İsviçre
MEDİKAL EĞİTİMİ YURTDIŞINDA ALAN İSVİÇRELİLER: ÜLKE, BÜYÜK EĞİTİM HARCAMALARINDAN TASARRUF EDİYOR

İSVİÇRE’NİN YURTDIŞINDA EĞİTİM ALAN SAĞLIK PERSONELİNE YAPTIĞI YATIRIM VE KOHESİYON ÖDEMELERİ ÜZERİNE YENİ BİR BAKIŞ
İsviçre, Avrupa Birliği ülkelerinde büyük maliyetlerle eğitim gören uzmanlardan ciddi şekilde faydalanıyor. Özellikle tıp eğitimi alanında, İsviçre’deki yerel eğitim kapasitesi yetersizken, yabancı ülkelerde eğitim gören öğrenciler, sağlık alanındaki personel açığını kapatmak adına önemli bir rol oynuyor. Bu durum, AB ile yapılan Kohesyon Ödemeleri tartışmasını da yeni bir ışık altında incelenmesine neden oldu.
Tıp Eğitimi Yurt Dışında: Bir Deneyim, Bir Maliyet
İsviçre, her yıl yaklaşık 1200 tıp öğrencisi mezun ederken, bu sayının ülke ihtiyacını karşılamada yetersiz kaldığına dair güçlü bir görüş var. Örneğin, yalnızca Romanya’daki Cluj-Napoca Üniversitesi’nde 122 İsviçreli tıp öğrencisi eğitim görüyor. Ayrıca diğer doğu Avrupa ülkelerinde de yüzlerce İsviçreli öğrenci mevcut. 2023 verilerine göre, İsviçre hükümeti 3364 yabancı diplomalı kişiyi tanıdı.
Bunun üzerine, Sosyalist Parti (SP) Başkan Yardımcısı Cédric Wermuth, hükümete bir soru önergesi sundu ve 2002 yılından itibaren yurtdışında tıp eğitimi alan İsviçreli vatandaşların sayısını ve şu an hangi profesyonellerin İsviçre’de çalıştığını sordu. Wermuth ayrıca, “Bu doktorların İsviçre’de eğitim almasının maliyeti ne olurdu?” diye de ekledi.
Kohesyon Ödemeleri Üzerine Tartışmalar
Wermuth’ün açıklamaları, İsviçre’nin AB’ye yaptığı yıllık 350 milyon franklık Kohesyon ödemelerini yeniden gündeme getirdi. Bu ödemeler, Avrupa’da kalkınmaya katkı sağlamak ve demokrasi ile istikrarı teşvik etmek için kullanılacak. Ancak, bazı eleştirmenler bu ödemelerin fazla olduğunu savunuyor. Bu eleştiriler, İsviçre’nin AB ile olan ticaretinde negatif bir denge olduğunu, yani İsviçre’nin AB’den daha az kazandığını ve bu nedenle ödemelerin aşırı olduğunu iddia ediyor.
Wermuth, bu ödemelerin eğitim maliyetlerini dengelemek için kullanılamayacağını belirtiyor. Ancak, Kohesyon ödemelerinin Avrupa’daki demokratik ve gelişimsel projelere destek sağladığını kabul ediyor.
Eğitim Yatırımı ve Zayıf Ülkelerin Durumu
Yüksek nitelikli iş gücünün İsviçre’ye çekilmesi, ülkedeki eğitim maliyetlerinin düşmesini sağlıyor. UBS’nin 2014 tarihli bir raporunda, İsviçre’nin her yıl 6 ila 9 milyar frank arasında eğitim maliyeti tasarrufu sağladığı öngörülüyor. Bu tasarruflar, daha çok AB ülkelerinden gelen yüksek nitelikli göçmen iş gücü ile elde ediliyor.
Wermuth, bu durumu şu şekilde açıklıyor: “İsviçre’nin yüksek nitelikli iş gücü ithalatı, daha zengin ülkelerin fakir ülkelere olan eğitim yükümlülüklerinden kaçmasına yol açıyor. Bu sistem, en zayıf ülkelerde sağlık personeli açığı yaratıyor ve bunlar dünya genelinde en fazla ihtiyaç duyan ülkeler.”
Sağlık Alanında Yatırımlar ve Reform Talepleri
Wermuth’e göre, İsviçre’nin öncelikli hedefi sağlık sektöründe daha fazla eğitim yatırımı yapmak ve iş gücü koşullarını iyileştirmektir. Şu anda, özellikle sağlık alanındaki mesleklerde, daha cazip çalışma koşullarına ihtiyaç vardır. Bu bağlamda, “Bakım İnisiyatifi”nin hayata geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Wermuth, ancak reformların hala yavaş ilerlediğini belirtiyor.
Sonuç olarak, İsviçre, yurtdışında eğitim gören tıp öğrencileri sayesinde sağlık personeli ihtiyacını karşılamaya devam ederken, eğitim masraflarını önemli ölçüde düşürüyor. Bununla birlikte, bu durum, özellikle en yoksul ülkelerde sağlık personeli eksikliği yaratıyor ve İsviçre’nin bu eğitim tasarruflarının nasıl kullanıldığı, gelecekteki politikaların şekillenmesinde kritik bir rol oynayacak.
İsviçre
İsviçre-Türkiye Dostluğunun 100’üncü Yılında Gençler İstanbul’da Tarih ve Kültürle Buluştu

İSTANBUL – İsviçre ile Türkiye arasındaki dostluğun asırlık yolculuğu, 23-27 Haziran tarihlerinde düzenlenen özel bir kültür değişim programıyla yeni bir sayfa açtı. Baden Kantonsschule’den beşi İsviçreli, dördü Türk toplam dokuz lise öğrencisi, İsviçre Türk Toplumu (İTT) Eğitim Komisyonu Başkanı Ayla Yanık Tüzel rehberliğinde İstanbul’da tarih, sanat ve diplomasi ekseninde yoğun bir gezi programı gerçekleştirdi.
Program, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) ile Türk Hava Yolları (THY) başta olmak üzere Aydeniz Reisen, Bern Büyükelçiliği ve T.C. Zürih Başkonsolosluğu’nun destekleriyle hayat buldu.
Altı Gün, Bir Şehir, Sayısız Deneyim
- 1. Gün | Galata’da Karşılama: Geleneksel İstanbul yemekleriyle açılış.
- 2. Gün | Tarihin İzinde: Dikilitaş ve Yerebatan Sarnıcı’nın ardından Kapalıçarşı turu.
- 3. Gün | Medeniyet Mirası: Ayasofya ve Sultanahmet Camii’nden Topkapı Sarayı’na; Arkeoloji Müzesi ile İslam Bilim ve Teknoloji Müzesi’nde interaktif keşifler.
- 4. Gün | Diplomasi ve Şehir Yürüyüşü: İstiklal Caddesi gezisi sonrası öğrenciler, Levent’teki İsviçre İstanbul Başkonsolosluğunda Başkonsolos Philippe Brandt, yardımcısı Roland Meier ve Kültür Sorumlusu Eylem Demirkol ile buluştu. Akşam onurlarına verilen yemekte iki ülke arasındaki kültürel iş birlikleri ele alındı.
- 5. Gün | Boğazda Veda: Boğaz turu eşliğinde panoramik İstanbul manzarası.
- 6. Gün | Dönüş: Katılımcılar Zürih’e hareket etti.
“Gençlerin Aidiyetini Pekiştirdik”
Etkinliği değerlendiren Ayla Yanık Tüzel, “Bu program yalnızca İstanbul’u gezmekten ibaret değildi; öğrencilerimizin kültürel bilinç, tarihsel bağ ve dostluk duygusunu canlı tutmayı amaçladık. Destek veren tüm kurumlara gönülden teşekkür ediyorum,” dedi.
Katılımcı gençler, 23 Mayıs’ta öğrendikleri Türk halk oyunlarıyla program boyunca renkli gösteriler sergileyerek kültürel etkileşime katkı sağladı.
Destekleyen Kuruluşlar
YTB • THY • Aydeniz Reisen • Bern Büyükelçiliği • T.C. Zürih Başkonsolosluğu










Deutsch – Almanca
İsviçre
LUZERN’DE TURİSTLERE ZAMLI KONAKLAMA ÜCRETİ: KİŞİ BAŞI 1.10 FRANK ÖDENECEK

✍️ Cemil Baysal
İsviçre’nin en çok ziyaret edilen kentlerinden Luzern, turist sayısında rekorlar kırarken bu yoğunluğun şehre olan etkileri de giderek daha fazla hissediliyor. Luzern Kantonu, artan turist akınına karşılık 2026 yılından itibaren turist vergisi (Kurtaxe) tarifesinde önemli bir artışa gitmeye hazırlanıyor.
📊 Rekorlar ve Yeni Hedefler
2024 yılında 2,4 milyon geceleme ile tarihi bir rekor kıran Luzern, 2025’te de benzer bir eğilim bekliyor. Pandemi sonrası yeniden hareketlenen turizm, hem otelcilik hem de yerel esnaf için sevindirici gelişmeler sunsa da, şehir sakinleri için özellikle yaz aylarında kitlesel turizmin olumsuz etkileri rahatsız edici boyutlara ulaşıyor.
💰 Kurtaxe 2026’dan İtibaren İki Katına Çıkacak
Luzern Kantonu, hazırladığı yeni turizm yasasıyla birlikte turizm vergisini kişi başı gecelik 50 Rappen’den 1.10 Frank’a çıkarmayı planlıyor. Amaç; sürdürülebilir turizm politikaları için ek kaynak yaratmak. Bu artışla kantonun yıllık 1,3 milyon Frank ek gelir elde etmesi bekleniyor.
Yeni yasa, aynı zamanda dijital dönüşüm ve sürdürülebilirlik gibi alanlara da odaklanıyor. Bu sayede Luzern’in uluslararası alandaki cazibesini koruyarak daha planlı bir turizm yapısı hedefleniyor.
🗣️ Yetkililerden Açıklama
Kanton hükümetinde görevli FDP’li bakan Fabian Peter, Luzerner Zeitung’a yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Luzern’in turizmi, kantonumuzun yaşam ve ekonomi koşullarını yansıtan bir vitrin görevi görüyor. Yeni düzenlemelerle bu gücü sürdürülebilir şekilde korumayı amaçlıyoruz.”
🇨🇭 İsviçre Genelinde Durum Nasıl?
Luzern’in 1.10 Frank’lık yeni tarifesi, İsviçre genelinde hâlâ orta seviyede sayılıyor. Örneğin:
- Montreux’de gecelik Kurtaxe: 7 Frank
- Bazı diğer tatil beldelerinde: 3 Frank ve üzeri
🚐 Aşırı Turizm Sorunu Sürüyor
Ancak yeni vergi artışı, Luzern’deki aşırı turizm sorununu tek başına çözmeye yetmeyecek gibi görünüyor. 2024 yazında bazı turistler otel bulamayınca kamuya ait otoparklarda geceledi. Benzer sıkıntılar diğer turistik kantonlarda da yaşanıyor. Her bölge farklı önlemler geliştirerek soruna çözüm arıyor.

İsviçre
YAS-I MUHARREM’DE GÖNÜLLER BİR OLDU

OKUMA SÜRESİ: 4 DAKİKA
DİETIKON’DA İLK KEZ DÜZENLENEN MUHARREM BULUŞMASI DAYANIŞMA VE KARDEŞLİĞE SAHNE OLDU
İsviçre Türk Toplumu (İTT) tarafından Dietikon’da ilk kez düzenlenen Yas-ı Muharrem ve 12. Gün lokması programı, Alevi toplumu ile Türk toplumunun farklı kesimlerini ortak bir duygu ikliminde bir araya getirdi.
Etkinliğe T.C. Bern Büyükelçisi Şebnem İncesu, T.C. Zürih Başkonsolosu Büyükelçi Fazlı Çorman, Din Hizmetleri Müşavir Vekili Bilal Yıldız, Alevi kanaat önderleri i dernek temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Kerbela olayının derin manevi anlamı etrafında şekillenen program, Alevi ve Sünni toplum temsilcilerinin aynı sofrada buluştuğu anlamlı bir dayanışma örneği sundu. Katılımcılar, bu özel günü “tarihi bir ilk” olarak nitelendirdi.
ALEVİ İNANCINDA 12. GÜNÜN DERİNLİĞİ: YASIN SONU, UMUDUN BAŞLANGICI
Dr. Ali Arif Özzeybek ve Doç. Dr. Ilgar Baharlu, Alevi inanç geleneğinde 12. günün taşıdığı sembolik ve manevi anlamları paylaştı.
📌 Kerbela’dan Dirilişe: Muharrem orucunun son günü olan 12. gün, sadece bir yasın sonu değil, aynı zamanda birlik ve paylaşımın başlangıcı olarak görülüyor. Bu gün, lokmaların paylaşıldığı, acının umutla harmanlandığı özel bir zaman dilimini ifade ediyor.
📌 On İki İmam’a Vefa: Her gün bir imamı anmak suretiyle sürdürülen 12 günlük yas sürecinde, son gün İmam Mehdi’ye varan bir manevi yolculuk tamamlanıyor.
📌 Toplumsal Barışın Lokması: Doç. Dr. Baharlu, bu günün sadece bir inanç ritüeli değil, aynı zamanda toplumsal dayanışmanın ifadesi olduğunu belirtti: “Bu lokma sadece karın doyurmaz; birlik, barış ve arınma niyetidir.”
Ayrıca, bu yas sürecinde düğün yapılmaz, eğlenceler düzenlenmez. Alevi toplumu bu dönemde yas tutar, eğlenceden uzak durur ve genellikle siyah renkte kıyafetler tercih ederek matem havasını toplumsal olarak da yansıtır.
KONUŞMALARDA DİKKAT ÇEKEN ORTAK MESAJ: “BİRLİĞİMİZ BU SOFRALARDA PEKİŞİR”
Suat Şahin – İTT Genel Başkanı
“Kerbela’daki susuzluk, insanlığın vicdanında yankılanan bir çağrıdır. Bugün burada farklılıklarımızla değil, ortak insanlığımızla bir aradayız.”
Bilal Yıldız – Din Hizmetleri Müşavir Vekili
“Ehlibeyt sevgisi, siyaset üstüdür. Bu sevgiyi kullanmadan, temiz tutarak yaşatmak bizim inancımıza saygımızdır.”
Fazlı Çorman – Zürih Başkonsolosu
“Bu sofralar sadece yemek değil; birbirimizi anlamanın, duymadığımızı duymanın yollarıdır.”
Şebnem İncesu – Bern Büyükelçisi
“Muharrem ayı bize acıyı hatırlatırken aynı zamanda birlikte iyileşmeyi de öğretir. Bu buluşma, İsviçre’de toplumsal uyumun güçlü bir göstergesidir.”
BİRLİKTE YENİ BİR GELENEK BAŞLADI
Etkinlik boyunca farklı inanç ve kültürden bireylerin aynı masa etrafında toplanması, İsviçre’de bugüne kadar benzer nitelikte bir buluşmanın eksikliğini de gözler önüne serdi. Katılımcılar, bu etkinliğin gelenekselleştirilmesi gerektiğini vurgularken, duydukları memnuniyeti şu sözlerle ifade ettiler:
🗣️ “İlk kez böyle bir ortamda buluştuk. Farklılıklarımızı konu etmeden, ortak acımızla kenetlendik. Bu, toplumun her kesimi için umut verici.”
Mus-Et’in özenle hazırladığı iftar yemeğinde, 12. gün orucu lokmalarla ve dualarla açıldı.
Geceye damgasını vuran; dostluk, kardeşlik ve paylaşma duygusuydu.
Katılımcılar, bu anlamlı birlikteliği mümkün kılan İTT’ye içten teşekkürlerini sundu.
İTT’nin öncülüğünde gerçekleşen bu anlamlı buluşma, sadece bugünü değil, geleceği de şekillendirecek ortak bir hafızaya zemin hazırladı.


Fazlı Çorman – Zürih Başkonsolosu

Suat Şahin – İTT Genel Başkanı

Dr. Ali Arif Özzeybek ve Doç. Dr. Ilgar Baharlu




-
E-Dergi1 yıl önce
İsviçre’nin Sesi Şubat 2024
-
Ekonomi1 yıl önce
İsviçre’de Maaş Dengesi: Ortalama bir Kişinin Maaşı 6788 CHF
-
İsviçre1 yıl önce
Dünyanın En İyi Sağlık Kurumları: İlk 250 Hastane Sıralamasında İsviçre’den 10 Hastane
-
Yaşam1 yıl önce
Kıskanç Kaynana Belirtileri: Gözden Kaçırmamanız Gereken 10 İşaret
-
Gündem8 ay önce
ERDOĞAN KARŞITI PAYLAŞIMLARI SIĞINMA BAŞVURUSUNDA HAKLI GEREKÇE OLARAK GÖRÜLMEDİ
-
Dünya8 ay önce
META’NIN COVİD-19 AŞILARIYLA İLGİLİ YANILTICI BİLGİ KARARI: İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KISITLIYOR MU?
-
Gündem6 ay önce
TELEGRAM’DA ŞOK EDEN GRUPLAR: TECAVÜZ AĞLARI VE K.O. DAMLALARI
-
Gündem8 ay önce
TÜRKİYE’DEN GELEN SIĞINMA BAŞVURULARINA GETİRİLEN SERT UYGULAMALARA TEPKİ