Sosyal Medya

İsviçre

Hükümet, “Kişisel Özgürlük ve Bedensel Bütünlük İçin” İnisiyatifi Reddetmeyi Tavsiye Ediyor

yazar

Yayınlayan

on

Bern – İsviçre’de 9 Haziran 2024’te, vatandaşlar “Für Freiheit und körperliche Unversehrtheit” adını taşıyan bir halk inisiyatifi hakkında oy kullanacaklar. Federal Hükümet, “Für Freiheit und körperliche Unversehrtheit” adlı Halk İnisiyatifi’ni Reddetmeyi Tavsiye Ediyor

Bu inisiyatif, genel olarak, devletin fiziksel ve zihinsel bütünlüğe müdahalesi durumunda, ilgili kişinin onayının gerektiğini talep ediyor. Federal Hükümet ve Parlamento, inisiyatifi reddetme yönünde tavsiyede bulunuyor. Hükümetin reddetme gerekçesi ise, inisiyatifin merkezindeki fiziksel ve zihinsel bütünlüğün zaten federal anayasada teminat altına alınmış olması ve inisiyatifin kabul edilmesinin belirli alanlarda ne gibi somut sonuçlar doğuracağının belirsiz olması.

”Benim Bedenim Ben karar veririm”

2020 Baharında, Corona Pandemisi İsviçre’ye ulaştı. Federal Hükümet, halkı virüsten korumak ve özellikle hastanelerin aşırı yoğunluğu önlemek için bazı keskin önlemler aldı. Aynı dönemde, yeni tip virüse karşı bir aşı geliştirme çalışmaları başladı. Toplumun bir kısmı bu aşıları desteklerken, diğerleri ise aşılara karşı çıktı.

2020 yılının Sonbaharında, bu politik ve toplumsal ortamda, “Für Freiheit und körperliche Unversehrtheit” adlı bir inisiyatif başlatıldı. Bu inisiyatif, herhangi bir fiziksel veya zihinsel müdahalede, ilgili kişinin onayının şart olduğunu savunuyor. İnisiyatif, onayı reddeden bir kişinin ne cezalandırılabileceğini ne de dezavantajlı duruma düşürülebileceğini vurguluyor.

İnisiyatif metni, belirli bir konudan ziyade, “fiziksel ve zihinsel bütünlüğe müdahaleler” hakkında genel içerik oluşturuyor. Bu da gelecekte insanların vücuduna cip takılması ve benzer durumlarla müdahale edilmemesi talebi. Bu, federal, kanton ve belediyelerin, polis müdahaleleri gibi insan vücuduna etki eden her türlü faaliyetini içeriyor.

İnisiyatif Komitesinin Argümanları
İnisiyatif Komitesi için mesele, kendi vücudu üzerinde özgürce karar verebilme yeteneğini sürdürmektir. Vücut, özgürlüğün son kalesidir. İnsan, sadece kendi vücuduna girecek olan şeyleri belirleyebilirse ve politika değil, bireysel sorumluluk altında özgür olur.

Federal Hükümet ve Parlamento’nun Argümanları
Hükümet ve Parlamento, inisiyatifi reddediyor. Gerekçe ise: Fiziksel bütünlük zaten bugün federal anayasada teminat altına alınmış bir temel haktır. Onay olmadan kimse aşılanamaz. Acil durumlarda, aşılanmamış kişiler için geçici kısıtlamaların, sağlık sistemini korumaya ve herkes için daha sert önlemleri önlemeye yardımcı olabileceği belirtiliyor.

İnisiyatifin Geniş Kapsamı ve Belirsizliği Üzerine Endişeler

Hükümet ve parlamento, “Für Freiheit und körperliche Unversehrtheit” adlı inisiyatifin oldukça geniş ve belirsiz bir şekilde tanımlandığından endişe duyuyor. İnisiyatif, federal, kanton ve belediyelerin insan vücuduna herhangi bir şekilde etki eden tüm faaliyetlerini kapsıyor gibi görünüyor. Örneğin, polis çalışmaları gibi inisiyatifin kabul edilmesinin sonuçları, uygulamanın somut detaylarına ve yargılamaya bağlı olacak. Bu durum, inisiyatifin kullanılacağı alanların ve sonuçlarının belirsiz olduğunu ifade ediyor.

Özellikle polis çalışmaları gibi önemli faaliyetlerin nasıl yürütüleceği ve sonuçlarının nasıl değerlendirileceği net olmadığından, uygulamada belirsizliklerin ortaya çıkabileceği belirtiliyor. Bu belirsizlikler, inisiyatifin kabul edilmesi durumunda, hukuki ve operasyonel açıdan tartışmalara yol açabileceği belirtiliyor.

İnisiyatifBelirsizlikleri #HükümetEndişeleri #KapsamlıTanım #FederalFaaliyetler #KantonFaaliyetleri #PolisÇalışmaları #UygulamaDetayları #HukukiTartışmalar #OperasyonelBelirsizlikler #isviçrehaberleri

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Avrupa

İSVİÇRELİ MİRASÇIDAN 23,8 MİLYON EURO’LUK LÜKS VİLLA SATIŞI

yazar

Yayınlayan

on

By

GÜNCEL | 3 DAKİKALIK OKUMA
Mallorca’nın en gözde noktalarından Formentor Yarımadası’nda bulunan görkemli bir villa satışa çıktı. Fiyat etiketi: Tam 23,8 milyon Euro.

İsviçreli mirasçı Simone Eigensatz, babası Walter Eigensatz’tan kalan lüks villayı satışa sundu. Lucerneli iş insanı Walter Eigensatz, Almanya’da işlettiği psikososomatik tedavi klinikleriyle kazandığı servetiyle Mallorca’da bu rüya gibi malikaneyi inşa etmişti. Şimdi ise bu eşsiz mülk yeni sahibini arıyor.

ADI GİBİ İDDİALI: “ADLERHORST” – KARTAL YUVASI

Villanın ismi, Almanca’da “Kartal Yuvası” anlamına gelen Adlerhorst – İspanyolcası Nido de Águilas. Adeta bir kartal yuvası gibi yükselen bu malikane, 180 derecelik nefes kesen Akdeniz manzarasına sahip. 869 metrekarelik yaşam alanı, 7 geniş yatak odası, 2 yüzme havuzu ve yapay bir şelaleyle birlikte 22.337 metrekarelik bir araziye yayılıyor.

MAHREMİYET VE KONFOR BİR ARADA

Villanın konumu, gizlilik arayanlar için ideal. Çam ormanlarının arasında, kayalık bir tepeye konumlanmış bu ev, tam bir inziva alanı. Üstelik ünlü Formentor Plajı’na yalnızca birkaç dakikalık mesafede.

Simone Eigensatz, Mallorca Zeitung gazetesine verdiği röportajda, “Babam her şeyin en iyisini isterdi. Altın kaplama muslukları Paris’ten getirtmişti,” diyerek villanın ne denli lüks olduğunu vurguluyor.

İÇ MEKÂNLARDA LÜKSÜN ZİRVESİ

Villanın zemin katında iki adet en-suite yatak odası yer alırken, üst katta beş yatak odası daha bulunuyor. Ana süit, Arap esintileri taşıyan bir duş, yerleşik küvet ve jakuzi ile donatılmış. Jakuzi ise doğrudan deniz manzarasına açılıyor.

Villanın satışıyla ilgilenenler için iyi haber: İç dekorasyonda değişiklik yapılabiliyor. Ancak bölgenin doğa koruma alanı olması sebebiyle dış yapıya dair kısıtlamalar bulunuyor.

BİR YATIRIM, BİR HAYAL, BİR YAŞAM TARZI

Yaklaşık 22,3 milyon İsviçre Frangı değerindeki bu villa, yalnızca bir ev değil, aynı zamanda eşsiz bir yaşam tarzı ve prestij yatırımı olarak öne çıkıyor.

Haberin Devamını Oku

Gündem

BAHŞİŞLER AHV PRİMİNE DAHİL Mİ EDİLECEK?

yazar

Yayınlayan

on

By

Dijital ödemelerle gelen kayıt, vergi ve emeklilik tartışmalarını da beraberinde getirdi

📌 Haber: İsviçre’nin Sesi – Cemil Baysal
🕒 Okuma süresi: 3 dakika

📅 11 Haziran 2025

BERN – İsviçre Federal Konseyi üyesi Elisabeth Baume-Schneider, kartla ve dijital yollarla ödenen bahşişlerin AHV (emeklilik sigortası) primine dahil edilmesini gündeme taşıdı. Sosyal güvenlik sisteminin finansal sürdürülebilirliğini artırmayı amaçlayan öneri, gastronomi sektöründe yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi.

💳 ELEKTRONİK BAHŞİŞLER SİSTEME GİRİYOR

Öneriye göre, özellikle son yıllarda yaygınlaşan kredi kartı ve mobil ödeme sistemleriyle verilen bahşişler artık “resmi gelir” olarak değerlendirilecek. Bu sayede hem kayıt dışılık azalacak, hem de çalışanların gelecekteki emeklilik hakları güçlendirilecek.

Baume-Schneider, bu düzenlemenin hem devlet hem çalışanlar için kazan-kazan olacağını savunuyor:

“Kısa vadede ufak kesintiler yaşansa da, uzun vadede güvenli bir emeklilik sistemi oluşturulur.”

💰 DEVLETE 50 MİLYONLUK EK GELİR BEKLENİYOR

İsviçre’de gastronomi sektöründe yıllık bahşiş tutarının 600 milyon ile 1 milyar Frank arasında olduğu tahmin ediliyor. Bu öneri yasalaşırsa, AHV sistemine yılda 20–50 milyon Frank arasında ek katkı sağlanabileceği öngörülüyor.

🔄 DESTEK VE ELEŞTİRİLER

Destekleyenler, önerinin uzun vadeli faydalarını öne çıkarıyor:

  • Çalışanlar emeklilikte daha yüksek maaş alabilir,
  • Kayıt dışılık azalır,
  • Sisteme güven artar.

Ancak eleştirenler de az değil:

  • SVP Ulusal Meclis Üyesi Esther Friedli: “Bu, doğrudan çalışanın cebinden kesilen ek bir yük.”
  • Gastrosuisse: “Restoranlar bahşiş alımını tamamen yasaklayabilir. Müşteri motivasyonu düşer, hizmet fiyatları artar.”
  • Unia Sendikası: “Artan bürokratik işlemler ve muhasebe yükü, işletmelere ek maliyet yaratır.”

🔥 GASTRONOMİ ÇALIŞANLARINDAN BAKANA TEPKİ: “GELSİN DE BİR GÜN BİZİMLE ÇALIŞSIN!”

Bahşişlerin dijital sistemle AHV’ye dahil edilmesi önerisi, doğrudan sahada çalışan servis elemanları ve restoran personeli arasında büyük bir öfkeye neden oldu. Çalışanlar, karar merciindeki yetkililerin sektördeki gerçek yükü bilmeden masa başından düzenleme yapmasına tepkili:

“Gelsin bakan da bizimle aynı tempoda bir akşam çalışsın, servis yapsın, ayakta kalsın… sonra bu sistemden bahsetsin.”
“Hafta sonları sabahın köründen gece yarısına kadar çalışıyoruz. Bu bahşiş bizim hakkımız, sadaka değil.”
“Dijital takip kolay olabilir ama bu işi gerçekten yapanlar ne kadar yoruluyor, kimse hesap etmiyor.”

Çalışanlar, önerilen sistemin uzun vadeli faydalarından ziyade, şu anda karşı karşıya kaldıkları geçim zorluklarının daha öncelikli olduğunu savunuyor.

⚖ YASAL DURUM: BAHŞİŞ ZATEN MAAŞIN BİR PARÇASI

Mevcut yasal çerçevede, bahşişler maaşa dahil edilmek zorunda değil. Ancak bu gelirler çalışan maaşının %10’unu aşıyorsa, AHV ve vergiye tabi tutulabiliyor.
Kartla ödenen her bahşişin artık sistemde dijital iz bırakması, bu yasal boşluğun yeniden tanımlanmasını zorunlu kılıyor.

📆 NE ZAMAN UYGULAMAYA GİREBİLİR?

Henüz taslak aşamasındaki öneri, İsviçre Sosyal Güvenlik Dairesi (BSV) tarafından sonbaharda hazırlanacak kılavuzla netleşecek. Uygulamanın yürürlüğe girmesi durumunda 2026 veya 2027 yılına kadar geçiş süreci öngörülüyor.
Kantonlar bu konuda kendi uygulama modellerini geliştirme özgürlüğüne sahip olacak.

🧭 NE DEĞİŞECEK?

  • Çalışanlar: Kısa vadede net gelirde düşüş olabilir, ancak emeklilik maaşı artabilir.
  • İşletmeler: Ek vergi ve raporlama yükü; bahşiş kültürünün azalması riski.
  • Devlet: AHV’ye ciddi ek gelir ve kayıt dışılıkla mücadelede önemli adım.

🔍 SONUÇ: DENGELİ BİR REFORM MU, YOKSA FAZLA MI MÜDAHALE?

İsviçre gastronomi sektöründe çalışanlar ve işletmeler, bu değişikliğe temkinli yaklaşıyor. Devlet tarafı reformun sosyal güvenlik sistemine katkısını vurgularken, çalışanlar yaşadıkları yoğun tempoya rağmen ellerindeki son motivasyon kaynağının da törpülenmesinden endişeli.

Önümüzdeki aylarda kantonlar ve sendikaların göstereceği tavır, bu reformun kaderini belirleyecek.



Haberin Devamını Oku

İsviçre

İsviçre’de çalışmak isteyen sağlık personelleri dikkat!

yazar

Yayınlayan

on

By

Pflege Fachkraft olarak bilinen, sağlık alanında eğitim almış, aktif olarak çalışan ya da daha önce çalışmış ve diploması olan kişiler yazabilir.
Almanya, Avusturya’da yaşayan ancak bu ülkelerin vatandaşlığına sahip olanlar veya İsviçre’de oturum izni bulunanlar başvurabilir.
Almanca bilmek avantajdır.
Yaş sınırı: en fazla 50.

Ayrıca aynı ülkelerden vatandaşlığı veya AB pasaportu olan doktorlar ve benzeri yüksek nitelikli sağlık çalışanları da bana yazabilir. Almanca bilmek onlar için de avantajdır.

Çalışma alanları:
Hastaneler, klinikler, bakım evleri (Pflegeheim), Spitex gibi kurumlar.
Ayrıca inşaat (Baubranche) sektöründe eğitimli ve tecrübeli kişiler de başvurabilir.

Gesundheitspersonal aufgepasst – Arbeiten in der Schweiz!

Pflegefachkräfte, die im Gesundheitswesen ausgebildet sind, aktuell arbeiten oder bereits gearbeitet haben und über ein Diplom verfügen, können sich bei uns melden.
Bewerber*innen mit deutscher oder österreichischer Staatsangehörigkeit oder mit gültiger Aufenthaltsbewilligung in der Schweiz können sich bewerben.
Deutschkenntnisse sind von Vorteil.
Altersgrenze: maximal 50 Jahre.

Auch Ärztinnen, Ärzte und andere hochqualifizierte Fachkräfte im Gesundheitswesen mit einer Staatsangehörigkeit aus diesen Ländern oder einem EU-Pass können sich bei mir melden. Deutschkenntnisse sind auch hier von Vorteil.

Arbeitsbereiche:
Spitäler, Kliniken, Pflegeheime, Spitex-Einrichtungen.
Auch Fachkräfte mit Ausbildung und Erfahrung in der Baubranche können sich bewerben.

#PflegeSchweiz #Gesundheitswesen #ArbeitenInDerSchweiz #PflegekräfteGesucht #PflegejobSchweiz
#SağlıkPersoneli #İsviçreİşİmkanı #AlmancaAvantaj #Pflegeheim #Spitex #İnşaatSektörü #İsviçreKariyer

Haberin Devamını Oku

Trendler