Kantonsspital Aarau (KSA), kadınların doğum sırasında kendilerini daha iyi ifade edebilmeleri ve bilinçli karar verebilmeleri için yeni uygulamalar hayata geçiriyor. Hastane yetkilileri, doğumun her aşamasında kadınlara bilgi verilmesini ve sürece aktif katılımlarının sağlanmasını amaçlıyor.

HER DÖRT KADINDAN BİRİ BASKI HİSSEDİYOR
İsviçre’de yapılan bir araştırmaya göre, kadınların %25’i doğum sırasında yeterince bilgilendirilmeden bazı işlemlere maruz kaldığını belirtiyor. Bu durum, kadınların doğum sürecinde baskı altında hissetmelerine neden oluyor. KSA, bu tür olumsuz deneyimlerin önüne geçmek için kadınların doğum planlarını kendilerinin belirlemesini teşvik ediyor.

DOĞRU İLETİŞİM ÖNEMLİ
KSA Doğum Kliniği Şefi Dr. Monya Todesco Bernasconi, doğum sırasında kullanılan dilin ve iletişimin önemine dikkat çekerek, sağlık çalışanlarının kadınlara güven vermesi gerektiğini söylüyor. Ayrıca, doğum öncesinde yapılan bilgilendirme sayesinde kadınların daha rahat ve bilinçli bir doğum süreci geçirdiğini belirtiyor.

BEBEK DOSTU HASTANE ÖDÜLÜ
Kantonsspital Aarau, UNICEF İsviçre ve Lihtenştayn tarafından “Bebek Dostu Hastane” ödülüne layık görüldü. Bu ödül, hastanenin anne ve bebek sağlığına verdiği önemin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.

HASTANEDEN ÖNERİLER
Uzmanlar, kadınların doğum öncesinde bir doğum planı hazırlamalarını ve süreçle ilgili tüm sorularını sağlık ekiplerine sormalarını öneriyor. Ayrıca, erken dönemde bir ebe ile iletişime geçilmesi ve doğum sürecine dair beklentilerin belirlenmesinin önemli olduğu vurgulanıyor.

İsviçre Federal Mahkemesi, hız sınırlarını aşan sürücülere yönelik uygulanan para cezalarının, ehliyetini 10 yıldan kısa süredir bulunduran yeni sürücülere de uygulanabileceğine karar verdi.

Karar, Genf’te hız yaptığı gerekçesiyle cezalandırılan bir motosiklet sürücüsünün itirazı üzerine alındı. Mahkeme, Karayolları Trafik Yasası’nın (SVG) 90. maddesinin 3. fıkrasının, sürücünün ehliyet süresine bakılmaksızın uygulanabileceğini belirtti.

YASADA SÜRE KRİTERİ YOK
Mahkeme, yasada sürücülerin ehliyet alma süresine dair bir kısıtlama bulunmadığını ve bu sürenin cezai sorumluluk açısından bir etkisi olmadığını vurguladı. Ayrıca, trafik ihlallerinin değerlendirilmesinde sürücünün yaşının da önemli bir faktör olmadığı ifade edildi.

Bu kararla birlikte, İsviçre’de yeni ehliyet almış sürücüler de hız ihlali yaptıklarında aynı cezalarla karşı karşıya kalacak. Uzmanlar, kararın trafik güvenliğini artırmayı ve hız ihlallerini caydırmayı amaçladığını belirtiyor.

İran’da cezaevinde hayatını kaybeden İsviçre vatandaşı hakkında İran yargısı, şahsın izinsiz olarak askeri bir bölgeyi fotoğrafladığını ve “düşman hükümetlerle” iş birliği yaptığını öne sürdü. Yetkililer, bu nedenle kişinin tutuklandığını duyurdu.

İranlı yetkililer, 64 yaşındaki İsviçre vatandaşının ekim ayında özel aracıyla ve çeşitli cihazlarla ülkeye giriş yaptığını belirtti. Namibia doğumlu olan kişinin İsviçre vatandaşı olduğu, ancak yaklaşık 20 yıldır İsviçre’de yaşamadığı ifade edildi. İsviçre Dışişleri Bakanlığı (EDA), ölümün koşullarının kapsamlı bir şekilde soruşturulmasını talep etti.

“ÇÖLDE TOPRAK ÖRNEKLERİ ALMAKLA SUÇLANDI”
İran rejimine yakınlığıyla bilinen Nournews haber portalına göre, şahıs İsrail’in İran’a yönelik hava saldırıları sırasında Ekim 2024’te gözaltına alındı. İran istihbarat servisleri, tutuklanan kişiyi çöl bölgesinde toprak örnekleri almakla suçladı. Bunun üzerine şahıs, başkent Tahran’ın 200 kilometre doğusunda yer alan Semnan Cezaevi’ne gönderildi.

EDA tarafından yapılan açıklamada, İran makamlarının 10 Aralık 2024’te İsviçre Büyükelçiliğine şahsın casusluk suçlamasıyla tutuklandığını bildirdiği kaydedildi. Tutuklanma anından itibaren büyükelçilik yetkililerinin İranlı yetkililerle düzenli temas halinde olduğu, tutuklunun durumu hakkında bilgi ve erişim sağlanmaya çalışıldığı belirtildi.

CESEDİ İSVİÇRE’YE GETİRİLDİ
İran’da hayatını kaybeden İsviçre vatandaşının cenazesi çarşamba günü İsviçre’ye getirildi. EDA, şahsın İsviçre devleti için çalışmadığını vurguladı ve gizlilik nedeniyle daha fazla detay paylaşılmadığını belirtti. İsviçre’nin Tahran Büyükelçiliği, cenazenin tarifeli bir uçakla İsviçre’ye getirilmesi için gerekli işlemleri koordine etti.

İran, hukukun üstünlüğüne dayalı bir devlet olarak kabul edilmiyor. Yargı, doğrudan rejim kontrolünde ve ideolojik temellere dayalı. İslami rejimle yönetilen ülkede, gösteri mahkemeleri ve kurgulanmış suçlamalar sıkça gündeme geliyor.