Avrupa
BODENSEE’NİN GELECEĞİ: 20.000 YIL İÇİNDE TARİH OLACAK
BODENSEE: BU MUHTEŞEM GÖRÜNÜM SONSUZA KADAR KALMAYACAK
Alplerden doğup Kuzey Denizi’ne kadar uzanan Ren Nehri, her yıl 2,5 hektar büyüklüğünde bir alanı Bodensee’ye taşıdığı tortularla dolduruyor. Bu süreç, gölün su yüzeyinin giderek azalmasına yol açıyor. Bilim insanlarına göre, yaklaşık 20.000 yıl sonra Bodensee tamamen kara haline gelmiş olacak.
TORTULARIN YARATTIĞI TEHDİT
Ren Nehri, Alplerden topladığı tortu ve taşları Bodensee’ye taşıyarak gölün sularını yavaş yavaş kara haline getiriyor. Bu süreç özellikle gölün Ren’in ağzına yakın olan kısımlarında daha belirgin şekilde görülüyor. Tortular, Bodensee’nin bir zamanlar olduğu büyük su kütlesinden geriye kalan bir göl haline gelmesine neden olmuş durumda.
DAMLAR SÜRECİ YAVAŞLATIYOR AMA DURDURAMIYOR
Vorarlberg eyaletindeki Fussach ve diğer bölgelerde inşa edilen barajlar, tortu birikimini yavaşlatmak için kullanılan önlemlerden sadece birkaçı. Ancak uzmanlar, bu yapıların yalnızca süreci yavaşlatabileceğini, tamamen durduramayacağını ifade ediyor.
BODENSEE: AVRUPA’NIN EN ÖNEMLİ SU KAYNAĞI
Bugün Avrupa’nın en büyük içme suyu kaynaklarından biri olan Bodensee, çevresiyle birlikte ekolojik ve ekonomik açıdan büyük bir öneme sahip. Ancak bu doğal güzellik, gelecekte tamamen kara haline dönüşme tehlikesiyle karşı karşıya.
GÖLÜN KADERİ NE OLACAK?
Doğa bilimciler ve çevre koruma uzmanları, Bodensee’nin geleceğiyle ilgili çalışmalara devam ediyor. Ancak doğal süreçlerin etkisi, insan müdahalesine rağmen durdurulamayacak gibi görünüyor.
Avrupa
CORONA AŞISINDAN ZARAR GÖRENLERİN HAKLARI ZAMAN AŞIMINA MI UĞRADI?
Corona aşılarından zarar gördüğünü iddia edenlerin tazminat taleplerini gerçekleştirebilmeleri için belirlenen yasal süre, birçok kişi için sona ermiş olabilir. Sahra Wagenknecht İttifakı (BSW) milletvekili Jessica Tatti, bu konuda hükümeti ve aşı üreticilerini eleştirerek, mağdurların haklarını kullanamadan zaman aşımına uğramalarının kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Yan Etki İddiaları ve Hükümetin Tavrı
Jessica Tatti, Biontech-Pfizer’in “Comirnaty” adlı Corona aşısıyla ilgili bazı araştırmalara dikkat çekti. Bu araştırmalara göre, belirli aşı partilerinde DNA kontaminasyonu olduğu ve bu durumun insan sağlığı üzerinde uzun vadeli zararlara yol açabileceği iddia ediliyor. Ancak Alman hükümeti, Paul-Ehrlich Enstitüsü’nün değerlendirmesine dayanarak, bu iddiaların bilimsel olarak yeterince kanıtlanmadığını ifade etti ve aşıların güvenli olduğunu yineledi.
Zaman Aşımı Süresi ve Tartışmalar
Alman hukukuna göre tazminat taleplerinde zaman aşımı süresi genellikle üç yıl olarak belirlenmiştir. Bu, 2021 yılına kadar aşılanan kişilerin zarar gördüğüne dair taleplerini 2024 yılının sonuna kadar iletmeleri gerektiği anlamına geliyor. Jessica Tatti, bu sürenin çok kısa tutulduğunu ve Paul-Ehrlich Enstitüsü’nün aşı yan etkileriyle ilgili geniş bir listeyi ancak Kasım 2024’te yayımlayarak mağdurları harekete geçmek için yeterli zaman bırakmadığını iddia etti.
Tazminat ve Hukuki Sorumluluk
Alman hükümeti, Infektionsschutzgesetz (Enfeksiyon Koruma Yasası) kapsamında aşı mağdurlarına tazminat ödemeyi taahhüt etse de, Avrupa Birliği’nin aşı üreticileriyle yaptığı sözleşmeler, üreticileri yasal sorumluluktan büyük ölçüde muaf tutuyor. Bu durum, mağdurların zararlarının karşılanması konusundaki adalet arayışlarını zorlaştırıyor.
Untersuchungsausschuss ”Araştırma Komisyonu” Talebi
Jessica Tatti, Corona aşılarının olası yan etkileri ve aşı süreçlerindeki şeffaflığın yetersiz olduğu gerekçesiyle Almanya Federal Meclisi’nde bir araştırma komisyonu (Untersuchungsausschuss) kurulmasını talep etti. Bu komisyonun, özellikle aşılama süreçlerinde kullanılan yöntemlerin, yan etki iddialarının ve hükümetin bu süreçteki tutumunun detaylı şekilde incelenmesini sağlaması amaçlanıyordu.
Ancak, bu tür bir komisyonun kurulabilmesi için Meclis’te mevcut 733 milletvekilinden en az dörtte birinin, yani 184 milletvekilinin desteği gerekiyor. Tatti’nin bu talebi yeterli siyasi destek bulamadığı için hayata geçirilemedi.
Tatti, bu durumu eleştirerek, mağdurların haklarının yeterince korunmadığını ve hükümetin şeffaflıktan uzak bir yaklaşım sergilediğini ifade etti. Araştırma komisyonu talebi, aşılama süreçlerinde olası ihmallerin ve zarar gören kişilerin mağduriyetlerinin daha açık bir şekilde ortaya konulmasını hedefliyordu.
Özetle:
Corona aşılarından zarar gördüğünü düşünenlerin yasal haklarını korumaları için hızla harekete geçmeleri gerekiyor. Bununla birlikte, konuya dair bilimsel araştırmaların daha geniş çaplı ve bağımsız olarak yürütülmesi, mağduriyetlerin tam olarak ortaya konulabilmesi açısından kritik bir öneme sahip.
Avrupa
ALMANYA WUPPERTAL’DA DAVA: 19 YAŞINDAKİ GENÇ KIZ SELİN BIONTECH’İ DAVA ETTİ
Zarar Gören Genç Kadın, BioNTech’ten 500.000 Euro Tazminat Talep Ediyor
15 Ocak 2025 – 19 yaşındaki Selin Islami, 2021’de Corona virüsüne karşı aldığı aşı sonrasında ağır bir otoimmün hastalığa yakalandı ve bu hastalığı aşının yol açtığını iddia ederek BioNTech’i mahkemeye verdi.
Zor Bir Yaşam:
Selin, “Myasthenia gravis” adı verilen nadir bir otoimmün hastalık nedeniyle vücut fonksiyonlarını kaybetti. Aşı sonrası yaşadığı sağlık sorunları, genç kadını neredeyse her gün hastaneye kaldırılacak duruma getirdi. 20’den fazla ameliyat geçirdi ve vücudundaki kaslar yorgunluk nedeniyle fonksiyonlarını kaybetti.
Dava ve Tazminat İsteği:
Selin, BioNTech’ten, yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle 500.000 Euro’luk bir tazminat talep ediyor. Şu anda ayda 934 Euro devlet yardımı alıyor, ancak bunun yaşamını sürdürebilmek için yeterli olmadığını belirtiyor.
Şirketin Yanıtı:
BioNTech, hastalığın aşının etkisiyle değil, bir enfeksiyon sonucu geliştiğini öne sürerek herhangi bir sorumluluk kabul etmiyor. Şirketin avukatları, “Myasthenia gravis’in aşının değil, bir enfeksiyonun sonucu olduğu iddiasını savunuyor.” açıklaması yaptı.
Mahkemede Gergin Anlar:
Selin’in annesi Aylin Dalgül, duruşmada duygusal anlar yaşandı. “Bir anne olarak, kızımı defalarca ölümün eşiğinden döndürdüm. Bunu anlamalarını beklemiyorum,” diyerek tepkisini gösterdi.
Mahkemenin karar vermesi için birkaç hafta daha beklemek gerekiyor. Sonuç, Selin’in yaşadığı zorlukların ne kadar telafi edilebileceğini belirleyecek. ⚖️👩⚖️
Avrupa
AMPEL KOALİSYONU ÇÖKTÜ: GİZLİ BELGE, ÇÖKÜŞÜN NEDENLERİNİ AÇIKLIYOR
BAŞÖRTÜSÜ YASAĞI, BÜTCE ANLAŞMAZLIĞI…
Geçtiğimiz Cuma günü son bulan Ampel Koalisyonu’nun çöküşü, Avusturya siyasetinde büyük yankı uyandırdı. Gizli bir belge, ÖVP (Halk Partisi), SPÖ (Sosyalist Parti) ve NEOS arasında yapılan koalisyon görüşmelerinde hangi konularda anlaşmazlık yaşandığını ve nihayetinde koalisyonun neden sona erdiğini gözler önüne seriyor.
Koalisyonun çökmesinin ardından, en büyük sorumluluğu kimin taşıdığı sorusu hala gündemde. ÖVP ve NEOS, koalisyon görüşmelerinden ayrılan SPÖ’ye (özellikle parti lideri Andreas Babler’a) suç atarken, SPÖ ise ÖVP’yi suçlayarak, Neo-ÖVP Başkanı Stocker’ı FPÖ’ye yakın olmakla suçladı.
AMPEL KOALİSYONUNUN İÇERİĞİNE DAİR GİZLİ BİR BELGE
“HEUTE” gazetesinin elde ettiği 306 sayfalık bir belge, koalisyon müzakerelerinin 30 Aralık tarihindeki durumunu gösteriyor. Bu belge, neyin kabul edildiği, neyin henüz belirsiz olduğu ve hangi konularda anlaşmazlık yaşandığını içeriyor.
Koalisyon partileri, tüm önlemleri bir “Ampel Sistemi” üzerinden sınıflandırmayı kabul etti. Bu sistemde, tartışmalı noktalar kırmızı renkle işaretlendi, net olmayan ve ilerleyen zamanlarda tekrar müzakere edilmesi gereken konular sarı renkle, nihai anlaşmalar ise yeşil renkle belirtildi.
BAŞÖRTÜSÜ ( KOPFTUCH ) YASAKLAMASI
Koalisyonun öne çıkan kararlarından biri, başörtüsü yasağıydı. ÖVP, SPÖ ve NEOS, 18 yaş altındaki kızlar için başörtüsü yasağını kabul etmeyi önerdi. Bu yasağın gerekçesi ise “segregasyon ve baskılardan korunma” olarak açıklandı.
EĞİTİM VE SOSYAL YARDIM REFORMU
Koalisyonun diğer önemli anlaşmaları arasında eğitim alanındaki reformlar yer aldı. Eğitim izni (Bildungskarenz) tamamen kaldırılmak yerine, erişim engellerinin artırılması önerildi. Ayrıca, ebeveyn izni sonrasında doğrudan eğitim iznine geçişin engellenmesi kararlaştırıldı.
Sosyal yardımlar konusunda ise, ülkeler tarafından finanse edilen ama AMS (Çalışma ve Sosyal İşler Kurumu) tarafından yürütülen bir reform önerildi. Bu reform, Avusturya genelinde sosyal yardımların birleştirilmesi amacını taşıyordu. Ayrıca, ülkeye henüz uyum sağlamamış mülteciler için yeni bir entegrasyon desteği uygulanması planlandı.
BÜTÇE VE VERGİ KONULARINDA ÇATIŞMA
Bütçe ve vergi konuları, koalisyonun en büyük anlaşmazlık alanlarından biriydi. SPÖ’nün talep ettiği yeni vergiler (özellikle milyoner vergisi ve miras vergisi) kabul edilmedi. Ayrıca küçük ve orta ölçekli işletmeler için bürokrasi azaltma kararı da hayata geçirilemedi.
YARGI VE SOSYAL POLİTİKALARDA HANGİ KONULAR İLERLEYEMEDİ?
Yargı alanındaki en büyük anlaşmazlık, bir federal savcılık sisteminin kurulmasıydı. ÖVP, SPÖ ve NEOS, federal bir savcılık kurulmasına destek verse de, savcılığın nasıl yönetileceği konusunda uzlaşamadılar. Birkaç farklı model üzerinde tartışmalar devam etti ve bu konuda bir karar alınamadı. Ayrıca, SPÖ’nün önerdiği çocuk teminatları da belirsizliğini korudu.
NEOS’UN KOALİSYON GÖRÜŞMELERİNDEN ÇEKİLMESİ
NEOS lideri Beate Meinl-Reisinger, görüşmelerin geri planda kalmış ve ilerlemeyen bir çizgide olduğunu belirterek koalisyon görüşmelerini sonlandırdı. NEOS’un çekilmesinin ardından, ÖVP ve SPÖ arasındaki görüşmeler de sona erdi.
SONUÇ
Bu gizli belge, koalisyon müzakerelerinin hangi noktalarda başarısız olduğunu ve hangi konularda uzlaşma sağlanamadığını gözler önüne seriyor. Görüşmelerin çökmesinin ardından, parti liderleri birbirlerini suçlarken, Avusturya’daki siyasi iklimin nasıl şekilleneceği ise belirsizliğini koruyor.
-
E-Dergi11 ay önce
İsviçre’nin Sesi Şubat 2024
-
Ekonomi10 ay önce
İsviçre’de Maaş Dengesi: Ortalama bir Kişinin Maaşı 6788 CHF
-
Yaşam9 ay önce
Kıskanç Kaynana Belirtileri: Gözden Kaçırmamanız Gereken 10 İşaret
-
İsviçre11 ay önce
Dünyanın En İyi Sağlık Kurumları: İlk 250 Hastane Sıralamasında İsviçre’den 10 Hastane
-
Dünya2 ay önce
META’NIN COVİD-19 AŞILARIYLA İLGİLİ YANILTICI BİLGİ KARARI: İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KISITLIYOR MU?
-
Gündem2 ay önce
ERDOĞAN KARŞITI PAYLAŞIMLARI SIĞINMA BAŞVURUSUNDA HAKLI GEREKÇE OLARAK GÖRÜLMEDİ
-
Gündem2 ay önce
TÜRKİYE’DEN GELEN SIĞINMA BAŞVURULARINA GETİRİLEN SERT UYGULAMALARA TEPKİ
-
Kültür Sanat1 yıl önce
Ferdi Tayfur’un Mücadele Dolu Hikayesi: Şeker Hastalığı ve Organ Nakli