşım, cep telefonu, boş zaman ve eğlence masraflarını karşılamayı amaçlamaktadır. Giysi için, günlük başına kişi başı 1 Frank ek olarak ödenmektedir. Bu dağıtım, tarihsel bir geçmişe dayanmaktadır; Glarus kantonunun iletişim departmanı bunu belirtmektedir. Normal temel ihtiyaçlar için entegrasyon planlanmaktadır. Giysi yardımı ile birlikte, yalnızca tek bir kişi bir ayda 403 Frank alırken, dört kişilik bir aile 1.612 Frank almaktadır.

Schwyz: Günde 14 veya 13.50 Frank
Schwyz kantonu da günlük ödemelerle çalışmaktadır. “Sığınma Sosyal Yardım Kılavuzu”na göre, tek kişilik bir hane için bu miktar günde 14 Frank’tır. Hanehalkındaki her ek kişi için bu miktar 13.50 Frank’tır; ilk çocuk için 13 Frank, ikinci çocuk için 12 Frank ve üçüncü çocuk için 8 Frank’tır. Kılavuzdaki hesaplamalara göre, Schwyz kantonunda bir tek kişi ayda 425 Frank alırken, iki çocuklu bir aile 1.597 Frank alır. Bu miktar, yemek, içecek, giysi, hijyen, cep telefonu ve kişisel geziler için ulaşım masraflarını karşılamalıdır.

Schaffhausen: Ayda 422 Frank
Schaffhausen’daki sosyal yardım miktarı da benzer şekilde yüksektir. Kantonel uygulama kılavuzuna göre, tek bir kişi ayda 422 Frank alırken, dört kişilik bir aile 1.435 Frank almaktadır. Bu aylık ödemeye, gıda ve içecek, sürekli ev yönetimi, harçlık, giysi, sağlık bakımı ve “kişisel malzeme” (örneğin, yazı malzemesi) dahildir. Durumsal yardımlar olarak enerji tüketimi veya ulaşım masrafları ek olarak karşılanmaktadır. Kantonel sosyal hizmetler müdürü, Schaffhausen kantonunun “eğlence aktiviteleri ve diğerleri için maliyetlerin düzenlendiği” kapsamlı bir durumsal yardımlar listesine sahip olduğunu belirtmektedir. Bu nedenle, ödemeler diğer kantonlarla sınırlı olarak karşılaştırılabilir.

St. Gallen: 500 Frank
St. Gallen kantonu da destek miktarları için bir kılavuz belirlemektedir. Tek bir kişi ayda 500 Frank alırken, dört kişilik bir aile 1.650 Frank almaktadır. Bu miktar, gıda ve içecek, giysi, hijyen, enerji tüketimi, toplu taşıma, boş zaman, internet, cep telefonu, spor ve eğlence masraflarını karşılamaktadır.

Zürich: 722 Frank
Zürich kantonunda, belediyeler sığınmacılar için destek miktarlarını belirlemektedir. Kantonun sosyal konferansı, önerilerde bulunmaktadır. Bu önerilere göre, tek bir kişi 722 Frank alırken, dört kişilik bir aile 1.545 Frank almaktadır.

Doğrudan Karşılaştırma
Sığınma başvurusu yapanların aylık destekleri, kanton ve hatta belediye bazında değişiklik göstermektedir. Liste, bu farklılıkları gösterirken, ek yardımlarla bazı farklılıkların dengelenebileceği de belirtilmektedir. Örneğin, giysi yardımları, harçlıklar, internet ve serafe ücretleri gibi ayrı para yardımları veya mobilya, temizlik malzemeleri, tabak, bebek maması gibi maddi yardımlar sunulmaktadır.

Eşitsizlik: Kantonal Mentalitenin Sonucu
Yukarıda belirtilen ek yardımlar, büyük farklılıkları tamamen dengelememektedir; bu, İsviçre Sosyal Yardım Konferansı (SKOS) tarafından yayınlanan bir pozisyon belgesinde ifade edilmektedir. Asıl başvuruda bulunanlar ve geçici olarak kabul edilen kişiler SKOS’un kapsamına doğrudan girmemekle birlikte, kantonlardaki ilgili kurumlar desteklerin belirlenmesinde genellikle SKOS’un yönergelerine yönelmektedir.

SKOS iletişim direktörü Ingrid Hess, kantonlar arasındaki farklılıkları doğrularken, bir birleştirme ihtimaline ilişkin politikaya atıfta bulunmaktadır: “Bu bir federalizmdir. Federal hükümet, kantonlara bir toplam miktar ödemekte ve kantonlar mültecilerin ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Bu nedenle, bir uyum sağlamak için kantonal sosyal yardım direktörleri ve müdürleri konferansı (SODK) sorumludur.”

#SığınmaBaşvurusu #SosyalYardım #İsviçre #Kantonlar #Göç #Sığınmacılar #İltica #YardımMiktarları #SosyalHizmetler #İsviçreSosyalYardım #Glarus #Schwyz #Schaffhausen #StGallen #Zürich #KantonalDestek #GöçmenHakkı #HizmetEşitsizliği #Switzerland #Schweiz #Suisse #Svizzera #Svizra #Suiza #Suíça #Sveits #Zwitserland #Švica #Švýcarsko #Shveytsariya #Švicarska #isvicrehaberleri #luzern #zürich #zürih #basel #bern #isvicredehayat

Haberin Devamını Oku

Gündem

ALMANYA’YA EN FAZLA KAÇAK GİRİŞ DENEMESİ VE GERİ ÇEVİRME İSVİÇRE SINIRINDAN

yazar

Yayınlayan

on

By

Almanya Federal Polisi, 2024’ün ilk dokuz ayında toplam 53.410 izinsiz giriş vakası tespit etti ve en fazla kaçak giriş ile geri çevirme İsviçre sınırında kaydedildi. İsviçre sınırında 9.113 kişi geri çevrilirken, toplamda 28.321 kişi Almanya’nın kara sınırlarından geri çevrildi. Bild am Sonntag’ın haberine göre, bu veriler Alman Basın Ajansı tarafından Federal Polisçe de doğrulandı. İsviçre sınırlarından Almanya’ya kaçak girişlerin yüksek olması, İsviçre’ye girişlerin kolay olması ve Almanya’ya İsviçre üzerinden girmeye çalışılması olarak yorumlanıyor. Almanya’nın sınır kontrollerini sıkılaştırması da İsviçre’yi uzun süredir rahatsız ediyor.

Almanya Federal Polisi, 2024’ün ilk dokuz ayında ülkenin kara sınırlarında toplam 53.410 izinsiz giriş vakası kaydetti. Bu süreçte, 28.321 kişi çeşitli noktalarda geri çevrildi. Bild am Sonntag’ın haberine göre, bu veriler Alman Basın Ajansı tarafından da doğrulandı.

Yılın İlk Dokuz Ayındaki İstatistikler

Federal Polis, 1.195 kaçakçıyı yakalayarak 1.088 kaçakçılık vakasını da tespit etti. Yapılan açıklamalara göre, bu rakamlar sadece kara sınırlarında yapılan denetimlere dayanıyor; havalimanları ve deniz limanlarındaki denetimler ise bu verilerde yer almıyor. Ayrıca, sınır verilerinin zamanla değişebileceği, çünkü bazı verilerin daha sonra güncellenebileceği de vurgulandı.

Bu dönemde, güvenlik güçleri 7.783 kişi üzerinde açık tutuklama emirlerini yerine getirdi. Yakalanan bu kişilerin çoğunluğu, ödenmemiş para cezaları, ağır suçlar veya cezaevine girmemiş olmaları nedeniyle gözaltına alındı. Bazı durumlarda, uluslararası aramalar da söz konusuydu.

Geri Çevirmelerde İlk Sıra

Sınır kontrollerinde en fazla geri çevrilme, İsviçre sınırında gerçekleşti. Burada 9.113 kişi geri çevrilirken, diğer ülkelerdeki geri çevirmeler sırasıyla şöyle gerçekleşti: Polonya’da 7.862, Avusturya’da 5.468 ve Fransa’da 2.350 kişi. Geri çevrilenlerin çoğunluğunu Ukraynalılar (5.935 kişi), Suriyeliler (4.708 kişi) ve Afganlar (2.396 kişi) oluşturdu.

Federal polis, 1.482 kişinin daha önce sınır dışı edilmesine rağmen, yine de Almanya’ya girmeye çalıştığını bildirdi. Bir kişi, geçerli bir oturum belgesi olmadan sınırı geçmeye çalıştığında izinsiz giriş yapmış sayılıyor. Geri çevirme işlemleri, yalnızca bir kişinin sığınma talebinde bulunmadığı veya geçici giriş yasağı bulunduğu durumlarda gerçekleşebiliyor.

Sınır Kontrollerinin Gerekçesi

Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, 15 Eylül’den itibaren tüm kara sınırlarında uygulanan sabit kontrollerin gerekçesini, düzensiz göç ve uluslararası suçların önlenmesi olarak açıkladı. Bu kontroller, Danimarka, Hollanda, Belçika ve Lüksemburg sınırlarını kapsıyor. Fransa ile olan sınırda ise Olimpiyat Oyunları nedeniyle daha önceden kontroller yapılmıştı.

Daha önce, Polonya, Çek Cumhuriyeti ve İsviçre sınırlarında denetimler 2023 yılının Ekim ayından beri devam etmekte. Almanya-Avusturya sınırında ise bu kontroller 2015 yılından beri uygulanıyor.

Gelecek Beklentileri

Sınır kontrollerinin, geri çevirmeler için gerekli bir ön koşul olduğunu belirten yetkililer, bunların yalnızca sınırda yapılabileceğine dikkat çekiyor. Almanya’daki futbol Avrupa Şampiyonası sırasında, 2024 yazında tüm kara sınırlarında geçici kontroller uygulanmıştı.

1 Kasım’da, Almanya Federal Polisi tarafından yapılan sınır kontrollerinin genel etkileri ve detaylı istatistikler hakkında bir raporun açıklanması bekleniyor. Bu rapor, kontrollerin etkinliği ve izinsiz girişler üzerindeki etkilerini daha iyi anlamamıza yardımcı olacak.

#İsviçresınır #bundespolizei #almanya #deutschland #asyl#İsvicre #Aargau #İsviçre #Tessin #Switzerland #Schweiz #Suisse #Svizzera #Svizra #Suiza #Suíça #Sveits #Zwitserland #Švica #Švýcarsko #Shveytsariya #Švicarska #isvicrehaberleri #luzern #zürich #zürih #basel #bern #isvicredehayat #berlin

Haberin Devamını Oku
Reklam

Trendler