Sosyal Medya

Avrupa

ALMANYA’DA MÜLTECİ PATERNİTELİĞİ TARTIŞMASI: İRANLI KADIN’A TEPKİ DALGASI

yazar

Yayınlayan

on

Almanya’da göç ve entegrasyon konularında süregelen tartışmalar, İran asıllı iş insanı Emitis Pohl’un yaptığı öneriyle yeniden alevlendi. Köln’de yaşayan 51 yaşındaki Pohl, FOCUS Online’a verdiği röportajda, “Her birey bir mültecinin sorumluluğunu almalı ve onu birebir desteklemeli” şeklindeki önerisini dile getirdi. Ancak bu görüşü kamuoyunda büyük yankı uyandırdı; kimileri desteklerken, kimileri ise sert eleştirilerde bulundu ve hatta ağır hakaretlere varan tepkiler gösterdi.

DEVLETİN ENTEGRASYONDA BAŞARISIZ OLDUĞUNU SÖYLEDİ

Emitis Pohl, Alman devletinin mülteci entegrasyonu konusunda “tamamen başarısız olduğunu” savundu. Bu başarısızlığın sonuçlarının, son dönemde Solingen, Magdeburg ve Aschaffenburg’daki mülteci kökenli kişilerin gerçekleştirdiği şiddet olaylarında açıkça görüldüğünü belirtti.

Almanya’ya 1988 yılında 13 yaşında mülteci olarak gelen ve burada iş dünyasında başarılı bir kariyer yapan Pohl, önerisinin temel amacının mültecilerin entegrasyon sürecine halkın doğrudan dahil olması olduğunu söyledi:

“Her birey bir mülteciye birebir rehberlik etmeli, onu adım adım desteklemeli ve bu süreçte resmi makamlarla sürekli temas halinde olmalıdır. Devlet de bu tür gönüllü ‘patronaj’ sistemlerini vergi teşvikleriyle desteklemelidir.”

Pohl’un bu açıklamaları, özellikle sosyal medyada sert tepkilere yol açtı.

CİNSİYETÇİ VE IRKÇI SALDIRILARA MARUZ KALDI

Röportajın yayımlanmasının ardından Pohl, büyük bir nefret kampanyasıyla karşı karşıya kaldı. Gelen mesajların bir kısmı doğrudan kişisel saldırılar içerirken, bazıları ise ırkçı ve cinsiyetçi hakaretlerle doluydu. FOCUS Online, bu mesajlardan bazılarını yayımlayarak durumun vahametini gözler önüne serdi.

Nefret Söylemi ve Şiddet: Göçmenlere Yönelik Korkutucu Yorumlar Gündemde

Almanya’da son dönemde göçmenlere yönelik şiddet içerikli ve nefret dolu yorumlar sosyal medyada büyük yankı uyandırıyor. FOCUS Online tarafından yapılan araştırmalar, bazı yazarlardan gelen tehditkar, aşağılayıcı ve insanlık dışı mesajları belgelemeyi amaçladı. Bu yorumlar, sadece dilsel saldırılarla kalmayıp, açıkça şiddet çağrılarını da içeriyor.

Göçmenlere ve özellikle Emitis Pohl’e yönelik olarak yapılan bazı korkunç yorumlar, insanlık sınırlarını zorluyor. Yorumlar, ırkçı ve cinsiyetçi dil kullanılarak göçmenlere hakaret ediliyor, ayrıca insanları hedef alan tehditler yer alıyor. İşte bu şok edici yorumlardan bazıları:

  • „Haben Sie einen Knall? Vielleicht kann Ihnen ein Psychiater helfen?“ (Aklınız mı gitti? Belki bir psikiyatrist size yardımcı olabilir?)
  • „Junge bist du behindert!!!! Ich fick deinen Vorschlag dass jeder einen eigenen Flüchtling aufnehmen soll!!!“ (Çocuk, senin aklın mı yok? Herkesin bir mülteci alması fikrini si….m. Ne kadar da salaksın!)
  • „Ey Araberfotze. Warum hälst du nicht deine Fresse und kehrst in dein Gebirge zurück. Da kannst du den Schwanz von deinem Schweine fickenden Vater lutschen. Kleine dreckige Kanakenhure.“ (Ey Arap orospusu. Neden çeneni kapamıyorsun ve dağlarına geri dönmüyorsun? Orada domuzlarla cinsel ilişkiye giren babanın penisiyle oynarsın. Küçük orospu.)
  • „Sind Sie total durchgeknallt?????? Stecken Sie sich Ihr Klientel doch irgendwohin belästigen Sie uns nicht damit und überlegen Sie mal was Sie für einen Unsinn generieren. Gehen Sie zurück nach Teheran Deutschland braucht solche Leute wie sie hier nicht!!!!“ (Tamamen delirdiniz mi? Kendi kitlenizi bir yere sokun, bizi rahatsız etmeyin ve ürettiğiniz saçmalığı düşünün. Tahran’a geri dönün, Almanya sizin gibi insanlara ihtiyacı yok!)

Bu nefret dolu ifadelerin yanı sıra, bazı yorumlar göçmenlere yönelik açıkça şiddet ve aşağılama çağrıları yapıyor. Bazı yazarlara göre, göçmenlerin sadece “sahiplenilmesi” değil, “köle olarak kullanılmaları” ve “şiddet uygulanmaları” gerektiği belirtiliyor. Şok edici örnekler arasında şu tür ifadeler de yer alıyor:

  • „Geile Idee. Wir führen die Leibeigenen wieder ein. Er darf dann auch im Keller wohnen.“ (Harika fikir. Esirlik sistemini geri getirelim. Bodrumda yaşayabilir.)
  • „Bekommen wir jetzt einen Sklaven?“ (Şimdi bir köle mi alacağız?)
  • „Nur wenn es eine hübsche Latina Mitte 30 ist.“ (Sadece 30’larının ortasında güzel bir Latinli kız olursa.)
  • „Hallo Frau Emitis Pohl, ich nehme Sie gerne auf!“ (Merhaba Bayan Emitis Pohl, sizi memnuniyetle evimde kabul ederim!)
  • „Ich gehe mit meinem Baden! Davor bekommt er noch eine schöne Kette geschenkt! Panzerstahl.“ (Benimle gelenle birlikte giderim! Önce ona güzel bir zincir hediye ederim! Zırh çeliği.)
  • „gern blausäure im tee gibt einen netten mandelgeschmack“ (Çok memnun olurum, çaya sinir gazı eklerim, güzel bir badem tadı verir.)

Bu korkunç yorumlar, sadece dilsel saldırılarla sınırlı kalmayıp, ciddi bir şekilde şiddet içeren, tehditkar ifadelerle de göçmenlere hakaret edilmektedir. FOCUS Online’a konuşan göçmen hakları savunucusu Emitis Pohl, bu tür yorumlara karşı dayanıklı olduğunu belirtti: „Neyse ki artık kalın bir derim var,“ diyerek şunları söyledi.

Bu tür nefret söylemleri, toplumsal barışa ve insanların birbirine olan saygısına ciddi tehdit oluşturmaktadır. Göçmenlerin maruz kaldığı bu tür saldırılar, sadece bireylerin değil, tüm toplumun güvenliğini ve huzurunu tehlikeye atmaktadır.

Yetkililer ve toplum liderleri, nefret dolu söylemlerin yayılmasını engellemek için daha fazla önlem alınması gerektiğini vurguluyor. Bu tür davranışların toplumdan dışlanması ve yasal yaptırımların uygulanması gerektiği konusunda birleşiyorlar.

#NefretSöylemi #Şiddet #GöçmenHakları #Toplum #İnsanlık #SosyalMedya

Pohl, yaşananları şöyle değerlendirdi:

“Beni en çok endişelendiren şey, toplumun ne kadar radikalleştiğini görmek. İnsanların birbirine karşı bu kadar öfkeli, saldırgan ve kutuplaşmış olması korkutucu.”

Pohl’un 20 ve 23 yaşındaki kızları da annelerine yönelik saldırılardan duydukları üzüntüyü dile getirdi.

ALMANYA’NIN DEĞİŞİMİNDEN ENDİŞELİ

Pohl, Almanya’nın giderek daha fazla kutuplaştığını belirterek, geçmiş yıllara duyduğu özlemi dile getirdi:

“Eskiden Almanya’da saygı, değerler ve nezaket vardı. Politikacılar gerçekten halkın yararını gözetirdi. Ancak şimdi insanlar sürekli birbirine saldırıyor, çözüm aramak yerine suçlu arıyor.”

Pohl, 2015 yılındaki mülteci krizinde, Köln’deki toplu cinsel saldırılara tanık olduğunu ve o dönemde Merkel hükümetinin mülteci politikasını eleştirdiği için tepki aldığını hatırlattı.

“Bugün yine saldırıya uğruyorum, ama bu sefer karşı taraftan. Eskiden beni ‘mülteci karşıtı’ olmakla suçlayanlar vardı, şimdi ise mülteci yanlısı olmakla eleştiriliyorum. Oysa ben her zaman mantıklı ve insani çözümlerden yana oldum.”

DESTEKLEYENLER DE VAR

Pohl’un önerisi tamamen olumsuz tepkiler almadı. Sosyal medya ve profesyonel platformlarda, onun fikrini destekleyen pek çok kişi de oldu. Özellikle LinkedIn’de yapılan yorumlarda, birçok kişi Pohl’un görüşlerini destekleyerek entegrasyon konusunda daha aktif çözümler üretilmesi gerektiğini vurguladı.

Örneğin, Karlsruhe’de gönüllü olarak mültecilere iş bulmaya çalışan bir kişi, Pohl’un sözlerini desteklediğini belirterek, Almanya’daki bürokrasinin bu süreçte büyük bir engel oluşturduğunu ifade etti.

“EĞER BİRBİRİMİZE SALDIRMAYA DEVAM EDERSEK, KAYBEDEN BİZ OLURUZ”

Pohl, tepkilere rağmen mültecilerin daha iyi bir şekilde entegrasyonunu sağlamak için mücadele etmeye devam edeceğini söyledi:

“Eğer birbirimize saldırmaya devam edersek, kaybeden biz oluruz. Sorunlara çözüm odaklı yaklaşmak zorundayız. Birçok mülteci gerçekten yeni bir hayat kurmak istiyor ve onlara bu şansı vermeliyiz.”

Pohl, mülteci desteğiyle ilgili bir öneri daha sunarak, yalnız yaşayan yaşlıların mülteci çocuklarla iletişim kurmasını teşvik edebilecek projeler geliştirilmesi gerektiğini belirtti.

“Neden yalnız yaşayan yaşlılarımız, bir mülteci çocuğa rehberlik ederek hem sosyal bağlarını güçlendirmesin hem de ek bir gelir elde etmesin? Toplum olarak birlikte çalışarak herkes için daha iyi bir sistem oluşturabiliriz.”

TARTIŞMA DEVAM EDİYOR

Pohl’un açıklamaları Almanya’da göç ve entegrasyon konusundaki hararetli tartışmaları yeniden gündeme getirdi. Kamuoyunda mülteci politikasına dair bölünmüş görüşler devam ederken, Pohl’un önerisinin nasıl bir yankı uyandıracağı merak konusu.

YASAL UYARI: Bu haberin tüm yayın hakları www.isvicreninsesi.ch sitesine aittir. İçerikler, izinsiz olarak kopyalanamaz, paylaşılmaz ve sosyal medya platformlarında içerik üretimi amacıyla kullanılamaz. İsviçre dışındaki paylaşımlarda, haberin linki kaynak gösterilerek kullanılabilir. Sosyal medya platformlarında, sayfamız @isvicreninsesi etiketlenmeden paylaşım yapılması yasaktır.

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Avrupa

FRANSA’DA AÇIK ALANLARDA SİGARA YASAĞI GELİYOR

yazar

Yayınlayan

on

By

1 Temmuz’dan itibaren çocukların bulunduğu yerlerde sigara içenlere 135 Euro ceza

📅 30.05.2025 – Güncellendi: 09:20
✍️ Cemil Baysal

Fransa’da sigarayla mücadele kapsamında önemli bir karar alındı. Sağlık Bakanı Catherine Vautrin’in açıklamasına göre, çocukların bulunduğu tüm açık alanlarda sigara içmek yasaklanıyor. Yeni uygulama 1 Temmuz 2025’ten itibaren yürürlüğe girecek.

Nerelerde yasak olacak?
Yasak kapsamında plajlar, parklar, okul çevreleri, otobüs durakları ve açık spor alanları yer alıyor. Bu alanlarda sigara içenlere 135 Euro para cezası kesilecek.

Ancak kafe ve barların açık terasları bu düzenlemeden muaf tutuldu. Ayrıca elektronik sigaralar da yasak kapsamına dahil edilmedi.

Bakan’dan net mesaj: “Çocukların olduğu yerde sigara olmamalı”
Vautrin, “Sigara içme özgürlüğü, çocukların temiz hava soluma hakkının başladığı yerde biter” diyerek, okul çevreleri dahil olmak üzere çocukların bulunduğu tüm alanlarda sigara içmenin engelleneceğini vurguladı.

75 binden fazla ölüm
Fransa’da her yıl 75 binden fazla kişi sigaraya bağlı hastalıklar nedeniyle yaşamını yitiriyor. Ülkede halihazırda 1.500’den fazla belediye yerel düzeyde benzer yasaklar uyguluyordu. Bu yeni düzenleme ise ülke çapında geçerli olacak.

Fransa, 2032’ye kadar “dumansız nesil” hedefiyle yürüttüğü 2023-2027 Ulusal Tütünle Mücadele Programı kapsamında bu adımı atıyor. Anketlere göre Fransız halkının %62’si kamusal alanlarda sigara yasağını destekliyor.


Haberin Devamını Oku

Avrupa

ALMANYA UCUZLUĞUNU KAYBETTİ: ARTIK FRANSA’DA ALIŞVERİŞ DAHA HESAPLI

yazar

Yayınlayan

on

By

Yeni karşılaştırma şaşırttı: Fransa daha ucuz, İsviçre bazı ürünlerde Almanya’dan bile uygun

Cemil Baysal | 26 Mayıs 2025

Uzun yıllardır İsviçreliler için Almanya, sınır ötesi alışverişin vazgeçilmez adresi olarak görülüyordu. Ancak son yapılan bir fiyat araştırması bu algıyı kökünden sarsacak nitelikte: Almanya artık Batı Avrupa’nın en ucuz alışveriş ülkesi değil. Fransa birçok üründe daha uygun fiyat sunarken, bazı ürünlerde İsviçre bile Almanya’dan ucuz.

❝Sınırın ötesi artık eskisi kadar ucuz değil❞

Almanya’nın “ucuzluk cenneti” imajı, Süddeutsche Zeitung gazetesinin alışveriş karşılaştırma uygulaması Smhaggle ile yaptığı araştırmayla tartışmaya açıldı. Araştırmada Almanya, Hollanda, Belçika, Fransa, İspanya ve İngiltere’deki market fiyatları karşılaştırıldı. İsviçre ise bu listeye sonradan dahil edildi.

Sonuçlar oldukça dikkat çekici:

  • Fransa, pek çok temel gıda ürününde Almanya’dan daha ucuz.
  • İsviçre, bazı ürünlerde Almanya ile aynı seviyede ya da daha uygun.
  • Almanya, özellikle bazı markalı ürünlerde yüksek fiyatlarıyla dikkat çekiyor.

🍅 Ketçap fiyatı Almanya’da neredeyse İsviçre kadar yüksek

Araştırmada en çok dikkat çeken örneklerden biri Heinz ketçap oldu. Almanya’da ketçabın fiyatı yaklaşık 3,50 Euro. Bu rakam, İsviçre’deki fiyatla neredeyse aynı seviyede. Oysa Fransa, Hollanda ve İspanya’da aynı ürün 2 Euro civarında satılıyor.


🍫 Çikolata ve cipste Almanya avantajını kaybetti

Çikolata fiyatları da benzer şekilde Almanya’nın ucuzluk iddiasını zedeliyor.

  • Almanya ve İsviçre’de bir tablet çikolata yaklaşık 2 Euro.
  • Oysa Fransa, Belçika ve Hollanda’da bu fiyat 1 Euro’nun altında.
  • İspanya’da ise Almanya’ya yakın bir fiyat görülüyor.

Patates cipsi fiyatlarında Almanya hâlâ İsviçre’den ucuz. Ancak diğer Batı Avrupa ülkelerine göre Almanya’nın fiyat avantajı sınırlı.


🥄 Nutella’da İsviçre sürprizi

En büyük şaşkınlık ise Nutella fiyatlarında yaşandı.

  • Aynı miktardaki Nutella, İsviçre’de Almanya’dan daha ucuz.
  • Sadece Belçika, Nutella fiyatında İsviçre’den daha uygun.
    Bu, “İsviçre her zaman en pahalı ülkedir” algısına önemli bir istisna oluşturuyor.

🥤 Gazlı içecek hâlâ Almanya’da en ucuz

Fiyat avantajı Almanya’da en çok gazlı içeceklerde göze çarpıyor.

  • 1,5 litrelik bir gazlı içecek Almanya’da 1,50 Euro civarında satılıyor.
  • Diğer ülkelerde bu fiyat daha yüksek.
  • İsviçre de burada büyük bir farkla en pahalı ülke değil.

🚗 Sınır ötesi alışveriş hâlâ mantıklı mı?

Peki bu sonuçlar alışveriş turizmi yapan İsviçreliler için ne anlama geliyor?

Artık her alışveriş için Almanya’ya gitmek en mantıklı seçenek olmayabilir. Özellikle Fransa sınırına yakın yaşayanlar için Fransa’da alışveriş yapmak daha ekonomik hale geldi. Almanya’daki bazı ürünlerin fiyatı, market zincirlerinin kampanyaları ve kur farkı da dikkate alındığında artık o kadar da cazip değil.


💬 “Almanya’nın ucuzluk dönemi bitti”

Süddeutsche Zeitung’un yorumu bu durumu net bir şekilde özetliyor:
“Almanya, artık Batı Avrupa’nın en ucuz ülkesi değil. Vaktiyle öyleydi ama o dönem sona erdi.”


Sonuç:

✅ Fransa, birçok üründe Almanya’dan daha ucuz.
✅ İsviçre, bazı ürünlerde Almanya’yla aynı hatta daha uygun fiyata sahip.
✅ Almanya, eskisi kadar avantajlı değil.
✅ Alışveriş için sınır ötesine geçmeden önce ürün fiyatlarını kontrol etmek gerekiyor.

Haberin Devamını Oku

Avrupa

İTALYA’DA PLAJDA KORKUNÇ OLAY: 66 YAŞINDAKİ KADIN GREYDERİN ALTINDA CAN VERDİ

yazar

Yayınlayan

on

By

İtalya’nın kuzeyindeki Pinarella di Cervia sahilinde tatil yapan 66 yaşındaki Elisa Spadavecchia, güneşlenirken geri manevra yapan bir planierraupe (buldozer) tarafından ezilerek hayatını kaybetti. Olay, büyük tepki ve üzüntü yarattı.


İZİNSİZ VE KAÇAK ÇALIŞMA

Yetkililerin açıklamasına göre, greyderin sahilde çalışması yasal değildi. Aracı süren 54 yaşındaki Cesena’lı sürücü, daha önce de 2022 yılında ölümle sonuçlanan bir trafik kazasından sabıkalı. Bu olayla ilgili dava halen sürüyor.

Söz konusu greyderin, sürücünün kendi aracı olduğu ve herhangi bir resmi kurum ya da işletme adına çalışmadığı belirtildi. Sahildeki tüm plaj işletmecileri ve yerel yönetim, olaydan kendilerini tamamen uzak tuttuklarını duyurdu.


GÜNEŞLENİRKEN EZİLDİ

Elisa Spadavecchia, eşiyle birlikte Adriyatik kıyısındaki tatilinde plajda sadece birkaç metre uzaklıkta güneşleniyordu. Geri geri gelen ağır iş makinesi kadını fark etmeyip üzerinden geçti. Spadavecchia olay yerinde yaşamını yitirdi. Kocası ve diğer tatilciler trajik ana tanıklık etti.


GÖRGÜ TANIKLARI: “SÜRÜCÜ ŞOKTAYDI”

Olaydan sonra sürücünün bağırarak sahilde panik içinde koştuğu ve ne yaptığını bilmediği gözlemlendi. Bir plaj görevlisi hemen yardım çağırdı. Olay yerinde bulunan bir turist, “Kitap okuyordum, bir anda çığlıklar duydum ve traktörü durmuş halde gördüm” dedi.


YETKİLİLERDEN SERT AÇIKLAMALAR

Cervia Belediye Başkanı Mattia Missiroli, bu çalışmanın tamamen izinsiz olduğunu belirterek, “Böyle bir olay kabul edilemez” dedi. Bölge Valisi ve Turizm Sorumlusu da olaya tepki göstererek, tüm kurumların plaj güvenliği için seferber olduğunu vurguladı.


SORUŞTURMA BAŞLATILDI

Polis, olay yerini kapatarak inceleme başlattı. Sürücü gözaltına alındı ve hakkında taksirle ölüme neden olma ve trafik güvenliğini tehlikeye atma suçlamaları gündemde.


#İtalyaKazası #AdriyaKıyısı #SahildeFacia #Vicenza #İtalya #Cervia #PlajFaciası #ElisaSpadavecchia

Haberin Devamını Oku

Trendler