Sosyal Medya

Gündem

İTFAİYECİ ARKADAŞINA OLAN AŞK ACISINDAN 12 YANGIN ÇIKARDI: 11 YIL HAPİS CEZASI

yazar

Yayınlayan

on

Eski İtfaiyeci 11 Yıl Hapis Cezasına Çarptırıldı: 12 Yangın Çıkardı

Solothurn kantonundaki Bucheggberg-Wasseramt Mahkemesi, 35 yaşındaki eski bir itfaiyeciyi, 2022 yılında 12 yangın çıkarmak suçundan 11 yıl ve 5 ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme, kararını verirken beş somut kanıta dayanarak, sanığın yangın yerlerinde bulunan telefon verilerini ve DNA izlerini dikkate aldı. Ayrıca, sanığın yangın yerlerini Google Maps üzerinden araştırdığına dair bulgular da ortaya kondu.

Savcı, sanık için 15 yıl hapis cezası talep ederken, “açık ve kesin kanıtlar” bulunduğunu vurguladı. Sanık, tüm suçlamaları reddetti ve avukatı, sanığın suçlu olduğuna dair yeterli delil olmadığını savundu.

Yangınların, 2022’nin bahar aylarında, Solothurn’un güneyindeki kırsal bölgede büyük bir güvensizlik ve korku yarattığı bildirildi. Yangınlar, özellikle kulüpler, depo binaları ve evler üzerinde yoğunlaştı. Olayda yaralanan kimse olmazken, on koyun hayatını kaybetti.

Sanığın yangınların nedenine dair mahkemede bir açıklama yapmadığı, ancak savcının onun bir aşk acısı yaşadığını öne sürdüğü belirtildi. Yangınların olduğu dönemde, sanığın bir itfaiye arkadaşına aşık olduğu ve bu kişi tarafından reddedildiği iddia ediliyor.

#Yangın #Solothurn #HapisCezası #İtfaiyeciSkandalı #Suç #isviçre #schweiz #suisse #svizzera #switzerland #haber #schwiiz #

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

HAMBURG’DA ŞİDDET MAĞDURU TÜRK KADIN VE ÇOCUKLARI, DUBLİN YASASI ÇERÇEVESİNDE GERİ GÖNDERİLDİ

yazar

Yayınlayan

on

By

Özet: 28 yaşındaki Türk kadını ve iki çocuğu, Hamburg’daki bir kadın sığınma evinden Almanya’dan Avusturya’ya geri gönderildi. Şiddet mağduru olan kadın ve çocuklarının, Almanya’dan yapılan bu zorunlu iade, birçok kurum ve kadın hakları savunucuları tarafından sert bir şekilde eleştirildi.

Detaylar: Hamburg’da, 28 yaşındaki bir Türk kadını ve iki çocuğu, beş aydır kaldıkları kadın sığınma evinden 29 Ekim 2024’te Avusturya’ya gönderildi. Almanya’nın Göç ve Mülteci Dairesi (BAMF), kadının başvurusu üzerine yapılan incelemede sığınma talebini geçersiz sayarak, Dublin Anlaşması çerçevesinde iade edilmesine karar verdi. Bu işlem, Almanya’nın bu tür başvuruları reddedip, başvuran kişinin önceki başvurusunu kabul eden ülkeye iade edilmesini öngörüyor.

Kadın ve çocukların sığınma evinden ayrılmalarının ardından yapılan iade işleminde herhangi bir çatışma yaşanmadığı belirtildi. Ancak, kadın hakları savunucuları ve sivil toplum kuruluşları, bu uygulamanın ciddi tepkilere yol açtığını dile getirdi. Hamburg’daki Otonom Kadın Sığınma Evleri, yapılan işlemin “koruma ihtiyaçlarını göz ardı ettiğini” ve bu durumun, kadınların güvenliğine ciddi bir tehdit oluşturduğunu ifade etti. Kadın, şiddet mağduru olmanın yanı sıra, geri gönderildiği Avusturya’daki barınma merkezinde şiddetli eski eşinin bulunduğu belirtilerek, kadının güvenliği açısından ciddi risklere işaret edildi.

Bu durum, kadın sığınma evlerinin koruma alanlarının zayıflamasına ve bu tür barınakların güvenliğinin tehdit edilmesine yol açabileceği kaygısını artırdı. Geçtiğimiz günlerde benzer bir durumda, Almanya’dan İsveç’e bir kadın mültecinin gönderilmesi de büyük tartışmalara neden olmuştu.

Haberin Devamını Oku

Gündem

BASEL MUTTENZ VE LAUSEN’DE SOYGUN SERİSİ: KOSOVALI, TÜRK VE İSVİÇRELİ ALTI ŞÜPHELİ GÖZALTINA ALINDI

yazar

Yayınlayan

on

By

Geçtiğimiz Çarşamba akşamı, Muttenz ve Lausen bölgelerinde bir dizi soygun olayına karıştığı iddia edilen altı şüpheli, Basel-Landschaft polisi tarafından gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında beş genç (15-17 yaş) ve 18 yaşında bir yetişkin bulunuyor. Beyaz bir BMW’de yakalanan şüphelilerin Kosova, Türkiye ve İsviçre vatandaşları olduğu açıklandı. Soygun gecesi yaşanan dört saldırının ardından hızla harekete geçen polis, gece 23:00 sularında şüpheli aracı durdurarak operasyon gerçekleştirdi.

Saldırıların Detayları ve Şüpheliler Hakkında Bilgiler

Muttenz ve Lausen’de dört farklı kişinin saldırıya uğramasıyla başlayan olaylar zinciri, polis devriyelerinin bölgedeki aramalarıyla çözüme kavuştu. Şüpheliler, Muttenz’den Lausen’e geçiş yaparak soygunlarına devam etmiş ve saldırdıkları kişileri darp etmişlerdi. Bu sırada polisin dikkatini çeken beyaz BMW’nin içindeki altı kişi, soygunla ilişkili oldukları şüphesiyle gözaltına alındı. Şüpheli aracın sürücüsüne yapılan uyuşturucu testi ise pozitif çıktı ve bu durum, saldırıların etkisi altında gerçekleştirildiği iddiasını güçlendirdi.

Yasal Süreç Başlatıldı ve Tanık Arayışı Devam Ediyor

Olayın ardından Basel-Landschaft Savcılığı ve Gençlik Savcılığı şüpheliler hakkında resmi yasal süreci başlattı. Gözaltındaki şüphelilerin sorguları devam ederken, polisin soruşturmayı genişleterek soygun gecesindeki olaylara ilişkin ayrıntılı bilgi topladığı öğrenildi. Basel-Landschaft polisi, bu olaylar hakkında bilgi sahibi olan ya da o gece şüpheli bir durum gözlemleyen vatandaşları, Liestal Polis Merkezi’ne bildirimde bulunmaya çağırıyor. Yetkililer, bu tür suçların önüne geçebilmek adına toplumun desteğine ve iş birliğine ihtiyaç duyduklarını belirtti.

#Basel #Muttenz #Lausen #Soygun #GençlikSuçları #Kosova #Türkiye #İsviçre #TanıkAranıyor

Haberin Devamını Oku

Gündem

İSVİÇRE MERKEZLİ ULUSLARARASI KARA PARA AKLAMA AĞI: ALTIN VE MİLYONLARCA EURO TÜRKİYE, DUBAİ VE AVRUPA ÜLKELERİNE TAŞINDI

yazar

Yayınlayan

on

By

Federal Savcılık (BA), iki İsviçre vatandaşı hakkında nitelikli kara para aklama suçlamasıyla Federal Ceza Mahkemesi’ne dava açtı. Savcılık, sanıkların en az dört yıl süresince, uluslararası bir suç örgütünün parçası olarak, 34 milyon Euro, bir milyon İsviçre frangı ve yaklaşık 830 kilogram altın değerinde suçtan elde edilen varlıkları, yasal beyan yükümlülüklerini ihlal ederek sınır ötesine taşıdıklarını öne sürüyor. Sanıklar suçlarını kabul ettikleri için dava, hızlandırılmış usulde işliyor.

Sanıklar, Haziran 2023’te, İtalyan yetkililerle yapılan ortak bir operasyon sırasında tutuklandı. Operasyon, altın ve diğer değerli eşyanın kaçakçılığı ile kara para aklama faaliyetlerinde bulunan suç örgütüne yönelikti. Operasyonun sonucunda, örgütle bağlantılı olduğu düşünülen toplamda on kişi tutuklandı.

Federal Savcılık, 56 ve 63 yaşlarındaki sanıklara, 2019 yılının baharından 2023 yılı Haziran’ına kadar, İtalya, Hollanda ve Almanya’da suç kaynaklı varlıkları, kimliği belirsiz kişilerden alıp İsviçre’ye taşıdıklarını iddia ediyor. Sanıklara göre, bu varlıklar, özellikle gizli bölmelerde araçlarla taşındı. Özellikle İtalya’da, alınan nakit paralar altına çevrildi ve ardından İsviçre’ye beyan edilmeden taşındı.

Savcılığa göre, genellikle 63 yaşındaki sanık, daha genç olan ortağının talimatıyla bu taşıma işlemlerini gerçekleştirdi. 56 yaşındaki sanığın İsviçre’deki işyerlerinde yapılan duraklamaların ardından, varlıklar uçakla İstanbul veya Dubai’ye, kara yolu ile ise Almanya ve Türkiye’ye gönderildi.

Uluslararası Uyuşturucu Ticareti ve Kaçakçılıktan Elde Edilen Varlıklar

Federal Savcılığa göre, taşınan suçtan elde edilen varlıklar, Avrupa’daki büyük ölçekli uyuşturucu kaçakçılığı ve ticaretinden kaynaklanıyor. Sanıklar, bu durumu ya biliyorlardı ya da en azından buna göz yumuyorlardı. Bu yasadışı işlemlerle birlikte, yaklaşık 34 milyon Euro, bir milyon İsviçre frangı ve 830 kilogram altın devletin el koyma hakkından kaçırıldı. Bu faaliyetler sonucu sanıklar, yaklaşık 500.000 İsviçre frangı kar sağladılar ve nitelikli kara para aklama suçunu işlediler.

63 yaşındaki sanık, Haziran 2023’te tutuklanmasından Kasım 2023 başına kadar, genç ortağı ise Eylül 2024 sonuna kadar tutuklu kaldı.

Her iki sanık da suçlarını kabul etti ve dava hızlandırılmış usulle ilerliyor.

Federal Savcılık, bu davada yer alan tüm paydaşlara, özellikle İsviçre Federal Polis Teşkilatı (fedpol) ve İtalyan yetkililerine başarılı işbirlikleri için teşekkür etti.

Güncel tarihten itibaren, Bellinzona’daki Federal Ceza Mahkemesi, medya bilgilendirmelerinden sorumlu olacak. Bir mahkûmiyet kararı verilene kadar, her zaman olduğu gibi suçsuzluk karinesi geçerlidir.

Hızlandırılmış Usul (Ceza Muhakemesi Kanunu Madde 358 ve devamı)

Hızlandırılmış usul, belirli koşullar altında davaların daha hızlı bir şekilde sonuçlanmasını sağlar. Sanık, suçunu kabul etmeli ve tazminat taleplerini genel hatlarıyla kabul etmelidir. Kabul edilen durum, iddianamenin temelini oluşturur ve sanık ile mağdur, bir yargı önerisiyle mahkemeye sunulmadan önce onay vermelidir. Mahkeme, hızlandırılmış usulün yasal ve uygun olup olmadığını değerlendirir ve sonuç olarak iddianameyi, ceza ve tazminat talepleriyle birlikte bir karar haline getirebilir.

Haberin Devamını Oku
Reklam

Trendler