Sosyal Medya

İsviçre

Gıda İsrafı: İsviçre, Avrupa’da Zirvede!

yazar

Yayınlayan

on

Cemil Baysal

Her yıl kişi başına 170 kilograma kadar gıda israf ediyoruz. Birleşmiş Milletler’in tahminlerine göre, yılda kişi başı yaklaşık bir milyar yemek çöpe gidiyor. Ancak bu miktar sadece İsviçre’de değil, dünya genelinde büyük bir sorun haline geldi.

Haberin kısa özeti:

  • Her yıl kişi başına 170 kilograma kadar gıda israf ediyoruz.
  • Dünya genelinde yaklaşık bir milyar yemek çöpe gidiyor.
  • İsviçre, Avrupa’da lider konumda, kişi başı 119 kilogram gıda israfıyla.
  • İsviçre’deki tüm gıda israfının kişi başı miktarı 170 kilograma kadar çıkabilir.
  • İsviçre’nin gıda sistemine ait çevresel etkilerin %25’i, kaçınılabilir gıda kayıplarından kaynaklanıyor.
  • Gıda İsrafını Azaltmanın Yolları: Alışverişi planlamak, yiyecekleri doğru saklamak, raf ömrünü bilmek, yaratıcı tarifler kullanmak ve artan yiyecekleri paketlemek.
  • Federal Hükümet ve endüstri, 2030’a kadar kaçınılabilir gıda kayıplarını yarıya indirmeyi hedefliyor.
  • Dünya Sağlık Örgütü’nün bir raporuna göre, her yıl yaklaşık bir milyar yemek israf ediliyor. Bu, dünya nüfusunun yaklaşık üçte birinin açlık çektiği gerçeğiyle bağdaşmıyor. BM Çevre Programı Direktörü Inger Andersen, “Gıda israfı, küresel bir trajedidir” diyor. 2022’de dünya genelinde üretilen gıdaların yaklaşık %19’u israf edilmiş. BM’nin tahminlerine göre, bu israfın yaklaşık %60’ı evlerde meydana geliyor. Bu, kişi başına yaklaşık 80 kilograma kadar denk geliyor.

İsviçre, Avrupa’da bu alanda bir lider konumda. Kişi başı 119 kilogram gıda israfı ile İsviçre, evlerde atılan gıda miktarı bakımından Avrupa ortalamasının oldukça üzerinde. Ancak, bu rakama tüketilmeyecek gıda bile dahil edilmiş.

Detaylara göre, İsviçre’deki tüm gıda israfının kişi başı miktarı 170 kilograma kadar çıkabilir. Bu rakam, Avrupa genelinde bir rekoru temsil ediyor. Almanya’da ise bu rakam İsviçre’nin rakamına yakın bir seviyede ve Fransa’da ise neredeyse 100 kilogram olarak belirtiliyor.

İsviçre’de gıda kayıpları genellikle evlerde meydana gelmekte. Federal Çevre Ofisi’ne göre, tüm yenilebilir gıdaların yaklaşık üçte biri, tarladan sofraya kadar kayboluyor veya israf ediliyor. Ancak, daha detaylı bakıldığında, evdeki kayıpların en fazla olduğu görülüyor.

Araştırma Dairesi – Bafu’ya göre, İsviçre’nin gıda sistemine ait çevresel etkilerin %25’i, kaçınılabilir gıda kayıplarından kaynaklanmakta. Bu, İsviçre’nin motorlu bireysel ulaşımın yarısına eşdeğer bir çevresel etkiye sahip.

Bu ifade, İsviçre’deki gıda israfının çevreye olan etkisini değerlendiriyor. Buna göre, İsviçre’nin gıda sistemi içerisindeki çevresel etkilerin %25’i, önlenmesi mümkün olan gıda kayıplarından kaynaklanıyor. Bu durum, İsviçre’nin toplam çevresel etkisinin önemli bir kısmını oluşturuyor. İfadeye göre, bu çevresel etki, İsviçre’deki bireysel motorlu taşımacılığın etkisinin yarısı kadar büyük. Bu, gıda israfının çevre üzerindeki ciddiyetini ve önemini vurgulamakta.

Gıda İsrafını Azaltmanın Yolları:

  1. Her alışverişi planlayın ve ihtiyacınız kadar satın alın.
  2. Yiyecekleri doğru bir şekilde saklayın ve taze tutun.
  3. Raf ömrünü bilin ve son kullanma tarihini görünüş ve kokuyla kontrol edin.
  4. Yiyecekleri yaratıcı bir şekilde değerlendirin ve artan yiyecekler için tarifler kullanın.
  5. Artan yiyecekleri doğru bir şekilde paketleyin ve daha sonra tüketin.
  6. Federal Hükümet ve endüstri, gıda israfıyla mücadele etmek için “Gıda Kayıplarına Karşı Eylem Planı” başlattı. Hedef, 2030’a kadar 2017’ye göre kaçınılabilir gıda kayıplarını yarıya indirmek. Bu, sürdürülebilir kalkınma için 2030 Gündemi doğrultusunda yapılmış. Hedefe ulaşmak için, Emmi, Fenaco veya Migros ve Coop gibi birçok büyük gıda üreticisi, federal hükümetle sektörler arası bir anlaşma imzaladı.
Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

NETANYAHU’NUN TUTUKLANMA KARARI İSVİÇRE’Yİ BÖLÜYOR

yazar

Yayınlayan

on

By

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’ya yönelik uluslararası bir tutuklama kararı, İsviçre’de farklı kesimleri ikiye böldü. İsviçre, Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICC) ile işbirliği yapma yükümlülüğü taşıyor. Ancak, İsviçre’nin, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’yu zorunlu olarak teslim etmesi gerekmiyor.

Uluslararası Ceza Mahkemesi, İsrail lideri Netanyahu hakkında savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar işlediği gerekçesiyle tutuklama kararı çıkardı. Buna karşın, İsviçre’nin ICC’ye üyeliği ve işbirliği taahhütleri olsa da, hükümet, bir devlet başkanının dokunulmazlık statüsüne sahip olduğu durumlarda, teslim etme kararını almakta özgür. Bu durumda, İsviçre’nin tutumu, hukuki ve siyasi bir değerlendirmeye tabi olacak.

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Netanyahu ve eski İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar işledikleri gerekçesiyle tutuklama kararı çıkardı. Mahkeme, Netanyahu’nun Gazze halkına insani yardım ve temel yaşam malzemelerinin ulaşımını engellediğini ve bu şekilde sivillere zarar verdiğini belirtiyor. Aynı zamanda, Hamas’ın askeri lideri Mohammed Deif’e yönelik tutuklama süreci de devam ediyor.

İsviçre’nin politik arenasında, bu karar büyük tartışmalara yol açtı. İsviçreli siyasiler arasında görüş ayrılıkları belirgin şekilde ortaya çıktı. İsviçre’nin eski dışişleri bakanı ve Orta Sağ Parti’nin Ständerat üyesi Marianne Binder, mahkemenin kararını “şaşırtıcı” olarak nitelendiriyor. Binder, ICC’nin bir demokratik devletin başbakanını teröristlerle aynı kefeye koyduğunu belirterek, İsrail’in varlık hakkının korunması gerektiğini savundu.

FDP Ständerat üyesi Damian Müller ise, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin bağımsızlığını kabul etse de, verilen tutuklama kararının çatışmalara daha fazla gerginlik ekleyeceğini düşünüyor. Müller, kararın, Netanyahu’nun İsrail halkı arasındaki desteğini artıracağını ve ICC’nin siyasi araç haline gelmemesi gerektiğini ifade etti.

Öte yandan, Sosyalist Parti (SP) Eşbaşkanı Cédric Wermuth, mahkemenin kararını savunarak, “Tüm savaş suçları cezalandırılmalıdır” açıklamasını yaptı. Aynı görüşü paylaşan Yeşiller Partisi’nden Nicolas Walder, mahkemenin uluslararası hukuku uygulama sorumluluğunun önemine vurgu yaptı ve ICC’nin uluslararası baskılara boyun eğmeden karar verdiğini belirtti.

İSVİÇRE’NİN YAKLAŞIMI SORU İŞARETLERİ YARATIYOR
İsviçre’nin bu süreçte nasıl bir tutum sergileyeceği ise büyük bir belirsizlik taşıyor. İsviçre, ICC’ye destek verme taahhüdünde bulunmuş olsa da, devlet başkanları ve hükümet yetkililerine yönelik tutuklama işlemlerinin politik boyutu söz konusu olduğunda Federal Hükümetin nihai kararına bağlı.

İsviçre’nin Adalet Bakanlığı, Netanyahu’nun ülkeye girmesi durumunda tutuklanarak ICC’ye teslim edileceğini belirtiyor. Ancak, uluslararası hukuka göre bir devlet başkanının görevdeyken sahip olduğu dokunulmazlık durumu, Federal Hükümet tarafından değerlendirilecek. Bakanlık, bu konuda son kararı Federal Konsey’in vereceğini ifade etti.

Netanyahu’nun İsviçre’ye giriş yapması durumunda, Davos’ta düzenlenen Dünya Ekonomi Forumu (WEF) veya Cenevre’deki barış konferanslarına katılma gibi planlarının olup olmayacağı ise merak konusu. Ancak, ICC kararının ardından Netanyahu’nun uluslararası seyahatleri büyük bir risk taşıyor.

SİYASİ SONUÇLAR VE İSVİÇRE’NİN DURUMU
Bu gelişmeler, İsviçre’nin uluslararası ilişkilerdeki rolünü sorgulatırken, ülke içinde de ciddi bir iç tartışmayı tetiklemiş durumda. İsviçre’nin ICC ile işbirliği yapmaya devam edip etmeyeceği ve savaş suçları konusunda verdiği mesajlar, ilerleyen günlerde daha da netleşecek.

Haberin Devamını Oku

Gündem

İSVİÇRE’DE KAR YAĞIŞI TRAFİK KAOSUNA YOL AÇTI: Kış Lastiği Zorunlu Olmalı mı?

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre’de, kış lastiği kullanımı için şu an bir zorunluluk bulunmuyor. Ancak son yaşanan yoğun kar yağışı, bazı sürücülerin yaz lastikleriyle araç kullandığını ve bu durumun trafik kaosuna sebep olduğunu gösterdi. Bu noktada, İsviçre’de kış lastiği zorunluluğu getirilmeli mi?

Yaz Lastiğiyle Sürüş Tehlikesi
Son kar fırtınası sırasında, bazı sürücüler yaz lastikleriyle yola çıktılar ve bu da kar küreme araçlarını engelleyerek yüzlerce kazaya yol açtı. Uzmanlar, kış lastiği kullanımının güvenlik için kritik olduğunu belirtiyor. Ancak İsviçre, bu konuda herhangi bir yasal düzenleme getirmedi. 🇨🇭❄️

Mevcut Durum ve Yasal Düzenleme
İsviçre’nin Federal Ulaştırma Ofisi (Astra), araçların karlı ve buzlu yollarda güvenli olabilmesi için gerekli ekipmanların sağlanması gerektiğini söylüyor. Mevcut yasa, kış lastiklerinin zorunlu olmasına gerek duymuyor, yalnızca lastiklerin dört milimetre derinliğe sahip olması gerekiyor. 🚙🛠️

Komşu Ülkelerde Durum Farklı
Almanya ve Fransa gibi komşu ülkelerde ise kış lastiği kullanımı durum veya zaman kısıtlamalarına dayalı olarak zorunlu hale getirilmiş durumda. Örneğin, Fransa’da bazı dağ bölgelerinde kış lastiği ya da kar zincirleri kullanmak zorunlu. Almanya da bu düzenlemeleri sıkılaştırdı ve belirli kar ve buzlu yollar için kış lastiği takılmasını şart koştu. 🏔️❄️

İsviçre’deki Durum
İsviçre’de ise, kış lastiği zorunluluğu getirilmesi gerektiği görüşü dile getiriliyor. Ancak uzmanlar, hava koşullarının tam olarak tahmin edilememesi nedeniyle bu tür bir yasal düzenlemenin yeterli olmayacağına inanıyor. Şu anda, yaz lastikleriyle sürücüler kışın yasal olarak araç kullanabiliyorlar, ancak kaza durumunda sorumluluk taşıyorlar. ⚖️

#İsviçre #KışLastiği #TrafikKaosu #KarYağışı #GüvenliSürüş #YazLastiği #KışŞartları #TrafikKuralları #KışHazırlığı #İsviçre #Schweiz #Suisse #Svizzera #Svizra #Switzerland #Suíça #Suiza #Švicarska #سويسرا #isviçrehaberleri #isvicre #isviçreninsesi #isviçredenhaberler

Haberin Devamını Oku

Gündem

BERN’DE KADINLARA YÖNELİK ŞİDDETE KARŞI BÜYÜK PROTESTO

yazar

Yayınlayan

on

By

Büyük Katılım ve Destek
Bugün, Bern’in Schützenmatte Meydanı’nda binlerce kişi toplandı ve kadınlara yönelik şiddete karşı güçlü bir ses yükseltti. Bu gösteri, aynı zamanda “Kadınlara Yönelik Şiddetle Mücadele” kampanyasının başlangıcıydı. 💪🔴

Demo ve Yürüyüş
Demonstranlar, Schützenmatte’deki buluşmalarının ardından, Federal Meydan’a yürüdü. Burada öğleden sonra çeşitli konuşmalar yapılacak. 🗣️🏛️

Kampanya Başlangıcı
Gösteri, “Kadınlara Yönelik Şiddetle Mücadele 16 Günlük Kampanyası”nın startını oluşturuyor. Etkinliği, 90’dan fazla kuruluş düzenliyor. Aralarında kadın hakları grupları, STK’lar, Amnesty International ve siyasi partiler (SP, Yeşiller, Orta Kadınlar) de yer alıyor. 🌍🤝

Politikaların Değişmesi Gerekiyor
Göstericiler, kadınlara yönelik şiddetin artık siyasi bir öncelik haline gelmesi gerektiğini vurguladı. Aile içi şiddet, cinsel saldırı ve cinsiyet temelli şiddetle mücadele için yeterli sığınma yerlerinin olması gerektiği talep ediliyor. Ayrıca, bu sığınakların sürdürülebilir finansal güvenceye kavuşturulması gerektiği ifade ediliyor. 🏠💰

#KadınaŞiddet #Bern #KadınHakları #Protesto #SosyalAdalet #ŞiddeteKarşı #KadınaSaygı #16Gün #KadınlarınSesi

Haberin Devamını Oku
Reklam

Trendler