Sosyal Medya

İsviçre

HASTA RAPORUYLA TATİLE ÇIKMAK MÜMKÜN MÜ?

yazar

Yayınlayan

on

Okuma süresi: 2 dakika
Cemil Baysal

ZÜRİH – Bir çalışan hasta raporu aldıktan sonra tatile çıkabilir mi? Bu soru İsviçre iş dünyasında sıkça tartışılan konular arasında yer alıyor. Birçok kişi hasta raporunun aynı zamanda seyahat yasağı anlamına geldiğini düşünse de, iş hukuku açısından bu durum daha karmaşık.

Profesör Roger Rudolph (Zürih Üniversitesi, İş Hukuku):

“Bir seyahatin iyileşme sürecini yavaşlatmaması veya engellememesi şartıyla, hasta raporu ile tatile çıkmak temelde mümkündür.”

Kritik kriter: Tıbbi fayda
Eğer güneşli bir sahil kasabasında birkaç gün geçirmek, karanlık bir evde dinlenmekten daha sağlıklıysa, böyle bir tatil tıbbi olarak anlamlı olabilir.
Örneğin, Tessin’de veya bir doğa manzasarasında yürüyüş yapmak, iyileşmeye katkı sağlayabilir.

Ancak dikkat!

  • İşverenin bilgisi olmadan seyahate çıkmak sorun yaratabilir.
  • Özellikle yurt dışı seyahatlerinde günlük ödenek sigortalarıyla sorunlar yaşanabilir.
  • Bazı durumlarda, seyahat nedeniyle işten çıkarma bile söz konusu olabilir.

Tatil mi, hasta izni mi?
Hasta raporu ile yapılan bir seyahat, tatil günü olarak sayılabilir. Bu durumda hem hastalık izni alınmış hem de tatil hakkı harcanmış olur.
Diğer yandan, tatildeyken ciddi bir hastalığa yakalanan biri, bu günleri daha sonra tatil olarak kullanma hakkına sahiptir.

Profesör Rudolph, “Yatakta geçirilen ağır bir grip bu hakkı sağlar; ancak hafif bir baş ağrısı için geçerli değildir,” diyor.

Sonuç:
Hasta raporu ile seyahat etmek yasak değil, ancak koşullara ve iletişime dikkat etmek gerekiyor.
Tavsiyemiz:

  • İşvereninizi mutlaka bilgilendirin
  • Gerekiyorsa önceden yazılı onay alın
  • “Parti tatillerinden” kesinlikle kaçının


Haberin Devamını Oku

Ekonomi

CREDIT SUISSE HİSSELERİNDE ZARAR EDEN AİLEYE KÖTÜ HABER: FEDERAL MAHKEME DEVLETİ SORUMLU TUTMADI

yazar

Yayınlayan

on

By

Haber: Cemil Baysal

BERN – İsviçre Federal Mahkemesi, Credit Suisse (CS) hisselerinde ciddi zarar eden bir çiftin devlete açtığı tazminat davasını reddetti. Karara göre, İsviçre devleti, CS hisselerindeki değer kaybından sorumlu tutulamaz.

Dava süreci, 2023 yılında Credit Suisse’in krizle sarsıldığı günlerde başladı. Bir çift, CS’nin iflas etmeden kısa süre önce, 84 bin Frank’tan fazla ödeyerek toplam 38 bin adet hisse satın aldı. Alım kararını verirken, “bankanın sağlam sermaye yapısına sahip olduğu” yönündeki resmi açıklamalara güvendiklerini savundular.

Ancak 19 Mart 2023’te UBS’in Credit Suisse’i devralacağı açıklanınca, hisseler değer kaybetti. Çift, ertesi gün hisseleri sadece 30 bin Frank’a satmak zorunda kaldı ve 54 bin Frank’tan fazla zarar etti.

Mahkeme: “Devlet sorumlu değil”
Çift, bu kaybın devletin güven verici açıklamalarından kaynaklandığını savunarak Federal Mahkeme’ye başvurdu. Ancak mahkeme bugün açıkladığı kararla davayı reddetti. Devletin bu zarardan hukuki olarak sorumlu tutulamayacağı hükme bağlandı.

Federal Mahkeme kararında, bu kararın yalnızca bu dava özelinde geçerli olduğu vurgulandı. Yani, benzer zararlar yaşayan diğer yatırımcılar için emsal teşkil etmeyeceği belirtildi.

Kısa not: CS’nin çöküşü sonrası UBS’e devri, küresel bankacılık tarihinde önemli bir dönüm noktası olmuş ve birçok küçük yatırımcı mağduriyet yaşamıştı.

Haberin Devamını Oku

Gündem

ZÜRİH’TE ŞOKE EDEN OLAY: BİLETİ OLMADAN UÇAĞA BİNDİ, CEZA ALDI

yazar

Yayınlayan

on

By

Cemil Baysal Okuma süresi: 2 dakika
ZÜRİH – Haziran 2024’te Zürih Havalimanı’nda bir kadın, geçerli bileti olmadan Amsterdam uçağına binmeyi başardı. Kadın, biniş kartı kontrolünden görevlinin kısa süreliğine dikkatini başka yöne çevirmesinden faydalanarak hızla geçiş yaptı. Olay, uçaktaki yolcu sayımı sırasında ortaya çıktı.

Federal Sivil Havacılık Dairesi’nin verdiği cezaya göre kadın, “güvenlik bölgesine izinsiz giriş” suçundan 500 Frank para cezasına çarptırıldı. Ancak bu ilk ve son denemesi olmadı. Aynı kadın birkaç hafta sonra da bilet almadan Barselona’daki arkadaşlarını ziyaret etmek üzere yine havalimanına geldi. Bu sefer başka bir yolcunun hemen arkasına geçerek güvenlik kapısından birlikte geçti.

Girişimleri artıyor
SRF Investigativ’in aktardığına göre, bu tarz bilet kontrolü atlatma girişimlerinin sayısı artıyor. 2023’te yalnızca bir vaka kayıtlara geçerken, 2024 yılında dört olay yaşandı. 2025’te ise henüz Mayıs ayında dört farklı kişi kontrolü atlatarak güvenlik alanına girmeyi başardı.

Başka bir vakada, alkollü olduğu belirtilen bir erkek, “uçakta da trende olduğu gibi biletsiz seyahat edip edemeyeceğini test etmek” istediğini belirtti.

Güvenlik açığı mı?
Zürih Havalimanı sözcüsü Bettina Kunz, bu olayların ciddiyetle ele alındığını ancak gerçek bir güvenlik riski oluşturmadığını belirtti. Çünkü biniş kartı kontrolü ile güvenlik kontrolü arasında fark olduğunu vurguladı. Yolcular, biniş kartı olmasa bile vücut taraması ve bagaj kontrolünden geçirildiği için ciddi tehlike oluşturmadıkları ifade edildi.

Uçakla biletsiz uçmak mümkün mü?
Zürih’ten şimdiye kadar hiçbir kişinin biletsiz uçtuğu tespit edilmedi. Ancak yurtdışında bu tür örnekler var: Geçtiğimiz yıl Münih’ten İsveç’e bir adam, New York’tan Paris’e ise bir kadın biletsiz uçmuş ve her ikisi de yargı önüne çıkmıştı.

Haberin Devamını Oku

İsviçre

YENİ GÜVENLİK KURALI: SWISS KOKPİT ERİŞİMİNİ ZORLAŞTIRDI

yazar

Yayınlayan

on

By

Okuma süresi: 2 dakika
Cemil Baysal

ZÜRİH – İsviçre’nin ulusal havayolu şirketi SWISS, artan güvenlik endişeleri nedeniyle kokpit giriş prosedürlerini sıkılaştırdı. Mayıs ayı itibarıyla yürürlüğe giren yeni kurala göre, bir uçuş görevlisi kokpite girmek istediğinde, başka bir kabin görevlisinin yolcu bölümünü aktif şekilde gözlemlemesi gerekiyor.

SWISS, söz konusu uygulamanın kötüleşen küresel güvenlik durumu nedeniyle alındığını açıkladı. Şirket, “Bir mürettebat kokpite girerken, diğer bir mürettebat yolcu kabinini izleyerek hiçbir yolcunun kokpite yaklaşmamasını sağlamalı” dedi.

ABD’den bir adım ötesi: Çift kapı zorunluluğu
Amerikan havayolu şirketleri ise bu konuda daha da ileri gidiyor. ABD’de bu yazdan itibaren hizmete girecek tüm yeni uçaklarda kokpit kapısına ek olarak sabit bir ikinci güvenlik bariyerinin (ek kapı) bulunması zorunlu hale getirildi. Swiss yetkilileri, bu kuralın yakın zamanda ABD’ye uçan tüm yabancı havayolu şirketlerine de uygulanabileceğini öngörüyor.

Lufthansa olayı tetikledi
Bu tür güvenlik önlemlerinin arkasında geçmişte yaşanan olaylar da etkili. Örneğin, geçtiğimiz yıl Frankfurt-Sevilla seferini yapan bir Lufthansa uçağında kaptan kokpiti geçici olarak terk etti. Bu sırada kokpitte kalan yardımcı pilot epileptik kriz geçirdi. Kaptan, acil durum koduyla içeri girene kadar kapı açılmadı. Bu olay sonrası İspanyol Havacılık Güvenliği Kurulu (CIAIAC), bir pilot kokpiti terk ettiğinde içeride mutlaka ikinci bir yetkili kişinin bulunması gerektiğini önerdi.

Güvenlik, yolcu memnuniyetinden önce geliyor
Uzmanlar, bu tür önlemlerin yolcu deneyimini az da olsa etkileyebileceğini ancak uçuş güvenliğinin her zaman birinci öncelik olduğunu vurguluyor.

Haberin Devamını Oku

Trendler