Sosyal Medya

İsviçre

Çıraklar Mobbing, Stres ve Ayrımcılık Yaşadıklarını Anlatıyor

yazar

Yayınlayan

on

Çıraklar Anlatıyor: “Bugün Hâlâ Psikolojik Zarar Görüyorum”

İsviçre’de birçok çırak, eğitim süreleri boyunca ciddi zorluklarla karşılaştıklarını belirtiyor. Anlattıkları deneyimler, mobbing ve ırkçı ayrımcılıktan psikolojik sorunlara ve çalışma saatlerinin iş kanunlarına aykırı olarak uzun olmasına kadar uzanıyor.

Yorgunluk ve Uzun Çalışma Saatleri

Unia Sendikası – Gewerkschaft Unia’nın anketine göre, çırakların neredeyse %30’u sürekli yorgun, %26’sı ise idade edici buluyor. Birçoğu günlük dokuz saatten fazla çalıştıklarını ve bu durumun İsviçre iş kanunlarına aykırı olduğunu söylüyor. Uzun çalışma saatlerinin yanı sıra düşük ücretler ve işyerinde ayrımcılık yaşadıklarını belirtiyorlar. 20Min Gazetesi’ne çıraklık eğitimi alan gençlerin anlattığı hikayeler..

Mobbing ve Ayrımcılık Üzerine Kişisel Hikayeler

L.M. (20): “Eğitimim Sırasında Korkunç Deneyimler Yaşadım”

Aargau kantonundan 20 yaşındaki L.M., moda tasarımı EFZ eğitiminde yaşadığı zorlayıcı ve yıpratıcı deneyimleri paylaşıyor. ADHD hastalığı nedeniyle eğitmenlerinden yeterli destek ve anlayış görmediğini belirten L.M., sık sık işleri “yeterince iyi değil” olarak nitelendirildi ve sürekli eleştirilerle karşı karşıya kaldı. Bu durum, kendisinde ciddi psikolojik sorunlara ve uykusuzluk problemlerine yol açtı.

L.M., yaşadığı bu zorluklar nedeniyle 1,5 yıl sonra eğitimini bırakmak zorunda kaldı ve yeni bir eğitime başlama konusunda derin bir korku geliştirdi. “Hâlâ psikolojik zarar görüyorum,” diyen L.M., yaşadığı travmaların etkisinin devam ettiğini belirtiyor. Bu kişisel hikaye, eğitim sırasında mobbing ve ayrımcılığın bireyler üzerindeki yıkıcı etkilerini gözler önüne seriyor.

Mobbing ve Ayrımcılık Üzerine Kişisel Hikayeler

B.B. (21): “Eğitimimde Böyle Bir Korku Daha Önce Hiç Yaşamadım”

B.B., çıraklık eğitimini bitirmek üzere olan 21 yaşında bir genç, eğitim süresini travmatik olarak nitelendiriyor. Eğitim süresince ayrımcılık ve ırkçı hakaretlere maruz kaldığını ifade eden B.B., hastalık nedeniyle işe devamsızlık yaptığında güvenilmez olarak damgalandığını belirtiyor. “Çırak eğitiminin maliyetinin yüksek olduğunu anlıyorum ama bu, düşük maaşı ve gördüğümüz insanlık dışı muameleyi haklı çıkarmaz,” diyen B.B., yaşadığı bu olumsuz deneyimlerin etkisiyle düzenli olarak psikiyatriste gitmek ve antidepresan kullanmak zorunda kaldığını söylüyor.

Bu kişisel hikaye, eğitim süreçlerinde yaşanan ayrımcılık ve mobbingin bireyler üzerindeki ağır psikolojik etkilerini gözler önüne seriyor.

Mobbing ve Ayrımcılık Üzerine Kişisel Hikayeler

A.G. (19), Basel: “Irkçı Ayrımcılığa Maruz Kaldım”

19 yaşındaki A.G., Basel’de başladığı fırıncılık eğitiminde ırkçı ayrımcılığa ve kötü muameleye maruz kaldığını anlatıyor. A.G., 15 yaşında başladığı bu eğitimde ağır işlerde çalıştırıldığını ve arkasından ırkçı ifadelerle hakarete uğradığını belirtiyor. Patronunun çok katı olduğunu ve çıraklardan yüksek beklentiler içinde olduğunu söyleyen A.G., günlük çalışma süresinin on iki saate kadar çıkabildiğini ifade ediyor. Sekiz ay sonra bu eğitimi bırakmak zorunda kalan A.G., perakende satış görevlisi eğitimine geçti.

Ancak burada da kötü muamele devam etti ve sık sık hoş olmayan işlerle uğraşmak zorunda kaldı. “Patronum çok katıydı ve bizden yetişkin çalışanlar gibi performans bekliyordu,” diyen A.G., her iki eğitim deneyiminde de karşılaştığı ayrımcılık ve zorlukların kendisini derinden etkilediğini belirtiyor.

Bu kişisel hikaye, gençlerin eğitim hayatlarında karşılaştıkları ırkçı ayrımcılık ve mobbingin yarattığı ciddi zorlukları ve bu durumun bireyler üzerindeki yıkıcı etkilerini gözler önüne seriyor.

İyileştirme Talepleri

Gençlerin anlattığı bu hikayeler, çıraklık koşullarının iyileştirilmesi için acil önlemler alınması gerektiğini gösteriyor. Mağdurlar, eğitim kurumlarının daha sıkı denetlenmesini ve yenilikçi ve adil eğitim yerlerine sertifikalar verilmesini talep ediyor.

Bu çırakların yaşadıkları zorluklar, baskı, ayrımcılık ve sömürüye karşı mücadele edilmesi ve gençlerin güvenli ve destekleyici bir öğrenme ortamı sağlanması gerektiğini açıkça ortaya koyuyor.

MobbingHikayeleri #AyrımcılıkMağdurları #İşyerindeAdaletsizlik #GençlerinSesiniDuy #PsikolojikTaciz #İşyeriZorbalığı #EğitimdeZorbalık #SosyalAdalet #İnsanHakları #DuygusalTaciz #schweiz #isviçre #çıraklık #lehrlinge #mobbing

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

İSVİÇRELİ HUKUK PROFESÖRÜ PASAPORTLARDA CİNSİYETİN KALDIRILMASINI TALEP EDİYOR

yazar

Yayınlayan

on

By

Süre: 3 dakika

İsviçreli ünlü hukuk profesörü Thomas Geiser, pasaport ve nüfus kayıtlarında cinsiyet belirtisinin kaldırılmasını savundu. Geiser, devletin erkek ve kadın ayrımı yapmasının Anayasa’daki eşitlik ilkesine aykırı olduğunu dile getirdi.

“Cinsiyet Ayrımı Artık Gereksiz”

71 yaşındaki eski St. Gallen Üniversitesi profesörü ve Federal Mahkeme eski yedek hâkimi olan Geiser, “Devletin artık bu ayrımı yapmaması gerekiyor” dedi. “Her birey kendini istediği gibi tanımlayabilir, ancak devlet açısından bu ayrımın bir önemi kalmamalı” ifadesini kullandı. Bu önerinin, cinsiyetin yasal belgelerden çıkarılmasının birçok karmaşıklığı ortadan kaldıracağını ve herhangi bir dezavantaj yaratmayacağını belirtti.

Yasalarda Cinsiyet Ayrımının Azalması

Geiser, bugün yürürlükte olan yasaların büyük kısmının cinsiyet ayrımı yapmadığını, sadece birkaç alanda bu ayrımın sürdüğünü söyledi. Özellikle kadın ve erkeklerin emeklilik yaşlarının eşitlendiğini ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin dul maaşı farklarını kaldırmayı öngördüğünü vurguladı. “Askerlik dışında, cinsiyet ayrımı yapan çok az yasa kaldı” dedi.

Geiser’in önerisi, üçüncü cinsiyet seçeneği taleplerinin ötesine geçiyor. Eurovision Şarkı Yarışması’nın galibi Nemo’nun, Adalet Bakanı Beat Jans ile yaptığı görüşmede üçüncü bir cinsiyet talep etmesine atıfta bulunan Geiser, “Üçüncü cinsiyet seçeneği bir sorunu çözer, ancak yeni sorunlar yaratır” diyerek tüm cinsiyet ayrımlarının kaldırılması gerektiğini savundu.

#İsviçre #CinsiyetEşitliği #ThomasGeiser #Pasaport #YasalDüzenleme #İnsanHakları #schweiz #suisse #svizzera #svizra #switzerland #İsviçreninsesi #

Haberin Devamını Oku

Gündem

ORTA AKDENİZ’DEKİ KAÇIŞLARDAKİ BOĞULMALARA KARŞI: SP’Lİ SİYASETÇİ CÉLINE WIDMER, BÜYÜKELÇİLİKTE İLTİCA HAKKINI YENİDEN HAYATA GEÇİRMEK İSTİYOR

yazar

Yayınlayan

on

By

Okuma Süresi: 4 Dakika

Orta Akdeniz, Afrika ve Orta Doğu’dan gelen binlerce mültecinin Avrupa’ya ulaşmak için başvurduğu tehlikeli bir göç yolu haline geldi. Bu göçmenler, savaş, zulüm, yoksulluk ve insani krizlerden kaçıyorlar; ancak yasal göç yollarının olmaması, onları insan kaçakçılarına ve ölümcül deniz yolculuklarına mahkûm ediyor. Sonuç olarak, her yıl binlerce kişi bu tehlikeli deniz yollarında boğularak hayatını kaybediyor.

Bu trajik durumu çözmek amacıyla, İsviçre Sosyal Demokrat Partisi’nden (SP) Zürih milletvekili Céline Widmer, İsviçre’nin büyükelçiliklerinde iltica başvurusu yapılabilmesinin yeniden mümkün olmasını talep ediyor. Widmer, bu teklifiyle mültecilerin hayati tehlikeye girmeden Avrupa’ya ulaşmalarını sağlamayı amaçlıyor.

Büyükelçiliklerde İltica Başvurusu Nedir?

1979 yılında İsviçre, zulüm gören veya hayatları tehlikede olan insanların yurtdışındaki büyükelçiliklerine giderek iltica başvurusu yapabilmelerine izin veren bir yasa yürürlüğe koydu. Bu uygulama, özellikle Güney Amerika’daki diktatörlüklerden kaçan insanlar için bir umut ışığı oldu. Ancak bu uygulama 2013 yılında sona erdi. O dönem yetkililer, büyükelçiliklerde yapılan iltica başvurularının verimsiz olduğunu ve İsviçre’ye gelen sığınmacıların ülkede başvuru yapmalarının daha uygun olacağını savundu.

Céline Widmer’in Teklifi

Widmer, büyükelçiliklerde iltica başvurusunun yeniden açılmasının, Akdeniz’deki trajedilerin önlenmesi ve insan kaçakçılığı ağlarının zayıflatılması için gerekli bir adım olduğunu belirtiyor. Yasal göç yollarının eksikliği, göçmenleri ölümcül tehlikelerle karşı karşıya bırakırken, büyükelçiliklerde yapılacak başvurular bu riskleri büyük ölçüde azaltabilir. Widmer, İsviçre’nin bu konuda öncülük ederek diğer Avrupa ülkelerine de insani bir model sunabileceğini savunuyor.

Orta Akdeniz’deki göç yollarının kapatılması, insan hakları savunucuları tarafından eleştirilirken, mülteci krizi devam ediyor. Widmer’in önerisi, özellikle savunmasız grupların – kadınlar, çocuklar ve yaşlılar – tehlikeli deniz yolculuklarına çıkmadan koruma altına alınabilmesini hedefliyor.

İnsan Kaçakçılığına Karşı Mücadele

Widmer, insan kaçakçılarının yasal göç yollarının eksikliğinden faydalandığını vurguluyor. Büyükelçiliklerde iltica başvuru imkânı, bu suç ağlarını zayıflatabilir ve mültecilerin güvenli yollarla koruma altına alınmasını sağlayabilir. Yasal yolların yokluğu, göçmenleri hayatlarını riske atmaya itiyor. Widmer, bu tehlikeli duruma karşı büyükelçilik iltica başvurusunun etkili bir çözüm olacağını savunuyor.

Sonuç

Orta Akdeniz’de yaşanan boğulma vakalarına ve mülteci krizine karşı Céline Widmer’in teklifi, insani bir çözüm sunmayı amaçlıyor. Göçmenlerin hayatını kurtarabilecek bu öneri, İsviçre’nin tarihi insani rolüne vurgu yaparken, diğer Avrupa ülkelerine de örnek olmayı hedefliyor.

#Mülteciler #CélineWidmer #Büyükelçilikteİltica #AkdenizTrajedisi #İnsanHakları #schweiz #suisse #svizzera #svizra #switzerland #İsviçreninsesi #asyl #sığınma #kaçak

Haberin Devamını Oku

Gündem

BASEL’DE BİNLERCE KİŞİ İSRAİL KARŞITI GÖSTERİ YAPTI

yazar

Yayınlayan

on

By

05 Ekim 2024, 15:10 | Okuma Süresi: 1 Dakika

Cumartesi öğleden sonra Basel’deki De-Wette-Park’ta bir araya gelen birkaç bin kişi, İsrail karşıtı ulusal bir gösteri düzenledi. Gösteri, yetkililer tarafından resmi olarak onaylanmıştı.

Gösteriye, İsviçre-Filistin Federasyonu öncülüğünde çağrı yapıldı. Çağrı, Filistin komiteleri, sol partiler ve queer-feminist hareketler de dahil olmak üzere yaklaşık yüz farklı organizasyon tarafından desteklendi.

Göstericiler, Gazze Şeridi ve Lübnan’da derhal bir ateşkesin sağlanması, İsrail’e karşı ekonomik yaptırımlar uygulanması ve İsviçre’nin İsrail ile bilimsel alanda yürüttüğü işbirliğinin sonlandırılması gibi taleplerde bulundular.

#Basel #Protesto #İsrail #Filistin #Gazze #Lübnan #İsviçre #Ateşkes #Savaş #schweiz #suisse #svizzera #svizra #switzerland #İsviçreninsesi

Haberin Devamını Oku
Reklam

Trendler