Sosyal Medya

Gündem

EV SAHİBİ OLMAK İÇİN YILLIK KAÇ YÜZBİN FRANK MAAŞA İHTİYAÇ VAR?

yazar

Yayınlayan

on

Haber: Cemil Baysal

Son yıllarda artan emlak fiyatları, birçok çalışan için ev sahibi olma hayalini giderek daha da uzaklaştırıyor. Özellikle kuaför (coiffeur), satış elemanı ve marangoz gibi meslek gruplarından gelenler için bu hayal neredeyse ulaşılmaz hale geldi.

Yükselen Fiyatlar
İsviçre’de mülk edinme fiyatları durmaksızın artış gösteriyor. Örneğin, Zürich-Altstetten’de yapılan bir açık artırmada sıradan bir ev, 2,25 milyon Frank’a satıldı. Bu ev için evin yüzde 20’si 450.000 Frank peşinat – ana sermeye ödenmesi gerektiği ve yıllık 359.000 Frank gelir gerektiği belirtiliyor. Federal İstatistik Ofisi’ne (BFS) göre, ortalama İsviçreli için bu rakamlar hayal dışı kalıyor. Ülkedeki ortalama gelir 81.000 Frank civarında, bu da bir çiftin bu fiyattan ev alabilmesi için yetersiz.

Gerçekçi Bir Hedef Mi?
Emlak uzmanı Claudio Saputelli, günümüzde bir aile evi almak için en az 1 milyon Frank bütçeye ihtiyaç olduğunu ifade ediyor. Merkezi ve talep gören bölgelerdeki evlerin fiyatları çok daha yüksek. 20%’lik bir peşinatla, yani 200.000 Frank ödemek gerekiyor; geriye kalan 800.000 Frank’lık kısım ise kredi olarak alınacak.

Kredi ödemeleri için yıllık 56.000 Frank veya aylık 4.600 Frank ödemenin gerekeceği vurgulanıyor. Uzmanlar, bu masrafların toplam gelirinin üçte birini geçmemesi gerektiğini belirtiyor. Dolayısıyla, yılda en az 168.000 Frank kazanmak gerekiyor.

Doktorlar ve Yazılım Mühendisleri Yeterli Geliri Elde Edemiyor
Çalışan doktorların yıllık ortalama geliri 138.500 Frank, yazılım mühendislerinin ise 134.700 Frank. Ancak, bu rakamlar ev sahibi olmak için gereken miktarın altında kalıyor. Serbest çalışan uzman doktorlar arasında bazıları ise 257.000 Frank’a kadar gelir elde edebiliyor.

Üst Yönetim Pozisyonları Yetersiz
Bazı sektörlerde üst düzey yöneticilerin bile yeterli geliri elde edemediği görülüyor. Enerji sektöründeki bir üst kademe yöneticisi, yıllık 175.572 Frank kazanarak zor da olsa ev sahibi olma şansına sahip.

Orta Gelirli Aileler İçin Umut Var mı?
Saputelli, “Ortalama gelirle ev sahibi olmak neredeyse imkansız, ama biraz daha uzak alanlarda seçenekler bulunabilir” diyor. Thurgau, Schaffhausen ve Glarus gibi kırsal bölgelerde daha uygun fiyatlı mülkler mevcut.

Miras Olmadan Ev Almak Zor
Miras olmadan ev sahibi olma şansı ise giderek azalıyor. Saputelli, “Mali durumlar uygun değilse, ya bir daire alınmalı ya da kiralamaya devam edilmeli” açıklamasında bulunuyor. Kiralık dairelerin kalitesi artarken, birçok kişi kiralamayı tercih ediyor.

Gewerkschaft Unia temsilcisi Natalie Imboden, “Ev almak artık neredeyse imkansız hale geldi, bu nedenle kira fiyatları daha da önem kazanıyor. Ancak kiralar hâlâ artmaya devam ediyor, bu durum çalışanlar için büyük bir sorun oluşturuyor” diyerek durumu özetliyor.

#İsviçre #EmlakPiyasası #EvSahibiOlmak #ÇalışmaHayatı #Kiralar #isviçredeevsatınalmak #eigenheim #immobilienschweiz #isviçreemlak #schweiz #suisse #svizzera #switzerland #haber #avrupa

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

ADLISWIL’DE ISINMA SORUNU: KİRACILAR HAFTALARDIR SOĞUKTA YAŞIYOR, MÜLK SAHİBİNE TEPKİLER BÜYÜYOR

yazar

Yayınlayan

on

By

Sonbaharın gelmesiyle birlikte hava sıcaklıklarının hızla düşmesine rağmen birçok şehirde kaloriferlerin hala yanmıyor olması kiracılar arasında büyük bir şikayet konusu haline geldi. Adliswil’deki bir apartmanda kiracılar haftalardır soğukta yaşıyorAdliswil’de, Lindenstrasse 11 adresindeki bir apartmanda yaşayan kiracılar haftalardır ısınma sorunuyla karşı karşıya. Eylül ayının ortasından bu yana, apartmandaki 12 dairenin ısınma sistemi çalışmıyor ve kiracılar düşük sıcaklıklarda yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor. Hava sıcaklıklarının geceleri hızla düşmesine rağmen, bina sahibinin sorunu çözmekte yavaş kalması ve kiracılardan gelen şikayetlere yanıt vermemesi büyük tepkiye yol açtı.

Adliswil’deki olayın tek bir örnek olmadığı ortaya çıktı. Bu bölgedeki mülk sahibi, sadece bu olayla değil, geçmişte de benzer durumlarla gündeme gelmiş bir isim. Mülk sahibine ve şirketlerine İsviçre’nin Almanca konuşulan bölgelerinde çok sayıda mülk ve arsa ait. Daha önce de Winterthur’da bir apartmanın bakımsız bırakılması sebebiyle manşetlere çıkmıştı. Hatta, o dönemde bir belediye, mülk sahibinin şirketleri hakkında dolandırıcılık faaliyetleri yürütüldüğüne dair şüpheler nedeniyle bir dedektiflik bürosunu görevlendirmişti. Ancak o zaman bu iddiaları kanıtlamak mümkün olmamıştı.

Bu durum, mülk sahibinin kiracı hakları konusunda daha önce de sorunlar yaşadığını gösteriyor ve kiracıların mağduriyetlerinin tekrar etmesi, benzer şikayetlerin yaygınlaşmasına neden oluyor.

KİRACILAR SOĞUKTA YAŞAMAYA MAHKUM EDİLDİ

Binada yaşayan kiracılardan biri olan Regula Egger, durumun eylül ayının ikinci haftasında başladığını belirtiyor. Eylül ortasında ani bir soğuma yaşandığında, dairelerin sıcaklığı üç gün boyunca 16 ila 19 derece arasında kaldı. İsviçre Kiracılar Birliği’nin belirlediği minimum iç mekan sıcaklığı 19 derece olmasına rağmen, apartmanda yaşayan insanlar bu düşük sıcaklıklarla baş etmek zorunda kaldı. Özellikle çocuklu aileler ve yaşlı kiracılar, durumdan ciddi şekilde etkilendi.

Egger, kiracıların durumun düzelmesi için bina sahibine defalarca başvurduğunu, ancak sonuç alamadıklarını belirtti. Kiracıların şikayetlerine farklı yanıtlar verildiğini ifade eden Egger, “Bize bazen ısınma döneminin 10 Ekim’de başladığı söylendi, bazen de bir çalışanın gönderileceği vaat edildi, ancak sorun uzun süre çözülmedi,” diye ekledi.

ISINMA YAĞI YOKTU: SORUNUN KAYNAĞI ORTAYA ÇIKTI

Isınma sisteminin devre dışı kalmasının nedeninin ise, binada ısınma yağının tükenmiş olması olduğu ortaya çıktı. Sorunun kaynağı, binaya gönderilen bir teknisyen tarafından belirlendi. Ancak, kiracılar bu tespitin ardından bile sorunun hızlıca çözülmediğini ve yağın tedarik edilip edilmeyeceği konusunda net bir yanıt alamadıklarını ifade ediyor.

Egger, “Yetkililere ısınma yağının acilen temin edilip edilmeyeceğini sorduk ama herhangi bir yanıt alamadık. İki gün daha geçti ve apartman hala soğuktu,” dedi. Bunun üzerine bazı kiracılar, bina sahibine kayıtlı mektuplar göndererek sorunun bir an önce çözülmesini ve kira indirimini talep ettiler. Ancak, bu başvurular da sonuçsuz kaldı.

HUKUKİ YOLLARA BAŞVURULDU, ÇÖZÜM GECİKTİ

Kiracılar, sorunun çözülmemesi üzerine yasal yolları kullanmaya karar verdi. Kiracılar, haklarını korumak için bir avukatla iletişime geçip, hukuki yollardan bina sahibine baskı yapmaya çalıştılar. Ayrıca, sorunu çözmek için İsviçre’nin kiracı haklarını savunan çeşitli kuruluşlarından da destek aldılar. Ancak, mülk sahibi tarafından bu girişimlere de herhangi bir cevap verilmedi.

Kiracıların başvurusu üzerine devreye giren Adliswil’deki şikayet komisyonu ve sigorta kuruluşları da durumu incelemeye başladı. Ancak, mülk sahibinin bu süreçlerde de direniş göstermesi kiracıları daha da öfkelendirdi. Egger, “Bina sahibinin bu sorumsuz tavrı, sağlığımızı hiçe saydığını gösteriyor,” dedi.

MÜLK SAHİBİ TEPKİLERE KARŞI SAVUNMADA

Adliswil’deki olay basında geniş yer bulurken, mülk sahibi de konuyla ilgili açıklama yapmak zorunda kaldı. Kiracıların şikayetlerini reddeden mülk sahibi, basına verdiği demeçte, “Dairelerde 16 derece gibi düşük sıcaklıkların olduğunu düşünmüyorum. Kendi dairemde bile yalıtım kötü olmasına rağmen böyle bir sıcaklık yaşanmıyor,” dedi. Ayrıca, ısınma yağının zamanında sipariş edildiğini, ancak tedarikte gecikme yaşandığını belirtti.

Ancak kiracılar, mülk sahibinin bu açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını ve yaşadıkları durumun ciddiyetini hafifletmeye çalıştığını savunuyor. Regula Egger, “Isınma yağının geciktiğini kabul ediyorlar, ama bu gecikme yüzünden haftalardır soğukta yaşıyoruz. Bu kabul edilemez,” dedi.

SORUN ÇÖZÜLÜYOR MU? ISINMA SİSTEMİ YENİDEN AKTİFLEŞTİ

Kiracıların seslerini basına duyurmasının ardından, sonunda sorunun çözümü için bir adım atıldı. Regula Egger, çarşamba günü öğleden sonra apartmandaki ısınma sisteminin tekrar çalışmaya başladığını belirtti. Ancak, kiracılar bu kadar uzun süren bir sorunun ardından sadece ısınmanın yeniden sağlanmasıyla yetinmeyeceklerini ve kira indirimi talep etmeye devam edeceklerini söylüyorlar.

Mülk sahibi ise kiracılara, yaşadıkları sıkıntı nedeniyle bir tazminat ödemeyi vaat etti. Bununla birlikte, kiracılar sorunların tamamen çözülüp çözülmeyeceğini zamanla göreceklerini ifade ediyor.

ADLISWIL’DE BENZER VAKALAR: MÜLK SAHİBİNİN GEÇMİŞİ KABARIK

Adliswil’deki olay, mülk sahibinin geçmişte de benzer sorunlarla karşı karşıya kaldığına dair iddiaları yeniden gündeme getirdi. İsviçre’nin farklı bölgelerinde mülkleri olan bu sahibin, daha önce de Winterthur’da bir apartmanın bakımsız bırakıldığı ve kiracılara zor anlar yaşattığı biliniyor. Ayrıca, geçmişte bir belediye, mülk sahibinin şirketlerinin şüpheli faaliyetlerde bulunduğuna dair bir dedektif tutmuş, ancak bu iddialar kanıtlanamamıştı.

Bu son olay, Adliswil’deki kiracıların mülk sahibi hakkında ciddi endişeler taşımasına neden oluyor. Özellikle kış mevsiminin yaklaştığı şu günlerde, kiracılar ısınma sisteminin tekrar arızalanmaması için önlemler alınmasını talep ediyor.

SONUÇ OLARAK

Adliswil’deki bu vaka, İsviçre’de kiracı hakları ve mülk sahiplerinin sorumlulukları konusundaki tartışmaları yeniden gündeme getirdi. Mülk sahiplerinin, kiracılarının sağlık ve yaşam koşullarını önemsemesi gerektiği, bu tür durumlarda daha hızlı ve etkili çözümler üretmeleri gerektiği açıkça görülüyor.

#Adliswil #IsınmaSorunu #KiracıHakları #MülkSahibi #KiralıkDaireler #IsıtmaProblemi #SoğukHava #Kiraİndirimi #Basel #isviçre #MülkSahipleri #Hukuk #SağlıkVeGüvenlik #KışYaklaşıyor #Geschlechtergerechtigkeit #Schweiz #isviçreninsesi #schwiiz #svizzera #suisse #switzerland #Zvicër #Švajcarska #Швајцарска #Szwajcaria #Швейцария #zürich #zürih #

Haberin Devamını Oku

Gündem

GURBETCİLERİN DE UĞRAK YERİ OLAN KÖFTECİ YUSUF’TA DOMUZ ETİ SKANDALI: MÜŞTERİLER İADE İÇİN ŞUBELERE KOŞUYOR

yazar

Yayınlayan

on

By

Okuma Süresi: 3 dakika

Türkiye’nin en popüler köfte zincirlerinden Köfteci Yusuf, domuz eti skandalıyla ülke gündemine oturdu. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın denetimleri sonucunda, Ankara-Etimesgut’taki bir şubesinde satılan “tüketime hazır pişmiş köfte”de domuz eti tespit edildi. 200’den fazla şubesi bulunan firmanın müşterileri, aldıkları ürünlerden şüphelenerek iade işlemleri için şubelere gitmeye başladı. Vatandaşlar, firmaya ulaşmakta zorluk çektiklerini ve telefonlara yanıt alamadıklarını iddia ediyor.

Skandal, özellikle helal kesim hassasiyeti olan müşterileri derinden etkiledi. İade talepleri karşılanmayan bazı müşteriler, telefonlarının yüzlerine kapatıldığını öne sürdü.

DOMUZ ETİ SATAN KÖFTECİ KİM?

Büyük köfte zincirinin Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından paylaşılan sakıncalı ürünler listesinde yer almaması gündem olurken herkes “Domuz eti satan köfteci kim?” sorusuna yanıt arıyordu.

RESMİ RAPORLA ORTAYA KONDU

Son olarak Tarım ve Orman Bakanlığının muayene ve analiz raporu ortaya çıktı.Raporda Köfteci Yusuf’un Ankara-Etimesgut’taki bir şubesinde satılan “tüketime hazır pişmiş köfte” ürününde domuz eti tespit edildiği bilgisi yer aldı

#KöfteciYusuf #DomuzEtiSkandalı #GıdaGüvenliği #HelalGıda #İadeİşlemleri #TarımBakanlığı #Türkiye #domuz #schweinefleisch #islam #halal #halalfleisch #helalet

Haberin Devamını Oku

Gündem

YAPAY ZEKA İLE SAHTE ÇIPLAK RESİMLERLE ŞANTAJ: POLİTİKA HAREKETE GEÇMEK İSTİYOR

yazar

Yayınlayan

on

By

Okuma süresi: 3 dakika

Yapay zeka (YZ – KI) teknolojisinin yükselişi, suç dünyasında yeni bir tehdidi beraberinde getiriyor. Kriminal gruplar, gençleri sahte çıplak fotoğraflarla tehdit ederek onları manipüle etmekte. Kinderschutz Schweiz (Çocuk Koruma İsviçre) yetkilileri, bu tür şantaj vakalarının sayısının oldukça yüksek olduğunu ve gizli kalan birçok olayın bulunduğunu bildirdi.

YZ ile Sahte Müstehcen Fotoğraf Oluşturma

Son zamanlarda, Nudify uygulamaları sayesinde normal fotoğraflardan kolayca sahte çıplak fotoğraflar oluşturulabiliyor. Bu durum, gençlerin ciddi psikolojik sıkıntılara girmesine neden olabiliyor. Regula Bernhard Hug, Kinderschutz Schweiz organizasyonunun başkanı, bu tehditlerin gençlerin hayatında derin yaralar açabileceği uyarısında bulundu. Utanç duyan birçok mağdur, olayları gizlemeyi tercih ediyor.

Organize Suç Grupları

Kriminal gruplar, bu tür şantajları gerçekleştirmek için organize bir şekilde hareket ediyor. İnternet üzerinden kurbanların fotoğraflarına erişim sağlıyorlar ve ardından YZ yardımıyla sahte çıplak fotoğraflar üretiyorlar. Genellikle, bu durumlarda gençlerden para talep ediliyor ya da gerçek çıplak fotoğraflar elde edilmek isteniyor.

Politikada Farkındalık Artıyor

İsviçre Ulusal Konseyi’nde bu sorunla ilgili farkındalık artmış durumda. Yeşil Parti’den Raphaël Mahaim ve SVP’den Nina Fehr Düsel, bu tür uygulamaların yayılmasını engellemeyi hedefleyen benzer yasa tasarıları sundu. Tasarılar, yapay olarak üretilen çıplak fotoğrafların çocuklar ve gençler için oluşturduğu tehditlere dikkat çekiyor.

Politikacılar, bu tür uygulamaların reklamını, satışını veya erişimini yasaklamayı amaçlıyor. Bu önlemler, gençlerin ruh sağlığı ve güvenliği açısından büyük bir önem taşıyor.

#Şantaj #YapayZeka #ÇocukKoruma #SahteFotoğraf #Güvenlik #Gençlik #DijitalTehdit #ÇocukHakkı #CinsiyetEşitliği #İsviçre #Erpressung #KünstlicheIntelligenz #Kinderschutz #FakeBilder #Sicherheit #Jugend #DigitaleBedrohung #Kinderrechte #Geschlechtergerechtigkeit #Schweiz #isviçreninsesi #schwiiz #svizzera #suisse #switzerland #Zvicër #Švajcarska #Швајцарска #Szwajcaria #Швейцария

Haberin Devamını Oku
Reklam

Trendler