Gündem
Kanton St. Gallen’de Sığınmacı Sorunu Tırmanıyor: Çözüm Önerileri ve Gerilim
Yükselen Sığınmacı Sayıları Alarm Veriyor
Kanton St. Gallen, artan sığınmacı sayıları nedeniyle yeni asyl merkezlerinin kurulup kurulmayacağını değerlendiriyor. Avrupa genelinde ve İsviçre’de sığınmacı sayıları rekor seviyelere ulaştı.
Avrupa ve St. Gallen’de Asyl Patlaması
Avrupa genelinde ve Kanton St. Gallen’de sığınmacı başvurularında ciddi bir artış gözlemleniyor. Bu yıl, II. Dünya Savaşı’ndan sonra 2022 yılında rekor başvuru olduğu belirtiliyor. Kanton St. Gallen, bu artışı yönetebilmek için yeni asyl merkezlerinin kurulup kurulmayacağını değerlendiriyor.
Sınır Bölgesindeki Kriz
Kanton St. Gallen, yüksek sığınmacı sayıları nedeniyle büyük bir krizle karşı karşıya. SVP’nin (İsviçre Halk Partisi) girişimiyle Bern’e yapılan talepler arasında, koruma statüsü S’nin kaldırılması ve sığınmacılara ödemeli kartlar verilmesi gibi önlemler yer alıyor. Walter Gartmann, SVP St. Gallen’in Ulusal Danışmanı, “Şimdi top, sorumlu SP (Sosyalist Parti) Federal Konseyi Beat Jans’ta. Kendisi, göreve başladığında büyük sözler vermişti, ancak İsviçre’deki sığınmacı kaosuna karşı etkili adımlar atılmadı,” diyor.
Yerel Yönetimlerin Endişeleri
St. Gallen’in bir sınır kantonu olarak yaşadığı bu sorun, yeni asyl merkezlerinin yerel belediyelere dayatılmasına yol açıyor. Bu durum, yerel halkın karar süreçlerine etkisinin olmamasını ve mevcut sığınmacı politikalarının ne kadar zorlayıcı hale geldiğini gözler önüne seriyor.
Kanton St. Gallen’in İki Yüzü: SVP ve SP’nin Farklı Yaklaşımları
SVP (İsviçre Halk Partisi) ve SP (Sosyalist Parti) arasındaki görüş ayrılıkları belirgin. SVP, daha sıkı önlemler ve mevcut koruma statülerinin kaldırılmasını talep ediyor. SVP St. Gallen Başkan Yardımcısı Walter Gartmann, Federal hükümetin yeterli önlem almadığını ve kantonun asyl sorununun arttığını belirtiyor. Buna karşın, SP ve Yeşiller, asyl yasalarını sıkılaştırmak yerine entegrasyonu teşvik ediyor.
SP’nin Görüşü: Sığınmacı Entegrasyonu Ön Planda
Sıkı Kurallar Yetersiz Kalıyor
St. Gallen’de Sosyalist Parti (SP) Başkanı Andrea Scheck, sığınma yasalarının sıkılaştırılmasının çözüm olmadığını vurguluyor. “İsviçre, mültecilerin kabulü için zaten çok katı kriterlere sahip. Bu nedenle, asıl sorunun sığınmacıları topluma entegre etmek olduğunu düşünüyoruz,” diyor Scheck.
Entegrasyon Üzerine Odaklanma
SP, sınırlamaların yerine entegrasyona odaklanmayı öneriyor. Scheck, “Sığınmacılar genellikle izole ediliyor ve entegrasyon süreci zorlaşıyor çünkü iş bulma veya eğitim gibi fırsatlar genellikle geç sağlanıyor,” şeklinde belirtiyor. St. Gallen’de daha fazla asyl merkezi kurulmasını destekleyen SP, bu merkezlerin entegrasyon sürecine katkı sağlayacağını savunuyor.
Koruma Statüsü S’nin Güvenilirliğine Darbe
Kanton Konseyi Üyesi Ruben Schuler (FDP), “Koruma statüsü S ile ilgili yaşanan suiistimaller, sığınma sistemimizin güvenilirliğini zedeliyor ve özellikle gerçekten korunma ihtiyacı olan kişilere zarar veriyor,” diyor. Schuler, “Merkez-sol yaklaşımların göz yumması ve sağın popülist söylemleri bu sorunu çözmüyor. Ayrıca, federal hükümetin ilk barınma sorumluluğunu kantonlara devretmesi kabul edilemez,” şeklinde ekliyor.
Yeşil Parti ve Entegrasyon Vurgusu
St. Gallen Yeşiller Partisi, SP’nin görüşlerini paylaşarak sığınma yasalarının sıkılaştırılmasına karşı çıkıyor ve kantonda daha fazla asyl merkezi kurulmasını destekliyor. Parti Başkanı Daniel Bosshard, “Biz, entegrasyonu teşvik eden hedefli önlemleri ve toplumsal kabulü artırmayı savunuyoruz,” diyor.
GLP’nin Entegrasyon Önceliği
Yeşil Liberaller (GLP) de benzer bir yaklaşım sergiliyor. “Profesyonel ve sosyal entegrasyona yapılan yatırımlar çok önemli. Özellikle dil kursları ve çalışma izinlerinin verilmesi gibi alanlarda St. Gallen’de iyileştirme yapılması gerektiğini düşünüyoruz,” şeklinde açıklamada bulunuyorlar.
Yüksek Göç Sayıları Halkı Kaygılandırıyor
Mitte-Partisi Başkanı Franziska Steiner-Kaufmann, “İsviçre’ye göç hala yüksek seviyede ve bu durum St. Gallen’deki insanları oldukça meşgul ediyor,” diyor. Steiner-Kaufmann, yüksek sığınma başvurularının halk arasında endişe ve korku yarattığını belirtiyor: “Eğer sığınma başvurusu sayıları düşmezse, bu durum halkın güvenliğini tehdit edecek.”
Hızlı Sığınma İşlemleri ve Asyltourismus Sorunu
St. Gallen Mitte Partisi, hızlı sığınma işlemlerinin desteklenmesi gerektiğini vurguluyor. Bu yaklaşıma göre, İsviçre’de sığınma hakkı bulunmayan kişilerin hızla ülkelerine geri gönderilmesi gerekiyor. Ayrıca, “Asyltourismus” yani özellikle koruma statüsü S olan kişiler, ciddi kaygılar oluşturuyor. Steiner-Kaufmann, bu kişilerin “tatil kuralı” olarak adlandırılan düzenlemenin halk arasında anlaşılmadığını ve bu durumun ciddi endişelere yol açtığını ifade ediyor.
“Asyltourismus” terimi, özellikle bazı kişilerin sığınma sistemini kötüye kullanma ve sığınma başvurusu yaparak İsviçre veya diğer ülkelerde kalma amacını güttükleri düşüncesini ifade eder. Bu kavram, genellikle sığınma talebinde bulunan kişilerin bu süreci, geçici koruma veya sosyal yardımlardan yararlanmak için bir araç olarak kullanmalarını belirtir.
#KantonStGallen #Asyl #SığınmacıSorunları #SVP #SP #Yeşiller #Asyltourismus #Entegrasyon #AsylMerkezleri #SosyalPolitika #İsviçreHaberleri #isviçre
Gündem
KOCASI ESKİ İSVİÇRE GÜZELLİK YARIŞMASI FİNALİSTİNİN CANSIZ BEDENİNİ PARÇALADI
Eski İsviçre Güzellik Yarışması Finalisti ( Miss Switzerland Finalisti) K.J.* Şubat ayında Binningen’de kocası tarafından öldürüldü. Bir tutukluluk tahliye talebi, cinayetle ilgili korkunç detayları gün yüzüne çıkardı.
13 Şubat 2024 tarihinde Binningen’de meydana gelen trajik olayda, 38 yaşındaki K.J., 2008 İsviçre Güzellik Yarışması Finalisti ve başarılı bir iş kadını olarak tanınıyordu. Evinde ölü bulunan K.J.’nin kocası, cinayet suçlamasıyla tutuklandı ve şu anda gözaltında. Federal Mahkeme tarafından verilen bir karar, şüphelinin tutukluluk tahliye talebinin reddedilmesinin ardından cinayetle ilgili yeni ve korkunç detayları ortaya koydu.
Korkunç Detaylar Ortaya Çıktı
Cinayetle ilgili en kapsamlı detaylar, şüphelinin 19 Mart’ta yapılan tatrekonstrüksiyonda verdiği ifadelerde yer aldı. Şüpheli, eşinin kendisine “önce olumlu bir konuşma sonrasında aniden bir bıçakla saldırdığını” ve kendisinin de onu “boğarak” öldürdüğünü iddia etti. Ancak, 15 Şubat’taki tutukluluk dinlemesinde, eşiyle birlikte yaşadığı evde merdivenlerin yanında ölü bulduğunu ve paniğe kapılarak cesedini çamaşır odasında parçaladığını öne sürdü.
Otopsi raporuna göre, şüpheli, K.J.’nin cesedini bir testere ve bahçe makasıyla küçük parçalara ayırdı. Daha sonra, bu parçaları bir kimyasal madde içinde eriterek yok etmeye çalıştı. Bu işlem, cinayet izlerini yok etmek amacıyla yapıldı. Bu işlem, cesedin fiziksel olarak yok olmasını sağlayacak ve suç delillerinin bulunmasını zorlaştırıcaktı. Korkunç eylemin ardından, şüphelinin cesedi parçalamak için kullandığı endüstriyel mikserin, Thun’daki bir Pfadi evi (gençlik merkezi) için temin edildiği ve tesadüfen evde bulunduğu bildirildi.
Planlı Eylem ve Psikolojik Durum
Şüphelinin eylemleri, mahkeme tarafından planlı ve sistematik olarak değerlendirildi. Otopsi raporu, eşini boğarak öldürmesinin bir savunma eylemi değil, önceden planlanmış bir hareket olduğunu ortaya koyuyor. Şüphelinin suç sonrası gösterdiği yüksek suç eğilimi, empati eksikliği ve soğukkanlılık, psikolojik bir rahatsızlık yaşadığına dair somut bulgularla destekleniyor.
Geçmişteki Şiddet Olayları
Federal Mahkeme, şüphelinin daha önceki bir partnerine karşı da şiddet uyguladığını, onun üzerine araba sürdüğünü ve Bern’deki evlerinde aile içi şiddet uyguladığını belirtti. Ayrıca, K.J.’nin eşine karşı şiddet gördüğüne dair polis raporları ve daha önce yaşadığı boğma izlerine dair fotoğraflar mevcut. K.J.’nin eşinden ayrılmak istediği de biliniyor.
Yasal Süreç ve Tutukluluk
Federal Mahkeme, şüphelinin tutukluluk tahliye talebinin reddedilmesine ilişkin itirazını kabul etmedi. Savcılık henüz 41 yaşındaki zanlıya karşı dava açmış değil ve zanlı tutuklu olarak kalmaya devam ediyor. Bu süreçte, cinayetle ilgili daha fazla detayın ortaya çıkması bekleniyor.
#Binningen #İsviçreGüzellikYarışması #Cinayet #ŞiddetOlayları #KriminalHaberler #missswitzerlandfinalistinbinningen #isviçre #isviçredehaber #haber #haberler #schweiz #suisse #svizzera #switzerland #missschweiz
Gündem
LUZERN’DE HAPİSHANELER DOLUP TAŞTI: MAHKUMLAR KONTEYNERLERE YERLEŞTİRİLİYOR
Kanton Luzern, cezaevlerindeki yer sıkıntısı nedeniyle sıra dışı çözümler aramaya başladı. Cezaevi kapasitelerinin dolması üzerine, mahkumlar geçici olarak konteynerlerde barındırılacak.
LUZERN
Luzern’de cezaevlerindeki doluluk oranları alarm veriyor. Luzerner Zeitung’un aktardığı bilgilere göre, Grosshof ve Wauwilermoos cezaevlerinde özellikle tutuklular ve yedek hapis cezaları için 60 ila 70 arasında yatak açığı bulunuyor. Bu sıkıntıyı gidermek adına Kanton, acil tedbirler almaya başlamış durumda.
Hâlihazırda JVA Grosshof cezaevindeki hücreler çift kişilik olarak kullanılmaya başlandı. Egolzwil’deki JVA Wauwilermoos’ta ise 20 ek yatak kapasitesi sağlayacak konteynerlerin yerleştirilmesi planlanıyor. Bu konteynerler özellikle yedek hapis cezalarına tabi mahkumlar için geçici bir çözüm sunacak.
Uzun vadeli çözümler kapsamında ise Kanton, mevcut cezaevlerinde genişletme ve yeniden yapılanma projelerini değerlendiriyor. 2027 yılına kadar Grosshof cezaevinin kabul bölümü yenilenecek, ayrıca ek gezinti alanları da oluşturulacak.
Yönetmelik Değişiklikleri ve İletişim Cihazları
Yer sıkıntısı devam ederken, Kanton hükümeti ceza infaz yönetmeliğinde kısmi bir revizyon yapmayı planlıyor. Luzerner Zeitung’a göre, Ekim ayında yürürlüğe girecek olan yeni düzenlemelerle, Wauwilermoos cezaevindeki mahkumların belirli görevler için cep telefonları ve diğer iletişim cihazlarını kullanmasına izin verilecek.
#Luzern #Cezaevleri #YerSıkıntısı #KonteynerMahkumlar #isviçre #isviçredehaer #isviçredenahebrerler #isviçredehayat #schweiz #suisse #svizzera #switzerland
Dünya
AVUSTRALYA ÇOCUKLARA SOSYAL MEDYA YASAĞI GETİRMEYE HAZIRLANIYOR
Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, sosyal medya platformlarının çocuklar üzerindeki etkilerine dikkat çekerek, çocuklar için sosyal medyayı yasaklayacaklarını duyurdu.
ABC News Avustralya’nın haberine göre, Albanese, yıl sonuna kadar sosyal medya platformlarına yaş sınırı getirecek bir yasa tasarısını meclise sunmayı planladıklarını açıkladı. Başbakan, bu yasayla çocukların sosyal medyanın olumsuz etkilerinden korunmasını amaçladıklarını belirtti. Hangi yaş grubuna yönelik bir yasak getirileceği konusunda ise istişarelerin sürdüğü ifade edildi.
Albanese, sosyal medyanın çocukları gerçek hayattan, ailelerinden ve arkadaşlarından uzaklaştırdığını ve ebeveynlerin bu durumdan endişe duyduğunu vurguladı. Uzun süredir ülkenin gündeminde olan bu sosyal medya yasağı önerisi, kamuoyunda tartışmalara yol açtı.
Yasağa destek verenler, sosyal medyanın çocukların gelişimini olumsuz etkilediğini savunurken, bazı karşıt görüşlü kişiler, sosyal medyadan uzaklaştırılan çocukların gizlice hesap açıp karşılaştıkları sorunları saklayabilecekleri ve yardım istemekten çekinebilecekleri endişesini dile getiriyor.
Geçtiğimiz günlerde Güney Avustralya eyaleti, 14 yaşından küçük çocuklar için sosyal medya yasağı getirmeye hazırlandığını açıklayarak bu yöndeki adımları hızlandırmıştı.
#Avustralya #SosyalMedyaYasağı #AnthonyAlbanese #ÇocukKoruma
-
E-Dergi7 ay önce
İsviçre’nin Sesi Şubat 2024
-
Ekonomi6 ay önce
İsviçre’de Maaş Dengesi: Ortalama bir Kişinin Maaşı 6788 CHF
-
Yaşam5 ay önce
Kıskanç Kaynana Belirtileri: Gözden Kaçırmamanız Gereken 10 İşaret
-
İsviçre6 ay önce
Dünyanın En İyi Sağlık Kurumları: İlk 250 Hastane Sıralamasında İsviçre’den 10 Hastane
-
Gündem7 ay önce
İsviçre’nin Sesi Yankılanıyor…
-
Gündem8 ay önce
Biel’de Skandal: Cinsel İlişki Karşılığında Yabancılara Oturma İzni Belgesi!
-
Gündem7 ay önce
İsviçre’de Emeklilik Oylaması: Kritik Karar!
-
İsviçre7 ay önce
Fibula Travel’ın Başarısına Bir Bakış: Zürih Oerlikon Ofisi’nde Yapılan Ziyaret