Sosyal Medya

Gündem

İSVİÇRE’DE SIĞINMACI GÖÇMENLERİN PSİKİYATRİK TEDAVİSİNDE CİDDİ HATALAR: YAŞANAN DRAMLAR

yazar

Yayınlayan

on

Haber: Cemil Baysal

İsviçre’deki sığınma merkezlerinde göçmenlerin psikiyatrik tedavileri konusunda yaşanan ciddi sorunlar, bireylerin sağlıklarını tehdit etmekte ve kamu sağlığı açısından önemli bir sorun teşkil etmektedir. Son dönemlerde bu merkezlerde yaşanan ihmal ve hatalar, göçmenlerin ruhsal sağlığını olumsuz etkileyen dramatik olayları gün yüzüne çıkarmaktadır.

Bisra Fayyaz’ın Hikayesi: Bir Göçmenin Dramı

Bischwiller’deki bir sosyal konut dairesinde yaşayan Bisra Fayyaz, Pakistan kökenli bir sığınmacı olarak yaşadığı zorlukların üstesinden gelmeye çalışmaktadır. Ailesi, daha önce İsviçre’de sığınma talebinde bulunmuş; ancak yetkililer tarafından Fransa’ya geri gönderilmiştir. Hamileliği sırasında yaşadığı kayıplar ve psikolojik baskılar, Fayyaz’ı derin bir depresyona sürüklemiştir.

Bahar aylarının ilk günlerinde, güneşin yavaş yavaş kendini gösterdiği, doğanın canlandığı ve yeni başlangıçların umut verdiği bir dönemdi. Bisra, Pakistan’dan gelen bir göçmen olarak İsviçre’nin küçük ama huzurlu bir köyünde yeni bir hayata başlamak için umut doluydu. Eşi Ali ve iki çocuğuyla birlikte, savaşın ve belirsizliğin gölgesinden kaçışın peşindeydi. Ancak yeni bir yaşam kurma hayali, geride bıraktıkları acı hatıralarla gölgelenmişti.

GÖÇMENLİK HİKAYESİ: GEÇMİŞİN AĞIR YÜKÜ

Bisra, savaşın yıpratıcı etkilerini ve aile bağlarının önemini her an hissediyordu. Pakistan’daki evlerinden ayrılma kararı, başlarından geçen korkunç olayların ardından gelmişti. Bir gün yerel milisler köylerine baskın düzenlediğinde, Bisra ve ailesi her şeylerini geride bırakıp kaçmak zorunda kalmışlardı. Hayatta kalma mücadelesi verirken yüreklerindeki korku ve belirsizlik, onlara yeni bir ülkeye gitmekten başka çare bırakmamıştı.

İsviçre’ye vardıklarında, gümrük memurları belgelerini inceledi ve sığınma başvurusu yapmalarını sağladı. Yeni bir yaşam kurmak için çabalarken, bu sürecin zorluklarını tahmin edememişlerdi. Sığınma evleri, farklı kültürlerden gelen göçmenlerle doluydu; ama her biri kendi hikayeleri ve acılarıyla buradaydı. Bisra, köydeki sosyal konut dairesine yerleştikten sonra çevresindekilerin sıcak karşılamalarıyla biraz olsun rahatladı. Herkesin farklı hikayeleri vardı, ancak hepsinin ortak noktası bir umut arayışıydı.

İLK GÜNLER: HUZUR MU, BELİRSİZLİK Mİ?

Bisra, yeni hayatına alışmaya çalışırken çocuğunun eğitimi ve aile bütçesi gibi pratik sorunlarla baş başa kalmıştı. Çocukları için en iyi eğitim fırsatlarını bulmaya çalışırken, dil öğrenme zorlukları ve kültürel farklılıklar gibi engellerle karşılaştı. Ali, köydeki inşaat işlerinde çalışmaya başladı; ancak gelirleri aile bütçesini zorlayacak kadar yetersizdi. Bisra, evde çocuklarına bakarken sık sık kendi içsel çatışmalarıyla yüzleşmek zorunda kaldı.

BİR GÖÇMENİN YAŞAM MÜCADENİ: BİSRA FAYYAZ

Bisra Fayyaz, ailesiyle birlikte yeni bir hayata başlamak umuduyla İsviçre’ye geldi. Ancak, sığınma talebinde bulundukları süreçte karşılaştıkları zorluklar, hayatlarını kabusa çevirdi. Fransa’ya geri gönderilen Fayyaz, hamileliğinin ilerleyen günlerinde tekrar İsviçre’ye dönmeyi başardı. Ama yaşadığı kayıplar ve belirsizlikler ruhsal sağlığını derinden sarstı.

Hamileliğinin beşinci ayında, Bisra kendini yalnız ve çaresiz hissettiği günlerde Bischwiller’deki sığınma merkezinde buldu. Üzerine sinmiş olan stres ve kaygılar, onu derin bir karamsarlığa sürüklüyordu. Doktorları, onu tedavi etmek adına birkaç ilaç önerdi. Antidepresanların yanı sıra bir de Pregabalin adı verilen bir ilaç verildi. Fakat Bisra, bu ilacın risklerini bilmeden tedaviye başladı.

TEHLİKELİ BİR İLAÇ: PREGABALİN

Bisra, “Eğer bu ilacın tehlikelerini bilseydim, hemen bırakırdım,” diyerek yaşadığı pişmanlığı dile getirdi. Kendi sağlığından çok, henüz karnındaki bebeğinin sağlığını düşünmekteydi. Hamile bir kadının alması gereken tedavi dikkat ve özen gerektirirken, o yalnızca bir hastalık olarak görüldü. Uzmanlar, Pregabalin’in hamilelik durumunda asla kullanılmaması gereken bir ilaç olduğunu vurguladı.

BİR YANLIŞ TEDAVİ: SAĞLIK SİSTEMİNİN ÇÖKÜŞÜ

Max Giger, İsviçreli hekimler derneğinde uzun yıllar görev yapmış bir iç hastalıkları uzmanıdır. Giger, “Bu kesinlikle bir hekim hatası ve mesleki sorumlulukların ihlali,” diyor. Sığınma merkezlerinde yaşanan psikiyatrik sorunların göçmenlerin yaşamında nasıl bir kabusa dönüştüğünü anlatıyor. 2018 yılında yapılan bir araştırmanın sığınma merkezlerinde yaşayanların yarısından fazlasının ruhsal sağlık sorunları yaşadığını ortaya koyduğunu belirten Giger, “Bu bireyler, tedavi ve destekten mahrum kalıyor,” diye ekliyor.

DRAMATİK SONUÇLAR: BİR AİLENİN KAYIPLARI

Bisra’nın yaşadığı dram, sadece onun değil, ailesinin de hayatını etkiledi. İlaçların yan etkileriyle baş etmeye çalışan Fayyaz, karnındaki bebeğini kaybetti. Bu kayıp, onun için bir yıkım oldu. “Bebeklerimi kaybettim. Hayatım boyunca yaşadığım en acı şeydi,” diye anlattı gözyaşları içinde. Fayyaz’ın yaşadığı bu durum, yalnızca bireysel bir kayıp değil; aynı zamanda sistemin çökmüşlüğünü gözler önüne seren bir dramatik hikaye.

GELECEK İÇİN UMUT: DEĞİŞİM İHTİYACI

Bisra Fayyaz, yaşadığı bu travmanın ardından yeniden hayata tutunma çabası içinde. Ancak onun hikayesi, birçok göçmenin yaşadığı benzer durumların yalnızca bir örneğidir. Uzmanlar, göçmenlerin sağlık hizmetlerine erişiminin artırılması gerektiğinin altını çiziyor. Her bireyin ruhsal sağlığının korunması, sadece kendi hayatları için değil, toplumun huzuru için de hayati önem taşımaktadır.

İsviçre’de yaşanan bu dram, bir an önce çözüme kavuşturulması gereken ciddi bir sorun. Bisra Fayyaz gibi göçmenlerin yaşadığı travmalar, yalnızca bireysel bir hikaye değil; aynı zamanda toplumsal bir çağrıdır. Sığınma merkezlerindeki sağlık hizmetlerinin gözden geçirilmesi, eğitimli psikiyatristlerin ve destek ekiplerinin bu süreçte aktif rol alması gerekmektedir.

Kaynak: Bazonline

#İsviçre #Göçmen #PsikiyatrikTedavi #SığınmaMerkezi #SağlıkSorunları #BisraFayyaz #GöçmenHikayeleri #RuhsalSağlık #ToplumsalAdalet #SağlıkHizmetleri #Umutsuzluk #Trauma #Destek #Değişimİhtiyacı #İnsanHakları #schweiz #suisse #svizra #svizzera #switzerland #asyl #mülteci #isviçrehaberleri #isviçreninsesi #isviçredeyasam

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

ZÜRİH’TE TÜM KÖPEK SAHİPLERİ İÇİN ZORUNLU KURS BAŞLIYOR

yazar

Yayınlayan

on

By

Zürih kantonunda uzun süredir ertelenen yeni köpek yasası, 1 Haziran itibarıyla yürürlüğe giriyor. Yeni düzenlemeye göre, köpek sahipleri, sahip oldukları köpeğin boyutu ne olursa olsun, zorunlu bir eğitim kursuna katılmak zorunda olacak.

HERKES KURSA GİTMEK ZORUNDA

Daha önce yalnızca büyük ve güçlü köpekleri olanlar için geçerli olan zorunlu kurs uygulaması, artık tüm köpek sahiplerini kapsayacak. Chihuahua, Dachshund gibi küçük ırklar dahil, her köpek sahibi bu kurallara uymak zorunda olacak.

Yeni düzenleme kapsamında:
✅ İlk kez köpek sahibi olacak veya uzun bir aradan sonra yeniden köpek sahiplenen kişiler 2 saatlik bir teorik eğitim alacak.
✅ Tüm köpek sahipleri, ilk veya sonraki köpekleri için fark etmeksizin, 6 saatlik pratik eğitime katılmak zorunda olacak.

KURS EĞİTMENLERİ DE SINAVDAN GEÇECEK

Köpek eğitmenleri için de yeni bir zorunluluk getirildi. Artık köpek eğitim kurslarını veren eğitmenlerin, teorik ve pratik olmak üzere bir sınavdan geçmeleri gerekiyor.

Bu şart, yasanın yürürlüğe girmesinin gecikmesine neden olmuştu. Daha önce 14 eğitmen, zorunlu sınav uygulamasına itiraz ederek konuyu İsviçre Federal Mahkemesi’ne taşımıştı. Ancak mahkeme, eğitmenlerin bu sınavı geçmesinin makul bir şart olduğuna karar verdi ve itirazları reddetti.

Haberin Devamını Oku

Gündem

İSVİÇRE, BEKAR VE SAĞLIKLI AFGAN SIĞINMACI ERKEKLERİ SINIR DIŞI ETMEYE HAZIRLANIYOR

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre, Afganistan’daki mevcut durumu göz önünde bulundurarak sığınma politikasında değişikliğe gidiyor. Nisan ortasından itibaren, sığınma başvurusu reddedilen Afgan erkekler ülkelerine geri gönderilecek. Kadınlar, aileler ve çocuklar ise İsviçre’de kalmaya devam edecek.

AFGANİSTAN’A DÖNÜŞ MÜMKÜN MÜ?

İsviçre Devlet Göç Sekreterliği (SEM), yaptığı açıklamada, yalnız yaşayan, sağlıklı ve yetişkin erkeklerin geri gönderilmesinin mümkün olduğunu belirtti. SEM, bu kararını güncellenmiş güvenlik raporlarına dayandırarak, Afganistan’daki genel güvenlik ve sosyoekonomik durumun 2021 yılındaki Taliban yönetimi devraldığındaki kadar kötü olmadığını vurguladı.

Ancak, sınır dışı edilecek kişilerin Afganistan’da bir sosyal ve ekonomik destek ağına sahip olmaları gerektiği ifade edildi. Bu, geri dönen kişilerin ülkeye yeniden uyum sağlaması için önemli bir kriter olarak belirlendi.

KİMLER SINIR DIŞI EDİLMEYECEK?

Kadınlar, çocuklar, aileler ve sağlık durumu elverişli olmayan kişiler sınır dışı edilmeyecek. Bu gruptaki kişiler, başka bir Dublin ülkesi sığınma başvurularından sorumlu değilse İsviçre’de geçici olarak kalmaya devam edecek.

SUÇ İŞLEYENLER DAHA ÖNCE GÖNDERİLDİ

İsviçre, 2021 yılında Taliban’ın kontrolü ele geçirmesiyle Afganistan’a sınır dışı işlemlerini askıya almıştı. Ancak, ciddi suçlara karışan ve İsviçre’nin iç veya dış güvenliğini tehdit eden kişiler için istisnalar uygulanmıştı. 2024 yılında, bu kapsamda beş Afgan vatandaşı ülkelerine geri gönderildi.

SİYASİ TARTIŞMALAR VE REDDEDİLEN ÖNERGELER

Afgan kadın ve kız çocuklarının İsviçre’de genellikle sığınma hakkı kazanmaları, siyasi tartışmalara neden oldu. FDP tarafından sunulan ve bu uygulamayı değiştirmeyi amaçlayan önerge, 2023 sonbahar oturumunda Ständerat (Kantonlar Konseyi) tarafından reddedildi. Aynı şekilde, Mayıs 2024’te SVP ve FDP tarafından sunulan bir başka önerge de Ulusal Meclis’te sadece bir oy farkla kabul edilmedi.

İSVİÇRE’DE DAHA AZ SIĞINMACI BEKLİYOR

İsviçre hükümeti, 2025 yılı için 24.000 yeni sığınma başvurusu bekliyor. Bu sayı, 2024 yılına kıyasla 4.000 daha az. Geçtiğimiz yıl İsviçre’ye en çok sığınma başvurusu Afganistan’dan yapılmıştı.

Haberin Devamını Oku

Gündem

ALKOLLE ARAÇ KULLANAN ZEKİ BULGURCU’NUN SMILE SİGORTA İLE OLAN İŞBİRLİĞİ SONLANDI

yazar

Yayınlayan

on

By

Geçtiğimiz yaz alkol alarak direksiyon başına geçen ve 1,2 promil alkollü olarak yakalanan influencer Zeki Bulgurcu’nun, Smile Sigorta ile olan reklam anlaşması sonlandırıldı.

📝özet

  • Zeki Bulgurcu, bir süredir Smile Sigorta’nın reklam yüzüydü.
  • Geçtiğimiz yıl alkol alarak direksiyon başına geçtiği için yasal bir işlemle karşı karşıya kaldı.
  • Yapılan açıklamada, Zeki ile olan işbirliğinin hemen sonlandırıldığı duyuruldu.
  • 🍷 Alkolle Araç Kullanma Sonuçları

Zeki Bulgurcu, geçtiğimiz yaz 1,2 promil alkolle araç kullanırken polis tarafından durduruldu. Yapılan alkol testinin ardından, Bulgurcu’ya 40 gün para cezası ve 800 CHF’lik mahkeme masrafları verildi. Ancak, cezaya karşı herhangi bir itirazda bulunmamaması halinde, 3100 CHF’lik bir para cezasından da kurtulamayacak.

Smile Sigorta, yapılan açıklamada, Zeki’nin alkolle araç kullanma davranışının, şirketin güvenli sürüş ve etik değerlere ters düştüğünü belirtti. Bu sebeple işbirliğinin sonlandırıldığı ifade edildi.

😔 Zeki’nin Açıklaması

Zeki Bulgurcu, söz konusu olay hakkında pişman olduğunu ve bu hatasından ders aldığını belirterek, gelecekte daha dikkatli ve sorumlu davranacağına dair açıklamada bulundu.

Haberin Devamını Oku
Reklam

Trendler