Sosyal Medya

Gündem

İSVİÇRE FEDERAL KONSEYİ, AİLE İÇİ VE CİNSEL ŞİDDET MAĞDURLARINA YARDIMI ARTIRMAK İÇİN YENİ DÜZENLEME BAŞLATTI

yazar

Yayınlayan

on

#Okuma Süresi: 5 dakika

İsviçre Federal Konseyi, ülkede yaygın olarak görülen aile içi ve cinsel şiddet vakalarına karşı daha etkili bir mücadele başlatmak amacıyla kapsamlı bir yasal düzenlemeye gidiyor. Bu kapsamda, mağdurlara yönelik desteklerin arttırılması ve adli süreçlerde kolaylık sağlanması hedefleniyor. Özellikle mağdurların, şikayetçi olmadan da adli tıbbi raporlara ücretsiz erişebilmesi üzerine odaklanılan bu yeni düzenleme, şiddet mağdurlarının korunmasına yönelik önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Federal Konsey’den Mağdurlar İçin Güçlü Destek

Adalet Bakanı Beat Jans’ın liderliğinde başlatılan bu reform hareketi, İsviçre’de aile içi ve cinsel şiddet mağdurlarına yönelik yardım sisteminin önemli ölçüde iyileştirilmesini öngörüyor. Yapılan açıklamada, “Şiddetin hiçbir türü tolere edilemez, bu nedenle aile içi ve cinsel şiddetle mücadelede daha fazla adım atılmalıdır” diyen Jans, mağdurlara daha geniş bir yelpazede ve etkin hizmet sunulmasının önemini vurguladı.

Yeni yasa tasarısı kapsamında, mağdurlar şikayette bulunmasalar bile adli tıbbi belgeleri ücretsiz olarak alabilecekler. Bu belgeler ilerleyen dönemde mağdurlar tarafından delil olarak kullanılabilecek. Böylece, mağdurların şiddeti raporlamakta yaşadıkları çekincelerin önüne geçilmesi hedefleniyor. Ayrıca bu sayede, şiddet vakalarının bildirilme ve aydınlatılma oranlarının artacağı umuluyor.

Hızlı ve Ücretsiz Destek: Yeni Sistem Nasıl İşleyecek?

Yeni düzenleme, mağdurların İsviçre genelinde 7/24 hizmet veren uzman merkezlere erişimini garanti altına almayı amaçlıyor. Bu merkezlerde, mağdurlara tıbbi müdahalenin yanı sıra, yaralanmaların ve şiddet izlerinin belgelendirilmesi hizmeti de sunulacak. Jans, “Bu merkezlerde çalışan profesyoneller, mağdurlara sadece tıbbi yardım sağlamayacak, aynı zamanda psikolojik destek verecek ve delil toplama işlemlerini gerçekleştirecek. Yaralar, darp izleri, genetik örnekler ve toksikolojik testler bu süreçte kaydedilecek,” dedi.

Ayrıca, mağdurların bu hizmetlere erişimini kolaylaştırmak için kantonların daha geniş bir bilgilendirme kampanyası yürütmesi gerekecek. Yeni sistem, İsviçre’nin her yerinde aynı standartlarda hizmet verilmesini hedefliyor. Kantonların, bu merkezlerin hizmet kalitesini ve mağdurlara sunduğu desteği sağlamakla yükümlü olacağı belirtildi.

Şiddet Vakalarının Korkunç Bilançosu

Adalet Bakanı Beat Jans, aile içi ve cinsel şiddetin İsviçre’de önemli bir sorun olduğunu belirterek, 2023 yılında 19.000’den fazla aile içi şiddet vakası kaydedildiğini, bunun trafik kazalarından daha fazla olduğunu söyledi. Jans, “Aile içi şiddet nedeniyle her ay ortalama iki kişi hayatını kaybediyor. Bu vakaların çoğu kadınlar ve kız çocukları. Geçtiğimiz aylarda Zürih’te yaşanan üç kadın cinayeti gibi olaylar, sorunun ciddiyetini bir kez daha ortaya koyuyor,” diye ekledi.

Hedef: Daha Yüksek Şikayet Oranı ve Ceza

Bu yeni düzenlemenin bir diğer önemli amacı, mağdurların şikayette bulunma oranını artırmak ve suçluların cezalandırılmasını sağlamak. Jans, “Birçok mağdur, şikayette bulunmaktan çekiniyor veya cesaret edemiyor. Ancak tıbbi ve adli desteklerin mağdurlara sunulması, onların şiddeti rapor etme kararını vermelerinde etkili olacaktır. Bu düzenleme ile şikayet oranını ve cezalandırma oranını artırmayı amaçlıyoruz,” dedi. Yapılan araştırmalara göre, mağdurların %80’i şiddet sonrası tıbbi belgelerini mahkemeye sunarak davalarda delil olarak kullanıyor. Jans, bu oranın düzenlemeyle birlikte daha da artmasını beklediklerini belirtti.

Yeni Yasanın Yürürlüğe Girmesi 2028’i Bulacak

Federal Konsey, yeni düzenlemeyi tartışmaya açtı ve halkın görüşüne sundu. 24 Ocak 2025’e kadar sürecek olan bu süreçten sonra nihai karar alınacak. Ancak düzenlemenin tam anlamıyla yürürlüğe girmesi için birkaç yıl gerekebilir. Öngörülen takvime göre, yeni yasa en erken 2028 başlarında uygulanmaya başlanacak.

Bu yasa tasarısı, aynı zamanda İsviçre’nin aile içi ve cinsel şiddetle mücadelede izlediği genel stratejinin bir parçası olarak görülüyor. Jans, bu yasayla birlikte ülke genelinde başlatılan ulusal eylem planı ve yol haritası gibi diğer önlemlerin de hayata geçirileceğini ifade etti.


#AileİçiŞiddet #CinselŞiddet #ŞiddetleMücadele #İsviçre #AdliDestek #FederalKonsey #schweiz #suisse #svizra #svizzera #isviçreninsesi #switzerland

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Avrupa

Gazze’ye İnsanî Yardım: İsviçre’den İsrail’e “Abluka Derhal Kaldırılsın” Çağrısı

yazar

Yayınlayan

on

By

Dünyadan 20’den fazla ülke, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik insani yardım engelini kaldırması için ortak bir çağrıda bulundu. Ancak İsrail’in yardımın sadece özel güvenlik güçleri tarafından korunan noktalarda verilmesi planı ve bu kapsamda kurulan “Gaza Humanitarian Foundation” adlı yeni oluşum, uluslararası kamuoyunda tartışma yaratıyor. İsviçre, bu ortak açıklamayı imzalamaktan çekindi.

İsviçre Neden Destek Vermedi?

İsviçre Dışişleri Bakanlığı Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölümü Başkanı Büyükelçi Monika Schmutz Kirgöz, İsviçre’nin açıklamaya büyük ölçüde katıldığını ancak bazı belirsizlikler nedeniyle imza atmadığını açıkladı. İsviçre, İsrail’in Gazze’ye uyguladığı insani ablukanın derhal kaldırılması gerektiğini uzun süredir dile getiriyor ve bir ay önce İsrail’in İsviçre Büyükelçisini çağırarak bu talebi net bir şekilde iletti.

Ancak İsviçre, ABD kökenli “Gaza Humanitarian Foundation” hakkında çok az bilgi olduğunu ve mekanizmanın nasıl işleyeceğinin belirsiz olduğunu belirtiyor. İsrail’de görev yapan ABD özel kuvvetlerinin yardımları dağıtmaya başlayacağı belirtilirken, İsviçre bu yeni oluşuma katılmayı şu an için uygun bulmuyor.

Gazze’de Yardım İhtiyacı Çok Büyük

Gazze’de insani yardım için her gün yaklaşık 600 kamyonun yardıma ulaşması gerekiyor. Ancak şu anda günlük yardım sadece 100 kamyon ile sınırlı. İsviçre, insani yardımın Gazze’ye kesintisiz ve tam erişimle ulaştırılması gerektiğini vurguluyor.

İsviçre’nin Talepleri ve Girişimleri

İsviçre, İsrail’e insani yardımın engellenmemesi için ısrarlı bir şekilde çağrıda bulunuyor. İsviçre’nin Tel Aviv ve Kudüs’teki diplomatik temsilcileri, İsrail makamlarıyla defalarca görüşerek ablukanın kaldırılmasını talep etti. Ayrıca İsviçre Federal Konseyi, Gazze’deki Filistinlilere destek amacıyla 20 milyon İsviçre Frangı tutarında insani yardım fonu onayladı.

Sonuç

İsviçre, insani krizin büyümesini engellemek ve Gazze halkının temel ihtiyaçlarına ulaşmasını sağlamak için uluslararası toplumla paralel hareket etmeye devam ediyor. Ancak yeni kurulan “Gaza Humanitarian Foundation” gibi belirsiz yapılarla değil, mevcut ve doğrudan insani yardım kanallarıyla destek verilmesini savunuyor.

Haberin Devamını Oku

Gündem

KAZA NEREDEYSE VATANDAŞLIĞA MAL OLUYORDU: FEDERAL MAHKEME ORHAN’I HAKLI BULDU

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre’de 31 yıldır yaşayan ve tam anlamıyla topluma entegre olmuş olan Orhan’a, 2020’de geçirdiği tek taraflı trafik kazası nedeniyle vatandaşlık verilmemişti. Ancak Federal Mahkeme, bu kararı bozarak Orhan’ın entegrasyonunun bütüncül değerlendirilmesi gerektiğine hükmetti.

İsviçre’de yaşayan 60 yaşındaki Orhan, 1990’lı yılların başında Türkiye’den İsviçre’ye göç etti. Aradan geçen 31 yıl boyunca İsviçre toplumuna uyum sağladı, iş kurdu ve yerel sosyal yaşama aktif olarak katıldı. Ancak 2020 yılında geçirdiği basit bir trafik kazası, onu vatandaşlığa giden yoldan alıkoydu.

Trafik kazası kaderini belirledi

Haziran 2020’de Berner Oberland bölgesinde bir yürüyüş sonrası yorgun bir şekilde direksiyon başına geçen Orhan, dönüş yolunda uykusu gelince direksiyon hâkimiyetini kaybederek bir sokak lambasına çarptı. Kazada kimse zarar görmedi. Ancak “sürüşe elverişsiz şekilde araç kullanmak” suçundan 900 Frank para cezasına çarptırıldı ve sabıka kaydına işlem yapıldı.

Kanton Schwyz: “Sabıka kaydı vatandaşlığa engel”

Orhan’ın vatandaşlık başvurusu, bu sabıka kaydı gerekçe gösterilerek Kanton Schwyz tarafından reddedildi. İsviçre Vatandaşlık Yasası uyarınca entegrasyon kriterlerini karşılayan bireylerin vatandaşlık hakkı kazanabileceği belirtilse de, Federal Göç Sekreterliği (SEM) ve kantonlar, sabıka kaydını bir “hariç tutma gerekçesi” olarak değerlendirip başvuruları reddedebiliyor.

Kanton mahkemesi cezayı hafife aldı, SEM karara itiraz etti

Orhan karara itiraz etti. Schwyz İdare Mahkemesi, başvuruyu haklı bularak beş yıllık erteleme süresini iki yıla indirdi. Mahkeme, tek seferlik bir hatanın, yıllar süren başarılı bir entegrasyonu gölgeleyemeyeceğine hükmetti. Ancak bu kararın ardından SEM devreye girerek beş yıllık erteleme süresinde ısrar etti.

Federal Mahkeme son noktayı koydu

Orhan, hukuki mücadelesini bir sivil toplum kuruluşunun da desteğiyle Federal Mahkeme’ye taşıdı. Federal yargıçlar, geçtiğimiz günlerde verdikleri kararda, yalnızca cezai sicilin değil, bireyin genel entegrasyon durumunun da dikkate alınması gerektiğini vurguladı. Mahkeme, sabıka kaydının otomatik olarak vatandaşlığa engel teşkil etmeyeceğini ve her başvurunun bireysel olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.

Orhan’ın hayali gerçekleşiyor

Federal Mahkeme’nin bu kararı, Orhan’ın vatandaşlık yolunu açmış oldu. Her ne kadar beş yıllık bekleme süresi Ağustos 2025’te sona erecek olsa da, bu karar yalnızca Orhan için değil, benzer durumda olan birçok kişi için emsal teşkil edecek nitelikte.

“Bu ülkeye artık resmen ait olmak istiyorum”

Siyasi baskılar nedeniyle Türkiye’yi terk eden ve İsviçre’yi yeni vatanı olarak benimseyen Orhan, karar sonrası yaptığı açıklamada, “Bu ülkeye gönülden bağlıyım. Burada yaşamımı kurdum, işimi, ailemi, geleceğimi buraya adadım. Bu kararla birlikte artık resmen de ait olacağım,” dedi.

Haberin Devamını Oku

Gündem

İSVİÇRE, GAZZE İÇİN HAZIRLANAN ULUSLARARASI YARDIM DEKLARASYONUNU İMZALAMADI

yazar

Yayınlayan

on

By

🕓 Okuma süresi: 2 dakika

📍 Bern, 22 Mayıs 2025 – İsviçre, Gazze’ye acil insani yardım erişimini hedefleyen uluslararası bir deklarasyonu imzalamama kararı aldı. Gerekçe olarak ise metindeki bazı ifadelerin “yetersiz ve belirsiz” olduğu gösterildi.

Birleşmiş Milletler ve çeşitli yardım kuruluşlarının haftalardır uyardığı gibi, Gazze’deki insani durum gün geçtikçe kötüleşiyor. Swissinfo‘nun aktardığına göre, bölgede yaşayanların yaklaşık yüzde 75’i akut açlık ve ciddi ihtiyaç içinde yaşıyor. Birçok yardım konvoyunun bölgeye ulaşmasına izin verilmiyor ve yardımlar aylardır engellenmiş durumda.

💬 SİYASİ TEPKİLER GELDİ

İsviçre Federal Hükûmeti’nin Gazze’ye yardım deklarasyonuna imza atmaması, özellikle Sosyal Demokrat Parti (SP) ve insan hakları kuruluşları tarafından eleştirildi. SP Eşbaşkanı Cédric Wermuth, İsviçre’nin Almanya, Fransa ve İtalya gibi 24 ülkenin imzaladığı bildiriyi desteklemesi gerektiğini söyledi.

SP Ulusal Milletvekili Fabian Molina ise, İsviçre’nin BM Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı’na (UNRWA) gönderdiği fonların Gazze’de kullanılmamasına ilişkin kararı “yıkıcı” olarak nitelendirdi.

🚨 GAZZE’DE YIKIM VE AÇLIK

İsrail ordusu, Gazze’deki operasyonlarına devam ederken, birçok şehirde yıkım meydana geldi. Son saldırılarda en az 62 kişinin hayatını kaybettiği bildiriliyor. Uluslararası kuruluşlar, insani yardımların sivillere ulaştırılmasının siyasi gerekçelerle engellenmemesi gerektiğini vurguluyor.

Amnesty International ve BM kuruluşları, Gazze’de su, tarım ve sağlık sistemlerinin neredeyse tamamen çöktüğünü ve geniş bölgelerin hâlâ mayınlı olduğunu aktarıyor. Bölgede yardım ulaştırabilen tek büyük ağ ise hâlâ UNRWA’ya ait.

🧭 İSVİÇRE’NİN SORUMLULUĞU HATIRLATILDI

İsviçre, Cenevre Sözleşmeleri’nin resmi koruyucu (Depositarstaat) ülkesi olarak, tarafsız ve bağımsız insani yardımı destekleme sorumluluğu taşıyor. Ancak hükümetin çekimser tavrı, uluslararası alanda dikkat çekmeye devam ediyor.

Haberin Devamını Oku

Trendler