Gündem
Luzern’de Maske Muafiyeti Düzenleyen Doktor Beraat Etti
Luzern’de pandemi döneminde sahte maske muafiyeti düzenlediği iddiasıyla yargılanan bir doktor beraat etti. Hochdorf Bölge Mahkemesi, düzenlenen belgelerin gerçek dışı olduğunu kanıtlayan yeterli delil bulunmadığına karar verdi.
Mahkeme: Sahte Tıbbi Rapor İçin Delil Yok
56 yaşındaki Alman doktor, pandemi sırasında sahte tıbbi raporlar düzenlemekle suçlanmıştı. Savcılık, 50 günlük hapis cezası ile günde 200 frank para cezası ve 2500 franklık ek para cezası talep etmişti. Ancak mahkeme, bu iddiaları destekleyecek yeterli delilin bulunmadığını belirterek doktorun suçsuz olduğuna hükmetti.
Pandemi Önlemlerinin Sert Eleştirmeni
Ebikon’da muayenehanesi bulunan doktor, pandemi önlemlerine yönelik sert eleştirileriyle tanınıyor. Kendi ifadesine göre, bu tutumu nedeniyle dört kez mahkemeye çıkarıldı. Luzern Kantonu, 2021 yılında doktorun meslek icra yetkisini geçici olarak geri almıştı.
Mahkemeye Yoğun İlgi
23 Ağustos’ta görülen duruşmaya, doktorun destekçileri ve pandemi önlemlerinin eleştirmenlerinden oluşan yüzlerce kişi katıldı. Bu durum, pandemiye ilişkin tartışmaların ve bu süreçteki uygulamalara yönelik toplumdaki hassasiyeti bir kez daha gözler önüne serdi.
Beraat kararı, İsviçre’de pandemi politikaları ve bu politikalara muhalif olan doktorlarla ilgili hukuki süreçlerdeki önemli gelişmelerden biri olarak kayıtlara geçti.
#LuzernBeraat #PandemiÖnlemleri #MaskeMuafiyeti #Hukuk #İsviçre #schweiz #suisse #svizzera #haber #isviçrehaberleri #sağlık #Hochdorf
Gündem
GENÇ ANNE ÇARESİZ: NİŞANLISI SINIR DIŞI EDİLME TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYA
Effretikon ZH’de yaşayan 31 yaşındaki Samira Mahmud’un hayatı, nişanlısı Abdelghafour Chadi’nin sınır dışı edilme tehlikesiyle alt üst oldu. Çiftin birkaç hafta önce dünyaya gelen oğulları Elyas, babasını yalnızca bir kez görebildi. Ancak İsviçre Göçmenlik Dairesi SEM, çocuğun babası Chadi’nin ülkede kalmasına sıcak bakmıyor.
“Beni hamileyken yalnız bıraktılar”
Samira Mahmud, nişanlısı Abdelghafour Chadi’nin Ağustos ayının sonunda, polis tarafından gözaltına alındığını ve Bern Moutier”deki sınır dışı etme gözaltı merkezine götürüldüğünü ifade etti. O sırada hamileliğinin son haftalarında olan genç kadın, birkaç hafta sonra oğlunu tek başına dünyaya getirdi. “Doğum için dahi kısa bir süreliğine izin verilmedi,” diyen Mahmud, yaşadıkları karşısında çaresizliğini dile getirdi.
15 Yıldır İsviçre’de Kaçak Yaşam
34 yaşındaki Abdelghafour Chadi, 15 yıldır İsviçre’de belgesiz yani oturumsuz kaçak bir şekilde yaşıyor. Ancak bu sürecin 8 yılını, bir cinayete teşebbüs suçundan dolayı hapiste geçirdi. Mahmud, nişanlısının cezasını çektiğini ve geçmişten ders aldığını belirtiyor: “O artık farklı bir insan. Ailesi için burada kalmak ve sorumluluklarını yerine getirmek istiyor.”
Aileyi Birleştirme Çabası
Çift, İsviçre yasaları nedeniyle evlenemedi. Göçmenlik Dairesi SEM, Chadi’ye kısa süreli geçici oturma izni vermeyi reddetti. Mahmud, sosyal medya üzerinden başlattığı kampanya ile yetkililere sesleniyor: “Oğlumuz babasız büyümemeli. Ailemizin bu yılbaşı bir arada olması için bir mucizeye ihtiyacımız var.”
Chadi’den Duygusal Mektup
Chadi, sınır dışı merkezinden bir mektup yazarak yaşadığı durumu paylaştı: “Kalbim kırık ve ruhum yas içinde. Ailemi elimden aldılar. Tek isteğim huzur ve adalet.”
Göçmenlik Bürosunun Tavrı Sert
Bern Göçmenlik Bürosu, Chadi’nin sınır dışı edilmesinin, ağır suç geçmişi ve kaçma riski göz önüne alındığında haklı olduğunu savunuyor. Mahmud’un bu ilişkinin başından beri risklerin farkında olması gerektiği belirtiliyor. Yetkililer, “Çocuğun doğumu babasının oturum almasını haklı çıkarmaz ya da bu durumu değiştirmez,” açıklamasında bulundu ve ekledi: Chadi, ancak İsviçre’den ayrılmaya ülkeyi kesin terketmeye hazır olduğunu beyan ederse sınır dışı merkezinden serbest bırakılacaktır.
“Marakeş’te Yeni Bir Hayat Mümkün mü?”
Chadi, memleketine dönmeyi kesin bir şekilde reddediyor. Marakeş’te ailesini kaybeden Chadi, depremler sonrası yaşanacak bir yerinin olmadığını belirtiyor. Çocuğun annesi Mahmud ise, Kuzey Afrika’da bir yaşamın kendisi için mümkün olmadığını dile getiriyor: “Kimse beni buna zorlayamaz.”
Bu trajik hikaye, ailelerin göçmenlik politikaları ile sınavını ve insani duyguların gölgesinde alınan kararları bir kez daha gündeme taşıyor.
Gündem
HER BEŞ KADINDAN BİRİ GÜZELLİK İÇİN ÖMÜRLERİNDEN VAZGEÇMEYE HAZIR
Küresel Araştırma: Kadınlar Üzerindeki Güzellik Baskısı ve Bedeli
Dove tarafından yapılan bir küresel araştırma, kadınların güzellik standartlarına uyum sağlamak için nelere katlanabileceğini gözler önüne serdi. Araştırmaya göre, her beş kadından biri “ideal güzellik” anlayışına ulaşabilmek için ömründen beş yıl feragat etmeye hazır. Özellikle 18-24 yaş arası genç kadınların yarısı, güzellik uğruna bir yıl veya daha fazlasını kaybetmeyi göze alıyor.
Araştırma, 10-84 yaş aralığında 33 binden fazla kişiyle gerçekleştirilirken, kadınların kendi görünümleri, güzellik standartları ve bu standartların dayatıldığı güzellik endüstrisiyle ilgili tutumları detaylı bir şekilde incelendi.
GÜZELLİĞİN YÜKSEK BEDELİ
Araştırmaya katılan kadınların %61’i, toplumda “güzel” kabul edilen kişilerin daha fazla fırsata sahip olduğunu düşünüyor. Bu oran, 2004 yılındaki benzer bir çalışmada %46’ydı. Katılımcılar arasında her beş kadından biri, güzellik standartlarına uymak için hayalindeki işinden bile vazgeçebileceğini belirtti. Ayrıca, genç kadınların %30’u daha iyi bir görünüme sahip olmak uğruna okulda aldıkları yüksek notlardan vazgeçmeyi kabul ediyor.
Kadınların güzellik harcamaları da bu baskıyı ortaya koyuyor. Her 10 kadından biri güzellik ürünlerine yiyecek masraflarından daha fazla bütçe ayırırken, üç kadından biri dışarıda eğlenmek yerine bu harcamalara öncelik tanıyor.
BATILI GÜZELLİK STANDARTLARI VE ETKİLERİ
Araştırma, güzellik algısının hala büyük ölçüde Batı merkezli olduğunu gösteriyor. Çoğu kadın, “sağlıklı, genç, zayıf ve kıvrımlı” olmanın ideal güzellik ölçütleri arasında yer aldığını düşünüyor. Ancak etnik kökenli kadınlar bu standartlardan daha farklı şekillerde etkileniyor. Örneğin, “Woman of Colour” olarak tanımlanan kadınların %50’ye yakını daha açık bir ten rengine sahip olmayı arzularken, bu oran beyaz kadınlar arasında çok daha düşük.
Cilt beyazlatıcı ürünlerin küresel pazar büyüklüğü de bu baskının bir göstergesi. 2022 yılında bu ürünlerin toplam pazar değeri 9,9 milyar dolara ulaşırken, 2030 yılına kadar bu rakamın 14,57 milyar dolara çıkması bekleniyor.
YAŞLI KADINLARIN GÖRÜNMEZLİĞİ
Yaşlı kadınlar, güzellik algısı karşısında daha büyük bir dışlanma yaşıyor. Reklam ve medya sektöründe yaşlı kadınların temsili oldukça düşük. Bu durum, anti-aging ürünlerine olan talebin büyümesiyle de kendini gösteriyor. 2021 yılında bu ürünlerin toplam pazar değeri 62 milyar dolarken, 2027 yılında bu rakamın 93 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor.
REKLAM VE SOSYAL MEDYA BASKISI
Kadınların %73’ü, reklamların gerçekçi olmayan güzellik standartları yarattığını ifade ediyor. Özellikle sosyal medya, bu baskıyı artıran en önemli unsurlardan biri. Araştırmaya göre, kadınların üçte ikisi sosyal medyanın belirli bir görünüme sahip olma baskısını artırdığını düşünüyor. Ayrıca, kadınların %35’i sosyal medyada gördüklerinden dolayı görünüşlerini değiştirme ihtiyacı hissettiklerini belirtiyor.
KENDİNE GÜVEN VE KABUL GÖRÜYOR
Tüm bu baskılara rağmen olumlu gelişmeler de var. Kadınların %74’ü, her yaşta güzel olunabileceğine inanıyor. %69’u ise farklı vücut tiplerinin de güzel olabileceğini düşünüyor. Genç kızlar arasında ise kendine güvenin arttığı görülüyor. Araştırma, gençlerin aynaya baktıklarında kendilerini daha az eleştirdiğini ve daha olumlu hissettiğini ortaya koyuyor.
Kadınların geleceğe dair umutlu oldukları da belirtiliyor. Gençler, herkesin vücut tipi, etnik köken veya cinsiyet fark etmeksizin eşit fırsatlara sahip olduğu bir dünyada yaşamayı hayal ediyor.
Bu araştırma, güzellik baskısının hala güçlü olduğunu ama kadınların kendi değerlerini keşfetmeye ve daha geniş bir güzellik anlayışını benimsemeye başladığını gösteriyor.
Gündem
UNIHOCKEY-ANTRENÖRÜ GENÇ KIZ OYUNCULARI CİNSEL OLARAK TACİZ ETTİ – VE HÂLÂ ANTRENÖRLÜĞE DEVAM EDİYOR
Unihockey Antrenörü, Genç Kızları Cinsel Olarak Taciz Ediyor – Ancak Hâlâ Antrenörlük Yapmaya Devam Ediyor
Cinsel taciz suçundan St. Gallen kantonunda mahkûm olan bir Unihockey antrenörü, 15 yaşındaki bir kızı taciz etmesine rağmen hala antrenörlük yapmaya devam ediyor.
15 Yaşındaki Kızla Olan Olay:
Antrenör, 15 yaşındaki bir kıza, “Sana çıplak fotoğraf gönderebilir miyim?” diye bir soru yöneltti. Bu soru, cinsel taciz olarak kabul edildi ve antrenör, bu suçtan dolayı cezalandırıldı. Ceza, bu hafta başında kesinleşti.
Başka Taciz İddiaları:
Bir diğer kadın, gazeteye verdiği röportajda antrenörün kendisine bir çıplak fotoğraf gönderdiğini iddia etti. Ancak bu kadının, olayla ilgili şikayette bulunmadığı belirtildi.
Taciz Fotoğrafı:
Bu 20 yaşındaki kadın, yıllar önce antrenörün takımında yer almış. Aralarındaki iletişim kesilmiş olsa da, bu yılın başlarında antrenör, gece yarısı ona mesaj atarak çıplak fotoğraf gönderip gönderemeyeceğini sormuş. Kadın bu soruyu reddetmiş olmasına rağmen, ertesi gün antrenör ona Snapchat üzerinden bir fotoğraf göndermiş. Fotoğrafta, antrenör çıplak ve cinsel organı üzerinde küçük bir sansür çubuğu var. Fotoğrafın yanında, gülme emojisiyle birlikte “Tamam, çıplak fotoğraf iyi bir fikir değildi, özür dilerim. Bunu göndermiyorum” yazıyordu. Kadın, fotoğrafı bir arkadaşının telefonuyla çekmiş.
Birkaç hafta sonra, antrenör kadına tekrar bir fotoğraf göndermiş. Bu fotoğrafın antrenörün cinsel organını gösterdiği iddia ediliyor. Kadın, suç duyurusunda bulunmak istese de, delillerin yetersiz olduğunu ve isminin antrenöre ifşa edilmesini istemediğini belirterek şikâyet etmeme kararı almış.
Antrenör Hâlâ Çalışmaya Devam Ediyor:
Antrenör, EFS United kulübünde çalışmaya devam ediyor. Kulüp, bu olaydan önce antrenörle sözleşme imzaladıklarını ve Swiss Sport Integrity Vakfı’nın bu konuda herhangi bir işten çıkarma veya görevden alma talimatı vermediğini belirtti. Kulüp yetkilileri, “Antrenör, kulübümüzde hala iyi bir iş çıkartıyor ve profesyonel bir şekilde görevini sürdürüyor.” açıklamasında bulundu.
Antrenör, kulüpteki görevine devam ederken, Unihockey St. Gallen-Glarus-Appenzell bölgesindeki yetkililer de olaya ilişkin herhangi bir açıklama yapmadılar.
Toplumda Tepkiler ve Talep:
Bu olay, özellikle genç sporcuların güvenliğiyle ilgili endişeleri artırmış durumda. Tacize uğrayan 20 yaşındaki kadın, anonim olarak medyaya konuşarak, antrenörün daha fazla çocukla çalışmasını engellemeyi amaçladığını dile getirdi. “Ona bir süreliğine antrenörlük yapma yasağı getirilmeli,” diyerek, başkalarının mağdur olmasını önlemek istediğini belirtti. Kadın, bu açıklamayı yaparak, sadece kendisiyle sınırlı kalmayan bir mücadele başlattığını ifade etti.
Savcılığın Açıklaması:
St. Gallen Savcılığı, antrenöre yönelik herhangi bir geçici görevden alım kararı almadığını ancak yalnız başına antrenman yapma yasağı getirildiğini duyurdu. Bu kısıtlamanın, antrenörün takım üyeleriyle yalnız başına etkileşimde bulunmaması adına alınmış bir önlem olduğu vurgulandı.
Bu gelişmelerin ardından, kulübün ve spor camiasının nasıl bir adım atacağı merak konusu oldu. Kamuoyu, suçlu bulunan bir antrenörün hala çocuklarla çalışmasına izin verilmesini sorgularken, yetkililerin ve kulübün bu konuda daha sorumlu bir tutum sergileyip sergilemeyeceği bekleniyor.
-
E-Dergi10 ay önce
İsviçre’nin Sesi Şubat 2024
-
Ekonomi9 ay önce
İsviçre’de Maaş Dengesi: Ortalama bir Kişinin Maaşı 6788 CHF
-
Yaşam8 ay önce
Kıskanç Kaynana Belirtileri: Gözden Kaçırmamanız Gereken 10 İşaret
-
İsviçre10 ay önce
Dünyanın En İyi Sağlık Kurumları: İlk 250 Hastane Sıralamasında İsviçre’den 10 Hastane
-
Dünya4 hafta önce
META’NIN COVİD-19 AŞILARIYLA İLGİLİ YANILTICI BİLGİ KARARI: İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KISITLIYOR MU?
-
Gündem3 ay önce
HÄGENDORF’TA TÜRKÇE “SİZ BENİ YAKTINIZ SİZ!” DİYE BAĞIRDIĞI DUYULAN ADAM KENDİNİ YAKTI: DURUMU AĞIR, HELİKOPTERLE HASTANEYE KALDIRILDI
-
Gündem4 hafta önce
ERDOĞAN KARŞITI PAYLAŞIMLARI SIĞINMA BAŞVURUSUNDA HAKLI GEREKÇE OLARAK GÖRÜLMEDİ
-
Gündem10 ay önce
İsviçre’nin Sesi Yankılanıyor…