Ekonomi
İsviçre’de Nüfus ve Konut Piyasası Raporu
İsviçre’nin Demografik Yapısı ve Gelecek Projeksiyonları: Nüfus ve Konut Piyasası Analizi.
Cemil Baysal – 2040 yılında ülkenin 10 milyonu aşabileceği tahmin ediliyor. Ülke, Haziran ayından bu yana resmi olarak dokuz milyon nüfusa sahip. Nüfus artışının konut piyasası üzerindeki etkileri de incelendi. Geçmişe bakıldığında, nüfus artışının konut fiyatlarını otomatik olarak yükseltmediği, çeşitli faktörlerin bu durumu etkilediği gözlemlendi. Bunlar arasında konut arzı, ulaşım altyapısı ve şehirleşme gibi unsurlar öne çıktı.
İsviçre’nin karşı karşıya olduğu konut ihtiyacı ve gelecekteki planlama açısından yaşanabilecek sıkıntılar, konut piyasası üzerinde belirleyici olacak gibi görünüyor. Etkili bir alan planlaması ve konut politikaları, ülkenin gelecekteki konut ihtiyacını karşılamada kritik bir rol oynayabilir.
İsviçre, Haziran ayından itibaren resmi olarak dokuz milyon nüfusa sahip. Bu toplamın yaklaşık 6.5 milyonu İsviçre vatandaşı. 2022 yılında, 190.000 kişi İsviçre’ye yeni geldi ve 6.532.926 kişi İsviçre vatandaşı olurken, 2.369.382 kişi de yabancı pasaporta sahip.
İstatistiklere göre, yaşayan nüfus içinde kadınlar, 4.483.581 kişiyle erkeklere göre hafif bir şekilde daha fazla temsil ediliyor; İsviçre’de yaşayan erkeklerin sayısı ise 4.418.727. Yabancılar arasında ise erkekler hafif bir üstünlük gösteriyor; 1.243.103’e karşı 1.012.279 kişi, İsviçre vatandaşı olanlarda ise kadınlar erkeklere göre daha fazla, 3.357.302’ye karşı 3.175.624 kişi bulunmakta.
Bölgelere göre, en fazla kişi Espace Mittelland’de 1.935.816 milyon ile yaşarken, onu Genfer Gölü bölgesi (1.720.783), Zürih (1.595.334), Doğu İsviçre (1.229.219), Kuzeybatı İsviçre (1.216.005), Merkez İsviçre (848.477) ve Tessin (356.674) takip etmekte.
Geçen yıldan bu yana pandemi nedeniyle göç azalmış olsa da, yeni göçmen akını arttı. 2022 yılında 190.500 kişi ülkeye gelirken, bunların yaklaşık 20.000’i geri dönen İsviçre vatandaşıydı.
İsviçre’nin nüfus artışı, önümüzdeki yıllarda öncelikle bir grup tarafından itilecek: emekliler. 2040’a kadar, 65 yaş üstü kişilerin sayısının 700.000 kişi artması bekleniyor, bu da %40’lık bir büyümeye denk geliyor. Aynı dönemde, potansiyel iş gücü (20 ila 64 yaş arası) sadece 230.000 kişi artacak, %4’lük bir büyüme. Yarı zamanlı çalışmaya artan eğilim göz önüne alındığında, bu iş gücü sayısında bir durgunluğa işaret edebilir. Sonuç olarak, iş piyasasında büyüyen bir boşluk ortaya çıkacak.
İsviçre’nin nüfusu, 2023 başında resmi olarak 9.106.126 kişinin yaşadığı Avusturya’nın nüfusuna yaklaşıyor. Ülkenin şu anda %19’u olan bir göçmen nüfusu var, bu da 1.730.286 kişiye denk geliyor. Avusturya’da, toplam nüfusun %26’sını oluşturan yaklaşık 2.4 milyon göçmen kökenli insan yaşıyor.
İsviçre’nin nüfusu, 1955’ten bu yana toplamda neredeyse 4 milyon kişi arttı, yıllık ortalama %0,8 – Avrupa’nın iki katından fazla bir artış. Sadece 1975 ile 1977 arasında nüfus azaldı.

UBS’nin yeni bir çalışmasına göre, sürekli nüfus, 2024’ün ilk yarısında 9 milyon barajını aşacak. “Sihirli” 10 milyon barajı ise 2030’ların ortalarına kadar ulaşabilir. Bu hızlı nüfus gelişimi, arazi kıtlığına yol açacak, bu da konut gayrimenkul fiyatlarını artıracak ve kira fiyatlarını yükseltecek. Ancak tarihsel olarak, bu sonuçlar zorunlu değil.
1950’lerin ortasından bu yana uzun vadeli gelişmelerden beş önemli nüfus büyümesi sonucu gayrimenkul piyasası için çıkarımlar yapılabiliyor:
Faktör 1: Kiralar, Tüketici Fiyatlarından daha fazla arttı. Kiralar, 1955’ten 2023’e kadar, ülke tüketici fiyat endeksinin iki katı kadar arttı. Beş yıllık bir süreçte, kiralar gerçekten de sürekli arttı, istisnalar 1970’lerin sonları ve 1990’ların sonlarıydı.
Faktör 2: Maaşlar, kiraları aştı. 1955’ten bu yana, maaş gelirleri, kira fiyatlarından yaklaşık %80 daha fazla arttı. Bu, enflasyona göre yıllık maaş büyümesinin neredeyse %1.4 olduğu ve kira artışının ise yaklaşık %1 olduğu anlamına gelir; bu da ortalama olarak konutların daha erişilebilir hale gelmesini sağladı. Ancak son on yılda kira fiyatları maaşlarla aynı oranda arttı.
Faktör 3: Satın Alma Gücü, Alan Tüketimine Yansıdı. Satın alma gücünün artmasıyla birlikte, kişi başına düşen alan tüketimi önemli ölçüde arttı. Ortalama hanehalkı büyüklüğü 2.9’dan 2.2’ye düştü. Bunun sonucunda, 1970 ile 2022 arasında ortalama konut alanı, kişi başına 30.0’dan 46.5 metrekareye yükseldi.
Faktör 4: Konut Kalitesi Arttı. 1970’ten bu yana gerçek kira harcamaları, ayarlanmış mevcut kira endeksinden iki kat daha hızlı arttı. Bu, birincil olarak konutların daha büyük hale gelmesinden kaynaklandı – alanın artışı, tüm kiralık konutların ortalamasında %10’u aşmış olmalıdır. Ayrıca kiracılar, konutların kalitesinin ve donanımının iyileştirilmesi için daha fazla ödemeye hazır oldular.
Faktör 5: İyi Konumlar, Kiralardaki Artışta Öne Çıkmadı. Büyük şehirlerde kira, ülke genelindeki kira artışına göre daha az artmadı. Zürih şehri için kira fiyat endeksi, Federal İstatistik Ofisi’nin ulusal kira fiyat endeksinin toplamından %20 daha az arttı. Aynı şekilde, Zürih ve Cenevre şehirlerindeki konut harcamaları, İsviçre ortalamasından daha düşük arttı.
Makul Kira Artışının Sebepleri
Nüfus artışının konut fiyatlarını otomatik olarak artıracağı varsayımı, son 70 yılın verilerine en azından göre doğrulanmıyor. Bunun en büyük nedenleri şunlar:
İsviçre, bu süre zarfında nüfus artışını karşılamak için yeterli konut yarattı. 1955’te 5 milyon barajına ulaşıldıktan bu yana toplamda 3.3 milyon konut inşa edildi. Her ekstra milyon kişi için, 2012 ile 2023 arasında 560.000 ile 1967 ile 1994 arasında 1.3 milyon arasında yeni konutlar yapıldı.
Nüfus artışıyla paralel olarak, ulaşım altyapısı büyük ölçüde gelişti. Bu, merkezlere olan erişim çemberini artırarak kira ve fiyat baskısına bir vana görevi gördü. Bu ilerlemeler sayesinde cazip konumların teklifi önemli ölçüde genişletilebildi ve genişletilebilir.

Nüfus artışı, konut gayrimenkul değerlerini artırabilir. Ancak kira fiyatları için geçerli olan şey, konut gayrimenkul fiyatları için geçerli olmayabilir. Çünkü nüfus artışı, çok arzulanan konumlarda orantısız fiyat artışları için uygun bir ortam sunar. İlk olarak, yoğunlaşma arttıkça ve altyapı genişledikçe, arazinin değeri artar ve bu da arazi fiyatlarını yükseltir. Konut bölgelerinin genişlemesi belirgin fiyat artışlarına neden olur. İkinci olarak, ulusal veya küresel olarak zengin hanelerdeki artış, özellikle özel konumlara sürekli talep fazlasını oluşturabilir. Eğer her zaman daha fazla varlık sahibi hanehalkı, özel manzaralı veya doğrudan göl kenarında bulunan sınırlı sayıdaki konumlara ilgi gösterirse, bu tür özellikler için marjinal ödeme isteği artar. Üçüncü olarak, şehirleşme, aglomarasyonlardaki konut gayrimenkul fiyatlarını da artırabilir. Nüfus artışı ve artan yoğunluk, piyasa likiditesini artırır ve bu da kiralanabilirlik riskini azaltır, bu da getiri mülkleri için ödeme yapma isteğini artırır.
Bir Sonraki Bir Milyon: Bu Sefer Farklı mı?
Mevcut konut talebinin ana itici gücü, geçen yüzyılda olduğu gibi, nüfus artışıyla ilgili olarak daha çok uluslararası göçtür. Bu nedenle, konut talebi, nüfus artışına göre daha fazla artar ve daha çok büyük merkezler ve bunların aglomarasyonlarına odaklanır. Yüksek göç oranı ve toplumun yaşlanması, orta vadeli olarak daha küçük hanehalklarına doğru bir eğilimi beraberinde getiriyor. Bu nedenle, orta vadede daha küçük konut birimlerine olan talebin orantısız artması bekleniyor.
Planlama İkilemi
Geçmişte her zaman yeterli konut yaratılmış olsa da, şu anki düşük inşaat faaliyeti ve tarihsel olarak görece katı planlama, gelecek yıllar için bunu sorgulamamıza neden oluyor. Aynı miktarda alan tüketimiyle bir milyon ek nüfus için, 2030’ların ortasına kadar yılda 60.000’e kadar konutlar inşa edilmelidir. Son dört çeylikte onaylanan yaklaşık 35.000 yeni konut birimi seviyesi bu konuda pek umut verici değil. Planlama açısından, bu konutlar mevcut yerleşim alanlarında yoğun bir şekilde inşa edilmelidir. Bu da daha yüksek inşaat maliyetleri ve daha uzun onay sürelerine neden olur, bu da inşaat faaliyetinin toparlanmasını zorlaştırır. Yeniden inşa ve mevcut alanın daha yüksek kullanımıyla 2034’e kadar en fazla 45.000 konut yapılabilir. Bu durumda 2034’e kadar en az 150.000 konut eksikliği oluşur.**
Emlak Piyasası: Gelecek Beklentileri
İsviçre’nin demografik ve ekonomik trendleri göz önüne alındığında, İsviçre’nin gayrimenkul piyasasının tahminleri zorlu bir durumda kalıyor. Özellikle kentsel merkezlerde ve çevresindeki konut talebinin yüksek kalması, konut fiyatları üzerindeki baskının devam etmesi bekleniyor. Aynı zamanda, nüfus artışıyla adımlarını tutmak için yeterli konut alanı oluşturma zorluğu devam edecektir. Yapılacak olan politik kararlar, inşaat faaliyetlerini artırmayı ve mevcut alanların kullanımını optimize etmeyi hedeflerse, gelecekteki gelişmeler üzerinde önemli bir etkisi olabilir.
Sonuç
İsviçre’nin nüfus artışı ve bu durumun gayrimenkul piyasasına etkileri çok yönlü ve karmaşıktır. Geçmiş, İsviçre’nin nüfus artışına yeni konutlar inşa ederek ve altyapıyı genişleterek karşılık verebildiğini gösterirken, şu anki trendler, bu durumun gelecekte daha büyük bir zorluk olabileceğini göstermektedir. Etkili bir alan planlaması, konut ihtiyacının karşılanması ve gayrimenkul fiyatları üzerindeki baskının azaltılması için inşaat faaliyetlerini artırarak ve mevcut alanların kullanımını optimize ederek belirleyici olabilir.
Ekonomi
İSVİÇRE’DE ENFLASYON MAYIS AYINDA -%0,1 SEVİYESİNE GERİLEDİ

📅 03 Haziran 2025 | Okuma süresi: 2 dakika
Neuchâtel – İsviçre’de yıllık enflasyon oranı Mayıs ayında negatife düşerek -%0,1 oldu. Bu, son dört yılda ilk kez görülen bir durum.
İsviçre Federal İstatistik Ofisi’nin (BFS) Salı sabahı yaptığı açıklamaya göre, Nisan ayında %0,0 olan yıllık enflasyon, Mayıs’ta -%0,1 seviyesine geriledi. Bu düşüş, Mart 2021’den bu yana ilk kez negatif enflasyon anlamına geliyor.
Uzmanlar Bekliyordu
Enflasyondaki bu gerileme, AWP tarafından daha önce görüşü alınan ekonomistlerce bekleniyordu. Zira İsviçre’de fiyat artışları geçen Eylül ayından bu yana %1’in altında seyrediyor. Enflasyon en son 2023 ilkbaharında %2’nin üzerindeydi.
Mayıs ayında yurt içi mallar %0,6 oranında artarken, ithal ürünler %2,4 oranında ucuzladı. Çekirdek enflasyon ise yıllık bazda %0,6’dan %0,5’e düştü.
TÜFE Hafif Yükseldi
Tüketici Fiyat Endeksi (LIK) ise Mayıs ayında bir önceki aya göre %0,1 artarak 107,6 puana yükseldi. Bu artışta kiralardaki yükseliş, yurt dışı paket turlara artan talep, meyve-sebzelerdeki fiyat artışları etkili oldu.
Buna karşın, hava yolu taşımacılığı, konaklama hizmetleri ve kalorifer yakıtlarında fiyatlar düşüş gösterdi.
Ekonomi
STBC FORUMUNDA YAPAY ZEKÂNIN GELECEĞİNE DAİR ÖNGÖRÜLER PAYLAŞILDI

İSVİÇRE – Swiss Turkish Business Council – İsviçre Türk İş Konseyi (STBC), 2025 Genel Kurulu ve 5. İsviçre-Türk İş Forumu’nu Zürih’te başarıyla gerçekleştirdi. Üyelerin ve iş dünyasından misafirlerin katılımıyla düzenlenen etkinlikte, yapay zekânın geleceği ve iş dünyasına etkileri konuşuldu.
Genel Kurul’da yapılan oylama sonucunda, mevcut yönetim kurulu üyelerine ek olarak iki yeni isim daha yönetime katıldı.
STBC’nin mevcut yönetim kurulu şu şekilde oluşuyor:
Başkan: Philippe Graber
Başkan Yardımcısı: Ümit Özeflatun
Yönetim Kurulu Üyeleri: Cemil Baysal, Mehmet Yıldırım ve Romeo Maggi
Yeni dönemde Süheyla Bahçesever ve Nazan Dağtaş Bodmer, yönetim kuruluna seçilerek ekibe dahil oldu.
Genel Kurul’un ardından düzenlenen iş forumunun ana konuşmacısı Christian Bosshard, yapay zekâ (AI) üzerine gerçekleştirdiği vizyoner sunumda, bu teknolojinin günlük yaşamı ve iş süreçlerini nasıl dönüştürdüğünü çarpıcı örneklerle anlattı. Bosshard’ın konuşması, katılımcılara ilham verici ve geleceğe dönük önemli bir bakış açısı sundu.
Etkinliğe, T.C. Zürih Başkonsolosluğu’nu temsilen Muavin Konsolos Gürhan Cihanoğlu da katıldı.
STBC, etkinliğin ardından yayımladığı açıklamada, katılımcılara, iş ortaklarına ve Dorint Hotel’e teşekkür etti; 2025 yılı boyunca düzenlenecek yeni etkinliklerle İsviçre ile Türkiye arasındaki ticari bağlara katkı sunmayı sürdüreceklerini bildirdi.
DIE ZUKUNFT VON KI: IMPULSE UND VISIONEN BEIM STBC-FORUM
SCHWEIZ – Der Swiss Turkish Business Council (STBC) hat erfolgreich seine Generalversammlung 2025 sowie das 5. Schweizerisch-Türkische Wirtschaftsforum in Zürich durchgeführt. An der Veranstaltung, die mit der Teilnahme von Mitgliedern sowie Gästen aus der Wirtschaft stattfand, standen die Zukunft der Künstlichen Intelligenz und ihre Auswirkungen auf die Geschäftswelt im Fokus.
Im Rahmen der Generalversammlung wurden durch eine Abstimmung zwei neue Mitglieder in den Vorstand gewählt, die das bestehende Gremium ergänzen.
Der aktuelle Vorstand des STBC setzt sich wie folgt zusammen:
Präsident: Philippe Graber
Vizepräsident: Ümit Özeflatun
Weitere Vorstandsmitglieder: Cemil Baysal, Mehmet Yıldırım und Romeo Maggi
Neu in den Vorstand gewählt wurden Süheyla Bahçesever und Nazan Dağtaş Bodmer, die das Team künftig verstärken werden.
Im Anschluss an die Generalversammlung fand das Wirtschaftsforum statt, bei dem Christian Bosshard als Hauptredner mit einer visionären Präsentation zum Thema Künstliche Intelligenz beeindruckte. Mit eindrucksvollen Beispielen erläuterte er, wie diese Technologie den Alltag und betriebliche Abläufe bereits heute transformiert. Sein Vortrag bot den Teilnehmenden eine inspirierende und zukunftsorientierte Perspektive.
An der Veranstaltung nahm auch Vizekonsul Gürhan Cihanoğlu als Vertreter des Generalkonsulats der Republik Türkei in Zürich teil.
Der STBC bedankte sich in einer nach der Veranstaltung veröffentlichten Erklärung bei allen Teilnehmenden, Geschäftspartnern und dem Dorint Hotel und teilte mit, dass er auch im Jahr 2025 mit weiteren geplanten Veranstaltungen zur Stärkung der wirtschaftlichen Beziehungen zwischen der Schweiz und der Türkei beitragen werde.





THE FUTURE OF AI: INSIGHTS AND VISIONS AT THE STBC FORUM
SWITZERLAND – The Swiss Turkish Business Council (STBC) successfully held its 2025 General Assembly and the 5th Swiss-Turkish Business Forum in Zurich. The event, attended by members and guests from the business world, focused on the future of artificial intelligence and its impact on business.
During the General Assembly, a vote resulted in the addition of two new members to the existing board of directors.
The current STBC board is composed as follows:
President: Philippe Graber
Vice President: Ümit Özeflatun
Board Members: Cemil Baysal, Mehmet Yıldırım, and Romeo Maggi
For the new term, Süheyla Bahçesever and Nazan Dağtaş Bodmer were elected to the board, further strengthening the team.
Following the General Assembly, the Business Forum featured a keynote speech by Christian Bosshard, who delivered a visionary presentation on artificial intelligence. With compelling examples, Bosshard illustrated how AI is already transforming everyday life and business operations. His talk offered participants an inspiring and forward-looking perspective.
Deputy Consul Gürhan Cihanoğlu also attended the event on behalf of the Consulate General of the Republic of Türkiye in Zurich.
In a statement released after the event, STBC expressed its gratitude to all participants, business partners, and the Dorint Hotel, and announced that it will continue to contribute to strengthening the economic ties between Switzerland and Turkey through further planned events in 2025.
Ekonomi
CREDIT SUISSE HİSSELERİNDE ZARAR EDEN AİLEYE KÖTÜ HABER: FEDERAL MAHKEME DEVLETİ SORUMLU TUTMADI

Haber: Cemil Baysal
BERN – İsviçre Federal Mahkemesi, Credit Suisse (CS) hisselerinde ciddi zarar eden bir çiftin devlete açtığı tazminat davasını reddetti. Karara göre, İsviçre devleti, CS hisselerindeki değer kaybından sorumlu tutulamaz.
Dava süreci, 2023 yılında Credit Suisse’in krizle sarsıldığı günlerde başladı. Bir çift, CS’nin iflas etmeden kısa süre önce, 84 bin Frank’tan fazla ödeyerek toplam 38 bin adet hisse satın aldı. Alım kararını verirken, “bankanın sağlam sermaye yapısına sahip olduğu” yönündeki resmi açıklamalara güvendiklerini savundular.
Ancak 19 Mart 2023’te UBS’in Credit Suisse’i devralacağı açıklanınca, hisseler değer kaybetti. Çift, ertesi gün hisseleri sadece 30 bin Frank’a satmak zorunda kaldı ve 54 bin Frank’tan fazla zarar etti.
Mahkeme: “Devlet sorumlu değil”
Çift, bu kaybın devletin güven verici açıklamalarından kaynaklandığını savunarak Federal Mahkeme’ye başvurdu. Ancak mahkeme bugün açıkladığı kararla davayı reddetti. Devletin bu zarardan hukuki olarak sorumlu tutulamayacağı hükme bağlandı.
Federal Mahkeme kararında, bu kararın yalnızca bu dava özelinde geçerli olduğu vurgulandı. Yani, benzer zararlar yaşayan diğer yatırımcılar için emsal teşkil etmeyeceği belirtildi.
Kısa not: CS’nin çöküşü sonrası UBS’e devri, küresel bankacılık tarihinde önemli bir dönüm noktası olmuş ve birçok küçük yatırımcı mağduriyet yaşamıştı.
-
E-Dergi1 yıl önce
İsviçre’nin Sesi Şubat 2024
-
Ekonomi1 yıl önce
İsviçre’de Maaş Dengesi: Ortalama bir Kişinin Maaşı 6788 CHF
-
İsviçre1 yıl önce
Dünyanın En İyi Sağlık Kurumları: İlk 250 Hastane Sıralamasında İsviçre’den 10 Hastane
-
Yaşam1 yıl önce
Kıskanç Kaynana Belirtileri: Gözden Kaçırmamanız Gereken 10 İşaret
-
Gündem8 ay önce
ERDOĞAN KARŞITI PAYLAŞIMLARI SIĞINMA BAŞVURUSUNDA HAKLI GEREKÇE OLARAK GÖRÜLMEDİ
-
Dünya8 ay önce
META’NIN COVİD-19 AŞILARIYLA İLGİLİ YANILTICI BİLGİ KARARI: İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KISITLIYOR MU?
-
Gündem7 ay önce
TELEGRAM’DA ŞOK EDEN GRUPLAR: TECAVÜZ AĞLARI VE K.O. DAMLALARI
-
Gündem8 ay önce
TÜRKİYE’DEN GELEN SIĞINMA BAŞVURULARINA GETİRİLEN SERT UYGULAMALARA TEPKİ