Sosyal Medya

İsviçre

Doğum İzni Karşılaştırması: Annelerin Yükü

yazar

Yayınlayan

on

Bulgaristan’dan İsviçre’ye, annelerin doğum izni mücadelesi dünya genelinde farklı tonlarda yaşanıyor. Bulgaristan’da anneler neredeyse bir yıl süreyle bebekleriyle daha fazla vakit geçirebiliyorlar, ancak İsviçre’de bu süre sadece 14 haftayla sınırlı kalıyor. İsviçre’deki birçok anne için, bu süreç oldukça yetersiz olarak değerlendiriliyor.

Dünya genelindeki doğum izni sürelerini karşılaştıran bir analiz , annelerin yaşadığı zorlukları gözler önüne seriyor. Amerikalı Tiktok kullanıcısı Chelsea Sophronia’nın duygusal bir videosu, Amerika’da doğum izni olmayan bir annenin 13 haftalık bebeğini kreşe bırakmak zorunda kalışını dokunaklı bir şekilde anlatıyor.

Bulgaristan, annelere yüzde 80 ila 90 oranında maaşlarıyla sağladığı 58 haftalık ücretli doğum izniyle öne çıkıyor. Bu süreyi İrlanda 42 haftayla takip ederken, Slovakya yüzde 70 oranında maaşla 34 haftayla üçüncü sırada yer alıyor. Hırvatistan, kısa bir izin süresine sahip olmasına rağmen, yeni annelere tam aylık gelirlerini ödeme avantajı sunuyor.

İsveç’te ise geleneksel bir doğum izni olmamasına rağmen, ebeveynlere 480 güne kadar ebeveyn izni veriliyor. Her ebeveyn 240 gün boyunca maaşlarının yüzde 80’ini devlet tarafından karşılanıyor.

İsviçre’de doğum izni, Federal Sosyal Sigortalar Ofisi’nin belirlediği federal düzenlemelere tabidir. Çalışan annelere en az 14 haftalık izin hakkı tanınırken, bu süre zarfında genellikle aylık gelirlerinin yüzde 80’i ödeniyor. Ayrıca, hamile kadınlar ve doğum sonrası anneler, yasal olarak korunmuş olup, bu süre zarfında işverenleri tarafından işten çıkarılamazlar.

Almanya ve İsviçre’de doğum izni süresi 14 hafta olarak belirlenmiştir. İsviçre’de ücret kaybı olmaması dikkat çekerken, Almanya’da bu durum geçerli değildir. Doğum izni süresinin sona ermesinden sonra ebeveynlere ek olarak bir ebeveyn izni hakkı tanınır. Bu süre boyunca ebeveynler maaş almasalar da, ebeveyn maaşı başvurusu yapma imkanına sahiptirler.

Slovenya’da doğum izni süresi 15 hafta olarak belirlenirken, Avusturya, Estonya ve Hollanda’da 16 hafta süreyle tam maaş alınmaktadır. Avusturya’da doğum izni sonrasında ebeveynlere en az iki ay izin hakkı tanınırken, bu süre çocuğun ikinci doğum gününe kadar uzatılabilir ve ebeveynlere maaş yerine çocuk bakım parası ödenir.

Tablo: Doğum İzni Karşılaştırması

ÜlkeSüreÜcret
Bulgaristan58 hafta%80-90 maaş
İrlanda42 hafta
Slovakya34 hafta%70 maaş
Kroatistan30 haftaTam maaş
İsveç480 gün%80 maaş (Devlet)
İsviçre14 haftaGenellikle %80 maaş (Erwerbsersatzordnung)
Almanya14 haftaTam maaş
Slovenya15 hafta
Avusturya16 hafta%100 maaş
Estonya16 hafta%100 maaş
Hollanda16 hafta%100 maaş

Bu tablo, belirli bir süre ve ücret perspektifinden doğum izni politikalarını karşılaştırmak üzere tasarlanmıştır. Bulgular, ülkelerin annelere ve ailelere sağladığı destekleri daha açık bir şekilde ortaya koymaktadır.

Türkiye’de durum nasıl?

Türkiye’de çalışan annelerin doğum izni, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından belirlenen ve Türk İş Kanunu’na göre düzenlenen bir dizi kurala tabidir. İşte Türkiye’de çalışan annelerin doğum izniyle ilgili temel bilgiler:

  1. Doğum İzni Süresi:
    • Türkiye’de çalışan annelere, doğumdan önce ve sonrasında toplam 16 hafta (4 ay) süreyle doğum izni verilmektedir.
  2. Doğum İzni Kullanımı:
    • Doğum izni, hamilelik sürecinin sona erdiği tarihten itibaren kullanılmaya başlanabilir. Ancak, annenin sağlık durumu göz önüne alınarak, doktorun raporuyla bu süre öne çekilebilir.
  3. Ücretli Doğum İzni:
    • Türkiye’de doğum izni süresince annelere, günlük brüt ücretleri üzerinden ödenen bir doğum yardımı sağlanmaktadır. Bu ödeme, doğum izni boyunca çalışan annelere maaşlarının devamı niteliğindedir.
  4. Ücretsiz İzin:
    • Doğum izni sonrasında annenin talebi üzerine, kullanılmamış olan ücretsiz izin süresi eklenerek daha uzun bir izin süresi elde edilebilir. Bu durumda, annenin işverenine başvuruda bulunması önemlidir.
  5. Çoğul Gebelik Durumu:
    • Çoğul gebelik (ikiz, üçüz gibi) durumunda, annelere doğum izni süresince ek süre verilmektedir. Bu durumda, her çocuk için 2 hafta ek süre verilmektedir.
  6. Evlat Edinme Durumu:
    • Türkiye’de, çalışan annelere evlat edindikleri çocuk için de belirli bir süre izin verilmektedir.

Doğum izni ile ilgili detaylar, çalışan annelerin sağlık durumu, iş kolu ve işyeri koşullarına göre değişebilir. Bu nedenle, çalışan annelerin doğum izni haklarıyla ilgili en güncel ve detaylı bilgiyi, işverenleri veya SGK’dan alması önemlidir.

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

İSVİÇRE NÜFUSU 2041’DE 10 MİLYONUNU AŞACAK

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre’nin nüfusu, önümüzdeki yıllarda hızla artmaya devam edecek. Yeni açıklanan verilere göre, 2023 yılı itibarıyla 9 milyon kişiye ulaşan İsviçre nüfusunun 10 milyonluk eşiği 2041 yılında aşılacak. Federal İstatistik Dairesi’nin (BFS) açıkladığı verilere göre, bu artışın temel nedeni göç olacak. 2055 yılına kadar İsviçre’deki nüfusun 10,5 milyona ulaşması bekleniyor.

BFS’nin raporunda, nüfus artışının en yoğun şekilde Zürih ve Cenevre gibi büyük şehirlere yakın kantonlarda görüleceği belirtiliyor. Bu kantonlarda nüfus yoğunluğunun artacağı öngörülüyor.

Yüksek Senaryo: 2050’de 11,7 Milyon

BFS, daha yüksek bir büyüme senaryosu da sunuyor. Bu senaryoya göre, daha fazla doğum, uzun yaşam süreleri ve yüksek göç oranları ile İsviçre’nin nüfusu 2050 yılına kadar 11,7 milyona ulaşabilir.

Luzern’de Öne Çıkan Büyüme

İsviçre’deki nüfus artışı kantonlara göre değişiklik gösterecek. Orta senaryoya göre, Luzern kantonu, önümüzdeki 30 yıl içinde nüfusunun yaklaşık üçte bir oranında artacağı bekleniyor. Bu da yaklaşık 150.000 kişilik bir artış anlamına geliyor. St. Gallen ve Vaud kantonları da sırasıyla %26,6 ve %23,1 oranında büyüme gösterecek.

Daha Düşük Büyüme Gösteren Bölgeler

Nüfus artışının daha düşük olacağı bölgeler arasında Jura, Neuenburg ve Schaffhausen yer alıyor. Bu kantonlarda nüfus artışı oldukça düşük olacak, sadece %0,3 ila %0,8 arasında bir artış bekleniyor.

SVP’nin 10 Milyonluk Sınır İnisiyatifi

İsviçre’deki nüfus artışı, popüler bir siyasi tartışma konusu olmaya devam ediyor. İsviçre Halk Partisi (SVP), 2050 yılına kadar İsviçre nüfusunun 10 milyonu aşmaması gerektiğini savunuyor ve bunun için bir anayasa değişikliği öneriyor. Bu öneriye göre, 10 milyon nüfus sınırının aşılması durumunda, İsviçre’nin Avrupa Birliği ile olan serbest dolaşım anlaşmasını sonlandırması gerektiği öne sürülüyor. Ancak İsviçre hükümeti, bu inisiyatife karşı çıkmakta ve göçün etkilerini dengeleyecek bir dizi önlem almayı planlıyor.

Bu veriler, İsviçre’nin gelecekteki nüfus yapısını şekillendirecek önemli bir perspektif sunuyor. Özellikle büyük şehirlerdeki yoğunlaşma ve daha sakin bölgelerdeki büyüme farkları, ülkenin sosyo-ekonomik yapısını etkileyecek gibi görünüyor.

İsviçre, 2041 yılında nüfusunun 10 milyon sınırını aşacak. Bunun başlıca nedeni, göç ve yüksek yaşam standartları. Federal İstatistik Dairesi’nin (BFS) açıklamalarına göre, İsviçre’nin nüfusu bu tarihte 10 milyon olacak ve sonrasında daha da artacak.

İşte bu büyümenin detaylı sebepleri:

  1. Göç: İsviçre’nin büyümesinin ana kaynağı göç. Ülkeye gelen yabancıların sayısındaki artış, nüfusun hızla büyümesine neden olacak.
  2. Doğum ve Yaşam Süresi: Uzun yaşam süreleri ve doğum oranlarının da artması bekleniyor. İsviçre’nin gelişmiş sağlık sistemleri ve yaşam koşulları, insanların daha uzun yaşamasına ve doğum oranlarının daha yüksek olmasına katkı sağlıyor.
  3. Büyük Şehirlere Yoğunlaşma: Zürih ve Cenevre gibi büyük şehirlere yakın kantonlar, daha fazla nüfus artışı gösterecek. Bu bölgelerdeki altyapı, iş imkanları ve yaşam standartları, daha fazla insanın bu bölgelere göç etmesine neden olacak.
  4. Kantonlara Göre Farklılaşan Artış: Bazı kantonlar, örneğin Luzern, St. Gallen ve Vaud, nüfuslarının oldukça fazla artması beklenen yerler. Luzern’de, nüfusun 30 yıl içinde yaklaşık %33 oranında artması öngörülüyor.

2041’den Sonra Ne Olacak?

BFS’nin tahminlerine göre, 2055 yılı itibarıyla İsviçre nüfusunun 10,5 milyon civarına ulaşması bekleniyor. Eğer yüksek göç ve doğum oranları devam ederse, bu büyüme 2050’de 11,7 milyon kişiye kadar çıkabilir.

Kısacası, 2041’de 10 milyonluk sınırın aşılması, göç ve iç dinamiklerin etkisiyle mümkün olacak. Bu, İsviçre’nin gelecekteki demografik yapısının önemli bir göstergesi olacak.

Haberin Devamını Oku

Gündem

ZÜRİH’TE BİR LİTRE SU ARTIK 15 FRANKA YAKLAŞIYOR.

yazar

Yayınlayan

on

By

Zürih’teki bazı lüks barlarda su fiyatları giderek artıyor. Winterthur’da bir restoranda bir litre suya 11 Frank ödemek, şok etkisi yaratmıştı. Ancak Zürih’te durum daha da vahim: Bazı mekanlarda fiyatlar çok daha yüksek.

Zürih’te Su Fiyatları Yükseliyor
Winterthur’daki bir restoranda bir litre su 11 Frank’a satılıyor ve bu durum, birçok kişiyi kızdırmış durumda. Fakat Zürih’teki bazı lüks restoranlar, çok daha pahalı su fiyatları ile dikkat çekiyor. Örneğin, Zürih’in ünlü “Kronenhalle” restoranında 33 cl’lik Knutwiler suyu 7.50 Frank, “Dolder Bar”da ise 5 dl San Pellegrino suyu 10 Frank’a satılıyor. Zürih’in “Widder Bar”ında 3.3 dl Valser Classic suyu ise 7 Frank’a satılıyor ki bu da litre fiyatı 21 Frank’a denk geliyor.

Gelecekte 15 Frank’lık Su Fiyatları Bekleniyor
Zürih’teki gastronomi sektörü temsilcisi Nicolas Kern, yakın gelecekte su fiyatlarının 15 Frank’ı geçebileceğini belirtiyor. Birçok restoranda artık 1 litrelik şişe bulunmuyor ve genellikle daha küçük şişeler tercih ediliyor. 3.3 dl’lik şişeler toplamda 15 Frank’a kadar çıkabiliyor.

Su Fiyatlarının Arttırılmasının Nedeni
Lüks mekanlarda su fiyatlarının yüksek olmasının nedenlerinden biri, restoranların içki ve su gibi içeceklerden yüksek kar marjları elde etmesidir. Zürih’teki restoranlar, suyun küçük şişelerle sunulmasının, hem kaliteyi hem de müşteri taleplerini daha iyi karşılamak adına tercih edildiğini belirtiyor. Ancak bu, maliyetlerin artmasıyla birlikte, misafirlere yansıyan fiyatları da yükseltiyor.

Bir Yudum Su İçmek Bile Pahalılaşıyor
Birçok restoran, suyu ve diğer içecekleri restoran işletmesinin sürdürülebilirliğini sağlamak adına yüksek fiyatlarla sunmak zorunda kalıyor. Restoran sahipleri, yemeklerden daha fazla kar elde etmek istediklerinde, içeceklerin fiyatlarını artırmak zorunda olduklarını belirtiyor.

Bu yeni fiyatlandırma politikaları, Zürih’teki misafirlerin suya olan bakış açılarını değiştirebilir.

Haberin Devamını Oku

Gündem

FEDERAL YÖNETİM PERSONELİNE 125 E-BİSİKLET ALIYOR

yazar

Yayınlayan

on

By

BERN, 13 Nisan 2025 – İsviçre Federal Hükümeti, 2030 yılına kadar iklim nötr olma hedefi doğrultusunda çalışanlarının araba yerine bisiklet kullanmasını teşvik ediyor. Bu kapsamda, federal yönetim çalışanları için 125 adet elektrikli bisiklet (e-bike) satın alınıyor.

SonntagsBlick gazetesinin haberine göre, bu adım, Federal Hükümet’in sürdürülebilir ulaşımı teşvik eden yeni mobilite planı çerçevesinde atıldı. Yeni e-bisikletlerin İsviçre’de üretilmiş olması planlanıyor ve personelin bisikletleri kolayca, sadece birkaç tıklamayla rezerve edebileceği bir sistem geliştiriliyor.

Hedef: 2030’a kadar iklim nötrlüğü

Federal Hükümet, kamu yönetiminde kullanılan ulaşım araçlarını daha çevreci hale getirmek istiyor. Bu doğrultuda yalnızca e-bisiklet alınmıyor, aynı zamanda kamuya ait araç sayısının azaltılması da hedefleniyor.

Ancak rakamlar, son dört yılda kamu araçlarının sayısının 1480’den 1645’e çıktığını gösteriyor. Bu durum, dönüşüm sürecinin ne kadar başarılı olduğunun yıl sonunda açıklanacak verilerle netlik kazanacağını gösteriyor.

Haberin Devamını Oku

Trendler