Sosyal Medya

Dünya

Avusturya’da Sosyal Medya Kullanımı 2024: Popüler Platformlar ve Kullanım Süreleri

yazar

Yayınlayan

on

Avusturya’da sosyal medya kullanımı, dijital iletişimin ve toplumsal etkileşimin önemli bir parçası haline gelmiş durumda. 2024 yılı itibarıyla, Avusturya’da sosyal medya kullanıcı sayısı 6 milyon kişiyi buluyor. Sosyal medya platformları, Avusturyalı bireylerin günlük yaşamlarının ayrılmaz bir parçası olmuşken, farklı platformların kullanıcıları arasında çeşitli eğilimler gözlemleniyor. İşte Avusturya’daki sosyal medya kullanımına dair kapsamlı bir inceleme:

Avusturya’da Sosyal Medya Kullanım İstatistikleri

  • İnternet Kullanımı: Avusturya’da 8,43 milyon kişi internet kullanıyor, bu da nüfusun %90’ından fazlasına denk geliyor.
  • Sosyal Medya Kullanıcı Sayısı: Avusturya’da sosyal medya kullanıcı sayısı 6 milyon kişiye ulaşıyor.

En Popüler Sosyal Medya Platformları

  1. Facebook:
    • Kullanıcı Sayısı: 5,35 milyon kullanıcı
    • Açıklama: Facebook, Avusturya’da sosyal medya kullanımında en yüksek kullanıcı sayısına sahip olup, geniş bir kullanıcı kitlesine hitap eden bir platform olarak öne çıkıyor. Sosyal etkileşim ve topluluk oluşturma konularında önemli bir rol oynuyor.
  2. Instagram:
    • Kullanıcı Sayısı: 3,91 milyon kullanıcı
    • Açıklama: Instagram, özellikle genç kullanıcılar arasında yüksek etkileşim sağlayan bir platform olarak dikkat çekiyor. Fotoğraf ve video paylaşımıyla popüler bir seçenek.
  3. LinkedIn:
    • Kullanıcı Sayısı: 2 milyon kullanıcı
    • Açıklama: LinkedIn, profesyonel ağ oluşturma ve iş dünyası ile ilgili etkileşimler için kullanılan bir platform olarak öne çıkıyor. Özellikle kariyer odaklı kullanıcılar arasında yaygın.
  4. Xing:
    • Kullanıcı Sayısı: 1,62 milyon kullanıcı
    • Açıklama: Xing, Avusturya’da LinkedIn ile birlikte profesyonel ağ oluşturma konusunda önemli bir platform olarak kullanılmakta.
  5. WhatsApp:
    • Kullanıcı Sayısı: 1,5 milyon kullanıcı
    • Açıklama: WhatsApp, anlık mesajlaşma için yaygın olarak kullanılan bir platform olup, günlük iletişimde önemli bir rol oynuyor.

Sosyal Medya Kullanım Süreleri

Avusturya’da sosyal medya kullanım süresi, kullanıcıların platformlara olan bağlılıklarını ve etkileşimlerini yansıtıyor. 2023 yılı itibarıyla, sosyal medya platformlarının günlük kullanım süreleri hakkında genel bir bakış:

  • Facebook: Sosyal etkileşim ve topluluk oluşturma amacıyla kullanılan bu platformda kullanıcılar, genellikle orta seviyede bir kullanım süresi sergiliyor.
  • Instagram: Fotoğraf ve video paylaşımı ile yüksek etkileşim sağlayan bu platformda kullanıcılar, genellikle yüksek kullanım süreleri gösteriyor.
  • LinkedIn: Profesyonel ağlar ve iş dünyasıyla ilgili etkileşimlerde kullanılan bu platformda, kullanıcılar genellikle daha kısa sürelerde etkileşim sağlıyor.
  • WhatsApp: Anlık mesajlaşma amacıyla kullanılan bu platformda, kullanıcılar günlük olarak yüksek etkileşim süreleri gösteriyor.

Sosyal Medya Kullanımında Avusturya’nın Yeri

Avusturya, sosyal medya kullanımında yüksek bir penetrasyona sahip olup, kullanıcılar arasında Facebook, Instagram ve LinkedIn gibi platformlar arasında farklılık gösteriyor. Facebook, geniş bir kullanıcı tabanına hitap ederken, Instagram genç kullanıcılar arasında yüksek etkileşim sağlıyor. LinkedIn ve Xing ise profesyonel ağ oluşturma konusunda önemli bir rol oynuyor.

Sonuç

Avusturya’da sosyal medya, dijital etkileşimlerin ve kişisel iletişimin önemli bir unsuru olarak öne çıkıyor. Facebook ve Instagram, geniş kullanıcı tabanları ile popülerliğini sürdürüyor. LinkedIn ve Xing, profesyonel ağlar için önemli bir rol oynarken, WhatsApp günlük iletişimde yaygın olarak kullanılıyor. Sosyal medya, Avusturya’da hem kişisel hem de profesyonel kullanımda önemli bir yer tutmaya devam ediyor.

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

META, FACEBOOK VE INSTAGRAM’DA DOĞRULAMA MEKANİZMASINI KALDIRDI

yazar

Yayınlayan

on

By

Facebook ve Instagram’ın sahibi Meta, içerik doğrulama sisteminde köklü bir değişikliğe giderek bağımsız kontrolcülerin denetiminden vazgeçtiğini açıkladı. Şirket, doğruluk kontrolü için artık kullanıcıların geri bildirimlerine dayalı bir yöntem benimseyecek.

YENİ DOĞRULAMA SİSTEMİ: TOPLULUK KATILIMI

Meta CEO’su Mark Zuckerberg, yayımladığı video mesajında bu değişikliği duyurarak, üçüncü taraf moderatörlerin siyasi tarafsızlık konusunda eleştirildiğini ve bu sistemin ifade özgürlüğünü kısıtladığını savundu. Zuckerberg, “İfade özgürlüğünü önceliklendiren köklü bir değişim içindeyiz” diyerek kullanıcıların içeriklerin doğruluğu konusunda daha aktif bir rol oynayacağını belirtti.

Yeni sistemin, X (eski adıyla Twitter) platformundaki “topluluk notları” modeline benzer şekilde çalışacağı açıklandı. Bu yöntemde kullanıcılar, içeriklerin doğruluğu hakkında görüşlerini paylaşarak değerlendirme sürecine katılacak.

ABD’DEKİ POLİTİK DEĞİŞİMLERİN ETKİSİ

Meta’nın bu kararı, ABD Başkanı Donald Trump’ın yeniden göreve başlamasına sayılı günler kala alınmasıyla dikkat çekiyor. Meta’nın Küresel İlişkiler Başkanı Joel Kaplan, önceki moderasyon sisteminin iyi niyetle uygulandığını ancak sıklıkla sansür eleştirilerine maruz kaldığını söyledi. Cumhuriyetçi Parti’ye yakınlığıyla bilinen Kaplan’ın, bu politika değişikliğinde etkili olduğu düşünülüyor.

KULLANICILAR İÇİN YENİ DÖNEMİN SORU İŞARETLERİ

Meta’nın bağımsız denetimden vazgeçmesi, dezenformasyon ve yanlış bilgilerin yayılmasını engelleme noktasında nasıl bir etkisi olacağı konusunda tartışma yarattı. Kullanıcı odaklı doğrulama sistemi, daha geniş bir ifade özgürlüğü sağlama vaadiyle öne çıksa da, eleştirmenler bu yöntemin güvenilirliği hakkında endişelerini dile getiriyor.

Haberin Devamını Oku

Avrupa

CORONA AŞISINDAN ZARAR GÖRENLERİN HAKLARI ZAMAN AŞIMINA MI UĞRADI?

yazar

Yayınlayan

on

By

Corona aşılarından zarar gördüğünü iddia edenlerin tazminat taleplerini gerçekleştirebilmeleri için belirlenen yasal süre, birçok kişi için sona ermiş olabilir. Sahra Wagenknecht İttifakı (BSW) milletvekili Jessica Tatti, bu konuda hükümeti ve aşı üreticilerini eleştirerek, mağdurların haklarını kullanamadan zaman aşımına uğramalarının kabul edilemez olduğunu vurguladı.

Yan Etki İddiaları ve Hükümetin Tavrı

Jessica Tatti, Biontech-Pfizer’in “Comirnaty” adlı Corona aşısıyla ilgili bazı araştırmalara dikkat çekti. Bu araştırmalara göre, belirli aşı partilerinde DNA kontaminasyonu olduğu ve bu durumun insan sağlığı üzerinde uzun vadeli zararlara yol açabileceği iddia ediliyor. Ancak Alman hükümeti, Paul-Ehrlich Enstitüsü’nün değerlendirmesine dayanarak, bu iddiaların bilimsel olarak yeterince kanıtlanmadığını ifade etti ve aşıların güvenli olduğunu yineledi.

Zaman Aşımı Süresi ve Tartışmalar

Alman hukukuna göre tazminat taleplerinde zaman aşımı süresi genellikle üç yıl olarak belirlenmiştir. Bu, 2021 yılına kadar aşılanan kişilerin zarar gördüğüne dair taleplerini 2024 yılının sonuna kadar iletmeleri gerektiği anlamına geliyor. Jessica Tatti, bu sürenin çok kısa tutulduğunu ve Paul-Ehrlich Enstitüsü’nün aşı yan etkileriyle ilgili geniş bir listeyi ancak Kasım 2024’te yayımlayarak mağdurları harekete geçmek için yeterli zaman bırakmadığını iddia etti.

Tazminat ve Hukuki Sorumluluk

Alman hükümeti, Infektionsschutzgesetz (Enfeksiyon Koruma Yasası) kapsamında aşı mağdurlarına tazminat ödemeyi taahhüt etse de, Avrupa Birliği’nin aşı üreticileriyle yaptığı sözleşmeler, üreticileri yasal sorumluluktan büyük ölçüde muaf tutuyor. Bu durum, mağdurların zararlarının karşılanması konusundaki adalet arayışlarını zorlaştırıyor.

Untersuchungsausschuss ”Araştırma Komisyonu” Talebi

Jessica Tatti, Corona aşılarının olası yan etkileri ve aşı süreçlerindeki şeffaflığın yetersiz olduğu gerekçesiyle Almanya Federal Meclisi’nde bir araştırma komisyonu (Untersuchungsausschuss) kurulmasını talep etti. Bu komisyonun, özellikle aşılama süreçlerinde kullanılan yöntemlerin, yan etki iddialarının ve hükümetin bu süreçteki tutumunun detaylı şekilde incelenmesini sağlaması amaçlanıyordu.

Ancak, bu tür bir komisyonun kurulabilmesi için Meclis’te mevcut 733 milletvekilinden en az dörtte birinin, yani 184 milletvekilinin desteği gerekiyor. Tatti’nin bu talebi yeterli siyasi destek bulamadığı için hayata geçirilemedi.

Tatti, bu durumu eleştirerek, mağdurların haklarının yeterince korunmadığını ve hükümetin şeffaflıktan uzak bir yaklaşım sergilediğini ifade etti. Araştırma komisyonu talebi, aşılama süreçlerinde olası ihmallerin ve zarar gören kişilerin mağduriyetlerinin daha açık bir şekilde ortaya konulmasını hedefliyordu.

Özetle:

Corona aşılarından zarar gördüğünü düşünenlerin yasal haklarını korumaları için hızla harekete geçmeleri gerekiyor. Bununla birlikte, konuya dair bilimsel araştırmaların daha geniş çaplı ve bağımsız olarak yürütülmesi, mağduriyetlerin tam olarak ortaya konulabilmesi açısından kritik bir öneme sahip.

Haberin Devamını Oku

Avrupa

ALMANYA WUPPERTAL’DA DAVA: 19 YAŞINDAKİ GENÇ KIZ SELİN BIONTECH’İ DAVA ETTİ

yazar

Yayınlayan

on

By

Zarar Gören Genç Kadın, BioNTech’ten 500.000 Euro Tazminat Talep Ediyor

15 Ocak 2025 – 19 yaşındaki Selin Islami, 2021’de Corona virüsüne karşı aldığı aşı sonrasında ağır bir otoimmün hastalığa yakalandı ve bu hastalığı aşının yol açtığını iddia ederek BioNTech’i mahkemeye verdi.

Zor Bir Yaşam:

Selin, “Myasthenia gravis” adı verilen nadir bir otoimmün hastalık nedeniyle vücut fonksiyonlarını kaybetti. Aşı sonrası yaşadığı sağlık sorunları, genç kadını neredeyse her gün hastaneye kaldırılacak duruma getirdi. 20’den fazla ameliyat geçirdi ve vücudundaki kaslar yorgunluk nedeniyle fonksiyonlarını kaybetti.

Dava ve Tazminat İsteği:

Selin, BioNTech’ten, yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle 500.000 Euro’luk bir tazminat talep ediyor. Şu anda ayda 934 Euro devlet yardımı alıyor, ancak bunun yaşamını sürdürebilmek için yeterli olmadığını belirtiyor.

Şirketin Yanıtı:

BioNTech, hastalığın aşının etkisiyle değil, bir enfeksiyon sonucu geliştiğini öne sürerek herhangi bir sorumluluk kabul etmiyor. Şirketin avukatları, “Myasthenia gravis’in aşının değil, bir enfeksiyonun sonucu olduğu iddiasını savunuyor.” açıklaması yaptı.

Mahkemede Gergin Anlar:

Selin’in annesi Aylin Dalgül, duruşmada duygusal anlar yaşandı. “Bir anne olarak, kızımı defalarca ölümün eşiğinden döndürdüm. Bunu anlamalarını beklemiyorum,” diyerek tepkisini gösterdi.

Mahkemenin karar vermesi için birkaç hafta daha beklemek gerekiyor. Sonuç, Selin’in yaşadığı zorlukların ne kadar telafi edilebileceğini belirleyecek. ⚖️👩‍⚖️

Haberin Devamını Oku

Trendler