Gündem
Almanya’da Yasadışı Göçte Büyük Artış: Türkiye’den Gelen Kaçaklar Önde
Almanya’ya 2023 yılında yasadışı göçte belirgin bir artış yaşandı. Almanya’nın Wiesbaden şehrindeki Federal Kriminal Dairesi (BKA) tarafından yapılan açıklamaya göre, geçen yıl yasadışı giriş ve ikamet suçlarından 266.224 kişi hakkında işlem yapıldı. Bu rakam, bir önceki yıla göre yaklaşık %33,4 oranında bir artışı işaret ediyor. Çoğu durumda, şüpheliler Almanya’nın federal polis ekipleri tarafından yakalandı.
Avrupa Sınır ve Kıyı Güvenliği Ajansı (Frontex) ise, 2023 yılında EU/Schengen dış sınırlarında yaklaşık 380.200 yasadışı sınır geçişi kaydetti. Bu, 2016’dan bu yana en yüksek yıllık rakam olarak değerlendiriliyor.
Almanya’daki şüphelilerin çoğu, Suriye (54.207 kişi), Türkiye (35.732 kişi) ve Afganistan (35.370 kişi) gibi ülkelerden geldi. Birçok kişi, göçmen kaçakçılarının yardımıyla, örneğin küçük araçlarla taşındı. BKA, kaçakçılık gruplarının giderek daha riskli ve dikkatsiz hareket ettiğini, bu durumun hem göçmenler hem de polis güçleri için büyük tehlike yarattığını belirtti.
Gündem
STALKING YASALARI: YAKINDA ÜÇ YIL HAPİS CEZASI MI GELİYOR?
İsviçre’de, stalking (takipçilik) ve zorbalık gibi davranışlar, şu anda doğrudan bir suç olarak tanımlanmıyor. Ancak, yakın zamanda bu durum değişebilir. İsviçre Parlamento’su, stalkingi suç sayan yeni bir yasa tasarısını görüşüyor. Bu tasarı kabul edilirse, stalker’lara yani kişileri sürekli takip eden ve taciz edenlere üç yıla kadar hapis cezası verilebilecek. İşte bu yasal değişiklikle ilgili ayrıntılar:
Neden Bu Yasa Geliştiriliyor?
Şu anda, stalkingi cezalandırmak için genellikle başka suçlar (örneğin, tehdit veya fiziksel saldırı) gerekiliyor. Ancak, stalker’lar yalnızca bu suçları işlemeyebilirler. Yani, stalker’lar, birine rahatsızlık vermek için sürekli olarak onu takip edebilir, arayabilir veya evinin etrafında dolaşabilir, ama bu davranışlar tek başına yasal bir suç teşkil etmiyordu.
Bu nedenle, Sibel Arslan adlı yeşil partiye mensup İsviçreli milletvekili, stalkingin cezalandırılmasını sağlayacak yeni bir yasal düzenleme önerdi. Bu düzenlemeyle, stalker’lar için bağımsız bir suç tanımı yapılması ve cezaların netleştirilmesi hedefleniyor.
Yeni Düzenleme Ne Getiriyor?
Yeni yasa tasarısına göre, takipçilik yapan, taciz eden veya tehdit eden kişiler cezalandırılacak. Bu kişiler, mağdurun yaşam alanında özgürlüklerini kısıtlayacak şekilde davranırsa, bu davranışları stalking olarak kabul edilecek. Buna göre:
- Stalking yapan kişiler, üç yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilecek.
- Ayrıca, para cezası da uygulanabilir.
Bunun amacı, stalkerin kurban üzerinde sürekli bir psikolojik baskı oluşturmasını engellemektir.
Parlamento’daki Görüşmeler:
Parlamentoda bu yeni yasa tasarısı üzerine tartışmalar devam ediyor. Nationalrat (Ulusal Konsey) ve Ständerat (Kantonlararası Konsey) bu düzenlemenin içeriği konusunda henüz tam olarak anlaşamadılar. Bazı milletvekilleri, stalkingin hali hazırda mevcut suç yasaları ile yeterince cezalandırıldığını savunurken, diğerleri ise yeni bir suç tanımının şart olduğunu belirtiyor.
Görüş Ayrılıkları:
Tasarıyı savunanlar, stalking suçunun halihazırda var olan yasalarla yeterince cezalandırılmadığını düşünüyor ve bu nedenle bağımsız bir suç tanımının gerekliliğini vurguluyor. Diğer yandan, yasa karşıtları, stalking için özel bir suç tanımına gerek olup olmadığını sorguluyor ve bunun yerine mevcut yasaların yeterli olduğunu iddia ediyor.
Yasayı savunanlar, yeni bir düzenlemenin daha etkili olacağını ve mağdurları daha güçlü bir şekilde koruyabileceğini düşünüyorlar. Ancak yasa karşıtları, stalkingin bazen çok dar bir sınırda gerçekleşebileceğini ve yeni bir yasayla bu tür durumların aşırı cezalandırılmasının haksız olabileceğini belirtiyorlar.
Önemli Noktalar:
- Erkekler ve kadınlar arasındaki ilişkilerde stalking çok yaygın bir problem. Bu yasa ile mağdurlar daha fazla korunmuş olacak.
- Başka yasalarla, örneğin tehdit, şiddet veya hakaret suçlarıyla, stalkingi cezalandırmak daha zor olabilirken, bu yasa net bir çözüm sunmayı amaçlıyor.
- Yasa, yalnızca cezalandırma değil, aynı zamanda mağdurların psikolojik ve sosyal destek alabilmesi adına önleyici tedbirler almayı da planlıyor.
Sonuç:
Bu düzenleme ile stalking suçunun cezalandırılmasının daha etkin hale gelmesi bekleniyor. Yasa geçtiği takdirde, şiddet mağdurları ve psikolojik taciz yaşayan insanlar için büyük bir adım atılmış olacak.
Yeni yasa tasarısının ne zaman kabul edileceği ve ne şekilde yürürlüğe gireceği ise hala netlik kazanmış değil. Parlamento’daki tartışmaların ardından, yakın zamanda karar verilmesi bekleniyor.
Gündem
ADAM ESKİ EŞİNİ ÖLDÜRTMEK İÇİN 20.000 FRANK ÖDEDİ!
Zürich’in Säuliamt bölgesinde ikamet eden 54 yaşındaki bir adam, eski eşini öldürmek için Darknet üzerinden 20.000 İsviçre Frankı ödeyerek bir suikastçı kiralamaya çalıştı. Suçlamalarla karşı karşıya kalan adamın 15 yıl hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.
Olayın Başlangıcı ve Suçlamalar
2016 yılında ayrıldığı eski partneriyle arasında çocuklar nedeniyle yaşanan sıkıntılar, zamanla daha da derinleşti. Çiftin arasındaki gerilim, 2021’de adamın, bir takma ad kullanarak Darknet üzerinden bir suikastçi kiralamak için araştırma yapmasına yol açtı. İlk başta sadece “bir kişiye saygı göstermek” amacıyla suikast gerçekleştirmeyi planlayan sanık, bu planını daha sonra öldürme niyetine dönüştürdü. 2023 yılına gelindiğinde, eski partnerinin çocukların tek velisi olacağını öğrenen sanık, onu öldürtmeye karar verdi.
Sanık, 2023 yılının Ocak ayında Darknet’te bir suikastçıya 20.000 İsviçre Frankı gönderdi. Ancak bu suikastçi, görevi yerine getirmedi. Bunun yerine, suçlu olduğu tespit edilen kişi 16 Şubat 2023’te polise yakalandı. O günden bu yana, sanık hapishaneye konulmuş durumda.
Savcıdan Ağır Ceza Talebi
Mahkemede, sanığın savcı tarafından 15 yıl hapis cezası ile cezalandırılması talep edildi. Savcı, sanığın, eski partnerine karşı büyük bir öfke ve intikam hissiyle hareket ettiğini vurguladı. Dava sırasında, sanığın, öldürme niyetini sadece para için değil, kişisel bir hesaplaşma amacıyla gerçekleştirmeye çalıştığı da belirtildi. Savcı, sanığın eylemlerini “soğukkanlı ve planlı” olarak nitelendirerek, güçlü bir ceza verilmesi gerektiğini savundu.
Sanığın Savunması ve İddiaları
Sanık, tüm suçlamaları reddederek, Darknet’te bir suikastçı kiralamadığını ve bu olayla ilgisi olmadığını iddia etti. Savunmasını, tanımadığı bir adamla tanışıp ona Bitcoin gönderdiği şeklinde açıkladı. Bu adamla sadece, benzer duygusal sıkıntılar yaşayan biri olarak konuştuğunu ve ondan alacağı bir yayın için para gönderdiğini söyledi. Savunma avukatı, sanığın bilgisayarının hacklendiğini ve bir başkası tarafından kullanıldığını iddia etti.
Sanık ayrıca, eski partnerini öldürme amacının hiç olmadığını ve bunu Darknet üzerinden gerçekleştiren kişinin aslında bir dolandırıcı olduğunu ileri sürdü.
Ex-Partnerinin Duruşmadaki Pozisyonu
Sanığın eski partneri, yaşadığı korku ve güvensizliği dile getirerek, eski partnerinin tehditkar hareketleri nedeniyle sürekli kaygı içinde yaşadığını belirtti. Kadın, sanığın eski partnerine yönelik saldırgan tutumunun devam ettiğini ve bununla birlikte hayatını güvenceye almak için çabalarının arttığını söyledi.
Sonuç ve Yorumlar
Sanık için 15 yıl hapis cezası talebi gündemdeki en önemli gelişme oldu. Mahkeme kararı henüz kesinleşmemişken, sanığın savunması ile suçlamalar arasında büyük bir çelişki bulunuyor. Bu dava, eski partnerin yaşamını koruma amacı güden yasal önlemlerin ve dava süreçlerinin daha da önem kazanmasını sağlamış görünüyor. Bu olay, ayrıca bir kişiye zarar verme amaçlı kiralık suikast kullanımı konusunda, Darknet gibi platformların ne denli tehlikeli bir ortam sunduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Hukuki Süreç ve Gelecek Adımlar
Mahkeme, suçlu olup olmadığına karar vermek için daha fazla delil ve ifade almayı sürdürüyor. Savcı, sanığın geçmişteki eylemlerini de dikkate alarak ağır ceza talep ederken, savunma avukatı ise alibiyle birlikte sanığın suçsuz olduğunu savunmaya devam ediyor. Karar verildiğinde, sanığın geleceği ve hak ettiği ceza netleşmiş olacak.
Gündem
İSVİÇRE’DE DOPİNG SKANDALI: BERN’Lİ DOKTORA 14 YIL YASAK
İsviçre’nin Bern şehrinde bir doktor, doping maddeleri satmak ve sporculara yasadışı şekilde yardım etmek suçundan 14 yıl süreyle spordan men edildi. Bu, İsviçre’deki doping karşıtı yasaların en sert uygulanmış örneklerinden biri olarak kayda geçti. İşte bu olayın detayları:
Olayın Başlangıcı ve Doktorun Suçu:
2015 ile 2018 yılları arasında bir Bernli doktor, amatör sporculara Epo, testosteron ve hormon büyütme gibi yasaklı doping maddeleri sattı. Bu yasadışı satış, İsviçre’nin Spor Teşvik Yasası’na açıkça aykırıdır. Doktor, sporculara doping maddelerini sağlamakla kalmamış, aynı zamanda performans artırıcı ilaçların kullanımı konusunda onlara rehberlik de yapmıştır.
Skandalın Ortaya Çıkışı:
2018 yılında, bir Alman gazeteci, doktorun doping maddeleriyle ilgili uygulamalarını gizlice kayda aldı. Gazeteci, doktorun nasıl doping kullanımı hakkında bilgi verdiğini ve sporlarda bu maddelerin kullanımını teşvik ettiğini ortaya koydu. Bu gizli kayıtların ardından, İsviçreli yetkililer, doktorun ofisinde bir arama yaparak delil topladı.
Mahkeme Kararı ve Ceza:
Doktor, 2022 yılında mahkemeye çıkarıldı ve suçlu bulundu. Mahkeme, doktorun doping maddesi satışından ve yasadışı faaliyetlerinden dolayı toplamda 43.000 İsviçre Frankı para cezasına çarptırılmasına karar verdi. Bunun yanı sıra, doktor, 14 yıl boyunca herhangi bir spor etkinliğine katılma ya da sporcu eğitmeni olarak görev alma yasağı aldı. Bu karar, İsviçre’nin doping karşıtı mücadelesinde önemli bir adım olarak değerlendirildi.
Doktorun Kendi Katılımı:
Doktorun sadece başkalarına doping maddesi satmakla kalmayıp, kendisi de bu maddeleri kullanarak Hawaii’deki ünlü Ironman yarışmasında katılımcı olarak yer almıştır. Bu, davanın daha da dikkat çekici hale gelmesine neden olmuştur.
Rekor Ceza ve Yasağın Ayrıntıları:
Mahkeme, doktorun yasadışı doping satışından yaklaşık 20.000 İsviçre Frankı kazanç sağladığını belirlemiştir. Bu durum, finansal cezanın yüksek olmasının nedenlerinden biridir. Ayrıca, doktorun 14 yıl boyunca “organize spor” etkinliklerine katılma yasağı getirilmiştir. Bu süre boyunca, doktorun hiçbir spor organizasyonuna katılması ve sporculara rehberlik etmesi yasaklanmıştır. İsviçre Spor Teşkilatı (SSI) Direktörü Ernst König, bu kararı “çok önemli bir mesaj” olarak değerlendirmiştir.
Kimliği Gizli Tutulan Doktor:
Bir diğer dikkat çeken nokta, doktorun kimliğinin gizli tutulmuş olmasıdır. Bu durum, doktorun adı bilinmediği için sporcuların onunla çalışıp çalışmadığını anlamalarını zorlaştırmaktadır. Ancak Ernst König, bu durumun negatif etki yaratmaktan ziyade, doktorun sağlık gizliliğinden dolayı daha zor bir şekilde cezalandırılmasının gerektiğini belirtmiştir.
Toplumun Tepkileri ve Yorumlar:
Halk, verilen cezayı farklı şekillerde değerlendirmiştir. Bazı kişiler cezayı çok sert bulurken, bazıları ise doping karşıtı mücadelenin daha da güçlendirilmesi gerektiğini savunmuşlardır. Bu olay, İsviçre’deki dopingle mücadele konusunda önemli bir dönüm noktası oluşturmuş ve doping suçlarına karşı verilen cezalarda yeni bir standart belirlemiştir.
#DopingSkandalı #İsviçre #SporHukuku #DopingleMücadele #SporTeşvikYasası #DopingKarşıtıMücadele #SporEğitimi #İsviçreHukuku #DopingYasağı
-
E-Dergi11 ay önce
İsviçre’nin Sesi Şubat 2024
-
Ekonomi10 ay önce
İsviçre’de Maaş Dengesi: Ortalama bir Kişinin Maaşı 6788 CHF
-
Yaşam9 ay önce
Kıskanç Kaynana Belirtileri: Gözden Kaçırmamanız Gereken 10 İşaret
-
İsviçre11 ay önce
Dünyanın En İyi Sağlık Kurumları: İlk 250 Hastane Sıralamasında İsviçre’den 10 Hastane
-
Dünya2 ay önce
META’NIN COVİD-19 AŞILARIYLA İLGİLİ YANILTICI BİLGİ KARARI: İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KISITLIYOR MU?
-
Gündem2 ay önce
ERDOĞAN KARŞITI PAYLAŞIMLARI SIĞINMA BAŞVURUSUNDA HAKLI GEREKÇE OLARAK GÖRÜLMEDİ
-
Gündem2 ay önce
TÜRKİYE’DEN GELEN SIĞINMA BAŞVURULARINA GETİRİLEN SERT UYGULAMALARA TEPKİ
-
Kültür Sanat1 yıl önce
Ferdi Tayfur’un Mücadele Dolu Hikayesi: Şeker Hastalığı ve Organ Nakli