Sosyal Medya

İsviçre

Telefon Radarları Kurulsun Önerisi Reddedildi

yazar

Yayınlayan

on

Aargau Kantonu SP Ulusal Mrclis Üyesi Gabriela Suter, İsviçre yollarında SMS yazan ya da telefon kullanan sürücüleri tespit etmek amacıyla “telefon radarları” yerleştirilmesini önerdi. Ancak Federal Konsey, bu öneriyi geri çevirdi.

Hızlıca haberleri kontrol etme alışkanlığı: Bir adam direksiyon başında telefonunu kullanıyor.

Aargau kantonunun Sosyal Demokrat Partisi – SP Ulusal Konsey Üyesi Gabriela Suter, yol güvenliği konusunda sık sık önerilerde bulunuyor. Son girişiminde, araç kullanırken telefonla konuşan ya da mesajlaşan sürücülerin tespit edilmesi için telefon radarları kullanılmasını talep etti. Bu talebini bir önerge ile Federal Konsey’e sundu.

Suter, önerisinin arkasında güvenlik gerekçelerini öne sürüyor. Kazaların büyük ölçüde dikkat dağınıklığından kaynaklandığını ve bunun da kaza riskini 3,6 kat artırdığını belirtiyor. Her yıl yaklaşık 1100 ağır yaralanma ve 60 ölüm vakası meydana geliyor ve sürücülerin neredeyse üçte biri, çoğunlukla telefonları nedeniyle dikkat dağınıklığı yaşıyor.

Telefon Radarları Gizliliği İhlal mi Ediyor?

Federal Konsey, önergeye olumsuz yanıt verdi. Cevapta, Federal Yol İdaresi’nin (Astra) bu yıl içinde benzer bir araştırma projesi başlatacağı belirtildi. Astra, dikkat dağıtıcı faaliyetlerin nasıl tespit edilip cezalandırılabileceğini araştıracak. Ancak sadece telefon radarlarına odaklanma verimli bulunmuyor. Diğer dikkat dağıtıcı unsurların da tehlikeli olabileceği ifade ediliyor. Buna örnek olarak araç içi eğlence sistemlerinin kullanımı gösteriliyor ve bu sistemlerin telefon radarları ile tespit edilemeyeceği belirtiliyor. Ayrıca, telefon radarlarının kullanımıyla ilgili gizlilik ihlali sorunu gündeme getiriliyor.

Suter ise bu görüşe katılmıyor. Suter, “Araç kullanırken telefonla meşgul olanlar sadece kendilerini değil, tüm yol kullanıcılarının güvenliğini tehlikeye atıyor. Kamu yararı, özel yarardan daha önemlidir,” diyor. Ayrıca, verilerin kaydedilmeyeceğini, değerlendirildikten sonra silineceğini belirtiyor.

Suter, Federal Konsey’in tutumundan dolayı üzgün. Önerisinin kabul edilip telefon radarlarının araştırma projesine dahil edilmesini istiyordu. Almanya’da benzer bir pilot çalışmaya dikkat çekiyor. Rheinland-Pfalz eyaletinde, Trier ve Mainz’de otoyol köprülerine yerleştirilen kameralar, sürücülerin telefon kullanıp kullanmadığını tespit etti ve bu uygulamanın dikkat dağınıklığına bağlı ihlallerin sayısını yarıya indirdiği belirtildi.

SVP Ulusal Konsey Üyesi Benjamin Giezendanner: “Telefon Radarları Yanlış Bir Yöntem.”

SVP Ulusal Konsey Üyesi Benjamin Giezendanner da direksiyon başında telefon kullanan sürücülerle ilgili sorunları kabul ediyor, ancak telefon radarlarına karşı çıkıyor. Giezendanner ,“Suter’in önleyici düşüncesini destekliyorum, fakat telefon radarları yanlış bir yöntem,” diyor.

Giezendanner, otonom araç teknolojisinin gelişimini öne sürerek, bazı araçların yakında tamamen otomatik olarak yol alabileceğini belirtiyor ve yakında sürücülerin direksiyon başında bir kontrollerine bile gerek kalmayacak araçlar otomatik gidecek. Bu nedenle, “Gabriela Suter’in önerisi belki geçen yüzyıldan değil, ama kesinlikle geçen on yıldan ve çok bayat” diyor.

Suter ise “Bu sorunu şimdi çözmemiz gerekiyor. Çoğu araç otonom hale gelene kadar yirmi yıl geçecek. Şu anki teknoloji yeterince gelişmedi ve yasal düzenlemeler yapılmalı. O zamana kadar telefon radarları da gerekli,” diyerek karşı çıkıyor.

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İsviçre

ÇOCUK PORNOGRAFİSİ ARTIYOR: AİLELER BEBEK VE ÇOCUKLARININ RESİMLERİNİ SOSYAL MEDYADA PAYLAŞIRKEN İKİ KEZ DÜŞÜNMELİ

yazar

Yayınlayan

on

By

Okuma Süresi: 3 dakika

Federal Polis Ofisi (Fedpol), geçen yıl ABD’nin Kayıp ve Sömürülen Çocuklar Merkezi’nden 14.400’ün üzerinde şüpheli bildirim aldı. Bu, 2021 yılına kıyasla iki kat fazla. Fedpol, İsviçre ceza kanunlarını ilgilendiren vakaları kantonlara aktarıyor. 2023 yılında yaklaşık 2.000 vaka bu şekilde işlem gördü.

ARTIŞIN NEDENLERİ

Bu artışın iki temel nedeni var: Öncelikle, internet platformlarını tarayan yazılımların daha hassas hale gelmesi ve diğer yandan yasaklı pornografik materyallerin artışı. Freiburg Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmaya göre, İsviçre’de ebeveynlerin %54’ü çocuklarının fotoğraflarını sosyal medyada paylaşıyor. Bu durum, pedofil suçlularının bu görselleri kullanabilmesine olanak tanıyor. Ayrıca, yapay zeka (AI) ile bu fotoğrafları sahte pornografik videolarda kullanmak artık daha kolay hale gelmiş durumda.

ŞARENTİNG FENOMENİ VE TEHLİKELERİ

İsviçre’de ebeveynlerin %54’ü çocuklarının resimlerini sosyal medyada paylaşıyor. Bu fenomen, “sharenting” olarak adlandırılıyor ve çocukların dijital profillerinin oluşturulmasına neden oluyor. Bu durum, çocukların gelecekte dijital ayak izlerini silememelerine yol açabiliyor. Ayrıca, bu resimler pedofiller tarafından toplanarak yapay zeka (AI) ile sahte pornografik videolarda kullanılabiliyor. Bu tür videolar, aileleri şantaj yapmak için kullanılıyor.

YASAL DÜZENLEMELERİN ARTIRILMASI

İsviçre, çocuk resimlerinin korunması için daha sıkı yasalar getirmeyi planlıyor. Fransa’daki uygulamalara benzer şekilde, influencer’ların çocuklarını sosyal medyada paylaşmaları durumunda çocukları gelirlerden pay alacak ve ebeveynler, utanç verici çocuk resimleri paylaşmaları halinde velayet hakkını kaybedebilecek.

SONUÇ VE TEDBİRLER

Fedpol, artan vakalarla mücadele etmek ve çocukların güvenliğini sağlamak için çalışmalarına devam ediyor. Sosyal medyada paylaşılan fotoğrafların dikkatli bir şekilde yönetilmesi, bu sorunun önlenmesi açısından büyük önem taşıyor.

#ÇocukPornografisi #SosyalMedya #Fedpol #Güvenlik #İsviçre #Haber #Pedofili #ÇocukKoruma #Sharenting #YapayZeka #Haber #isviçre #schweiz #suisse #svizzera #switzerland #sviçrehaber #isviçredehaberler

Haberin Devamını Oku

Gündem

HELVETAS’TA YENİ ÜCRET SİSTEMİ KRİZ YARATTI: YÖNETİCİ MAAŞLARINA ZAM YAPILIRKEN, ALT KADEME ÇALIŞANLARA YOK!

yazar

Yayınlayan

on

By

Okuma Süresi: 3 dakika

İsviçre’nin önde gelen yardım kuruluşlarından Helvetas’ta uygulamaya konulan yeni maaş sistemi büyük bir kriz yarattı. 2025 yılında yürürlüğe girecek olan bu yeni düzenleme, üst düzey yöneticilerin ve takım liderlerinin maaşlarını artırırken, alt kademedeki çalışanların maaşlarında kesintilere yol açacak. Yaklaşık 180 çalışanı bulunan kuruluşta, bu değişiklikler büyük bir memnuniyetsizlikle karşılandı.

YENİ SİSTEMİN DETAYLARI VE ÇALIŞANLARIN TEPKİLERİ

Helvetas, iş piyasasında rekabetçiliği artırmak amacıyla ücret yapısını yeniden düzenledi. “Fonksiyonel maaş sistemi” adı verilen karmaşık sistemde 95 iş pozisyonu puanlandı. Bu düzenlemeyle, 16 pozisyonun maaşları düşürülürken, 14 pozisyonun maaşları artırıldı. Kalan pozisyonlarda ise değişiklik yapılmadı. Değişiklikler sonucunda bazı çalışanların maaşları doğrudan etkilendi ve bu durum, büyük bir hayal kırıklığına neden oldu.

Üst kademedeki çalışanlar için maaş artışı yapılırken, alt kademedeki çalışanların maaşlarında kesintiye gidildi. Ancak, maaşları kesilen çalışanlara, önümüzdeki üç yıl boyunca mevcut maaşlarını koruma garantisi verildi. Bu süre zarfında enflasyon farkı ödemesi yapılmayacak.

YÖNETİCİ MAAŞLARINDA ARTIŞ: MELCHIOR LENGSFELD’İN ÖDÜLÜ

Yeni maaş sisteminden en çok yararlananlar arasında Helvetas Genel Müdürü Melchior Lengsfeld de bulunuyor. Lengsfeld’in maaşı, yeni düzenleme ile %1,9 artarak yıllık 197.000 İsviçre frangına çıktı. Bu artış, 2021 yılında 179.000 frank olan maaşına kıyasla %10’luk bir artış sağladı.

GENEL ONAY VE MEMNUNİYETSİZLİK

Yeni ücret düzenlemesi, Helvetas çalışanlarının %91,4’ü tarafından onaylandı. Ancak, maaşlardaki bu dengesizlik, kuruluş içindeki adalet duygusunu zedeledi ve çalışanlar arasında büyük bir rahatsızlık yarattı. Helvetas yönetimi, değişikliklerin zorunlu olduğunu belirterek, mevcut iş piyasası koşullarına uyum sağlanması gerektiğini ifade etti.

Helvetas, bu süreçte çalışanlarına destek vermeye devam edeceklerini ve maaş sistemindeki olumsuz etkileri en aza indirmeyi hedeflediklerini duyurdu.

#Helvetas #İsviçreninSesi #ÇalışanHakları #MaaşAdaleti #İsviçre #schweiz #svizzera #suisse #switzerland #haber #isviçrehabet #isviçredenhaberler #isviçrehaberleri

Haberin Devamını Oku

Gündem

DEVLET DEMİRYOLU SBB ÇALIŞANLARI ARASINDA CİNSEL TACİZ SKANDALI! 1400 KİŞİ TACİZ MAĞDURU

yazar

Yayınlayan

on

By

Okuma Süresi: 5 dakika

İsviçre Federal Demiryolları (SBB) tarafından 2023 yılı sonunda gerçekleştirilen bir anket, kurum içindeki ciddi cinsel taciz ve ayrımcılık vakalarını gözler önüne serdi. Ankete katılan 35.000 SBB çalışanının %12’si ayrımcılıkla, %7’si mobbing ile ve %4’ü cinsel tacizle karşılaştıklarını belirtti. Bu veriler, yaklaşık 1400 çalışanın cinsel taciz mağduru olduğunu gösteriyor.

KADIN ÇALIŞANLAR DAHA FAZLA RİSK ALTINDA

Özellikle kadın çalışanlar, cinsel tacize daha fazla maruz kalıyor. Ankete katılan kadın çalışanların %12’si, cinsel tacize uğradığını belirtti. Bu da yaklaşık 800 kadının bu tür vakalarla karşılaştığını gösteriyor. İddialara göre, özellikle lokomotif kabinleri gibi dar ve izole alanlar, taciz olaylarının sıkça yaşandığı yerler arasında. Çalışanlar, bu alanlarda yalnız kalmanın ve dar mekanların suiistimal edildiğini ifade ediyorlar. Lokomotif kabinlerinde kadın çalışanların, özellikle de genç kadınların, fiziki tacize uğrama riski daha yüksek.

TACİZ OLAYLARI VE CİNSİYETÇİ TUTUMLAR GÜNLÜK YAŞAMIN PARÇASI OLDU

Kadın lokomotif personelini temsil eden Esther Weber, SBB’deki cinsiyetçi tutumların ve taciz vakalarının yaygın olduğunu belirtti. Weber, bazı kadın çalışanların bu durumu normal bir işyeri kültürü olarak gördüğünü ve kabullenmek zorunda hissettiğini dile getirdi. Weber’in aktardığına göre, bazı kadın çalışanlar, yaşadıkları cinsel taciz vakalarını işin “bir parçası” olarak nitelendiriyor.

Örnek olarak, bir kadın lokomotif sürücüsünün, bir erkek meslektaşı tarafından telefonla taciz edildiği anlatıldı. Kadın, lokomotifin başına geçmeye hazırlandığını söylediğinde, erkek meslektaşı “Şimdi kıvrımlı vücudunu görüyorum” şeklinde rahatsız edici bir yorumda bulundu.

SBB YÖNETİMİNDEN SESSİZLİK VE SORUŞTURMALAR

Anket sonuçlarına göre, sadece lokomotif kabinlerinde değil, aynı zamanda altyapı ve bakım alanlarında da yüksek oranlarda cinsel taciz vakaları yaşanıyor. Kadın çalışan oranının düşük olduğu bu alanlarda, cinsel taciz ve ayrımcılık riskinin daha da yüksek olduğu bildiriliyor.

SBB yönetimi, anketin detaylı sonuçlarını henüz kamuoyuna açıklamadı. SBB Yönetim Kurulu Başkanı Monika Ribar ve CEO Vincent Ducrot, konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapmazken, SBB İnsan Kaynakları Müdürü Markus Jordi, cinsel taciz vakalarının SBB’nin davranış kurallarına tamamen aykırı olduğunu ve kurumun bu tür davranışlara karşı sıfır tolerans gösterdiğini belirtti. Jordi, vakaların titizlikle incelendiğini ve gerekli disiplin önlemlerinin alınacağını vurguladı.

İLERİYE DÖNÜK ADIMLAR VE SIFIR TOLERANS POLİTİKASI

SBB, kurum içindeki cinsel taciz ve ayrımcılık vakalarına karşı daha sıkı önlemler alacağını açıkladı. Şirket, çalışanlarına yönelik daha kapsamlı eğitimler ve bilinçlendirme kampanyaları düzenleyerek, işyerinde güvenli bir çalışma ortamı yaratmayı hedefliyor. SBB yönetimi, cinsel tacize maruz kalan çalışanların haklarını korumak için daha güçlü adımlar atacaklarını belirtti.

#İsviçre #İsviçreninSesi #SBB #CinselTaciz #Ayrımcılık #sexuelleübergriff #schweiz #suisse #svizzera #switzerland #tren #devletdemiryolu #kadın #cinsellik

Haberin Devamını Oku
Reklam

Trendler