Gündem
SONUN BAŞLANGICI: BABA VANGA’NIN 2025 YILI KEHANETLERİ!

Balkanların Nostradamusu olarak bilinen Baba Vanga’nın 2025 yılıyla ilgili birçok kehanette bulunduğu iddia ediliyor. ABD’deki 11 Eylül terör saldırıları, DAEŞ’in ortaya çıkışı, Brexit, Prenses Diana’nın ölümüne dair tahminlerde bulunan ve Barack Obama’nın ABD Başkanı seçilmesini öngören Baba Vanga, 2025 yılını sonun başlangıcı olarak görüyordu.
Ünlü kahin Baba Vanga, 1911’de Bulgaristan’da küçük bir köyde doğdu ve 12 yaşında bir kasırga sırasında görme yetisini kaybetti. Ancak, geleceği görme yeteneğiyle tanınarak kahin olarak ün kazandı. 1996 yılında hayatını kaybetmesine rağmen, her yıl için ortaya çıkan yeni kehanetleri, merakla takip edilmeye devam ediyor. Baba Vanga’nın 2025 yılıyla ilgili kehanetleri ise son derece dikkat çekici.
Baba Vanga’nın 2025 Yılına Dair Öngörüleri
- SONUN BAŞLANGICI: Baba Vanga’ya göre, 2025 yılı Avrupa’da kıta nüfusunu etkileyecek büyük bir çatışmayla başlayacak. Bu çatışma, kıyametle sonuçlanacak olayların ilk adımlarını oluşturacak.
- TELEPATİ GERÇEĞE DÖNÜŞÜYOR: 2025 yılı, insan zihninin sırlarını çözebileceğimiz bir dönem olabilir. Baba Vanga’ya göre, telepati, bilim kurgu dünyasından çıkarak gerçeğe dönüşebilir. Bilim insanlarının, doğrudan iletişim için beyin dalgalarını kullanmanın bir yolunu keşfedeceği öngörülüyor.
- UZAYLI İSTİLASI: Baba Vanga, 2025 yılı içinde dünya dışı yaşamla temas kurulacağını ve bunun, büyük bir spor etkinliği sırasında yaşanacağını öngörmüştür.
- FORMULA 1’DE YENİ BİR ŞAMPİYON: Baba Vanga’nın tahminlerine göre, Lewis Hamilton, 2025 yılında Ferrari ile sekizinci dünya şampiyonluğunu kazanacak.
- LABORATUVARLARDA ORGAN ÜRETİMİ: Ünlü kahin, 2025’te tıbbi bir devrim yaşanacağını ve bilim insanlarının laboratuvarlarda insan organı üretebileceğini öngörüyor. Bu gelişme, organ nakillerinde uzun bekleme sürelerini ve riskli prosedürleri ortadan kaldırabilir.
- GİZEMLİ ENERJİ KAYNAĞI: 2025 yılı içinde bilim insanlarının, doğaüstü görünen yeni bir enerji kaynağı keşfedeceği de Baba Vanga’nın öngörüleri arasında yer alıyor.
DİĞER KEHANETLER
Baba Vanga’nın, 5079 yılına kadar pek çok tarih için yaptığı tahminler şöyle sıralanıyor:
- 2028: Venüs’ün enerji kaynağı olarak keşfi.
- 2033: Buzulların erimesi ve deniz seviyesinin yükselmesi.
- 2076: Komünizmin geri dönüşü.
- 2130: Uzaylılarla ilk temas.
- 2170: Küresel kuraklık.
- 3005: Mars’taki bir uygarlıkla savaş.
- 3797: Dünya’nın yaşanamaz hale gelmesi.
- 5079: Dünya’nın sonu.
Baba Vanga’nın kehanetleri, birçoğu için heyecan verici ve düşündürücü olsa da, doğruluğu kesin olmamakla birlikte merakla takip edilmeye devam ediyor. 2025 yılı, pek çok önemli gelişmenin yaşanacağı bir dönem olabilir.
Gündem
ST. GALLEN’DE KÖPEKLERE YÖNELİK TEHLİKE: CAM KIRIKLARIYLA HAZIRLANMIŞ SOSİS BULUNDU

St. Gallen’de bir köpek sahibi, Gübsensee’nin güneyinde cam kırıklarıyla hazırlanmış bir sosis buldu. Şehir Polisi, bölgede benzer yemlerin olabileceği uyarısında bulunarak hayvan sahiplerini dikkatli olmaya çağırdı.
Polis tarafından yapılan açıklamada, köpek sahibinin tehlikeli maddeyi fark ederek hayvanını son anda kurtardığı belirtildi. Veteriner hekim tarafından yapılan muayenede herhangi bir yaralanma tespit edilmedi.
Yetkililer, köpek sahiplerine şüpheli yiyeceklerle karşılaşmaları halinde derhal polise haber vermeleri çağrısında bulundu.
Gündem
FEDERAL HÜKÜMET, ÇİN’İN GÖZETİM VE BASKI FAALİYETLERİNE KARŞI KORUMA ÖNLEMLERİNİ DEĞERLENDİRİYOR

İsviçre’deki Uygurlar ve Tibetliler, Çin’in gözetim ve baskı uygulamalarına maruz kalıyor. İsviçre Federal Hükümeti, Çin’in bu gruplar üzerindeki transnasyonel baskı uygulamalarını inceleyen bir rapor yayımladı. Bu rapor, Çin’in, İsviçre’deki Tibetli ve Uygur diasporalarını gözetlediğini, toplulukları içinden casuslar yerleştirerek baskı yaptığını ve bu kişilerin gözlemlerini kaydederek tehditlerde bulunduğunu ortaya koyuyor.
Federal Hükümet’in yayımladığı raporda, Çin’in bu tür faaliyetlerini, diplomatik engeller nedeniyle tam anlamıyla cezalandırmanın zor olduğuna dikkat çekildi. Ancak, söz konusu casusluk eylemlerinin hukuki yollarla takip edilebileceği ve hedef alınan kişilerin dikkatli olmaları gerektiği ifade ediliyor. Çin’in istihbarat birimleri, İsviçre’deki Tibetli ve Uygur topluluklarının içindeki bazı bireyleri casus olarak kullanarak, bu grupların faaliyetlerini izliyor. Örneğin, gizli ajanlar, basın mensubu, turist veya öğrenci kılığında topluluklara sızabiliyor.
Hukuki ve Sosyal Zorluklar
Rapor, bu tür gözetim ve baskı faaliyetlerinin, özellikle dijital araçlar ve otoriter devletlerin işbirliğiyle daha karmaşık hale geldiğine dikkat çekiyor. Bu durumun, İsviçre’nin egemenliğini tehdit edebileceği belirtiliyor. Ancak, bu tür faaliyetlerin cezai yaptırımlarla karşılanması için siyasi casusluk gibi suçların kanıtlanması gerektiği ifade ediliyor.
Özel gözetim ve tehditlere karşı, bireylerin sivil yasal yollarla başvurabileceği ancak genellikle tanımadıkları kişilerle ilgili dava açmanın mümkün olmadığı vurgulanıyor. Hükümet ayrıca, hedef alınan kişilerin daha dikkatli olmalarını sağlamak için eğitim ve farkındalık artırma önlemleri öneriyor.
Uygurların Durumu
Raporda, Çin’in Uygur topluluğuna yönelik benzer baskılar uyguladığı da belirtiliyor. Ancak İsviçre’deki Uygur nüfusunun az olması nedeniyle, ülke genellikle bu tür operasyonların geçiş noktası olarak kullanılmakta. Federal Hükümet, bu tür baskılara karşı daha fazla koruma önlemi geliştirilmesi gerektiğini savunuyor. Bu önlemler, hem yerel yetkililer için eğitim ve bilinçlendirme, hem de mağdurlara yönelik destek ve danışmanlık hizmetlerini içeriyor.
Sonuç ve Öneriler
Federal Hükümet, özellikle Tibet ve Uygur toplulukları için Çin’in gözetim faaliyetlerinin artarak devam edeceğini öngörüyor. Hükümet, daha fazla önlem alınması gerektiğini belirterek, transnasyonel baskıya karşı daha etkili çözümler geliştirilmesi gerektiğinin altını çiziyor.
İsviçre’deki 7.500 Tibetli ve 150 Uygur’un güvenliği için önerilen koruma önlemleri, diğer ülkelerdeki benzer baskılara karşı daha geniş çaplı bir stratejinin parçası olarak değerlendirilmektedir. Bu tür baskıların yalnızca Çin tarafından değil, Rusya ve Türkiye gibi diğer ülkeler tarafından da uygulandığı ifade ediliyor.
Gündem
ZÜRİH’TE KADIN SÜNNETİNE KARŞI ÖNLEMLER ARTIRILACAK

Zürich’te bir yıldır hizmet veren ve kadınlara yönelik genital sünnetin önlenmesi konusunda çalışan danışma merkezi, bu alandaki faaliyetlerini genişletmeyi planlıyor. 🩺
ZÜRİH’TE 2900’Ü AŞKIN KADIN TEHLİKE ALTINDA
Zürich kantonunda, 2900’den fazla kadın, genital sünnet nedeniyle ya geçmişte mağdur olmuş ya da bu tehlikeyle karşı karşıya kalmış durumda. Çoğu kadın Afrika, Orta Doğu ve Asya kökenli. Bu durumu engellemeye yönelik çalışmalar, 2012’den bu yana İsviçre’de yasal olarak suç sayılıyor. 🚫👩⚖️
DANIŞMANLIK HİZMETLERİ ARTTIRILACAK
Zürich’teki Ambulatorium Kanonengasse’deki sağlık hizmeti, kadınlar, kız çocukları ve ailelerine ücretsiz danışmanlık veriyor. Hizmet, özellikle illegal genital sünnete karşı farkındalık yaratmayı ve aileleri eğitmeyi amaçlıyor. Geçtiğimiz yıl 25 önleyici etkinlik düzenlendi. 🎓💬
Sağlık Bakanı’ndan Önemli Aksiyon
Zürich sağlık direktörü Natalie Rickli (SVP), kadınları ve kızları bu tür uygulamalardan korumak için büyük çaba sarf ediyor. Rickli, geçmişte, Ulusal Konsey’de bu konuda daha fazla önlem alınmasını talep etmişti. 👩⚖️🛡️
-
E-Dergi12 ay önce
İsviçre’nin Sesi Şubat 2024
-
Ekonomi11 ay önce
İsviçre’de Maaş Dengesi: Ortalama bir Kişinin Maaşı 6788 CHF
-
Yaşam10 ay önce
Kıskanç Kaynana Belirtileri: Gözden Kaçırmamanız Gereken 10 İşaret
-
İsviçre12 ay önce
Dünyanın En İyi Sağlık Kurumları: İlk 250 Hastane Sıralamasında İsviçre’den 10 Hastane
-
Gündem3 ay önce
ERDOĞAN KARŞITI PAYLAŞIMLARI SIĞINMA BAŞVURUSUNDA HAKLI GEREKÇE OLARAK GÖRÜLMEDİ
-
Dünya3 ay önce
META’NIN COVİD-19 AŞILARIYLA İLGİLİ YANILTICI BİLGİ KARARI: İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KISITLIYOR MU?
-
Gündem3 ay önce
TÜRKİYE’DEN GELEN SIĞINMA BAŞVURULARINA GETİRİLEN SERT UYGULAMALARA TEPKİ
-
Kültür Sanat1 yıl önce
Ferdi Tayfur’un Mücadele Dolu Hikayesi: Şeker Hastalığı ve Organ Nakli