Sağlık
KIZ ÇOCUKLARINDA ERKEN REGL: NEDENLERİ VE ETKİLERİ

Yeni araştırmalar, kız çocuklarının ilk regl yaşının giderek daha erkene kaydığını ortaya koyuyor. ABD’de yapılan çalışmalara göre, bundan 100 yıl önceye kıyasla kız çocukları yaklaşık dört yıl daha erken adet görmeye başlıyor. Uzmanlar, bu durumun nedenleri arasında çevresel faktörler, beslenme alışkanlıkları ve hava kirliliğini işaret ediyor.
ERKEN ERGENLİĞİN NEDENLERİ
Bilim insanları, ergenlik belirtilerinin – ilk regl ve meme gelişimi gibi – giderek daha erken yaşlarda görülmesini dikkatle inceliyor. Araştırmalar, özellikle çevresel toksinler ve hormonları etkileyen kimyasalların (endokrin bozucular) bu süreçte rol oynadığını öne sürüyor. Hava kirliliği, bu kimyasalların yayılmasında önemli bir etken olarak öne çıkıyor.
1950-1969 yıllarında doğan kız çocukları genellikle 12,5 yaşında adet görmeye başlarken, 2000’li yıllarda bu yaş ortalaması 11,9’a düştü. Küçük yaşlarda görülen ergenlik belirtileri, çocukların psikolojik ve fiziksel sağlığı üzerinde önemli etkiler bırakabilir.
UZMANLAR NE DİYOR?
Uzmanlar, erken regl yaşının ilerleyen dönemlerde obezite, diyabet ve meme kanseri gibi sağlık sorunlarıyla bağlantılı olabileceğini belirtiyor. Ayrıca, ergenlik yaşının erkene kayması, çocukların sosyal ve duygusal gelişimini de etkileyebilir.
NASIL ÖNLEM ALINABİLİR?
Erken ergenlik eğiliminin önüne geçmek için uzmanlar, şu önerileri sunuyor:
- Çocukların sağlıklı ve dengeli beslenmesi sağlanmalı.
- Çevresel toksinlere maruziyet azaltılmalı.
- Düzenli fiziksel aktivite teşvik edilmeli.
- Hava kirliliğini azaltmaya yönelik politikalar geliştirilmeli.
Erken regl yaşıyla ilgili küresel bir eğilim haline gelen bu durum, çocukların gelecekteki sağlıklarını ve yaşam kalitelerini korumak adına daha fazla araştırma ve önlemi gerektiriyor.
Gündem
İSVİÇRE’DE KADINLAR KALP DURMASINDAN SONRA DAHA AZ HAYATTA KALIYOR – SEBEBİ NE?

İsviçre’de kalp durması geçiren kadınların hayatta kalma oranı erkeklere kıyasla daha düşük. Yeni bir araştırma, kadınların yoğun bakıma daha az alındığını ve ileri tedavilerden daha az yararlandığını ortaya koydu.
ARAŞTIRMA SONUÇLARI ENDİŞE VERİCİ
Basel Üniversitesi ve Basel Üniversite Hastanesi’nden bilim insanları, 2008 ile 2022 yılları arasında İsviçre genelinde 42.000’den fazla hastanın verilerini inceledi. Critical Care dergisinde yayımlanan çalışmaya göre, kalp durması sonrası hayatta kalan kadınların ölüm riski erkeklere göre daha yüksek.
Verilere göre, hayatta kalan kadınların %42’si daha sonra hayatını kaybederken, bu oran erkeklerde %36’da kaldı.
YOĞUN BAKIMA KABUL VE TEDAVİDE CİNSİYET FARKI
Kadınlar, yoğun bakım servislerine erkeklere kıyasla %18 daha az yatırılıyor. Ayrıca, kalp rahatsızlıklarında kullanılan invaziv (girişimsel) tedavilere erişimleri de daha sınırlı. Örneğin, kalp kateteri gibi ileri tedavi yöntemleri erkeklerde %54 oranında uygulanırken, kadınlarda bu oran %45’te kalıyor.
NEDEN KADINLAR DEZAVANTAJLI?
Uzmanlar, bu eşitsizliğin birkaç nedeni olabileceğini belirtiyor. Bunlar arasında biyolojik farklılıklar, toplumsal faktörler ve tıpta bilinçaltına yerleşmiş kalıplaşmış düşünceler öne çıkıyor. Kadınların kalp krizlerini farklı belirtilerle yaşaması ve bu nedenle teşhisin gecikmesi de hayati bir etken olarak gösteriliyor.
Uzmanlar, kadınların kalp hastalıkları konusunda daha fazla bilinçlendirilmesi ve tıbbi süreçlerde eşit tedaviye erişimlerinin sağlanması gerektiğini vurguluyor.
YASAL UYARI: Bu haberin tüm yayın hakları www.isvicreninsesi.ch sitesine aittir. İçerikler, izinsiz olarak kopyalanamaz, paylaşılmaz ve sosyal medya platformlarında içerik üretimi amacıyla kullanılamaz. İsviçre dışındaki paylaşımlarda, haberin linki kaynak gösterilerek kullanılabilir. Sosyal medya platformlarında, sayfamız @isvicreninsesi etiketlenmeden paylaşım yapılması yasaktır.
İsviçre
İSVİÇRE: YAPAY ZEKÂ HATALI TANIYI ENGELLEMİYOR

📍 Bern, İsviçre
İsviçre’nin Bern kentindeki Inselspital hastanesinin yaptığı bir araştırma, yapay zekâ (YZ) destekli tanı sistemlerinin, geleneksel yöntemlerle karşılaştırıldığında belirgin bir avantaj sağlamadığını ortaya koydu. Araştırmaya göre, 18 hastada yapılan tahlillerde tanı sorunları yaşandı.
Yapay Zeka TANISINDA HAYAL KIRIKLIĞI
Yapılan çalışmaya göre, “Isabel Pro” adı verilen YZ tabanlı tanı sistemi, geleneksel tanı yöntemlerine kıyasla beklenen faydayı sağlamadı. The Lancet Digital Health dergisinde yayımlanan sonuçlara göre, bu sistemin kullanıldığı hastalarda da geleneksel yöntemlerle yapılan tanılarda da eşit oranda hata gözlemlendi.
İLK KEZ TEST EDİLEN BİR YZ SİSTEMİ
Bu araştırma, acil tıp alanında kullanılan bir YZ tabanlı tanı sistemine dair yapılan ilk çalışma olma özelliğini taşıyor. Çalışmada, 1200 hasta üzerinde yapılan testlerde, her iki grupta da tanı hataları ve kalite problemleri yaşandı.
YZ destekli sistemin, özellikle acil durumlarda doğru tanı koymadaki etkinliğini sorgulayan bu sonuçlar, teknolojinin sağlık alanındaki rolü konusunda daha dikkatli bir yaklaşım gerektirdiğini gösteriyor.
Gündem
İSVİÇRE, YUMURTA BAĞIŞINA YEŞİL IŞIK YAKIYOR

📌 Hükümet, üreme tıbbında reforma gidiyor
İsviçre hükümeti, üreme tıbbına yönelik katı düzenlemeleri gevşetmeye hazırlanıyor. Federal Konsey, tüp bebek tedavisinde yumurta bağışına izin vermeyi ve evli olmayan çiftlerin de bu tedaviye erişimini sağlamayı planlıyor.
Şu anda İsviçre’de yalnızca evli çiftler, kısırlık veya kalıtsal hastalık riski durumunda üreme tedavisine başvurabiliyor. Ancak mevcut yasa, sadece erkek kısırlığını göz önünde bulunduruyor ve yumurta bağışına izin vermiyor. Bu nedenle her yıl binlerce çift, tedavi için yurtdışına gitmek zorunda kalıyor.
TOPLUMSAL DEĞİŞİM VE TEKNOLOJİK GELİŞMELER ETKİLİ OLDU
Sağlık Bakanı Elisabeth Baume-Schneider, değişimin gerekliliğini şu sözlerle vurguladı:
“Son 25 yılda tıbbi ilerlemeler yeni imkanlar sundu. Toplum değişti, aile modelleri, değerler ve beklentiler de buna paralel olarak farklılaştı. Mevcut yasa artık günümüz gerçeklerine uymuyor.”
Bu nedenle hükümet, yumurta bağışının yasallaştırılmasıyla birlikte bireylerin biyolojik kökenlerini öğrenme hakkını da güvence altına almak istiyor. Tıpkı sperm bağışında olduğu gibi, bağışçıların kayıt altına alınacağı bir sistem kurulacak. Böylece çocuklar, 18 yaşına geldiklerinde biyolojik ebeveynleri hakkında bilgi edinme hakkına sahip olacak.
BAĞIŞÇILARIN KORUNMASI İÇİN ÖNLEMLER
Baume-Schneider, kadınların yumurtalarını maddi sıkıntılar nedeniyle bağışlamak zorunda kalmalarının önüne geçecek yasal düzenlemeler getirileceğini de belirtti.
Bunun yanı sıra şu soruların da yanıtlanması gerekiyor:
🔹 Yumurta bağışına başvurabilecek çiftler için bir yaş sınırı olmalı mı?
🔹 Bir bağışçıdan kaç çocuk doğabileceği belirlenmeli mi?
🔹 Embriyo saklama ve kullanım süresiyle ilgili mevcut düzenlemeler gözden geçirilmeli mi?
İLK TEPKİLER OLUMLU
İlk değerlendirmeler, reformun olumlu karşılandığını gösteriyor. Sağlık etiği alanında çalışan Jürg Streuli, bu değişimin büyük bir sorumluluk getirdiğini ve sürecin dikkatli bir şekilde yürütülmesi gerektiğini vurguladı.
Federal İçişleri Bakanlığı, yeni düzenlemelerin detaylarını 2026 yılı sonuna kadar tamamlamayı planlıyor.
📢 Sizce yumurta bağışının serbest bırakılması doğru bir adım mı?
YASAL UYARI: Bu haberin tüm yayın hakları www.isvicreninsesi.ch sitesine aittir. İçerikler, izinsiz olarak kopyalanamaz, paylaşılmaz ve sosyal medya platformlarında içerik üretimi amacıyla kullanılamaz. İsviçre dışındaki paylaşımlarda, haberin linki kaynak gösterilerek kullanılabilir. Sosyal medya platformlarında, sayfamız @isvicreninsesi etiketlenmeden paylaşım yapılması yasaktır.
-
E-Dergi12 ay önce
İsviçre’nin Sesi Şubat 2024
-
Ekonomi11 ay önce
İsviçre’de Maaş Dengesi: Ortalama bir Kişinin Maaşı 6788 CHF
-
Yaşam10 ay önce
Kıskanç Kaynana Belirtileri: Gözden Kaçırmamanız Gereken 10 İşaret
-
İsviçre12 ay önce
Dünyanın En İyi Sağlık Kurumları: İlk 250 Hastane Sıralamasında İsviçre’den 10 Hastane
-
Gündem3 ay önce
ERDOĞAN KARŞITI PAYLAŞIMLARI SIĞINMA BAŞVURUSUNDA HAKLI GEREKÇE OLARAK GÖRÜLMEDİ
-
Dünya3 ay önce
META’NIN COVİD-19 AŞILARIYLA İLGİLİ YANILTICI BİLGİ KARARI: İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KISITLIYOR MU?
-
Gündem3 ay önce
TÜRKİYE’DEN GELEN SIĞINMA BAŞVURULARINA GETİRİLEN SERT UYGULAMALARA TEPKİ
-
Kültür Sanat1 yıl önce
Ferdi Tayfur’un Mücadele Dolu Hikayesi: Şeker Hastalığı ve Organ Nakli