#HaberinOkumaSüresi: 1 dakika

İsviçre’de 2025 yılından itibaren, reşit olmayanların evliliklerine karşı daha sıkı düzenlemeler yürürlüğe girecek. Federal Hükümet, çarşamba günü yaptığı toplantıda bu yasal değişiklikleri onaylayarak, 1 Ocak 2025 itibarıyla uygulamaya koyulacağını açıkladı.

Bu yeni düzenlemeler, özellikle “yaz tatili evlilikleri” olarak bilinen vakalara yönelik tedbirler içeriyor. Yeni yasaya göre, taraflardan birinin İsviçre’de ikamet ettiği evlilikler, eşlerden birinin reşit olmaması durumunda geçersiz sayılacak.

Ayrıca, mağdurlara ve yetkililere bu tür evliliklere karşı daha uzun süre içinde itiraz etme hakkı tanınıyor. Mahkemeler, evlilikteki taraflardan birinin reşit olmadığı evlilikleri, kişinin 25 yaşına kadar geçersiz kılabilecek.

Bu düzenleme sadece yurt dışında yapılan evlilikleri kapsıyor. İsviçre’de 2013 yılından beri hem kadınlar hem de erkekler için evlilik yaşı 18 olarak belirlenmiş durumda. Zorla yapılan evliliklerle ilgili yasa ise değişmeden yürürlükte kalacak; İsviçre, bu tür evlilikleri tanımıyor.

#schweiz #isvicrehaberleri #isviçreninsesi #İsviçre #İsvicre #Luzern #isviçrehaberleri #schweiz #suisse #svizzera #schweiztürkei #isviçretürkiye #switzerland #Швейцарія #Szwajcaria #Švica #Zvicra #Švicarska #Швајцарска #Швейцария #isviçredeyasam #isviçredehayat #isviçredetürkler #İsviçreninsesi

Zürih’in Adlikon kasabasında bir Rottweiler, iki çocuğa ve birkaç yetişkine saldırdı. Olay, tehlikeli köpek ırklarına yönelik daha sıkı düzenlemeler yapılması gerektiği tartışmasını yeniden gündeme getirdi. Politikacılar, bu tür olayların önlenmesi için acil eylem çağrısında bulunuyor.

Geçtiğimiz pazartesi akşamı meydana gelen olayda, bir evden kaçan Rottweiler, iki çocuğa ciddi şekilde saldırarak ağır ısırık yaraları açtı. Yardıma gelen yetişkinler ve bir polis memuru da köpek tarafından yaralandı. Köpek olay yerinde uyutuldu.

Bu trajik olay, İsviçre’de köpek yasalarının yeniden gözden geçirilmesi çağrılarına neden oldu. 2005 yılında, Oberglatt’ta üç Pitbull’un altı yaşındaki bir çocuğu öldürmesinin ardından farklı kantonlarda köpeklere yönelik çeşitli düzenlemeler getirilmişti. Ancak, Rottweiler gibi bazı tehlikeli köpek ırkları Zürih’te hâlâ serbestçe sahiplenilebiliyor.

POLİTİKACILAR HAREKETE GEÇİYOR

EDU Partisi’nden Hans Egli, köpek saldırısına yönelik tepkisini dile getirerek, bu tür olayların önlenebilir olduğunu ve Rottweiler ırkının yasaklanması gerektiğini vurguladı. SVP Partisi’nden Piero Marchesi ise, tüm İsviçre’de tehlikeli köpek ırklarına yönelik ulusal bir yasa çıkarılması gerektiğini belirtti.

Buna karşın, bazı milletvekilleri köpek saldırılarının sadece ırk yasakları ile engellenemeyeceğini, esas çözümün köpek sahiplerinin daha iyi eğitilmesinde yattığını savunuyor.

TEHLİKELİ KÖPEKLERE YÖNELİK ULUSAL YASA GÜNDEMDE

Saldırının ardından, ulusal düzeyde tehlikeli köpek ırklarına yönelik daha katı yasaların getirilmesi için yeni adımlar atılması bekleniyor. Ancak bu konuda fikir ayrılıkları devam ediyor. Bazı politikacılar, her kantonun kendi yasalarını uygulamaya devam etmesi gerektiğini düşünürken, diğerleri ise ulusal düzeyde bir standart oluşturulmasının zorunlu olduğuna inanıyor.

Bu tür olayların artması, tehlikeli köpek ırklarına yönelik düzenlemelerin daha da sıkılaştırılması gerektiği yönündeki talepleri artırıyor.

#KöpekSaldırısı #adlikon #schweiz #isvicrehaberleri #isviçreninsesi

Radboud Üniversitesi’nden Rutger Schilpzand ve Jeroen Smits’in yaptığı bir araştırma, insanların iç mekanlarının bir ülkenin gelişim düzeyini ortaya koyduğunu gösteriyor. Araştırma, sadece gelir, sağlık veya eğitim gibi parametrelere odaklanmanın, tam bir tablo sunmadığını vurguluyor. “Bu nedenle, hanelerin maddi zenginliğinin nasıl geliştiğini ilk kez izliyoruz,” diyen Schilpzand, bu artışı “domestic transition” (ev içi dönüşüm) olarak adlandırıyor. Detaylar, “Journal of International Development” dergisinde yer alıyor.

Kadınlar İçin İş Yükü Azalıyor

Analiz, bu dönüşümün şehirlerde daha erken başladığını ve kırsal alanlara göre daha hızlı ilerlediğini ortaya koyuyor. Ekonomik olarak daha iyi gelişim gösteren ve yüksek eğitim seviyesine sahip ülkelerde, ev aletlerine geçiş de daha hızlı gerçekleşiyor. Ayrıca, çalışan nüfus açısından çocuklar ile yaşlılar arasındaki daha uygun oran da avantaj sağlıyor.

1960’tan önce, zengin ülkelerde bile sadece birkaç hanelin buzdolabı, televizyon veya çamaşır makinesine sahip olduğu görülüyor. Yaklaşık 15 yıl içinde bu cihazlar çoğu insanın evine girmişti. Smits’e göre, bu cihazlar, finansal imkanı olan her yerde edinilmektedir. Kadınlar için, bu cihazlar anında iş yükünün azalmasını sağlamakta ve daha üretken zaman geçirebilecekleri alanlar yaratmaktadır.

Çin ve Meksika Dönüşümü Tamamlıyor

Araştırmacılar, bu dönüşümün gelişmekte olan ülkelerde Batı dünyasındaki benzer bir modele uyup uymadığını da incelemek istedi. Bu model, yavaş bir başlangıç ve ardından belirli bir ürünün kitlesel benimsenmesine doğru hızlı bir sprint izliyordu. Araştırma, 88 düşük ve orta gelirli ülkedeki 1.342 bölgedeki televizyon ve buzdolabı sahipliğini inceledi.

Sonuçlar, dönüşümün Batı ülkelerindeki modele çok benzer bir şekilde ilerlediğini gösterdi. Ancak, ülkeler arasında ve içinde değişim hızı ve aşaması açısından önemli farklılıklar gözlemlendi. Çin ve Meksika bu dönüşümü büyük ölçüde tamamlamışken, Sahra Altı Afrika’nın kırsal bölgelerinde bu gelişim henüz başlamamış durumda. Schilpzand, “Burada önce temel ihtiyaçlar, yani gıda, giysi ve barınma karşılanmalıdır; insanlar bu ihtiyaçları karşılamadan buzdolabı satın almayı düşünemezler,” şeklinde değerlendirmede bulundu.

#YaşamStandartları #Buzdolabı #MaddiZenginlik #EvİçiDönüşüm #KadınHakları #GelişenÜlkeler