Gündem
Biel’de Skandal: Cinsel İlişki Karşılığında Yabancılara Oturma İzni Belgesi!
Cemil Baysal – Biel Şehri, son aylarda sarsıcı bir olayla çalkalanıyor. Şehir yönetimindeki aksaklıklar, bir dış denetleme kurulu tarafından detaylı bir şekilde inceleniyor. Ortaya çıkan sonuçlar, sadece mevcut sorunları değil, aynı zamanda yeni ihmalleri de ortaya çıkardı. Bu durum, Biel Şehri’ni İkamet ve Özel Hizmetler birimini kökten yeniden organize etmeye zorladı.
Cinsel İlişki Karşılığında Oturum İzni Belgesi
Açığa çıkan skandallar arasında, geçmişte yaşanan şüpheli olaylar da yer almaktadır. Ortaya çıkan bilgiler, geçmişte pasif rüşvet ve cinsel ilişki taleplerinin de bulunduğu, Yabancılara İkamet İzni Belgesi verme vaadi karşılığında yapılan şok edici eylemlere dair şüpheler olduğunu gösterdi.
İtiraflar ve Hızlı İstifalar: Şehrin açıklamasına göre, zimmete para geçirme olayında suçlu bulunan personel itirafta bulunmuş ve parayı geri ödemiş. Söz konusu personelin iş ilişkisi derhal sona erdirildi.
Ahlaki Olmayan Teklif: Pasif rüşvet iddiaları ile ilgili olay bir süre önce meydana geldi. Şüpheli personel, iddiaya göre hızlı ve güvenli bir yabancılar için permis düzenlemek karşılığında maddi bir talepte bulunmuş. Ancak personelin, gerekli yetkilere sahip olmaması nedeniyle bu talep gerçekleşmedi.
İkinci pasif rüşvet iddiasında ise cinsel hizmet talep edilmiş. Şehir, bu ahlaksız teklife maruz kalan kişinin bu reddettiğini açıkladı. İddia edilen personel ise derhal ve belirsiz bir süre için görevden uzaklaştırıldı.
Etkilenen Alanlar ve İlk Belirtiler: Aksaklıklar özellikle İkamet ve Özel Hizmetler birimi içinde, özellikle Göç ve Yerel Polis/Güvenlik, Müdahale, Önleme alanlarında yoğunlaşıyor. Bir şeylerin yolunda gitmediği, geçen Ağustos ayında personel eksikliği ve iş yükü nedeniyle Göç biriminin telefon ile ulaşılabilirliğini kısıtlamak zorunda kalındığında ortaya çıktı.
Yeni Belediye Başkanı Natasha Pittet, Göç birimindeki bir dolandırıcılık vakası ortaya çıkınca hemen harekete geçti ve şehir tarafından dış denetleme kurulu çağrıldı.
Araştırma ve Yeniden Yapılanma: Yapılan araştırmalarda, Yerel Polis biriminde iki pasif rüşvet iddiası daha ortaya çıktı. Şehir yönetimi, daha fazla olay olup olmadığını ve bu birimde neden böyle sorunların ortaya çıkabildiğini gösteren resmi bir soruşturma başlatmış durumda.
Şehir yönetimi, dış destek ve rehberlik için toplamda 202.000 İsviçre Frank’lık iki taahhüt kredisi onayladı. Nihai raporlar ve alınacak önlemler 2024 yazında bekleniyor.
Olaylarla daha fazla ilgili ayrıntılar ve gelişmeler için takipte kalın!**
Dünya
ÜLKEYİ SARSAN SEKİZ YAŞINDAKİ NARİN’İN KAYBI VE ŞÜPHELİ ÖLÜMÜ DÜNYA MEDYASINDA
Türkiye’de, Diyarbakır’ın küçük bir köyünde 21 Ağustos’tan bu yana kayıp olan sekiz yaşındaki Narin’in cansız bedeninin bulunması, tüm ülkeyi derinden sarstı ve dünya basınında geniş yankı buldu.
Dünyanın sayısız medya kuruluşunda yer alan bu trajik olay, İsviçre’nin önemli haber kaynaklarından Swissinfo’da da geniş yer buldu. Haberin başlığı şöyleydi:
“TÜRKİYE’DE SEKİZ YAŞINDAKİ KIZ ÇOCUĞUNUN KAYBI VE ŞÜPHELİ ÖLÜMÜ ÜLKEYİ SARSTI.”
Swissinfo’da Yer Alan Haber:
Haftalar süren arama çalışmalarının ardından, Narin’in cesedi, memleketine yakın bir nehir kenarında, taşlar ve dallar altına saklanmış bir çuval içinde bulundu. Otopsi işlemi tamamlanmasına rağmen, ölüm nedeni ve zamanı henüz açıklanmadı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un açıklamasına göre, Narin’in cesedinin bulunmasının ardından 24 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında Narin’in annesi, babası ve kardeşi de bulunuyor. Daha önce, amcası cinayet ve özgürlüğü kısıtlama şüphesiyle tutuklanmış ve baş şüpheli olarak görülüyor.
Cenaze ve Toplumsal Tepki:
Narin’in cenazesi pazartesi günü defnedilecek. Olay, Türkiye genelinde büyük yankı uyandırırken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da olaya müdahil oldu ve sorumluların hesap vereceğini belirtti. Ünlü isimler ve halk, bu trajik olay karşısında taziye mesajları paylaşırken, kadın hakları örgütleri adalet talep ederek protesto gösterileri düzenleme çağrısında bulundu. Olayın vahameti ve suçluların cezalandırılmasına yönelik toplumsal talepler, Türkiye’de derin bir yankı uyandırmaya devam ediyor.
Bu acı olay, Türkiye’nin kayıpların bulunması ve adaletin sağlanması adına daha güçlü adımlar atmasının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
#Türkiye #Turkey #Turquie #Türkei #Turquia #Turchia #Turkije #Turcja #Turki #Turquia
#Diyarbakır #TürkiyeNarinHaberleri #Narinkayıp #Adalet #ÇocukHakları #KadınHakları #ToplumsalTepki #Narin #Çocuk #KızÇocuğu #TürkiyeHaberleri #SonDakika #isviçre #swissinfo #isviçrehaberleri
Dünya
BERLİN’DE KIRMIZI IŞIK BÖLGESİNDE HESAPLAŞMA: 42 YAŞINDAKİTÜRK ARAÇLI SALDIRIDA HAYATINI KAYBETTİ
- Berlin-Schöneberg’de Bülowstraße ve Potsdamer Straße kavşağında gece saat 01:00 civarında meydana gelen araçlı saldırıda, 42 yaşındaki bir Türk vurularak hayatını kaybetti. Olay, kentin kırmızı ışık bölgesinde yaşandı ve ilk bulgular, saldırının yeraltı dünyasında bir hesaplaşma olabileceğini gösteriyor.
SALDIRININ DETAYLARI VE MAĞDURLARIN DURUMU
Kimliği belirsiz saldırganlar, kırmızı bir BMW’ye doğru ateş açtı. Aracın içinde bulunan 42 yaşındaki Türk ve 44 yaşındaki bir başka kişi saldırının hedefi oldu. Olay yerine hızla intikal eden sağlık ekipleri, 42 yaşındaki adamı hayata döndürmeye çalıştı, ancak tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Hayatını kaybeden adamın bir eşi ve ilkokul çağında bir çocuğu olduğu belirtildi.
44 yaşındaki diğer Türk mağdur ise hastanede ameliyata alındı ve durumunun kritik olduğu bildirildi. Saldırı sırasında yoldan geçen 42 yaşındaki bir Brazilyalı bisikletli, mermilerin hedefi olarak ağır yaralandı ve o da hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. Saldırı esnasında kurşunlar bir otobüs durağına da isabet etti.
SALDIRI NEDENİ VE SORUŞTURMA
Olayın ardından bölgede geniş çaplı güvenlik önlemleri alınırken, polis saldırının arkasında yatan olası nedenleri araştırıyor. İlk bulgular, saldırının kırmızı ışık bölgesinde faaliyet gösteren ve çoğunluğu Türkçe konuşulan Bulgar grupları arasındaki bir hesaplaşmaya işaret ediyor. Bu gruplar, bölgede çalışan çoğu Roman ailelerinden gelen seks işçilerini kontrol etmeye çalışıyor ve zaman zaman şiddet olaylarına karışıyor.
TOPLUMDA BÜYÜK YANKI UYANDIRDI
Olay yerinde toplanan kalabalık, yaşananlara şahitlik ederken büyük bir üzüntü ve öfke içindeydi. Gece boyunca çok sayıda insan ağlayarak ve bağırarak tepki gösterdi. Polis, olayın şokunu atlatmaya çalışan kalabalığı kontrol altında tutmakta zorlandı. Saldırının yaşandığı bölgede trafik sabah saatlerine kadar kapalı kaldı.
Berlin savcılığı, saldırının bir araçlı saldırı olduğunu doğruladı ve bu tür saldırıların genellikle organize suç grupları arasında yaşanan çatışmalarda görüldüğünü belirtti. Henüz gözaltına alınan bir şüpheli olmasa da, soruşturma tüm yönleriyle devam ediyor ve polis, saldırganların kimliğini belirlemek için güvenlik kameralarını ve diğer delilleri inceliyor.
KIRMIZI IŞIK BÖLGESİ YENİDEN GÜNDEMDE
Bu olay, Berlin’in kırmızı ışık bölgesindeki güvenlik sorunlarını yeniden gündeme getirdi. Özellikle son yıllarda artan organize suç faaliyetleri ve bu bölgelerde yaşanan şiddet olayları, yerel halkı tedirgin ediyor. Yetkililer, bölgedeki güvenlik önlemlerini artırmayı ve suç örgütlerine karşı daha sıkı bir denetim uygulamayı planlıyor.
Berlin’in bu karanlık dünyasında yaşanan hesaplaşmalar, şehirdeki kırmızı ışık bölgelerinin güvenliğine dair ciddi soru işaretleri doğuruyor. Emniyet güçleri, bu tür olayların tekrarlanmaması için çalışmalarını sürdürüyor.
#Berlin #KırmızıIşıkBölgesi #AraçlıSaldırı #OrganizeSuç #Haber #Gündem #GüvenlikSorunu #BerlinSchöneberg #BerlinBülowstraße #BerlinPotsdamerStraße #Almanya #deutschland #germany #avrupa #haber #Gurbetciler #BerlinerRotlichtmilieu
Dünya
ALMANYA’DA CEZAEVLERİNDE SURİYELİ VE AFGAN SAYISI ARTIYOR: ALMANLARIN TEPKİSİ “ZATEN BURADA OLMAMALILAR”
Almanya’da, özellikle Suriyeli ve Afgan kökenli suçluların sayısındaki artış, toplumda ve siyasette büyük yankı uyandırıyor. Geçtiğimiz Cuma günü, Alman hükümeti 28 Afgan mahkumu sınır dışı etti. Bu, daha geniş çaplı bir hareketin ilk adımı mı?
Bild Gazetesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre, Almanya genelindeki cezaevlerinde en az 400 Afgan ve 350 Suriyeli suçlu bulunuyor. Ancak, bu sayılar, Almanya’nın en kalabalık eyaleti olan Kuzey Ren-Vestfalya’nın (NRW) verilerini içermiyor. Dolayısıyla, bu sayıların gerçek rakamların altında kalabileceği düşünülüyor. Suriyeli suçluların ülkelerine sınır dışı edilmesi uzun yıllardır durdurulmuş durumda.
Sınır Dışı Uçuşları ve Planlamalar
Afgan ve Suriyeli suçluların ülkelerine gönderilmesi için yaklaşık 27 sınır dışı uçuşu gerekiyor. Eğer her uçuşta 28 suçlu gönderilirse, bu süreç en az iki haftada bir düzenlenecek toplu sınır dışı uçuşları ile mümkün olabilir. Bu hızda devam edilirse, tüm suçluların 2025 yılının Eylül ayında planlanan bir sonraki genel seçimlere kadar gönderilmesi mümkün olabilir.
Bavyera İçişleri Bakanı Joachim Herrmann (67, CSU), “Bu rakamlar, Afganistan ve Suriye’ye daha fazla sınır dışı uçuşlarının yapılmasının ne kadar acil olduğunu gösteriyor. Geçen Cuma günü gerçekleştirilen toplu sınır dışı işlemi bir defalık bir olay olmamalıdır” dedi.
Sınır Dışı Engelleri ve Siyasi Talepler
Afgan ve Suriyeli birçok suçlu, ülkelerindeki tehlikeler nedeniyle sınır dışı edilemiyor. Bu kişilere yönelik, hedef ülkeye ilişkin sınır dışı yasakları bulunuyor. Örneğin, Saksonya-Anhalt eyaletinde yaklaşık 2900 kişiye ve Bavyera’da 2300’den fazla Afgan ve Suriyeliye bu tür yasaklar uygulanıyor.
Saksonya-Anhalt İçişleri Bakanı Tamara Zieschang (54, CDU), Suriye ve Afganistan’daki duruma dikkat çekerek, bu yasakların yeniden değerlendirilmesi gerektiğini savunuyor. “Suriye’deki durum, on yıl öncesinden farklı. Artık Suriye’nin her bölgesinde aynı şiddette bir tehlike mevcut değil. Dolayısıyla, bu kişilere tanınan koruma hakkı da gözden geçirilmelidir” dedi. Afganistan hakkında da, “Eğer Afganlar tatil için ülkelerine geri dönebiliyorsa, bu ülkede genel bir tehlike durumu olmadığını düşünebiliriz” diye ekledi.
Toplumdaki Tepkiler
Bu gelişmeler, Almanya’da geniş çapta bir tartışmaya yol açtı. Özellikle cezaevlerinde bu kadar çok Suriyeli ve Afgan suçlu bulunmasının kabul edilemez olduğu düşünülüyor. Bazı siyasetçiler, sınır dışı yasaklarının yeniden gözden geçirilmesi ve bu ülkelere yeni girişlerin durdurulması gerektiğini belirtiyor. Bavyera İçişleri Bakanı Herrmann, Almanya’ya yeni gelen Suriyelilere artık geçici koruma verilmemesi gerektiğini savunuyor.
Bu konu, Almanya’da güvenlik ve göç politikaları açısından kritik bir gündem maddesi olmaya devam ediyor. Toplumun bir kesimi, bu tür suçluların derhal sınır dışı edilmesini talep ederken, diğer bir kesim ise, ülkelerindeki durumun hala tehlikeli olduğunu savunarak bu kişilere koruma sağlanmasının gerekliliğini vurguluyor.
#Almanya #GöçmenPolitikası #Cezaevleri #SınırDışı #Haber #deutschland #avrupa #suriyeliler #afganlılar #asyl #migranten #sondakika #münchen #stuttgart #berlin #düsseldorf #bodensee #Hessen #Frankfurt #hannover
-
E-Dergi7 ay önce
İsviçre’nin Sesi Şubat 2024
-
Ekonomi6 ay önce
İsviçre’de Maaş Dengesi: Ortalama bir Kişinin Maaşı 6788 CHF
-
Yaşam5 ay önce
Kıskanç Kaynana Belirtileri: Gözden Kaçırmamanız Gereken 10 İşaret
-
İsviçre6 ay önce
Dünyanın En İyi Sağlık Kurumları: İlk 250 Hastane Sıralamasında İsviçre’den 10 Hastane
-
Gündem7 ay önce
İsviçre’nin Sesi Yankılanıyor…
-
Gündem7 ay önce
İsviçre’de Emeklilik Oylaması: Kritik Karar!
-
İsviçre6 ay önce
Fibula Travel’ın Başarısına Bir Bakış: Zürih Oerlikon Ofisi’nde Yapılan Ziyaret
-
İsviçre6 ay önce
İsviçre’de En Çok Aranan Otomobil Markaları